Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/554 E. 2023/553 K. 05.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/554
KARAR NO:2023/553

DAVA:İstirdat
DAVA TARİHİ:02/09/2021
KARAR TARİHİ:05/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının müvekkili şirket aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün 2010/… E. sayılı dosyası kapsamında taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinden doğduğunu iddia ettiği 5.000 Euro tutarında asıl alacak ve 226,89 TL tutarındaki ihtarname masrafının tahsili için ilamsız icra takibi başlattığını, müvekkili şirkettin, icra dosyası kapsamında mal varlığına haciz konulduğunu, hacizlerin kaldırılması için cebri icra baskısı altında dosya borcunun tamamınının 04.11.2020 tarihinde ihtirazı kayıt şerhi koymak suretiyle ödemek zorunda kaldığı, müvekkili şirket ile davalı arasında 21.01.2020 tarihinde akdedilen Hizmet Sözleşmesi’nin 14. maddesi uyarınca İstanbul Mahkemeleri ve İcra Daireleri’nin yetkili kılındığını, bahsi geçen sözleşme uyarınca müvekkili şirketin davalıya … seyahati programına dair hizmet sağlamayı taahhüt ettiğini, davalının sözleşme uyarınca 23.03.2020 ile 27.03.2020 tarihleri arasında İspanya’ya düzenlenmesi kararlaştırılan ticari seyahatin korona virüs salgını sebebiyle ertelenmesini ve sözleşme’nin güncel şartlara göre tadil edilmesini talep ettiğini, seyahat organizasyonunun pandemi sebebiyle gerçekleştirilememesi üzerine davalının sözleşmenin 8. maddesi kapsamında sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiğini e-posta yoluyla bildirdiğini ve sözleşme uyarınca 22.01.2020 tarihinde müvekkili şirkete ödenen 5.000 Euro’nun iadesini talep ettiğini, davalının talebine konu tutarın müvekkili şirket tarafından ödenmemesi üzerine davalı tarafından icra takibi başlatıldığını, sözleşmenin 8. maddesinde mücbir sebep nedeniyle 3. kişilere yapılan ödemelerin iadesinde bahsi geçen 3. kişilerin iade koşullarının geçerli olacağını ve müvekkili şirketin yalnızca 3. kişilerden (oteller, tedarikçiler, acenteler ve sair üçüncü kişiler) iade alabildiği bedelleri davalıya iade edeceğini, iade alınmayan bedeller nedeniyle davalıya karşı hiçbir sorumluluğunun doğmayacağının açıkça kararlaştırıldığını, sözleşmeyi tek taraflı fesheden davalının müvekkili şirkete ödediği bedeli ancak müvekkili şirketin ödeme yaptığı 3. kişilerden iade alabildiği tutarla sınırlı olarak talep edebileceğini, müvekkili şirkertin iade alamadığı hallerde ise davalının müvekkili şirketten ödediği bedelin iadesini talep edemeyeceğini, müvekkili şirket tarafından bahsi geçen organizasyon ile ilgili olarak konaklamanın yapılacağı otele (…) ödenmek üzere İspanya’daki … unvanlı acenteye davalının ödediği tutardan 3.300 Euro tutarında ödeme yapıldığını, müvekkili şirketin otelden 3.300 Euro tutarında yaptığı ödemeyi iade alamadığını, iade alamadığı tutardan dolayı da davalıya karşı herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, davalı tarafından tüm tutarı tahsili için müvekkili şirket aleyhine icra takibi başlatılmasının hukuka aykırı olduğunu, başlatılan icra takibi kapsamında ödeme emrine çeşitli sebeplerle itiraz etmesinin mümkün olmadığını ve icra takibinin kesinleştiğini, müvekkili şirketin mal varlığına haciz konulduğunu, hacizlerin fek edilmesi için ihtirazı kayıt koymak suretiyle dosya borcunun tamamını ödediğini ve tüm hacizlerin fek edildiğini beyanla; davanın kabulü ile 3.300,00 Euro’nun fiili ödeme tarihindeki güncel kur üzerinden 04.11.2020 tarihinden itibaren en yüksek faiz oranı üzerinden işleyecek faizi ile davalıdan alınarak müvekkili şirkete ödenmesine, davalının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davacı