Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/560 E. 2023/195 K. 22.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/560
KARAR NO:2023/195

DAVA:Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ:03/09/2021

BİRLEŞEN İSTANBUL 10.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN … ESAS

DAVA:Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:30/09/2021
KARAR TARİHİ:22/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan asıl ve birleşen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile … İdari Merkezleri Geliştirme ve Kalkındırma Teşkilatının 2008 yılında Sırt Şehrinde … Üniversitesi Altyapı ve Çeşitli Türde Hizmet ve Genel Tesisler Projesinin İlk Aşaması Yapımı sözleşmesini imzaladığını, davacının, idareye davalının 15/12/2008 tarihli 32167 sayılı 11.359.411 … Dinarı bedelli, 12/01/2009 tarihli … sayılı 14.250.000 Amerikan Doları bedelli, 18/01/2009 tarihli 32173 sayılı 17.293.073 … Dinarı bedelli, 18/01/2009 tarihli 32174 sayılı 31.204.957 USD bedelli ve 21/01/2009 tarihli … sayılı 8.265.600 … Dinarı bedelli teminat mektubunu verdiğini, ayrıca davacının, idareye verdiği teminat mektupları nedeniyle davalı ile garanti sözleşmesi imzaladığını, her yıl teminat mektuplarına ilişkin komisyon bedeli ödemeyi taahhüt ettiğini, davacının sözleşme kapsamında çalışmalarına başladığını ve işlerin önemli bir kısmını tamamladığını, ancak 2011 yılında …’da yaşanan iç savaş sonucunda davacının yükümlülüklerini ifaya devam etmesinin imkansız hale geldiğini, devam eden süreçte davacının idareye gönderdiği 31/03/2011 tarihli yazı ile …’daki durumun can ve mal güvenliğini tehdit eder şekilde her geçen gün ağırlaştığı, mevcut şartlarda çalışamayacağını kesin ve net bir şekilde bildirdiğini, davacının, kendisinin ve devletimizin tüm çabalarına rağmen hakediş alacaklarının ödenmemesi ve şantiyesinin yağmalanması nedeniyle çok ciddi zarara uğradığını, idarenin davacının 41.816.074 … Dinarı tutarındaki 12 numaralı hakedişinden ve 38.912.135 … Dinarı tutarındaki 13 numaralı hakedişinden doğan toplam 80.728.209 … Dinarı tutarındaki hakediş alacağını ödemediğini, yaşanan iç savaş nedeniyle 2012 yılında iş sahasındaki makine, ekipman ve malzemelerin yağmalanması sonucunda uğranılan zararların tespiti amacıyla … … Asliye Hukuk Mahkemesinin… D.iş sayılı dosyasıyla tespit yaptırdığını, 27/01/2013 tarihli bilirkişi heyeti raporu ile davacının şantiyede yağmalanan ekipmanları nedeniyle 61.629.199 … Dinarı zarara uğradığını kesin olarak tespit ettiğini, bu doğrultuda davacı ile … Belediyesi’nin 05/12/2016 tarihinde Sulh Protokolü imzaladığını ve yaşanan olaylar sebebiyle davacının uğradığı zararların tazmin edileceğinin protokol altına alındığını, davacının idareye sözleşme kapsamında vermiş olduğu 5 adet teminat mektubunun yaşanan iç savaş ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ve Bakanlar Kurulu kararları doğrultusunda hükümsüz kaldığını, nitekim idarenin teminat mektuplarının hükümsüzlüğünü açıkça ikrar ederek 28/08/2017 tarihinde uhdesinde tuttuğu 12/01/2009 tarihli … sayılı 14.250.000 Amerikan Doları ve 21/01/2009 tarihli … sayılı 8.265.600 … Dinarı bedelli teminat mektuplarını amaçlarının sona ermiş olması sebebiyle kendi iradesiyle iade ettiğini, ancak idarenin haksız olarak uhdesinde tuttuğu 32167, 32173 ve 32174 sayılı teminat mektuplarını davacının tüm taleplerine rağmen iade etmediğini, davacının sırf bu tehdit ve baskı nedeniyle tüm zararlarının yanısıra 21/06/2011 tarihli Bakanlar Kurulu kararından bu yana davalıya teminat mektuplarına ilişkin olarak komisyon bedeli ödemek zorunda kaldığını, BDDK’nin 14/05/2020 tarihli kararı ile 21/06/2011 tarihli ve 2011/2001 sayılı Bakanlar Kurulu kararına atıf yaparak 21/06/2011 tarihinden itibaren …’daki idarelere verilen teminat mektuplarına yönelik banka komisyon bedeli alınmasının hukuka aykırı olduğunu açıkça vurguladığını, davacının 12/06/2020 tarihli yazısı ile BDDK’nın kararı uyarınca ödenmiş olan komisyon bedelleri davacıdan istemesine karşın davalının 30/12/2019 tarihinde sonra tahsil edilen komisyon bedellerinin iade edileceğini belirterek 26/06/2020 tarihinde 32173 sayılı teminat mektubuna ilişkin yanlızca 24.896,11 USD, 32174 sayılı teminat mektubuna ilişkin yanlızca 78.012,39 USD tutarındaki komisyon bedelini iade ettiğini, 32167 sayılı teminat mektubu için 2020 yılında bir komisyon tahsilatı yapmadığı için iadeye konu bir bedel olmadığını belirttiğini, bunun üzerine davacının, İstanbul Beşiktaş 7.Noterliğinin 08/07/2020 tarih 7411 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile Bakanlar Kurulu kararından sonra ödenmiş olan tüm komisyon bedellerinin iade edilmesi ve teminat mektuplarının serbest bırakılması/hükümsüzlüğü/iptali gerektiğini ihtar ettiğini, BDDK’nın 14/05/2020 tarihli kararı açık ve net olmakla davalının da iadelerden sonra davacıdan yeni komisyon bedeli talebinde bulunmadığını ancak komisyon bedellerini de iade etmediğini, bu nedenlerle tüm hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile, davacının 32167, …, 32173, 32174 ve … sayılı teminat mektupları kapsamında Bakanlar Kurulu’nun 21/06/2011 tarihli ve 2011/201 sayılı kararı itibariyle banka komisyon bedellerinden sorumlu olmadığının tespit edilmesini, davacıya bahse konu teminat mektupları kapsamında Bakanlar Kurulu’nin ilgili kararı itibarı ile davalı tarafından tahsil edilen ve iade edilmeyen fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 21/06/2011-21/06/2013 tarihleri arasında tahsil edilmiş olan toplam 891.358,87 TL+1.068.968,26 USD+25.738,85 Euro banka komisyon bedelinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizleriyle birlikte iade edilmesini, faizlerin TL alacakları için ticari faiz, yabancı para alacakları için Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı esas alınarak hesaplanmasını, yabancı para alacakları için fiili ödeme tarihindeki kurun esas alınmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ödenen komisyon bedellerinin bir kısmının davacının talep ve talimatı ile …’a ödendiğini/transfer edildiğini, dolayısı ile dava konusu tutarların tamamının tek başına davalı bankadan istenemeyeceğini, davacının teminat mektuplarının hükümsüzlüğü iddialarını içeren davasını ve komisyon iadesi talebini teminat mektuplarını düzenleyerek …’da mukim idareye veren …’a ve teminat mektuplarını alan …’da mukim idare olan …’a karşı …’da açması ve öncelikle mektupları hükümsüz hale getirmesi gerektiğini, davalı bankanın dava konusu teminat mektuplarında kontrgaranti veren konumunda olup ancak davacının davasını …’da açması ve lehine sonuçlandırması halinde davalı bankanın …’a karşı olan tazmin/komisyon ödeme yükümlülüğünün sona ereceğini, işbu davada davalı bankanın tek başına taraf sıfatı bulunmadığını, davanın … ve …’a ihbar edilmesini talep ettiklerini, hukuku silsileye göre davalı bankanın davacıdan komisyon ve masraf alırken aynı zamanda kontrgaranti verdiği …’a karşı komisyon ödeme yükümlülüğü altında olduğunu, çünkü davacının talimatı ile düzenlenen kontrgaranti metinlerine göre davalı bankanın teminat mektuplarının komisyonlarını kayıtsız ve şartsız olarak …’a ödeme taahhüdünde bulunduğunu, davacının dava dilekçesinde belirttiği hususların davalı bankanın …’a yönelik sorumluluğunu ortadan kaldırmadığını, davacı tarafça iddia edildiği gibi ne BM Güvenlik Konseyi kararlarında ne Bakanlar Kurulu kararlarına ne de BDDK talimatlarında teminat mektuplarının hükümsüz kaldıklarına ve alınan komisyonların iadesine dair hiçbir dolaylı veya direkt ifade veya yorum yer almadığını, BDDK’nın bankalara komisyon alınmasına devam edilmemesi talimatı verdiğini, hükümsüzlüğü talep edilen dava konusu teminat mektuplarının ve dolayısı ile kontrgarantilerin tamamının vade sürelerinin davacı yönetim kurulu kararları ile uzatıldığını ve bu minvalde davalı bankaya yazılı talimatlar verdiğini, URDG 758 sayılı ICC’nin Garantilere İlişkin Bir Örnek Kuralları isimli broşürü’nün uluslararası düzlemde banka garantileri ile ilgili kabul görmüş bağlayıcı kurallar bütünü olup işbu broşürün Garantinin ve Kontrgarantinin bağımsızlığı balıklı 5.maddesine göre teminat mektupları ve kontrgarantilerin farklı müesseseler olup garantinin dayandığı ticari işten bağımsız taahhütler olduğunu, yine masraflarla ilgili yükümlülük başlıklı 32.maddesine göre de teminat mektupları ve kontrgarantilerin komisyon ve masraflarının her halükarda bankalara ödenmesi gerekeceğinin bağlayıcı kural olarak kabul edildiğini, ülkemizde mukim bir bankanın yurtdışında yerleşik banka lehine verdiği kontrgarantinin sona erebilmesi için taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca teminat mektuplarının bankaya iade edilmesi, teminat mektuplarının hükümsüz olduğuna dair genel kredi sözleşmesi veya teminat mektubu metninde belirtilen yetkili mahkemeden veya tahkim merciinden alınmış ve kesinleşmiş bir yargı kararının bankaya ibraz edilmesi, lehine kontrgaranti verilen yurtdışı yerleşik bankanın/makamın kontrgarantör bankayı ibra etmesi, zamanaşımı süresinin tazmin talebi olmadan geçmesi veya zamanaşımı süresi içinde tazmini gerektiren riskin gerçekleşmemesi gerektiğini, sayılan ihtimallerden herhangi biri gerçekleşmediğinden davalı bankanın yurtdışı yerleşik banka lehine verdiği kontrgarantiler nedeniyle sorumluluğu hem işin doğası gereği hem de taraflar arasındaki yazılı taahhütler nedeniyle halen devam ettiğini, teminat mettupları veya kontrgarantinin taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi gereği risk çıkışının ancak mektubun iadesi veya kontrgaran olunan bankanın davalı bankayı ibrası ile mümkün olduğunu, mücbir sebep iddiasının bankanın sorumluluğunu ortadan kaldırmadığını, gerek ulusal gerekse uluslararası alanda mevzuata uygun resmen mücbir sebep ilanı/kararı olmadığından Avrupa’da mukim kontrgarantör bankaların … Bankalarının teminat mektubu komisyonlarını bila itiraz ödediklerini, kaldı ki davacının mücbir sebep iddiası gerçek olsa dahi davalı bankanın …’a karşı olan kontrgaranti sorumluluğunun sona ermediğini, davacının mücbir sebep iddialarını … Devleti nezdinde veya Milletlerarası Tahkim Divanında veya Paris Tahkim Mahkemesi nezdinde açacağı davalar ile kanıtlaması, ihale makamı idarede bulunan teminat mektuplarını hükümsüz hale getirmesi ve akabinde davalı bankayı kontrgarantilerden kaynaklanan tazmin ve komisyon ödeme yükümünden kurtarması gerektiğini, mücbir sebep veya mücbir sebebin sonuçlarına, ödenen komisyonların akibetine dair hiçbir hükmün, maddenin, tavsiyenin, kararın veya mutabakatın uluslararası sözleşmede yer almamasının alenen mücbir sebebin veya komisyon iadesinin taraf ülkelerce kabul edilmediğini gösterdiğini, davanın kabul edilmesi halinde garanti mektupları konusu işi üstlenen davacı firmanın, tüm taahhütlerinden kurtularak davalı bankayı ihale makamı olan … ve …’a karşı yegane sorumlu olarak bırakacak olup bu durumun hak ve nesafete aykırı olduğunu, BDDK’nın 30/12/2019 tarihli talimat içeriğinde geçmişe ilişkin bir düzenleme, iptal veya iade talebi bulunmadığını, yurtiçindeki idari makamların emir ve talimatlarının hatta yargı kararlarının dahi yurtdışına yönelik kontrgarantiden kaynaklanan davalı banka sorumluluğunu sona erdirmediğini, dolayısı ile BDDK talimatlarının yurtdışında mukim muhabir bankanın komisyon alacaklarını davalı bankadan nakden, takas veya mahsup yoluyla veya hesabını resen borçlandırmak suretiyle tahsil etmesine engel olmadığını, T.C.Hükümeti ile … Devleti arsında dava konusu teminat mektuplarının da içinde bulunduğu tüm konuları içeren 13/08/2020 tarihli mutabakat zaptı imzalandığını, bu itibarla davacının öncelikle ilgili mutabakat metni uyarınca girişimlerde bulunması, sulh olmaya çalışması ve bu yolla kendisi ile birlikte davalı bankayı da kontrgarantilerden kaynaklanan yükümlülüklerinden kurtarması gerektiğini, mevzuatlar uyarınca kontrgarantilerden komisyon almaya haklarının bulunduğunu, teminat mektuplarının iptali ve komisyon alınmasına devam edilmesine dair taleplerin mahkemeler tarafından reddedildiğini, ayrıca davacının iadesini talep ettiği yapılan ödemelerin iade talebinin zamanaşımına uğradığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının … Merkez Bankasının hisselerinin tamamının sahibi olduğu The Libyan Foreign Bankın iştiraki olup, dava konusu teminat mektuplarının kontragarantörü olduğunu, … İdari Merkezleri Geliştirme ve Kalkındırma Teşkilatı (İdare) ile davacı arasında Sırt Şehrinte … Üniversitesi Altyapı ve Çeşitli Türde Hizmet ve Genel Tesisler Projesinin İlk Aşaması Yapımı sözleşmesini imzaladıklarını ve bu doğrultuda davacının idareye teminat mektupları verdiğini, sonrasında 2010 yılında ek sözleşme imzalanarak bu doğrultuda davacının idareye huzurdaki davanın konusu olan 08/12/2010 tarihli 1.930.769,18ABD doları ve 23/12/2010 tarihli 14.477.018,85ABD doları bedelli teminat mektubunu verdiğini, davacının sözleşmeler kapsamında idareye vermiş olduğu teminat mektupları nedeniyle davalı ile aralarındaki garanti sözleşmesi ilişkisine bağlı olarak, davalıya her yıl teminat mektuplarına ilişkin komisyon bedeli ödemeyi taahhüt ettiğini, ancak …’da yaşanan iç savaş sonunda davacının yükümlülüklerini ifa etmesinin imkansız hale geldiğini, idarenin 11/04/2017 tarihinde uhdesinde tuttuğu teminat mektuplarını amaçlarının sona ermiş olması sebebiyle kendi iradesiyle iade ettiğini, ancak davacının bu süreçte komisyon bedelleri ödemek zorunda kaldığını, davacının verdiği … sayılı teminat mektupları için sebepsiz yere ödenen banka komisyon bedellerinin iade edilmesi amacıyla İstanbul 10.Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile dava açtıklarını ve davanın derdest olduğunu, davacının sözleşme kapsamında davalıya verdiği … ve …. sayılı teminat mektupları yönünden de komisyon bedelleri ödediğini beyanla, … ve … sayılı teminat mektupları kapsamında, Bakanlar Kurulunun 21/06/2011 tarihli ve 2011/2001 sayılı kararı itibariyle, banka komisyon bedellerinden sorumlu olmadığının tespit edilmesini, davacıya teminat mektupları kapsamında davalı tarafından tahsil edilen ve iade edilmeyen, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 21/06/2011-21/06/2013 tarihleri arasında tahsil edilmiş olan toplam 183.341,31TL + 306.663,98USD banka komisyon bedelinin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek faizleriyle birlikte iade edilmesini, faizlerin Türk parası alacakları için ticari faiz, yabancı para alacakları için yabancı para ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı esas alınarak hesaplama yapılmasını, yabancı para alacakları için fiili ödeme tarihindeki kurun esas alınmasını ve davanın İstanbul 10.Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ödenen komisyon bedellerinin bir kısmının davacının talep ve talimatı ile …’a ödendiğini/transfer edildiğini, dolayısı ile dava konusu tutarların tamamının tek başına davalı bankadan istenemeyeceğini, davacının teminat mektuplarının hükümsüzlüğü iddialarını içeren davasını ve komisyon iadesi talebini teminat mektuplarını düzenleyerek …’da mukim idareye veren …’a ve teminat mektuplarını alan …’da mukim idare olan …’a karşı …’da açması ve öncelikle mektupları baştan itibaren hükümsüz hale getirmesi gerektiğini, davalı bankanın dava konusu teminat mektuplarında kontrgaranti veren konumunda olup ancak davacının davasını …’da açması ve lehine sonuçlandırması halinde davalı bankanın …’a karşı olan tazmin/komisyon ödeme yükümlülüğünün sona ereceğini, işbu davada davalı bankanın tek başına taraf sıfatı bulunmadığını, davanın … ve …’a ihbar edilmesini talep ettiklerini, hukuku silsileye göre davalı bankanın davacıdan komisyon ve masraf alırken aynı zamanda kontrgaranti verdiği …’a karşı komisyon ödeme yükümlülüğü altında olduğunu, çünkü davacının talimatı ile düzenlenen kontrgaranti metinlerine göre davalı bankanın teminat mektuplarının komisyonlarını kayıtsız ve şartsız olarak …’a ödeme taahhüdünde bulunduğunu, davacının dava dilekçesinde belirttiği hususların davalı bankanın …’a yönelik sorumluluğunu ortadan kaldırmadığını, davacı tarafça iddia edildiği gibi ne BM Güvenlik Konseyi kararlarında ne Bakanlar Kurulu kararlarına ne de BDDK talimatlarında teminat mektuplarının hükümsüz kaldıklarına ve alınan komisyonların iadesine dair hiçbir dolaylı veya direkt ifade veya yorum yer almadığını, BDDK’nın bankalara komisyon alınmasına devam edilmemesi talimatı verdiğini, hükümsüzlüğü talep edilen dava konusu teminat mektuplarının ve dolayısı ile kontrgarantilerin tamamının vade sürelerinin davacı yönetim kurulu kararları ile uzatıldığını ve bu minvalde davalı bankaya yazılı talimatlar verdiğini, URDG 758 sayılı ICC’nin Garantilere İlişkin Bir Örnek Kuralları isimli broşürü’nün uluslararası düzlemde banka garantileri ile ilgili kabul görmüş bağlayıcı kurallar bütünü olup işbu broşürün Garantinin ve Kontrgarantinin bağımsızlığı balıklı 5.maddesine göre teminat mektupları ve kontrgarantilerin farklı müesseseler olup garantinin dayandığı ticari işten bağımsız taahhütler olduğunu, yine masraflarla ilgili yükümlülük başlıklı 32.maddesine göre de teminat mektupları ve kontrgarantilerin komisyon ve masraflarının her halükarda bankalara ödenmesi gerekeceğinin bağlayıcı kural olarak kabul edildiğini, ülkemizde mukim bir bankanın yurtdışında yerleşik banka lehine verdiği kontrgarantinin sona erebilmesi için taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca teminat mektuplarının bankaya iade edilmesi, teminat mektuplarının hükümsüz olduğuna dair genel kredi sözleşmesi veya teminat mektubu metninde belirtilen yetkili mahkemeden veya tahkim merciinden alınmış ve kesinleşmiş bir yargı kararının bankaya ibraz edilmesi, lehine kontrgaranti verilen yurtdışı yerleşik bankanın/makamın kontrgarantör bankayı ibra etmesi, zamanaşımı süresinin tazmin talebi olmadan geçmesi veya zamanaşımı süresi içinde tazmini gerektiren riskin gerçekleşmemesi gerektiğini, … sayılı teminat mektubu için …’tan 17/04/2017 tarihinde, 32454 sayılı teminat mektubu için 29/03/2018 tarihinde ibra aldıklarından teminat mektubu ve kontrgaranati yükümlülüklerinin bu mektuplar için sona erdiğini, teminat mettupları veya kontrgarantinin taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi gereği risk çıkışının ancak mektubun iadesi veya kontrgaran olunan bankanın davalı bankayı ibrası ile mümkün olduğunu, anılan teminat mektuplarının ibra tarihlerinden sonra davalı bankaca komisyon tahsilatı yapılmadığını, mücbir sebep iddiasının bankanın sorumluluğunu ortadan kaldırmadığını, gerek ulusal gerekse uluslararası alanda mevzuata uygun resmen mücbir sebep ilanı/kararı olmadığından Avrupa’da mukim kontrgarantör bankaların … Bankalarının teminat mektubu komisyonlarını bila itiraz ödediklerini, kaldı ki davacının mücbir sebep iddiası gerçek olsa dahi davalı bankanın …’a karşı olan kontrgaranti sorumluluğunun sona ermediğini, davacının mücbir sebep iddialarını … Devleti nezdinde veya Milletlerarası Tahkim Divanında veya Paris Tahkim Mahkemesi nezdinde açacağı davalar ile kanıtlaması, ihale makamı idarede bulunan teminat mektuplarını hükümsüz hale getirmesi ve akabinde davalı bankayı kontrgarantilerden kaynaklanan tazmin ve komisyon ödeme yükümünden kurtarması gerektiğini, mücbir sebep veya mücbir sebebin sonuçlarına, ödenen komisyonların akibetine dair hiçbir hükmün, maddenin, tavsiyenin, kararın veya mutabakatın uluslararası sözleşmede yer almamasının alenen mücbir sebebin veya komisyon iadesinin taraf ülkelerce kabul edilmediğini gösterdiğini, davanın kabul edilmesinin açıkça hak ve nesafete aykırı olacağını, BDDK’nın 30/12/2019 tarihli talimat içeriğinde geçmişe ilişkin bir düzenleme, iptal veya iade talebi bulunmadığını, yurtiçindeki idari makamların emir ve talimatlarının hatta yargı kararlarının dahi yurtdışına yönelik kontrgarantiden kaynaklanan davalı banka sorumluluğunu sona erdirmediğini, dolayısı ile BDDK talimatlarının yurtdışında mukim muhabir bankanın komisyon alacaklarını davalı bankadan nakden, takas veya mahsup yoluyla veya hesabını resen borçlandırmak suretiyle tahsil etmesine engel olmadığını, T.C.Hükümeti ile … Devleti arsında dava konusu teminat mektuplarının da içinde bulunduğu tüm konuları içeren 13/08/2020 tarihli mutabakat zaptı imzalandığını, bu itibarla davacının öncelikle ilgili mutabakat metni uyarınca girişimlerde bulunması, sulh olmaya çalışması gerektiğini, mevzuatlar uyarınca kontrgarantilerden komisyon almaya haklarının bulunduğunu, teminat mektuplarının iptali ve komisyon alınmasına devam edilmesine dair taleplerin mahkemeler tarafından reddedildiğini, ayrıca davacının iadesini talep ettiği yapılan ödemelerin iade talebinin zamanaşımına uğradığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflara usulüne uygun davetiye tebliğ olunmuş,sözleşmeler, teminat mektupları, BM Güvenlik Konseyi kararları, bakanlar kurulu kararı, ihtarname ve yazışmalar, sulh protokolü, … Asliye Hukuk Mahkemesinin… D.iş Bilirkişi Heyeti Raporu, komisyon bedeli ödeme tablosu, hesap hareketleri tablosu, BDDK kararı, kontgaranti metinleri, Yargıtay içtihatları, mahkeme kararları dosya içerisine alınmıştır.
Dosya mali müşavir, bankacı ve nitelikli hesaplama uzmanı bilirkişilerden oluşan bilirkişi heyetine tevdi olunmuş, düzenlenen 17/10/2022 tarihli rapor ile, taraflar arasındaki ilişki ile dosyada mübrez tüm bilgi ve belgelerin incelenmesi, uyuşmazlığa dayanak 02.07.2011 tarihli-27982 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 21.06.2011 tarihli ve 2011/2001 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı Kararnamenin Eki Kararın 5.Maddesinin 4.Fıkrası kapsamında, T.C. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Düzenleme Daire Başkanlığı’nın 30.12.2019 tarih-24049440-045.01E.15575 sayılı-… teminat mektupları konulu yazı içeriği dikkate alınmak suretiyle davacı şirketin 21.06.2011-30.12.2019 tarihleri arasındaki dönem içinde hesabından tahsil edilen komisyon bedellerinin iadesini talep edemeyeceği, Mahkeme tarafından davacı şirketin 21.06.2011-30.12.2019 tarihleri arasındaki dönem hesabından tahsil edilen komisyon bedellerini talep edebileceğine karar verildiği takdirde ve davacı şirketin asıl ve birleşen dava dosyasındaki talebi ile bağlı kalınmak suretiyle; davacı şirketin davalı Banka’dan asıl dava dosyası kapsamında 32167-…-32173-32174-… numaralı teminat mektupları/kontrgarantilerden kaynaklı olarak 21.06.2011-21.06.2013 tarihleri arasındaki dönem içinde devresel olarak tahsil edilmiş ve iadesi talep edilebilir nitelikte toplam 891.358,87-TL + 1.068.968,26-USD+25.738,85-EUR tutarında anapara komisyon alacağı olduğu, davacı şirketin davalı Banka’dan birleşen dava dosyası kapsamında … numaralı teminat mektupları/kontrgarantilerden kaynaklı olarak 21.06.2011-21.06.2013 tarihleri arasındaki dönem içinde devresel olarak tahsil edilmiş ve iadesi talep edilebilir nitelikte toplam 183.341,31-TL+306.663,98-USD tutarında anapara komisyon alacağı olduğu belirtilmiştir.
Asıl ve Birleşen Dava, Bankacılık teminat mektupları sebebiyle davalı banka tarafından davacının hesaplarından kesilen komisyon bedelleri sebebiyle davacının sorumlu olmadığının tespitine yönelik menfi tespit ve tahsil edilen komisyon bedellerinin iadesine yönelik istirdat davasıdır.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile dava dışı … arasında 2008 yılında 567.970.513,650 LYD bedelle Sırt Şehrinde … Üniversitesi Altyapı ve Çeşitli Türde Hizmet ve Genel Tesisler Projesinin İlk Aşaması Yapımı sözleşmesi imzalandığı, davacı emir ve hesabına dava dışı … lehine, dava dışı … Şubesi tarafından davalı banka İstanbul Merkez Şubesi talebi ve kontgarantisi ile düzenlenen 15/12/2008 tarih … numaralı 11.359.411.000 LYD kesin, 12/01/2009 tarih … numaralı 14.250.000 USD avans, 13/01/2009 tarih 32173 numaralı 17.293.073 LYD avans, 13/01/2009 tarih 32174 numaralı 31.204.957 USD avans, 16/12/2008 tarih … numaralı 8.265.600 LYD avans, 26/11/2010 tarih 32454 numaralı 1.930.269,18 USD kesin ve 26/11/2010 tarih … numaralı 14.477.018,85 USD bedelli avans teminat mektuplarının verildiği, ancak 2011 yılında …’da yaşanan iç savaş sonucunda davacının idareye gönderdiği 31/03/2011 tarihli yazı ile …’daki durumun can ve mal güvenliğini tehdit eder şekilde her geçen gün ağırlaştığı, mevcut şartlarda çalışamayacağını bildirdiği, davacı tarafça asıl dava ile 32167, …, 32173, 32174 ve … sayılı teminat mektupları kapsamında Bakanlar Kurulunun 21.06.2011 tarihli ve 2011/2001 sayılı kararı itibariyle banka komisyon bedellerinden sorumlu olmadığının tespit edilmesi, davalı tarafından tahsil edilen ve iade edilmeyen şimdilik 21.06.2011-21.06.2013 tarihleri arasında tahsil edilmiş olan toplam 891.358,87-TL + 1.068.968,26-USD + 25.735,85-EURO banka komisyon bedelinin, birleşen dava ile de 32454 ve … sayılı teminat mektupları kapsamında Bakanlar Kurulunun 21.06.2011 tarihli ve 2011/2001 sayılı kararı itibariyle banka komisyon bedellerinden sorumlu olmadığının tespit edilmesi, davalı tarafından tahsil edilen ve iade edilmeyen şimdilik 21.06.2011-21.06.2013 tarihleri arasında tahsil edilmiş olan toplam 183.341,31-TL+306.663,98-USD banka komisyon bedelinin iadesinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi nezdinde, davalı tarafından asıl ve birleşen davaya konu teminat mektupları/kontrgarantilerden kaynaklı olarak 21/06/2011-30/12/2019 tarihleri arasındaki dönem içerisinde devresel olarak davacının banka nezdinde yer alan hesaplarından toplam 1.102.049,68 TL+6.694.293,45 USD+25.738,85 EUR tutarında komisyon tahsil edildiği tespit edilmiş olup davalı bankanın dava konusu teminat mektuplarında kontrgaranti veren konumunda olup davacının talimatı ile düzenlenen kontrgaranti metinlerine göre davalı bankanın teminat mektuplarının komisyonlarını kayıtsız ve şartsız olarak … bankasına ödeme taahhüdünde bulunduğu, davacı ile davalı banka arasında doğrudan bir teminat mektubu ilişkisi olmayıp taraflar arasındaki ilişkinin dolaylı bir ilişki olduğu, kontgarantilerin hükümsüzlüğüne karar verilmesinin kontrgaranti ile verilen teminatı ortadan kaldırmayacağı, davacı tarafından … Devletinde yaşanan iç savaş nedeniyle (mücbir sebep) teminat mektupları ile garanti altına alınan edimin ifasının imkansız hale geldiği ileri sürülmüş olmakla birlikte hükümsüzlüğü talep edilen dava konusu teminat mektuplarının ve dolayısı ile kontrgarantilerin tamamının vade sürelerinin davacı yönetim kurulu kararları ile uzatıldığı, …’da 2011 yılında yaşanan iç karışıklıklar nedeniyle Bakanlar Kurulu tarafından ifası davacının kusuru olmaksızın imkansız hale gelen borçlara ilişkin olarak verilen teminat mektuplarının paraya çevrilemeyeceği kararlaştırılmış olmakla teminat mektubu ve kontrgaranti ile bankaların mektup bedelini ve mektup komisyonlarını metinler yürürlükte kaldığı sürece kayıtsız ve şartsız ödeme yükümlülüğünde olup bunun karşılığında da komisyon ve masraf isteme haklarına sahiptirler.
Davacının dava dilekçesinde dayandığı 21.06.2011 tarihli 2011/2001 sayılı Bakanlar Kurulu Kararında ve 14.05.2020 tarihli BDDK kararında alınmış olan komisyonların iadesine ilişkin bir hüküm bulunmamakta olup BDDK kararında komisyon alınmasına devam edilmemesinin belirtildiği, davalı banka tarafından da davacının da kabulünde olduğu gibi bu karardan sonra 2020-2021 yıllarında davacıdan komisyon alınmadığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar davalı tarafça davacının komisyon alınmamasına dayanak olarak gösterdiği 14.05.2020 tarihli BDDK kararı aleyhine davalı bankanın hakim ortağı olan … Dış Ticaret Bankası (…) tarafından 05.11.2020 tarihinde İstanbul 3. İdare Mahkemesinin 2020/1680 sayılı dosyasıyla iptal davası açıldığı, bu davanın sonunda BDDK kararı iptal edilirse alınmış komisyonların iadesini kapsamayan ancak davacının tek dayanağı olan karar ortadan kalkacağı gibi 2020-2021 tarihlerinde kendisine iade edilen ve ödemediği komisyonları da müvekkil bankaya ödeme mecburiyeti doğacağından bahisle idari yargıdaki bu dava kesinleşinceye kadar bekletici mesele yapılmasını talep etmiş ise de, söz konusu talimatın davacı tarafın hesaplarından tahsil edilen komisyon bedellerinden sonraki bir dönem için olduğu, dava tarihinden önce tahsil edilen komisyon bedellerini kapsamadığı, bu bağlamda söz konusu açılan davanın bekletici mesele yapılmasının dosyamıza sonuca etkili bulunmadığından bekletici mesele yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir. Davacının …’da üstlendiği işler nedeniyle davalı bankaca verilen kontrgarantilerin ve teminat mektuplarının halen mer’i olması nedeniyle, davalı bankanın sorumluluğu devam ettiğinden ödenen komisyonların iadesinin istenemeyeceği, davacının dayandığı 2011 tarihli Bakanlar Kurulu kararında teminat mektuplarından komisyon alınmayacağına ilişkin bir düzenlemenin bulunmaması, teminat mektupları ve kontrgarantinin taraflar arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesine göre risk çıkışının yapılabilmesi için teminat mektubunun bankaya iade edilmesi, teminat mektuplarının hükümsüz olduğuna dair yetkili mahkemeler tarafından verilmiş bir yargı kararının bulunması ya da kontrgaranti bankaca ibra edilmiş olması veya zaman aşımı süresinin ya da teminat mektubunda belirtilen sürenin tazmin talepsiz geçilmiş olması gerekmektedir.
Yine davacı ile davalı arasında akdedilen genel kredi sözleşmesinin L)Teminat (Kefalet) Mektubu ve Kontgaranti Kredisi Açıklaması başlıklı 51.maddesinin (t) bendinde; “Müşteri, Banka’ca verilecek Teminat Mektupları ve Kontrgarantiler için bunların iade ve iptaline kadar üçer aylık devreler için, yetkili mercilerce re’sen tespit ve bu maddenin 51.g fırkası gereğince vereceği makbuzlara yazılacak oranda Komisyon ile bunun Gider Vergisini ve diğer resim, harç ve masraflarını ve bunlar 51.d fıkra uyarınca verdirilmiş ise veren Banka veya Banka’nın muhabirlerine Banka’ca ödenecek komisyon, Gider Vergisi ve diğer masraflarla birlikte, üçer aylık devrelerin başında, peşin olarak, Banka’ya ödemeyi ve Banka’nın gerekli gördüğü hallerde bu komisyon oranlarını mevzuatın müdaadesi çerçevesinde değiştirebileceğini; vergi, resim ve harçların oranlarında yapılacak değişiklikleri ve özellikle zamları ve verilen makbuzlarda komisyon oranının belirtilmemesi durumunda Banka’ya Banka’ca aynı tür Teminat Mektuplarına uygulanan cari en yüksek oranda komisyon ödemeyi kabul ve taahhüt eder.” (u) bendinde; “Müşteri, her devrenin başında Banka’ca tahakkuk ettirilerek nakden tahsil edilen veya hesabına borç yazılan komisyon ve Gider Vergilerinin, ilgili bulundukları Teminat Mektuplarının veya Kontrgarantilerinin devre bitiminden önce iade veya iptal edildikleri gerekçesiyle veya diğer bir gerekçe ile kısmen veya tamamen kendisine geri verilmesini istemeye hakkı olmadığını kabul eder.” düzenlemeleri mevcuttur. Sözleşmenin 51.maddesi gereği davacı ödediği komisyon bedellerini geri istemeyeceğini de taahhüt etmiştir. Bu nedenlerle davanın asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Hem asıl hem de birleşen davanın ayrı ayrı sübut bulmadığından REDDİNE,
2-Asıl dava yönünden;
a)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 179,90 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 170.887,55 TL harçtan mahsubu ile bakiye 170.707,65 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
b)Davalı yargılamada kendini vekil ile temsil ettirdiğinden reddolunan miktar üzerinden AAÜT’sine göre tespit olunan 338.065,90 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
c)6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
3-Birleşen dava yönünden;
a)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 179,90 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 49.596,78 TL harçtan mahsubu ile bakiye 49.416,88 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
b)Davalı yargılamada kendini vekil ile temsil ettirdiğinden reddolunan miktar üzerinden AAÜT’sine göre tespit olunan 238.126,52 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
c)6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından sarf edilen 100 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/03/2023

Başkan …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Katip …
E-İMZALI