Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/566 E. 2022/772 K. 30.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/566 Esas
KARAR NO:2022/772

DAVA:Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ:07/09/2021
KARAR TARİHİ:30/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davalı şirketin 18/06/1993 tarihinde İstanbul Ticaret Sicil Memurluğunda tescil edilerek kurulmuş bir limited şirket iken 30/06/2021 tarihinde gerçekleştirilen genel kurulda itiraz ve muhalefetlerine rağmen alınan (7) nolu kararın ve bu kararın 02/08/2021 tarih ve … sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’ne ilan edilmesi ile anonim şirkete dönüştüğünü, aynı genel kurul kararı ve kabul edilen şirket esas sözleşmesi hükümleri ile davalı şirkette ortaklardan …, … ve …’un yönetim kurulu üyesi olarak seçildikleri, tür değiştirme kararı uyarınca davalı şirketin ortaklarının, davacı … (…), …, …, … ve … ve Ortakları Adi Komandit Şirketi olduğunu, … ve Ortakları Adi Komandit Şirketinin hakim şirket iken, … Limited Şirketi’nin bağlı şirket statüsünde bulunduğunu, davalı şirket ile ilgili davacı tarafından organ yokluğu ve uzun süredir olağan genel kurulun toplanamaması sebebiyle şirketin feshi ve denetim talepli olarak ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında dava açıldığını ve davanın reddine karar verilmiş olup, kararın henüz kesinleşmediğini, söz konusu dava devam ederken 2013 öncesindeki yıllara ilişkin genel kurullar yapılmadan ve ilgili yıllara ait finansal tablolar, bilanço ve karlarla ilgili herhangi bir gündem belirlenmeksizin gerçekleştirilen 2013,2014,2015,2016,2017, 2018 ve 2019 yılı genel kurul toplantıları ile 17/01/2020 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısı, dava konusu genel kurul toplantısının gerçekleştirildiğini, bu toplantılar ile ilgili muhalefet şerlerinin tutanağa geçirildiğini ve alınan kararların yoklukla malul olduğunun tespiti veya iptali için davalar açıldığını, tüm davalar devam ederken 30/06/2021 tarihinde genel kurulu toplantısı tertip edilerek diğer kararlar yanında şirketin tür değiştirerek anonim şirkete dönmesine ilişkin karar alındığını ve bu kararın 02/08/2021 tarihinde ticaret sicil gazetesinde ilan edildiğini, davacının da vekili vasıtasıyla toplantıya iştirak ettiğini ve gündem maddeleri ile 30/06/2021 tarihli toplantıda alınan dava konusu (7) nolu tür değiştirme kararı hakkında muhalefet şerhlerini yazılı olarak divana sunduğunu, ayrıca sözlü beyan ve itirazlarını tutanağa yazdırdığını, tür değiştirme kararı öncesinde geçerli olan … Ltd Şti (… Ltd Şti) esas sözleşmesi ve TTK hükümleri kapsamında tür değiştirme kararının oybirliği ile alınması gerektiğini, hakim şirket olan … … Şti yönünden, davalı şirketin %99,50 hissedarı olduğu ve gelirinin büyük kısmını davlı şirketten elde ettiği de göz önünde bulundurulduğunda, bağlı şirket olan davalı şirketin yapısal değişikliğini içeren tür değiştirme kararı ile ilgili … … Şti’nin kim tarafından temsil edileceği ile … … Şti adına hangi yönde oy kullanılacağının belirlenmesinin olağanüstü iş niteliğinde olup, buna rağmen komandit şirket nezdinde toplantı yapılmaksızın bu yetkilerin kullanılmasının hukuka aykırı olduğunu, dava konusu tür değiştirme kararı ve buna bağlı olarak kabul edilen şirket ana sözleşmesi eşit işlem ilkesine aykırılık teşkil etmekte olup, bu yönüyle de alınan kararın geçerli kabul edilemeyeceğini, davalı şirkette nevi değişikliği ile birlikte yönetim kurulu üyesi olarak seçilen ortakların ve yetkililerin kendi ücretlerinin belirlenmesini içerecek şekilde genel kurulda kullandıkları ve vekil aracılığıyla ortak şirket adına kullandırdıkları oyların TTK madde 436 uyarınca da geçerli olmadığını, bu kapsamda şirket esas sözleşmesinde yönetim kuruluna seçildikleri belirtilen gerçek kişilerin esas sözleşme içinde yer alan mali haklara ilişkin maddeler ile ilgili kullandıkları ve vekil aracılığıyla ortak şirket adına kullandırdıkları oyların oydan yoksunluk ve dürüstlük kuralına aykırılık sebebiyle geçerli olmadığını, tür değiştirme kararı ile davacının yasal haklarının önemli ölçüde kısıtlandığını ve TTK 183/1 anlamında ortaklık haklarının korunmamış olup, tür değiştirme raporunda yer alan gerekçelerin gerçeği yansıtmadığını, nevi değişikliğine ilişkin dava konusu kararın dayandığı bilançonun gerek 2013 yılı öncesine ait dönem için uzun yıllar şirkette genel kurul yapılmaması gerekse de 2013 sorasında yapılan genel kurullar ile açılan davalar kapsamında gerçeği yansıtmadığını, tür değiştirme kararına bağlı olarak kabul edilen esas sözleşmede davacı dışındaki üç gerçek kişi ortağın yönetim kurulu üyesi olarak seçilmeleri ve her birine ödenmesi ön görülen ücret ile diğer mali hakları değerlendirildiğinde de kararın iptalinin gerektiğini, davalı şirket yöneticilerine bu denli yüksek ücret ödenmesine karar verilmiş olmasının diğer şirket ortaklarının kar payı alma hakkını zayıflattığını beyanla, davalı şirketin 30/06/2021 tarihinde yapılan genel kurulunda alınan 7 nolu tür değiştirme kararının itirazlar kapsamında icrasının ihtiyati tedbir yoluyla geri bırakılmasına, dava dilekçesi ve muhalefet şerhleri doğrultusunda davalı şirketin 30/06/2021 tarihinde yapılan genel kurulunda alınan ve 02/08/2021 tarihli 10378 sayılı TTSG’de ilan edilmiş bulunan şirketin tür değiştirmesin ilişkin 7 nolu kararın yoklukla/mutlak butlanla malul olduğunun tespitine, aksi kanaat hasıl olduğu takdirde bu kararın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, tür değiştirme kararının TTK’ya uygun ve geçerli olduğunu, tür değiştirme planı ve raporunun 28/05/2021 tarihi itibariyle ortakların incelenmesine sunulduğunu, davacı ortağın vekilinin talebiyle 31/05/2021 tarihinde tür değiştirme ile TTK 188.mad belirtilen tüm evrakların e-posta yoluyla davacı ortak ve vekiline gönderildiğini, davalı şirketin 30/06/2021 tarihli toplantısında şirketin limited olan türünün anonim olarak değiştirilmesine davacı ortağa ait şirket paylarının %0,125’ine tekabül eden 705 payın olumsuz oyuna karşı, diğer dört ortağa ait olup şirket paylarının %98,875’ine tekabül eden 563.295 payın olumlu oyuyla karar verildiğini, tür değiştirme kararının İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü nezdinde 02/08/2021 tarihinde tescil edildiğini ve aynı gün Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiğini, tür değiştirme kararını, davalı şirketin ticari ilişki içinde olduğu tüm gerçek ve tüzel kişiler ile kamu kurum ve kuruluşlarına bildirildiğini, tür değiştirme kararının, şirketin ve tüm ortaklarının müşterek menfaatine uygun olduğunu, dava ikamesinin TMK’nun 2.mad aykırı olduğunu, davacının ve davalı şirket ortaklarından …’un ihtarname keşide ederek şirketin diğer gerçek kişi ortakları olan … ve …’ye hazırladıkları anonim şirket esas sözleşmesinin 7 gün içinde imzalanmasını ihtar ettiğini, … ve …’nin ihtarname ekindeki esas sözleşmeyi imzalamaması üzerine önce … Asliye Ticaret Mahkemesinin… esas sayılı dosyasıyla şirketin feshinin talep edildiğini, ardından 2013 yılı olağan genel kurul toplantısından itibaren yapılan her genel kurul toplantısında alınan kararların iptali istemiyle dava açıldığını ve her davada son beşer yılı kapsayacak şekilde geniş kapsamlı bilirkişi incelemesi talebinde bulunulduğunu, ihtarnameyi takip eden süreçte yapılan genel kuru toplantılarında yer alan “dilekler ve kapanış” gündem maddelerinde de davacı ortağın şirketin anonim şirkete dönüştürülmesi arzusunu defalarca dile getirdiğini, şirketin büyüyen yapısı nazara alındığında anonim şirket türünün şirketin işleyişi için daha uygun olduğu kanaatine istinaden şirketin menfaati doğrultusunda tür değiştirilmesinin uygun bulunduğunu, huzurda görülen davanın ikame edilmesinin çelişkili davranış niteliğinde olup dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, ilaveten ortağın şahsi menfaatinin n plana alınarak ve şirket menfaatleri görmezden gelinerek hakkın kötüye kullanılması yasağının ihlal edildiğini, … … Şti’nin, … Ltd Şti genel kurulunda kanuna ve esas sözleşmesine uygun olarak temsil edildiğini, komandit şirketlerde yönetim ve temsil yetkisinin komandite ortaklara ait olduğunu, komanditer ortakların temsil yetkisinin olmadığını, TTK uyarınca, ana şirket olan … … Şti’nin, yavru şirket olan … Ltd Şti’nin genel kurulunda temsil edilmesi ve temsilci tayin edilmesinin olağan yönetim işi olduğunu, olağan yönetim işlerinin, komandite ortakların yetkisinde olduğunu, tür değişiminin, ortakların haklarında herhangi bir kısıtlamaya yol açmadığını, davalı şirketin finansal tablolarının gerçeğe uygun olduğunu beyanla, kanununa, esas sözleşmeye ve dürüstlük kuralına uygun olan tür değiştirme kararının yürütmesinin durdurulması yönündeki haksız ihtiyati tedbir talebinin reddine, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MÜDAHALE: Feri Müdahil … vekili vermiş olduğu müdahale talep dilekçesi ile; …’un davalı şirketin hem hissedarı ve hem de yönetim kurulu üyesi olduğunu, dolayısıyla mahkememizdeki davada davalı şirket aleyhine açılan genel kurul kararının iptali davasının …’un haklarını etkileyeceğini, bu nedenle davalı şirket yanında davaya katılmasında hukuki menfaati bulunduğunu beyanla, feri müdahil olarak kabulüne karar verilmesini talep etmiş, yargılama aşamasında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, genel kurul tutanağı ve ekleri, çağrı belgeleri, hazirun tutanağı, faaliyet raporu, bilançolar, ihtarnameler, hukuki mütalaa, ticaret sicil kayıtları, şirket ana sözleşmesi, ortaklar kurulu kararları, ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası sureti, gündem maddeleriyle ilgili sunulan yazılar, mailler celp olunmuştur.
Davalı … … GIDA San ve Tic AŞ’nin sicil kayıtlarının incelenmesinde, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne kayıtlı olup, türünün pay sahibi sayısı birden fazla anonim şirket olduğu, sermayenin 14.100.000TL olduğu, şirketin 02/08/2024 tarihine kadar temsile yetkili yönetim kurulu üyelerinin …, …, … olduğu görülmüştür.
Mahkememizin 07/04/2022 tarihli ve 2021/566 esas sayılı ara kararı ile, icranın geri bırakılması isteminin dava sonucunda elde edilecek sonuca müsteir olduğu, tescil işleminin gerçekleşmiş oluşu bu aşamada verilecek bir tedbir kararının 3.kişi şahısların haklarını da etkileyebileceği anlaşıldığından icranın geri bırakılması isteminin reddine karar verilmiş, mahkememiz ara kararına karşı davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuş ise de, İstanbul BAM 14.Hukuk Dairesinin 2022/1639 esas 2022/1131 karar sayılı 16/09/2022 tarihli ilamı ile, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişi Mali Müşavir …, Finans Uzmanı …, Nitelikli Hesaplama Uzmanı … tarafından tanzim olunan 03/10/2022 tarihli bilirkişi raporunda; davaya konu 30/06/2021 tarihli genel kurul toplantısında tür değiştirme kararına (Gündemin 7.mad ) ilişkin nisaba 6103 sayılı Kanunun 7.mad hükmü gereği 6102 sayılı TTKnun 189/1-c düzenlenmesinin uygulanması gerektiğini, 30/06/2021 tarihli genel kurul toplantısına ilişkin tutanak ve hazirun cetvelleri ile diğer belgelere bakıldığında, şirketin sermayesinin 14.100.000,00TL olduğunu, davalı şirkette 5 kişi ortak bulunduğunu, toplantıda bütün payların asaleten veya vekaleten temsil edildiğini, davalı şirkette 560.000 pay bulunduğunu, davacının şirketteki payının 705 adet ve sermaye karşılığının 17.625TL olduğunu, tür değiştirme kararına karşı davacının olumsuz oy kullandığını, muhalefetini tutanağa yazarak şerhi eklettiğini, diğer tüm ortakların tür değiştirme yönünde oy kullandığı nazara alındığında, TTK 189/1-c’de yer verilen sermayenin en az dörtte üçüne sahip bulunmaları şartıyla ortakların dörtte üçünün kararı şeklindeki yeter sayılara uyularak karar alındığını, alınan kararda kararın butlanını gerektirecek bir hukuka aykırılık bulunmadığı gibi iptale neden olacak şekilde kanuna, ana sözleşmeye bir aykırılığın bulunmadığını, limited şirketteki hisse oranlarını aynen anonim şirkete aktarılması sebebiyle eşitlik ilkesine de aykırılığın bulunmadığını, davalı şirket ortağı olan ……Komandit Şirketinin davalı şirketin genel kuruluna katılmak ve oy kullanmak üzere temsilci tayininin TTK 309 düzenlemesi kapsamına girmeyeceğini, ortaklar kararı gerektirmeyeceğini, komandite ortakları bu konuda yetkili olduklarını, bu açıdan da yetkisiz katılımdan bahsedilemeyeceği, mahkemece tür değişikliğine ilişkin 30/06/2021 tarihli genel kurulun 7.maddesinde alınan kararın genel kurulun yapıtığı tarihteki yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK 189maddesindeki ve 620-621.maddedeki nisaplara uygun olarak alındığını, bu nedenle butlanı yada iptali gerekmediğini, ancak mahkemece davacı tarafın dava dilekçesinde belirttiği Yargıtay kararları dikkate alınarak 6102 sayılı yasanın yürürlüğe girmesinden sonra ana sözleşmelerinde gerekli intibak ve değişiklikleri yapmayan şirketlerde 6762 sayılı TTK döneminde esas sözleşmeler kapsamında yer verilen ağırlaştırılmış nisapların uygulanmaya devam olunacağını, bu takdirde davalı şirketin esas sözleşmesinin 14.mad yer alan hükmün tescil tarihinde yürürlükte bulunan ve 1995 yılında KHK ile yapılan değişiklikten önceki eski TTKnun 513.mad göre esas sözleşme değişikliğini içeren tür değiştirme kararının ortakların oy birliği ile alması gerektiğini, bu kapsamda ilgili genel kurulda bu karara davacı …’in muhalif kaldığı göz önüne alındığında mahkemece alınan kararın da iptaline karar verilebileceğini belirtmişlerdir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş olup rapora karşı beyanlar dosyaya ibraz edilmiştir.
Dava, davalı şirketin 30/06/2021 tarihinde yapılan genel kurulda tür değiştirmesine yönelik almış olduğu genel kurul kararının iptaline yönelik, yoklukla ve genel kurul iptal davasıdır.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının beyanları, icra takip dosyası, tanzim olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı şirketin 18/06/1993 tarihinde İstanbul Ticaret Sicil Memurluğunda tescil edilerek kurulmuş bir limited şirket olduğu, davacının davalı şirketin ortağı olduğu, davalı şirketin 30/06/2021 tarihinde gerçekleştirilen genel kurulda (7) nolu kararın 02/08/2021 tarih ve 10378 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’ne ilan edilmesi ile anonim şirkete dönüştüğü, taraflar arasındaki uyuşmazlığın anılan genel kuruldaki (7) nolu gündem maddesinin davacının itiraz ve muhalefetine rağmen alındığı, kararın yoklukla malul olduğu belirtilerek, davalı şirketin 30/06/2021 tarihinde yapılan genel kurulda tür değiştirmesine yönelik almış olduğu genel kurul kararının iptali noktasında toplandığı tespit edilmiştir.
30/06/2021 tarihinde yapılan genel kurulda alınan 7 nolu kararın incelenmesinde; “Şirketin, … Gıda San ve Tic AŞ’ne dönüşmesi için hazırlanan tür değiştirme planının, tür değiştirme raporunun ve esas sözleşmenin genel kurulun onayına sunulması maddesinin görüşüldüğü, tür değiştirme planının, tür değiştirme raporunun, esas sözleşme ve son üç yılın finansal tablolarının TTK 188.mad gereğince otuz gün önce şirket merkezinde ortakların incelemesine sunulduğu ve inceleme hakkı kullanıldığı, işbu gündem maddesi ile ilgili olarak … temsilcisinin, tür değiştirme planının eki olan esas sözleşmeye ilişkin önergeler sunduğu, yapılan görüşmeler neticesinde tür değiştirme planının ve tür değiştirme raporunun kabulüne, işbu tutanak ekinde yer alan şirket ana sözleşmesinin … temsilcisi tarafından sunulan değişiklik önergeleriyle birlikte kabulüne, şirketin … Gıda San ve Tic AŞ’ne dönüştürülmesine, bu bağlamda hazırlanmış olan 31/12/2020 tarihli bilanço değerlerinin tüm takif ve pasifi ile bir bütün halinde TTK 180 ila 193.mad ile KVK’nun 19 ve 20.mad gereğince yeni kurulacak olan … Gıda San ve Tic AŞ’ne aktarılmasına, … vekilince kullanılan 705 olumsuz oya karşılık, 563.295 olumlu oy ile karar verildiği, kararın ardında … vekilinin işbu maddeye yönelik 3 sayfadan ibaret yazılı muhalefet şerhini ibraz ettiği ve işbu toplantı tutanağına eklediği görülmüştür.
6102 sayılı TTKnun 622.maddesinde, bu kanunun anonim şirket genel kurul kararlarının butlanına ve iptaline ilişkin hükümlerinin, kıyas yolu ile limited şirketlere de uygulanacağı düzenlenmiştir. Anonim şirket genel kurul kararlarının iptal sebepleri TTKnun 445.maddesinde, butlanını gerektirir haller ise TTKnun 447.maddesinde düzenlenmiştir.
TTK.nun 445.maddesinde ” (1) 446 ncı maddede belirtilen kişiler, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilirler. ” denilmekte olup, iptal davası açabilecek kişiler ise TTKnun 446.maddesinde ise ” (1) a) Toplantıda hazır bulunup da karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçirten, b) Toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun ya da olmasın; çağrının usulüne göre yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve yukarıda sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri, c) Yönetim kurulu, d) Kararların yerine getirilmesi, kişisel sorumluluğuna sebep olacaksa yönetim kurulu üyelerinden her biri iptal davası açabilir.” denilmektedir.
TTKnun 447.maddesinde ” (1) Genel kurulun, özellikle; a) Pay sahibinin, genel kurula katılma, asgari oy, dava ve kanundan kaynaklanan vazgeçilemez nitelikteki haklarını sınırlandıran veya ortadan kaldıran, b) Pay sahibinin bilgi alma, inceleme ve denetleme haklarını, kanunen izin verilen ölçü dışında sınırlandıran, c) Anonim şirketin temel yapısını bozan veya sermayenin korunması hükümlerine aykırı olan kararları batıldır.” denilmekedir.
Davaya konu tür değiştirme kararı açısından bakıldığında, bu kararın TTK 447.mad kapsamına girmediği, TTK 447.maddede sayılanlar arasında yer almadığı, ayrıca tür değiştirmenin TTK’da özel olarak düzenlendiği için, kurumun kendiliğinden doğan sonuçlarının da bu kapsamda değerlendirilemeyeceği, anılan nedenle davacı tarafın limited şirketten anonim şirkete dönüşüm sonrasında ortakların haklarında ve yükümlülüklerinde değişiklik olacağı yönündeki değerlendirmelerinin kabulünün mümkün olmadığı, tür değişikliğinin kendiliğinden ve kanundan kaynaklanan sonuçlarının, ortakların yükümlülüklerinin arttığı veya bazı haklarını yeni türden kullanamayacakları yönünde yorumlanamayacağı, bununla birlikte kanunda veya ana sözleşmede belirtilen toplantı veya karar yeter sayılarına aykırılığın ilgili genel kurul kararının yokluğu sonucunu doğurduğu, keza kanunlarda mutlak emredici olarak getirilen düzenlemelere aykırılıkların kararın butlanı sonucunu doğurduğu, tür değiştirmeye ilişkin düzenlemelere bakıldığında ise, davacı tarafın 30/06/2021 tarihli genel kurulda tür değiştirilerek anonim şirkete dönüştürmeye ilişkin 7 numaralı genel kurul kararının nisaplarına uygun alınmadığını ileri sürmekte olup, TTKnun 180.maddesi uyarınca bir şirketin hukuki şeklini değiştirebileceğini, yeni dönüştürülen şirketin eskisinin devamı olacağı, geçerli tür değiştirmelerin TTKnun 181.maddesinde ela alındığı, bir sermaye şirketinin bir başka sermaye şirketine dönüşebileceğinin düzenlendiği tespit edilmiştir. TTKnun 124/2 uyarınca limited şirket ve anonim şirket sermaye şirketleri olduklarından birbirine dönüşebilirler. Dolayısıyla davaya konu olayda davalı şirketin limited şirketten anonim şirkete dönüşmesi hukuken mümkündür.
Davalı şirketin ana sözleşmesinin 14.maddesinde, bu ana sözleşmede hüküm bulunmayan hususlar hakkında TTK hükümlerinin uygulanacağı düzenlemesi bulunmaktadır. TTKnun 189/1-c maddesi uyarınca, limited şirketlerde nisaplar, sermayenin en az dörtte üçüne sahip bulunmaları şartıyla ortakların dörtte üçü kararıyla olacaktır. 6103 sayılı TTKnun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 7.maddesi uyarınca “Bu kanunun ve TTKnun yürürlüğe girmesiyle, 6762 sayılı Kanunun yürürlükten kaldıran veya değiştirilen maddelerine diğer mevzuat tarafından yapılan yollamalar, TTK’da o maddeleri karşılayan hükümler varsa onlara yapılmış sayılır.” denilmekte olup, 6103 sayılı Kanunun 7.maddesindeki düzenleme dikkate alındığında ana sözleşmede eski TTK’na yapılan atıflarda artık 6102 sayılı TTKnun ilgili maddelerine atıf yapılmış sayılacaktır. Ayrıca 6103 Sayılı Kanunun 26.maddesinde esas sözleşme değişikliklerinde toplantı ve karar nisapları düzenlenmiş olup bir anonim şirketin esas sözleşmesinde veya bir limited şirketin şirket sözleşmesinde genel kurulun toplantı ve karar nisaplarına madde numarası belirtilerek veya belirtilmeksizin 6762 Sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağı öngörülmüşse bu şirketler TTK’nun yürürlüğe girmesinden itibaren 12 ay içinde şirket sözleşmesini değiştirerek anılan kanuna (6102 TTK) uygun düzenleme yapacakları, aksi halde bu sürenin geçmesiyle Türk Ticaret Kanununun genel kurulun toplantı ve karar nisaplarına ilişkin hükümlerinin uygulanacağı, sadece bu 12 ay içinde yapılan genel kurullarda 6762 Sayılı Kanunun genel kurulların toplantı ve karar nisapları hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı düzenlenmiştir. Davaya konu şirketin ana sözleşmesinin 14.maddesinde madde yollaması yapılmaksızın hüküm bulunmayan hallerde TTK (6762 Sayılı Kanun) hükümlerinin uygulanacağı düzenlenmiş olup davalı şirketin 6102 Sayılı TTK’nun yürürlüğe girmesinden itibaren 12 ay içinde şirket sözleşmesini değiştirerek yeni kanuna uygun düzenleme yapması gerekirken söz konusu düzenleme yapılmamıştır. Dolayısıyla yeni TTK’nun yürürlüğe girmesinden itibaren 12 ay içinde yapılan genel kurullarda eski 6762 Sayılı Kanun hükümleri uygulanabilirken 12 aylık intibak süresinden sonra yapılan genel kurullarda yeni 6102 Sayılı TTK’nun esas sözleşme değişikliklerine ilişkin genel kurullara ait toplantı ve karar nisaplarının uygulanması gerektiği, davaya konu şirketin ana sözleşmesi incelendiğinde, tür değişikliğine ilişkin bir hükmün bulunmadığı, ana sözleşmenin 14.maddesinde ana sözleşmede hüküm bulunmayan hallerde TTKnun hükümlerinin uygulanacağının düzenlendiği, davaya konu genel kurulun tarihinin yeni Kanun döneminde yapıldığından 6102 sayılı TTK düzenlemelerinin somut olaya uygulanması gerektiği, davaya konu 30/06/2021 tarihli genel kurul toplantısında tür değiştirme kararına (Gündemin 7.maddesi) ilişkin nisaba 6103 sayılı Kanunun 7.maddesi ve 26.maddesi hükmü gereği 6102 sayılı TTK madde 189/1-c düzenlenmesinin uygulanması gerektiği kanaatine varılmıştır.
30/06/2021 tarihli genel kurul toplantısına ilişkin tutanak ve hazirun cetveli ve diğer belgeler incelendiğinde, şirketin sermayesinin 14.100.000,00TL olduğu, davalı şirkette 5 kişi ortak bulunduğu, toplantıda bütün payların asaleten veya vekaleten temsil edildiği, davalı şirkette 560.000 pay bulunduğu, davacının şirketteki payının 705 adet ve sermaye karşılığının 17.625TL olduğu, tür değiştirme kararına davacının olumsuz oy kullandığı, muhalefetini tutanağa yazarak şerhi eklettiği, diğer tüm ortakların tür değiştirme yönünde oy kullandığı, TTK 189/1-c’de yer verilen sermayenin en az dörtte üçüne sahip bulunmaları şartıyla ortakların dörtte üçünün kararı şeklindeki yeter sayılarına uyularak karar alındığı, alınan kararda kararın butlanını gerektirecek bir hukuka aykırılık bulunmadığı ve iptale neden olacak şekilde kanuna ve ana sözleşmeye bir aykırılığın bulunmadığı, limited şirketteki hisse oranlarını aynen anonim şirkete aktarılması sebebiyle eşitlik ilkesine de aykırılığın bulunmadığı, davalı şirket ortağı olan … …Komandit Şirketinin davalı şirketin genel kurulan katılmak ve oy kullanmak üzere temsilci tayininin TTK madde 309 düzenlemesi kapsamına girmeyeceği, ortaklar kararı gerektirmeyeceği, komandite ortakların bu konuda yetkili oldukları, bu açıdan da yetkisiz katılımdan bahsedilemeyeceği anlaşılmakla, davacı tarafından 30/06/2021 tarihli genel kurulda tür değiştirilmesine yönelik alınan kararın yokluğu ve kararın iptaline ilişkin davasının subut bulmadığından reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Davacının davasının sübut bulmadığından REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 80,70TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 59,30TL nin mahsubu ile bakiye 21,40TLnin davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Davalı tarafından yapılan 69,50TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/11/2022

Başkan …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Katip …
E-İMZALI