arasında akdedilen 21.01.2020 tarihli hizmet sözleşmesi ile davacının müvekkili şirkete 23.03.2020 ile 27.03.2021 tarihleri arasında İspanya’ya ticari seyahat düzenlenmesi konusunda hizmet sağlamayı taahhüt ettiğini, seyahatin gerçekleşeceği tarihlerde meydana gelen COVİD-19 salgını nedeni ile söz konusu hizmetin gerçekleştirilemediğini, sözleşme uyarınca seyahat bedeline mahsuben müvekkili şirket tarafından avans olarak 5.000 Euro ödendiğini, davacının taahhüt ettiği edimi yerine getiremediğini, müvekkili şirket tarafından ödenmiş olan seyahat bedelinin iadesinin talep edildiğini, 16.03.2020 tarihli e-mail ile davacının müvekkili şirket tarafından ödenen 5.000 Euro’nun iadesi için finans birimine talimat verdiklerini belirttiğini, 16.03.2020 tarihli mailde “Münferit biletlerde de iptal işlemi tamamlanmış olup, 23-27 Mart 2020 … Ticari Heyet seyahatinize istinaden tüm servis iptalleri sağlanmıştır. 5.000 EURO tutarındaki ödemenizin iadesi için finansımıza talimat iletilmiştir.”denildiğini,16.03.2020 tarihinde “Otelle görüşmemize istinaden İspanya’da Korona kaynaklı OHAL ilan edilmesi sebebiyle oteldeki yerlerin iptali yüzde yüz iade olacak şekilde gerçekleştirilebilinecektir.” denildiğini, müvekkili şirkete herhangi bir ödeme yapılmadığından, müvekkili tarafından …. Noterliğince 21.08.2020 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarname keşide edilerek 5.000 Euro’nun iadesinin istendiğini, davacının ihtarnameye cevap vermediğinden, ödeme de yapmadığından davacı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, icra takibine karşı itirazda bulunmadığını, davacının 16.03.2020 tarihli e-mail ile iade hususunu kabul ettiğini beyan ettiğini, ödenen 3.300 Euro’nun iadesi için davacının nasıl bir girişimde bulunduğunun bilinmediğini, somut bir dayanak gösterilmediğini, davacının otele karşı yasal bir işlem başlatıp başlatmadığını belirtmediğini, yalnızca dava dilekçesi ekinde sunulan e-mail vasıtasıyla talepte bulunmakla yetindiğinin düşünüldüğünü, müvekkili şirketin 4691 sayılı yasa gereği kamu ortaklı bir yapı olduğunu aksi durumda kamu zararının oluşacağını, davacı ile otel arasındaki sözleşmenin iç ilişkide geçerli olduğunu, pandemi sebebiyle davacının hizmet sunacak olan otele karşı rücu veya tazmin hakkının bulunduğunu, müvekkili şirket ile dava dışı şirket arsında akdi ilişki olmadığını, davacının iade ile ilgili hususları özen yükümlülüğü çerçevesinde düzenlemesi ve yerine getirmesi gerektiğini beyanla davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep etmiştir.
…. Asliye Ticaret Mahkemesinden talimat yoluyla alınan 14/11/2022 havale tarihli bilirkişi raporu dosya arasına alınmıştır.
09/06/2023 havale tarihli bilirkişi raporu dosya arasına alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacı şirket ile davalı şirket arasında 21.01.2020 tarihinde akdedilen Hizmet Sözleşmesi gereğince davacı şirketin 23.03.2020-27.03.2020 tarihleri arasında İspanyaya düzenlenen ticari seyahat programına dair hizmet sağlamayı kabul ettiği, davalı şirket tarafından 22.01.2020 tarihinde davacı şirkete 5.000,00 EURO ön ödemenin yapıldığı, korona virüs salgını nedeniyle seyahatin iptal edilerek sözleşmenin feshedilmesi nedeniyle davalı şirket tarafından ön ödeme olarak ödenen 5.000,00 EURO nun davacıdan iadesinin edilmesinin talep edildiği, 5.000,00 EURO nun iade edilmemesi üzerine, davalı şirket tarafından davacı şirket aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davacı şirket tarafından 04.11.2020 tarihinde, …. İcra Müdürlüğü’nün … nolu hesabına … E sayılı dosyaya ödenmek üzere 5.000,00 EURO nun TL karşılığı ve masraf olmak üzere 61.000,00 TL ödemenin yapıldığı anlaşılmıştır.
Davacı şirket tarafından taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 8. Maddesinde “Mücbir sebep nedeniyle 3. kişilere yapılan ödemelerin iadesinde bu kurumların iade koşulları geçerli olacak ve … iade alabildiği tüm bedelleri Kurum’a iade edecektir. İade alınmayan bedeller nedeni ile …’nin her hangi bir sorumluluğu yoktur.” şeklinde düzenlenen hükme aykırı şekilde icra takibi başlatıldığı iddiasıyla cebri icra baskısı altında ödenen bedelden 3.300,00 EURO nun fiili ödeme tarihindeki güncel kur üzerinden 04.11.2020 tarihinden itibaren işleyecek 3095 SK. 4/a maddesi uyarınca tahakkuk ettirilecek faiz ile birlikte ödenmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Talimat raporunda, davalı şirketin ticari defterleri ile taraflar arasındaki ödemelere ait belgelerin incelenmesi neticesinde, davacı … A.Ş tarafından davalı … A.Ş adına vize ve hizmet bedeli olarak düzenlenmiş olan 12.02.2020 tarih … nolu toplam 889,95 TL faturanın davalı şirketin ticari defter kayıtlarına alındığı, davalı şirket tarafından davacı şirkete ön ödeme olarak ödenen 5.000,00 EURO karşılığı 32.948,50 TL bedelin hesaplara kaydedildiği, davacı şirket tarafından …. İcra Dairesindeki takip dosyasına yapılan 5.000,00 EURO karşılığı 45.564,39 TL bedelin ve masrafların davalının ticari defter kayıtlarına işlenmiş olduğu tespit edilmiştir.
Taraflar arasındaki 21.01.2020 tarihinde Hizmet sözleşmesi kapsamında davalıya verilecek “…” otel için 17 kişilik Konaklama hizmet bedelinin KDV dahil 28.687.00 EURO olarak kararlaştırıldığı, sözleşme ile belirlenen hizmet ücretinin 5.000.00 EURO’luk kısmının davalı tarafından davacıya 22.01.2020 tarihinde banka havalesi ile ödendiği, bu 5.000 EURO ön ödeme/ avans ödemesine ilişkin tutarın her iki taraf ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, taraflar arasındaki e-mail yazışmalarının incelenmesinde davacı tarafça, davalının yaptığı 5.000 EURO tutarındaki ön ödeme tutarının geri iadesinin yapılmasının 16.03.2020 tarihli e-mail yazışmalarında herhangi bir itiraza yer verilmeksizin kabul edilerek bu bedelin ödeneceğinin ilgili birimlere verilen talimat ile yapılacağının beyan edildiği alınan ikinci raporda bu tespitlerden anlaşılmakla davacı iradesinin artık sözleşme hükmünün uygulanması yönünde olmadığı, bu e-mail ile ödemenin yapılacağının çekince konulmaksızın kabul edildiği dikkate alındığında davacının 3.300 EURO tutarındaki kısmın istirdatı talebinin yerinde olmadığı, sözleşmelerin nisbiliği ilkesi gereğince davacının dava dışı yurt dışındaki otelden mücbir sebebe dayalı olarak kendi aralarındaki sözleşme ilişkisi gereğince bu bedeli talep edebileceği, hatta bedelin yurt dışı otelden tahsil edilmesi halinde bu durumdan davalının haberinin olamayacağı dolayısıyla davacının sebepsiz zenginleşmesine neden olacağı kanaatine varılmakla davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 553,60 TL harcın mahsubu ile bakiye 283,75 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 9.200 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
7-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
Dair, davacı vekili ile taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 05/09/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır