Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/557 E. 2022/239 K. 11.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/557
KARAR NO:2022/239

DAVA:Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ:02/09/2021
KARAR TARİHİ:11/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 17/07/2020 tarihinde davacı tarafından davalı aracılığı ile gönderilen … fatura numaralı kargonun alıcı tarafından … … şubesinden alınmak istendiğini ancak şubede koli ağzının açık olduğu, içindeki bakımı yapılacak yakıt pompasının düştüğünün görüldüğünü, kolinin fotoğrafları çekilerek bu hususun şube yetkililerince tutanak altına alındığını, davaya konu olan kargo kolisi içerisinde bakımının yapılması için gönderilen … araca … ürün kodu ile işlem gören 16.424,46 TL bedelli yakıt pompası bulunduğunu, davalı şirket ile iletişime geçildiğini, davalı şirketin, şirket içi yazışmalarında kargo içeriğinin yakıt pompası olduğu, şaşkın indirildiği ve yönlendirme yapan birimin kayıtsız çıkış yapmış olup hatalı konumda olduğu yapılan araştırmalara rağmen bulunamadığının belirtildiğini, davalı şirkete onlıne olarak hasar/kayıp bildirimi yapıldığını fakat kayıp bildirimi ve tazmin taleplerinin reddedildiğini, kargonun teslimi gerçekleşemediğinden … plakalı aracın yakıt pompası takılamadığından uzun bir süre kullanılmaz halde beklediğini, davalının kusuru nedeniyle mağduriyetin boyutlarının da arttığını, kaybolan yakıt pompasının bedelinin iadesi amacıyla … Baro Başkanlığının 08/12/2020 tarih… sayılı yazısı ile davalı şirkete ihtarname çekildiğini, fakat ihtarnamenin cevapsız bırakıldığını, bu nedenlerle yakıt pompasının bedelinin bilirkişi incelemesi neticesinde belirlenmesinden sonra artırılmak kaydıyla şimdilik 16.424,46 TL’nin hak ediş tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, aracın uzun bir süre kullanılamamasından kaynaklı tüm mahrumiyetin giderilmesine, ihtarname ve arabuluculuk masraflarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mezkur taşımaya ilişkin olarak davalı şirketin davacıya karşı herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, davacı tarafça gönderi anında kargonun içeriğinin ve değerinin taşıma görevini üstlenen davalı şirkete bildirilmemiş olup taşıması yapılan kargonun içeriğinin ispata muhtaç olduğunu, herhangi bir fatura ya da sevk irsaliyesi de bulunmadığını, davalı şirketin kargonun içeriğinin bilmesinin mümkün olmadığını, kargo içeriğini araştırma hak ve yetkisi de bulunmadığından içerik konusunda teslim edenin beyanına itibar edileceğinin tartışmasız ve kanun gereği olduğunu, TTK.md.864 uyarınca gönderenin kusuru olmasa da, taşıma senedine yazılan bilgilerdeki gerçeğe aykırılıklar ile yanlışlık ve eksik bildirimlerden doğacak her türlü sorumluluğun gönderene ait olduğunu, davacı tarafından taşınan eşyanın içeriğinin bildirilmediğini, kargonun içeriği ve değerinin gönderen tarafından tam ve doğru olarak beyan edilmediğini, davalı şirkete bu konuda herhangi bir açıklama yapılmadığından aşıma senedinde emtianın içerik ve değerine ilişkin tam bir bilginin yer almadığını, dolayısıyla kanunun açık hükmü karşısında her türlü sorumluluğun davacıya ait olduğunu, kargo içeriği ve değeri iddiasının ispata muhtaç olduğunu, ürünün ikinci el veya arızalı olma durumunun da değerlendirilmesi gerektiğini, olayda tam tazminata hükmedilmesini gerektiren koşullar bulunmadığını, TTK.md.886 gereği ve müstakar Yargıtay içtihatlarında da tam tazminata hükmedilebilmesi için taşıyanın ağır kusurunun ispatlanması gerektiği, tam tazminat istenmesi koşulunun kast ve pervasızca davranış olduğunun vurgulandığını, işbu taşımada davalı şirketin kusurlu olduğu kabul edilse dahi, ağır kusur ve hile durumunun mevcut olmadığını, talep edilen tazminat talebinin fahiş olup TTK hükümleri uyarınca taşıyanın sınırlı sorumluluğu prensibinin benimsendiğini, bir an için davalı şirketin olayda sorumlu olduğu kabul edilecek olsa dahi TTK 882 hükmüne uygun olarak gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 özel çekme hakkı istenebileceğini beyanla davanın reddine karar verilmesin talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, taşıma sözleşmesinden ve aracın kullanılamamasından kaynaklı tazminat davasıdır.
… Barosundan… sayılı ihtarname ve tebliğ şerhi getirtilmiştir.
Dosya, taşıma uzmanı, makine mühendisi ve nitelikle hesaplama uzmanı bilirkişilerden oluşan bilirkişi heyetine tedvii olunmuş, düzenlenen 28/02/2022 tarihli raporda; davacının 17/07/2020 tarihinde… Şubesinden – … Şubesine … Pompa adına gönderilen kargonun “ – alıcısına-“ ulaştırılamamasından dolayı, 1 paket 10 Kg/Desi ağırlığındaki Kargo içindeki kullanılmış arızalı … yakıt pompası bedelinin olay tarihinde arızalı ve 2.ci el olarak 8.000,00 TL olduğu tespit edilmiş olmakla tali %25 oranında kusurlu ve sorumluğu ile 8.000 x%25 kusuru ile 2.000,00 TL tazminat ödemesi gerektiği, Mahkemenin takdirlerinin “Taşıyıcının Sınırlı Sorumluluğu“ esas alınması yönünde tazminat ödenmesi yönünde olması halinde , davacının kaybolan kargonun taşıyana teslim edildiği 17/07/2020 tarihli kura göre 1 SDR kur 9,5079 TL x 8,33 SDR x 10 Kg/desi (kaybolan emtia 10 Kg/Desi olarak alınmıştır. ) = 792,00 TL ile sınırlı olarak tazminat ödemesi gerektiği, dava dosyasına konu … plakalı … araca ait olduğu belirtilen ve arızalı yakıt pompası nedeniyle çalışamadığı, mağdur edildiği yönündeki değerlenmelerin davalı taşımacı ile ilgisinin olmadığı, taşımacıya rücu edilebilecek bir mağduriyetin bulunmadığı belirtilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; yeterli izahatı içerir, denetlenebilir ve hükme esas alınabilir nitelikteki bilirkişi raporu doğrultusunda, gönderici tarafından kapsamının gerçek değeri beyan edilerek Kargoya verilen “Değer konulmuş” bir gönderinin kaybı halinde konulan değer kadar, hasara uğradığı hallerde hasar oranında Kargo şirketi sorumluluk üstlenip hak sahibine değer tutarı kadar tazminat ödeneceği, davalı gönderi kayıt ekranında davalı kargo şirketinin… Şubesi tarafından … Otomotiv adresinden 17/07/2020 tarihinde alınan ve … faturasında 1 paket 10 kg /Desi ölçülerinde Alıcısı … pompa, … … şubeden adrese teslim olarak görülen kargonun içeriği ve kargo değeri bilgilendirmesi yapılmadığı, kargonun değersiz koli olarak sigorta yaptırılmadan taşıma için alınmış olduğu tespit edilmiştir.
TTK madde MADDE 875- (1) Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur. Taşıyıcı, kendi adamlarının, taşımanın yerine getirilmesi için yararlandığı kişilerin, görevlerini yerine getirmeleri sırasındaki fiil ve ihmallerinden, kendi fiil ve ihmali gibi sorumludur.
Davacının teslim edilemeyen , kargo kolisinin davalı gönderi ekranında 04/08/2020 tarihinde içerikten düşen malzeme, kayıp kargo olarak işlendiği, TTK madde 874-1’e göre “eşya, taşıma süresini izleyen yirmi gün içinde teslim edilmezse, hak sahibi ona zayi olmuş gözüyle bakabilir. Sınır ötesi taşımalarda bu süre otuz gündür.”denildiği, taşıyıcının sorumluluktan kurtulma hallerinde genel ve özel sebepler bulunmakta olup sorumluluktan kurtulmada genel sebebe göre, zıya, hasar ve gecikme, taşıyıcının en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği sebeplerden meydana gelmişse, taşıyıcı sorumluluktan kurtulur. Davaya konu yakıt pompasının düşerek kaybolduğu hususu gözönüne alındığında gönderici tarafından yapılan ambalajın yetersiz olduğu anlaşılmaktadır. Taşımacının yapılan ambalajın yetersizliği konusunda göndericiyi uyarması, uzun taşımada elleçlemeden geçen kolinin kendisine ve taşınan diğer eşyalara zarar vermeyecek şekilde ambalajlanması için göndereni uyarma zorunluluğu vardır. Somut olayda yetersiz ambalajı ikaz görevi olan taşımacının gerekli uyarıyı yapmadığı bu nedenle %25 tali kusurlu olduğu, davacının ise söz konusu 10 Kg/Desi ölçülerindeki Kargo emtiasını gerektiği şekilde ambalajlamayarak, poşet olan paketinden kayarak kaybolmasında % 75 oranında kusurlu olduğu yönündeki kusur oranlamasının dosya kapsamı ve olayın oluş şekline uygun olduğu değerlendirilmiştir.
Gönderi üzerinde konulmuş bir değer yoksa kaybı veya zayi halinde tazminat TTK Madde 882 VI – Sorumluluk sınırları ile belirlenmektedir. Gönderinin tamamının zıyaı veya hasarı hâlinde, 880 ve 881 inci maddeler uyarınca ödenecek tazminat, gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır. Özel Çekme Hakkı, eşyanın taşıma amacıyla taşıyıcıya teslim edildiği tarihteki veya taraflarca kararlaştırılan diğer bir tarihteki, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca belirlenen değerine göre Türk Lirasına çevrilir. Bu durumda kargonun taşıyana teslim edildiği 17/07/2020 tarihli kura göre 1 SDR = 9,5079 TL olduğundan davalı Kargo şirketinin tazmin sorumluluğu 9,5079 TL x 8,33 SDR x 10 Kg/desi = 792,00 TL olarak hesaplanmıştır.
Bu halde davacı tarafından gönderinin içeriği ve değeri konusunda bilgilendirme yapılmadan değersiz koli olarak gönderimi yapıldığından taşıyıcının sınırlı sorumluluğu ilkesi gözetilerek davanın kısmen kabulü ile TTK.882 maddesi uyarınca belirlenen 792 TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, taraflar arasındaki taşıma sözleşmesinden kaynaklanan TTK 882.maddesi uyarınca belirlenen 792,00-TL tazminatın temerrüt tarihi 21/12/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 280,49 TL’den mahsubu ile 199,79 TL harcın kararın kesinleşmesini müteakip istek halinde sahibi davacıya iadesine,
Ayrıca davacı tarafından yatırılan 80,70 TL harcın harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca 792,00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 2.100,00 TL bilirkişi ücreti, 108,20 TL posta – tebligat -müzekkere masraflarından oluşan toplam 2.208,20 TL yargılama masrafından davanın kabul reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 106,48 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen miktar itibariyle AAÜT 13-3 maddesi uyarınca 792,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
6-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK yönetmeliğinin 47/1 maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
7-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davada haklı çıkma oranına göre 63,65 TL’sinin davalıdan, 1.256,35 TL’sinin davacıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, HMK 342.maddesine uygun olarak düzenlenmiş dilekçenin, HMK 343.maddesi gereğince Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilmesi ve HMK 344.maddesinde belirtilen harç ve giderlerin yatırılması sureti ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar tefhim edildi, usulen anlatıldı. 11/04/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza