Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/543 E. 2022/387 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/543 Esas
KARAR NO :2022/387

DAVA:Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:26/08/2021
KARAR TARİHİ:26/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından davacı idare hakkında sigorta şirketinin dava dışı sigortalısı …’ın kullanımında bulunan … Mahallesi, … Caddesi No:17/B …/İstanbul adresinde bulunan iş yerinin 20.11.2019 tarihinde sigortalı iş yerinin tuvaletinden geri tepen pis suyun sigortalı iş yerinde hasar meydana getirdiği iddiasıyla rücuen tazmin talebiyle …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası kapsamında ilamsız icra takibi başlatıldığını, öncelikle tazminat sorumluluğunun doğması için, tazminat talep edilenin zarara neden olayda kusurunun olması ve tazminat talep edilen hasar ile fiili arasında illiyet bağının bulunması gerektiğini, davacı idarenin olayda kusurlu olmadığını, gerçekleştiği iddia edilen hasar ile idareninin fiilleri arasında illiyet bağının kurulmasının da mümkün olmadığını, davalının icra takibine konu zarar iddiasını ve sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat etmesi gerektiği, davacının binada bulunan pis su giderinin arızalanması sonucunda geri tepen suların sirayet etmesi sonucu hasarın meydana geldiğini iddia etmekte ise de söz konusu arızadan dolayı bu hasarın meydana gelmesinin mümkün olmadığını, bina mülk sahiplerinin yönetmelik gereği geri tepen sular için çekvalf vb. ekipman ile önlem alması gerektiğini, yine yasal düzenlemelere göre, atık su kanalı ile parsel bacası arasındaki bağlantının mevzuata uygun olarak yapılması diğer taraftan da atık su kanalı ile parsel bacası arasındaki kanaldaki tıkanıklıkları mülk sahiplerinin açtırmak zorunda olduğunu, somut olayda, bina bağlantı kanalındaki tıkanıklıkların bina / mülk sahiplerince giderilmediğini, bağlantı kanalının temizlenmemiş olması ve hatalı kullanımı nedeniyle zararın meydana geldiğini, ayrıca imar mevzuatına uygun olmayan ve davacı idarece herhangi bir uygunluk görüşü bulunmayan yapıda meydana gelen hasardan davacı idarenin sorumlu olmadığını, zararı meydana getiren sebeplerin ve kusur durumunun tespiti için, binaya ve binanın atık su bağlantısına ilişkin bilgilerin de bulunduğu, yapı ruhsatı ve projelerin getirtilmesi, binanın projesine uygun yapılıp yapılmadığı, atık su bağlantısı için gerekli izinlerin alınıp alınmadığı, imar mevzuatına ve … mevzuatına uygun olup olmadığının ve bu yerin iskan izni olup olmadığı hususlarının da tespitinin gerektiğini, olayın gerçekleşme şekli, bina malikinin kusurları ve mevzuata aykırı uygulamaları birlikte değerlendirildiğinde, davacı idareye bir kusur atfının mümkün olmadığını beyanla davanın kabulü ile, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitini, davalının %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; …’ın “… Mh. … Cd. Dış kapı No:17/B …/İstanbul” adresindeki işyerinin rizikoları 03.08.2019 tarih ve … numaralı “İşyerim paket sigorta poliçesi” ile davalı … sigorta tarafından güvence altına alındığını, 20.11.2019 tarihinde sigortalı işletmenin bodrum katında bulunan tuvaletten pis suyun geri tepmesi sonucu işyerini su bastığını, eksper incelemesinde bodrum katta bulunan tuvalet bölümünde zeminde tuvaletten geri tepen pis su bulunduğunun görüldüğünü, hasarın kanalizasyon hattında bulunan pis suyun geri tepmesi sonucunda gerçekleştiği kanaatine varıldığını ve …’ye rücu edilebileceği yönünde kanaat bildirildiğini, davalı sigorta şirketinin 05.12.2019 tarihinde sigortalının banka hesabına 2.655,00-TL ödeyerek hasarı giderdiğini, davalı sigorta şirketinin yaptığı ödemeye ilişkin olarak 03.03.2020’de …’den talepte bulunulduğunu ancak 16.03.2020 tarihli yazı ile talebin reddedildiğini, bunun üzerine davacı aleyhine…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını ve takibin kesinleştiğini, davacı idarenin İstanbul ili dahilindeki tüm içme suyu, atık su kanalizasyon vesair konularda da tek yetkili ve görevli merci olduğunu, davaya konu olaydaki hasar sigortalının işyerindeki hasar …’nin görevini usulüne uygun yapmaması sebebiyle kanalizasyonun taşmasından kaynaklandığını, çek valf sisteminin olmaması yada projeye aykırılık olmasının davacı idareyi sorumluluktan kurtarmayacağını, davaya konu olayda eğer ruhsata aykırı ekleme varsa bunun zararın artmasında hiçbir etkisi olmadığını, zararın doğmasına sebebiyet veren olayın davacı idarenin sigortalı mahalin etrafındaki kanalizasyon sisteminin bakımını yapmamasından kaynaklandığını, davacının iddialarını ispat etmek zorunda olduğunu, bu hali ile soyut iddiaları reddediklerini beyanla, davanın reddini, davacının %20 oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, … Avrupa Abone İşleri Dairesi Başkanlığı’nın 07.10.2020 tarih ve … sayılı yazısı, sigorta poliçesi ve hasar dosyası, eksper raporları, fotoğraflar, imar işlem dosyası ve projesi, yapı ruhsatı ve belediye kayıtları mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, bilirkişiler İnşaat Yüksek Mühendisi …, Muhasebeci … … ve Sigorta Hukuku Uzmanı …’e tevdii edilen dosyada tanzim olunan 23/02/2022 havale tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; hasarın meydana geldiği ticari işletmenin adresi … Mah. … Cad. No:17/B …/İstanbul olduğu, … nolu sigorta poliçesinin hasar tarihi olan 20.11.2019 tarihi itibariyle yürürlükte ve geçerli olduğu, poliçe bedelinin ödenip ödenmediği hususunda taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlık olmadığı, 20.11.2019 tarihli “Dahili Su” kaynaklı hasarın poliçesi vadesi ve poliçe teminatı kapsamında olduğu, 22.11.2019 tarihli, … rapor nolu ve … dosya nolu kesin ekspertiz raporunda tespit edilen toplam hasar bedelinin, 2019 yılı yaklaşık maliyet analizi ile uyumlu olduğu, hasara maruz kalan dükkanın / iş yerinin bodrum katında ki tuvaletin onaylı ruhsat projesinde yer almadığı, bodrum katta WC ve atık su bağlantısının ruhsat dışı yapıldığı ve bağlantının kaçak olduğunun dosya kapsamındaki belgelerden anlaşıldığı, ayrıca atık su bağlantısının baca kotundan düşük mekanlarda ki tesisinde terfi pompası ve geri basmaya karşı önlemin alınması parsel sahibinin yükümlülüğünde olduğundan meydana gelen hasardan …’nin değil taşınmaz bölüm sahibinin sorumlu olduğu, sigortalı dükkanın bodrum katında meydana gelen dahili su hasarının, davalı …’nin kanalizasyon (atık su) bağlantı bacasından aşırı yük nedeniyle geri tepmeli/basmalı kaynaklandığı iddia edilmiş olsa dahi hasarın sigortalının ihmalinden kaynaklanmış olduğu yönündeki teknik değerlendirme ve tespitler karşısında, oluşan hasarda kusurunun parsel bağlantılı olması nedeniyle sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen hasar tazminatının …’ye rücu edilmemesi gerektiği yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; menfi tespit davasıdır.
Yapılan yargılama, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı idare, davalı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısının iş yerini tuvaletinden geri tepen pis suyun sigortalı iş yerinde hasar meydana getirdiği iddiasıyla rücuen tazmin talebiyle…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası kapsamında ilamsız icra takibi başlattığını ancak hasarın meydana gelmesinde idarenin sorumluluğunun bulunmadığından bahisle icra takibinden kaynaklı borçlu bulunmadığının tespiti amacıyla mahkememizde menfi tespit davası açmıştır.
Mahkememizce sunulan belgelerle birlikte teknik yönden rapor alınması için dosya bilirkişi heyetine tevdii edilmiş, alınan heyet raporuyla; belediyeden temin edilen atık ve kullanma suyu tesisat projesi incelenmiş, hasar meydana gelen yerdeki projede bodrum katta WC olmadığı, bodrum kattaki WC nin proje dışı yapıldığı ve kanalizasyon bacasına sonradan bağlandığı, bu durumda bağlantının kaçak olduğu, ayrıca atık su bağlantısının baca kotundan düşük mekanlardaki tesisinde terfi pompası ve geri basmaya karşı önlemin alınması parsel sahibinin yükümlülüğünde olduğu, meydana gelen hasardan …’nin değil taşınmaz bölüm sahibinin sorumlu olduğu, sigortalı dükkanın bodrum katında meydana gelen dahili su hasarının, davalı …’nin kanalizasyon (atık su) bağlantı bacasından aşırı yük nedeniyle geri tepmeli/basmalı kaynaklandığı iddia edilmiş olsa dahi hasarın sigortalının ihmalinden kaynaklanmış olduğu yönündeki teknik tespitler yapılmıştır.
TBK 49/1. Maddesine göre: ” Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” O halde zarar verenin, zarar görenin durumunun haksız fiilden önceki duruma getirilmesi ve maddi kaybının tam olarak giderilmesi esastır. T.T.K.’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. maddesinde “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir. Bu durumda davacı sigorta şirketinin kendi sigortalısına yaptığı ödeme nispetinde onun haklarına halef olduğu açıktır. Bu bilgiler ışığında davalı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısına dahili su kaynaklı hasarların poliçe teminatı kapsamında olduğundan 2.655,00 TL ödeme yaptığından onun halefi olarak davacıya icra takibi yapabilecektir. Ancak davaya konu olayda dava dışı sigortalının işyerinde meydana gelen olayda hasarın bodrum katta ruhsat dışı projede yer almamasına rağmen yapılan WC den kaynaklandığı, idarenin ilgili mevzuatlar kapsamında yönetmeliğe uygun bağlantılar yaptığı ve yaşanan olaydan kaynaklı …’nin kusurunun bulunmadığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar davalı sigorta şirketi sigortalısına ödemiş olduğu bedelin rücuen tahsili için icra takibi yapmışsa da zararın meydana gelmesine idare sebebiyet vermediğinden ve hasardan dolayı kusuru bulunmadığından TBK 49, TTK 1472 maddesi uyarınca rücuen tazmin isteminin şartları oluşmadığı kanaatine varılmakla; davacının davasının kabulüne davacı … Genel Müdürlüğü’nün…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasından kaynaklı davalı … Sigorta A.Ş.’ye borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. Öte yandan İİK 72/5. Maddesi uyarınca kötü niyet tazminatı talep edilmişse de; kötü niyet tazminatı için borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötüniyetli olma şartı aranmakta olup, kusurun varlığı yargılama neticesinde ortaya çıkabileceği, davalının takibinde kötüniyetli olduğu hususu ispatlanamamış olup şartları oluşmayan kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Davanın KABULÜ İLE; davacı … Genel Müdürlüğü’nün…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasından kaynaklı davalı … Sigorta A.Ş.’ye borçlu olmadığının tespitine,
(2)Şartları oluşmayan kötüniyet tazminat talebinin reddine,
(3)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 181,36-TL karar ve ilam harcından peşin alınan (59,30-TL peşin harç + 3,75-TL tamamlama harcı olmak üzere toplam) 63,05-TL’nin harçtan mahsubu ile bakiye 118,31-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
(4)Davacı tarafından yapılan; 59,30-TL başvuru harcı, 63,05-TL peşin harç, 2.550,00-TL bilirkişi ücreti, 101,20-TL tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 2.773,55-TL yargılama masrafının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
(5)Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(6)Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 2.655,00-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
(7)6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13)- (14) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
(8)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı okunup, usulüne uygun anlatıldı. 26/05/2022

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.