Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/52 E. 2022/389 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/16 Esas
KARAR NO : 2022/342

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cis. Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 30/12/2016
KARAR TARİHİ : 17/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 16/08/2016 tarihinde Tekirdağ Süleymanpaşa ilçesinde meydana gelen trafik kazası sonucunda davalılardan …’nın sevk ve idaresinde bulunan…plakalı aracın şerit ihlali yaparak bu sırada karşı şeritte seyreden müvekkili … idaresinde bulunan… plakalı otomobile çarparak araç içerisinde bulunan müvekkili…’ın ağır, İbrahim / Nurcihan / Zeynep ve …’in basit bir şekilde yaralanmasına sebep olduğunu, meydana gelen trafik kazası sonrası müvekkili…’ın omzunda kırık oluşması sebebiyle ameliyat olduğunu ve platin takıldığını, müvekkilinin evde bebek bakıcılığı yapmak üzere aylık 1.500,00-TL ücretle anlaştığını ancak trafik kazası ve dolayısıyla ameliyat olması nedeniyle işe başlayamadığını, müvekkilinin bedelsel zarara uğradığı hususunun Adli Tıp Kurumu’ndan alınacak rapor ile de tespit edilebileceğini, arz ve izah edilen nedenlerden dolayı cezai ve hukuki talep / haklar saklı kalmak kaydıyla davacı …’ın bedelsel zarara uğramış olması sebebiyle 2.000,00-TL maddi 50.000,00-TL manevi tazminatın; Seyfettin için 10.000,00-TL, …için 15.000,00-TL, …’a velayeten Melek ve Seyfettin için 5.000,00-TL, …için 30.000,00-TL, Nurcihan için 20.000,00-TL, …’e velayeten İbrahim ve Nurcihan’a 5.000,00-TL ve …’e velayeten İbrahim ve Nurcihan’a 5.000,00-TL manevi tazminatın araç sahibi ve sürücü yönünden 16/08/2018 tarihinden, sigortacı yönünden dava tarihinden işletilecek avans faizi ile davalılarca müştereken ve müteselsilen olmak üzere tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava açmadan önce müvekkili sigorta şirketine başvurmayarak dava şartını yerine getirmemesi sebebiyle davanın öncelikle usul yönünden reddinin gerektiğini, davaya konu 16/08/2016 tarihli kazaya karıştığı belirtilen …plakalı aracın müvekkili şirkete trafik sigortası ile sigortalı olduğunu ve söz konusu poliçede teminat limitinin kişi başı 310.000,00-TL olarak belirlendiğini, manevi tazminat talebinin sigorta teminatı kapsamında yer almadığını, sigortalı aracın sürücüsünün kusuru yoksa işletene düşen bir sorumluluğun da bulunmadığını, kusur tespitinin yapılması için dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderilmesini, davacının trafik kazası sebebiyle meydana gelmiş bir maluliyetinin olup olmadığının tespiti için de davacının yine Adli Tıp Kurumu ilgili İhtisas Dairesi’ne gönderilmesini, kusurun ve maluliyet oranının tespiti halinde alanında uzman bilirkişilerce poliçe limitleri ve aktüeryal kurallar gözetilerek hesaplama yapılmasını, müvekkili şirketin temerrüde düşmemesi nedeniyle dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Usulüne uygun tebliğe rağmen davalı … ve … tarafından dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; İstanbul …Hastanesi’nin 17/01/2017 tarihli müzekkere cevabı ekinde davacı…’a ait tıbbi belgeler ve cd, Tekirdağ / … İlçe Jandarma Komutanlığı’nın 19/01/2017 tarihli müzekkere cevabı ekinde 16/08/2016 tarihli kazayla ilgili (trafik kazası tespit tutanağı, alkolmetre çıktısı, trafik sigorta poliçesi, araç tescil belgesi, motorlu araç trafik belgesi, tutanak, ifade tutanağı, adli rapor formu, fotograflar) bilgi ve belgeler, SGK Hizmet Akdiyle Çalışanlar Emeklilik Daire Başkanlığı’nın 18/01/2017 tarihli müzekkere cevabı, … ve Araştırma Merkezi’nin 02/02/2017 tarihli müzekkere cevabı ekinde tomografi raporu ve konsültasyon notu, … Hastanesi’nin 10/02/2017 tarihli müzekkere cevabı ekinde davacı…’a ait tıbbi belgeler, … Müdürlüğü’nün 28/02/2017 tarihli müzekkere cevabı ekinde…’ın ekonomik sosyal durum raporu, davacılar vekilinin 15/10/2019 tarihli Adli Tıp Kurumu raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi, davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından sunulan 18/06/2020 tarihli bilirkişi raporuna beyan ve itiraz dilekçesi, davacılar vekili tarafından sunulan 30/06/2020 tarihli bilirkişi raporuna beyan ve itiraz dilekçesi, davacılar vekili tarafından sunulan 06/12/2021 tarihli ıslah dilekçesi, … Emniyet Müdürlüğü’nün 12/01/2022 tarihli müzekkere cevabı ekinde F…ve …’a ait ekonomik sosyal durum araştırma raporu, …Merkezi Amirliği’nin 11/02/2022 tarihli müzekkere cevabı ekinde …’a ait ekonomik sosyal durum araştırma raporu, …Merkezi Amirliği’nin 12/04/2022 tarihli müzekkere cevabı ekinde İbrahim – Nurcihan – Melike – …’e ait ekonomik sosyal durum araştırma raporu Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2)Davacının kusur oranın tespiti amacıyla İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmiş olup, 06/07/2018 tarihinde düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; davalı sürücü …’nın %80 davacı sürücü …’in %10 ve …plakalı araçta nizamlara aykırı yolculuk eden her bir kişinin kendi yaralanmasında kendi adlarına ayrı ayrı %10 oranında kusurlu olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
(3)Davacının maluliyet oranın tespiti amacıyla İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş olup, 04/09/2019 tarihinde düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; 1977 doğumlu …’ın 16/08/2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliğe göre; Kas – İskelet Sistemi, Üst Ekstremiteye ait Sorunlar, Tablo 2.14’e göre Mdeal Antebrakial Kütanöz – Duyusal kayıp eya ağrı %5 üst ekstremite özürlülük oranı Tablo 2.3’e göre; Kişinin tüm vücut engellilik oranının %3 olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
(4)Davacının maluliyet oranın tespiti amacıyla İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş olup, 08/03/2021 tarihinde düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; 03/08/2013 tarihinde 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ve 11/10/2008 tarihinde 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin sadece Ek-1 bölümünde değişiklikler yapıldığı, Ek-3 ve diğer cetvellerinin meslek grupları bölümünü içermediği, dolayısıyla 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile sadece beden çalışma gücünün en az %60’ını kaybedip kaybetmediğine (hangi hastalık ve arızaların malulen emeklilik kriterlerine uyduğu) ilişkin değerlendirme yapılabileceği, bu nedenle söz konusu yönetmeliğe göre meslekte kazanma gücü kaybı belirlenemeyeceği, Mürsel kızı 1977 doğumlu …’ın 16/08/2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının 11/10/2008 tarihli ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
(5)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, aktüer bilirkişi …’ye tevdii edilen dosyada tanzim olunan 05/05/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava konusu 16/08/2016 tarihli trafik kazasına bağlı olarak İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 06/07/2018 tarih ve 15909 sayılı raporuna göre davalı …Sigorta AŞ.’ye sigortalı … plakalı araç sürücüsü davalı sürücü …’nın %80 (yüzde seksen), … plakalı aracın davacı sürücüsü …’in %10 (yüzde on) oranında ve … plakalı araçta nizamlara aykırı yolculuk eden her bir kişinin kendi yaralanmasında kendi adlarına ayrı ayrı %10 (yüzde on) oranında kusurlu olduğunu, hesaplanan tazminattan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından davacıların her biri için belirlenen %10 oranındaki müterafik kusur indiriminin yapıldığını, İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunun 19/08/2019 tarih ve 18585 sayılı raporuna göre davacı …’ın 16/08/2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanmasının 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri kapsamında engellilik oranının %3 (yüzdeüç) ve iyileşme süresinin 3 ay olduğunu, kaza tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Motorlu Araçlar ZM Sigortası Genel Şartlarında belirtilen esaslarla TRH-2010 yaşam tablosu ile 1,8 teknik faizli Devrebaşı ödemeli belirli süreli rant yöntemine göre tazminat hesabının yapıldığını, dava dosyası kapsamında davacının ev hanımı olduğu belirlendiğinden tazminat hesabında ülkemizde uygulanmakta olan asgari ücretin … hariç net tutarlarının esas alındığını, SGK tarafından yapılmış bir ödeme olmadığından hesaplanan tazminatlardan her hangi bir indirim yapılmadığını, davacı …’ın 3 aylık geçici iş göremezlik zararının 2.541,31-TL ve %3 oranındaki sürekli iş göremezlik zararının 14.280,63 TL
olduğunu, … plaka sayılı aracın davalı … Sigorta A.Ş. tarafından … no’lu poliçe ile 04/08/2016 – 04/08/2017 tarihleri arasında geçerli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacının yaralanmasıyla sonuçlanan 16/08/2016 tarihli trafik kazasının poliçe dönemi içinde kaldığını, Karayolu Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesine göre kaza tarihi olan 16/08/2016’da geçerli olan kişi başı sakatlanma ve ölüm ile tedavi gideri sigorta limitinin ayrı ayrı 310,000.00-TL olduğunu, davacı için hesaplanan 2.541,31-TL geçici 14.280,63-TL
sürekli sakatlık tazminatlarının teminat limiti dâhilinde kaldığını, davalı … Sigorta A.Ş.’nin dava, diğer davalıların ise kaza / haksız fiil tarihinde temerrüde düştüğünü, dosya içindeki belgelerin incelenmesinde …sayılı aracın hususi nitelikte yolcu naklinde kullanıldığı yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
(3)Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, tarafların beyan ve itirazlarının değerlendirilmesi dosya yeniden bilirkişi heyetine tevdii edilerek 15/11/2021 tarihinde tanzim olunan bilirkişi ek raporunda özetle; 22/02/2021 tarihli 3035 sayılı İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu raporuna göre davacı…’ın 16/08/2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının kaza tarihinde yürürlükte olan 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre belirlenen sürekli iş göremezlik oranının tazminat hesabında esas alındığını, Anayasa Mahkemesi kararı sonrasında oluşan durum ile ilgili Yargıtay’ın yakın zamanda verdiği net kararlar doğrultusunda hesaplamada TRH-2010 yaşam tablosu ve bilinmeyen dönem için her yıl %10 arttırım ve %10 iskonto yapılmasını öngören “…” tekniğine göre hesaplama yapıldığını, dava dosyası kapsamında davacının ev hanımı olduğu belirlendiğinden tazminat hesabında ülkemizde uygulanmakta olan asgari ücretin …hariç net tutarlarının esas alındığını, SGK tarafından yapılmış bir ödeme olmadığından hesaplanan tazminatlardan her hangi bir indirim yapılmadığını, davacı …’ın 3 aylık geçici iş göremezlik zararının 2.541,31-TL ve %3 oranındaki sürekli iş göremezlik zararının 25.795,99-TL olduğunu, ZMMS poliçesine göre kaza tarihi itibariyle geçerli olan kişi başı sakatlanma ve ölüm ile tedavi gideri sigorta limitinin ayrı ayrı 310.000,00-TL olduğunu, davacı için hesaplanan 2.543,31-TL geçici 25.795,99-TL sürekli sakatlık tazminatının teminat limitleri dahilinde kaldığı yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan haksız fiil nedeniyle maddi tazminat talebine ilişkindir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49/1.maddesi uyarınca; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler. Hakim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler. Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hakim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir. Zarara hafif kusuruyla sebep olan tazminat yükümlüsü, tazminatı ödediğinde yoksulluğa düşecek olur ve hakkaniyet de gerektirirse hâkim, tazminatı indirebilir. Davacının uğradığı haksız fiil neticesinde maruz kalabileceği bedensel zarar aynı yasanın 54.maddesinde sayılmıştır. Bunlar; 1. Tedavi giderleri, 2. Kazanç kaybı, 3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, 4.Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplardır.
Davacılardan… bakımından hem maddi hem manevi tazminat talep edilmiş olmakla, davacı…’ın MADDİ TAZMİNAT TALEBİ YÖNÜNDEN yapılan değerlendirme neticesinde;
davacının 16/08/2016 tarihinde geçirdiği kaza nedeniyle haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Yönetmelik hükümlerine göre tanzim edilen 08/03/2021 tarihli ATK raporuna itibar edilmiş olmakla bu rapora göre; kişinin tüm vücut engellilik oranının %3 olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceği, kusura ilişkin ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan raporda ise davalı sürücü…’nın %80 davacı sürücü …’in %10 ve 06 DU 6787 plakalı araçta nizamlara aykırı yolculuk eden her bir kişinin kendi yaralanmasında kendi adlarına ayrı ayrı %10 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Davaya konu olayda davacılardan…TBK’nın haksız fiil hükümlerine göre kazaya karışan aracın sigorta şirketinden, araç maliki ve sürücüsünden maddi tazminat talep ettiği anlaşılmaktadır. KTK 85/son maddesinde, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” düzenlemesine yer verilmiştir. Davalı sigorta şirketinin zarardan sorumlu tutulabilmesi için kazaya karışan sigortaladığı aracın sürücüsünün kazada kusuru olmalıdır. O halde sigorta şirketinin sorumluluğu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlıdır. Zira, kanunun emredici hükmü gereği sigortacı, işletene düşen hukuki sorumluluğu teminat altına aldığına göre, ancak işletenin sorumlu olduğu oranda zarardan sorumlu olacaktır. İşletene hukuken yükletilemeyen zarardan, onun sorumluluğunu teminat altına alan sigortacının sorumlu tutulması da mümkün değildir. Bu bilgiler doğrultusunda; kazanın, kazaya karışan dava konusu aracın ZMSS poliçe dönemi içerisinde gerçekleştiği, davalı sigorta şirketince davalılardan …adına tescilli araç bakımından teminat sunulduğu, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar verenin bu zararı gidermekle yükümlü olduğu, kazaya sebep olan aracın sürücüsü…’nın %80 oranında kusurlu olduğu ve sorumluluğu nispetinde sigorta şirketinin davacının zararlarından sorumlu olduğu anlaşılmaktadır. Mahkememizce aktüerya bilirkişisinden TRH 2010 yaşam tablosu esas alınarak hazırlanan 15/11/2021 tarihli raporda; davacı …’ın 3 aylık geçici iş göremezlik tutarı 2.543,31-TL, maluliyeti nedeniyle sürekli iş göremezlik zararının ise 25.795,99-TL olduğu tespit edilmiştir. Davalı …Sigorta A.Ş ‘nin Karayolu Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesine göre kaza tarihi olan 16/08/2016 da geçerli kişi başı sakatlanma ve ölüm ile tedavi gideri sigorta limitinin 310.000,00 TL olduğu, yapılan hesaplamadaki sürekli ve geçici iş göremezlik zararının bu limitler dahilinde kaldığı görülmüştür. Bu nedenlerle davacı …’ın maddi tazminat talebi bakımından; 25.795,99-TL sürekli iş göremezlik, 2.543,31-TL geçici iş göremezlik olmak üzere toplam 28.339,30-TL maddi zararının olduğu ve zarardan davalı sürücü, araç sahibi ve sigorta şirketinin müteselsilen sorumlu olduğu kanaatine varılarak; davacı… için toplam 28.339,30-TL maddi tazminatın davalı …Sigorta A.Ş. Yönünden ıslah dilekçesindeki talep doğrultusunda dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle, diğer davalılar… ve …yönünden ise kaza tarihi olan 16/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile adı geçen davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
MANEVİ TAZMİNAT TALEPLERİ YÖNÜNDEN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE;
6098 Sayılı TBK 56. Maddesinde manevi tazminat düzenlenmiştir: ”Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.
Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.”
Bu madde kapsamında manevi tazminat olarak verilecek paranın miktarının belirlenmesinde hakkaniyet gözetilmelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hak ve nisfetle hüküm vereceği Medeni Kanun’un 4. maddesinde belirtilmiştir. Manevi tazminat olarak ödettirilecek miktar cezalandırma amacına kaçmamalıdır. Çünkü zararın karşılanması amacı kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük değil, zarara uğrayanda bir huzur duygusunu doğurmaktır. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hâkim bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Somut davada davacıların TBK’nın haksız fiil hükümlerine, davalılardan (davalı sigorta şirketi hariç) manevi tazminat talep ettiği anlaşılmaktadır. KTK 85/son maddesinde, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” düzenlemesine yer verilmiştir. Bu durumda manevi tazminat talebini yönelttikleri davalı araç sürücüsü ve araç malikinin sorumluluğu mevcuttur. Her bir davacı bakımından ise ayrı değerlendirme yapmak gerekmiştir.
Davacı …’ın manevi tazminat talebi yönünden; davacı …’ın kazaya karışan araçta yolcu konumda olduğu ve %10 oranında kusurlu oluşu, TBK 56/1. Maddesi uyarınca manevi zarar talep edebileceği, haksız fiile konu eylemin ağırlığı ve davalı sürücünün %80 oranında kusuru, celbolunan sosyal ve mali durum araştırma raporları, davacının %3 oranında maluliyeti, davacı tarafın kaza sonrası yaşadıkları süreç, hak ve nesafet kuralları, manevi tazminatın, talep edeni zenginleştirme karşı tarafı da cezalandırma aracı olarak kullanılamayacağı dikkate alınarak takdiren 15.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 16/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …ve …’dan tahsilde tekerrür oluşturmayacak şekilde müştereken ve müteselsilen tahsili ile adı geçen davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.
Davacı …’ın manevi tazminat talebi yönünden; davacı…,…’ın eşi olup, dava dilekçesinde davacının eşinin yaşadığı rahatsızlık ve psikolojik buhran sebebiyle derin üzüntü içerisinde olduğundan bahisle yaşanan kazadan dolayı davalı … ve …’dan manevi tazminat talep ettiği anlaşılmaktadır. TBK’nın 56/2. maddesinde “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” hükmüne yer verilmiştir. Yasada ağır bedensel zararın nasıl nitelendirileceği açıklanmamıştır. Yargıtay ve Bam kararları doğrultusunda maluliyete istinaden yaralanan kişinin eşi, anne-babası veya çocuklarının manevi tazminat isteyebileceği belirtilmiştir. ( bkz. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 03.04.2019 tarih 2016/10068E, 2019/4045 K sayılı kararında % 7 oranında , 28.02.2018 tarih 2015/8109E, 2018/1446K sayılı kararında % 5.2 oranında ve 22.01.2019 tarih 2016/4918E, 2019/489K sayılı kararında da % 3.3 oranındaki maluliyete istinaden yaralanan kişinin eşi, anne-babası veya çocuklarının manevi tazminat isteyebileceği belirtilmiştir.) Bu durumda davacı … TBK 56/2. Maddesi uyarınca eşinin maluliyete uğrayacak şekilde yararlanmasından dolayı manevi zarara uğradığı, eşinin maluliyet oranı, yaşanan kazada tarafların kusur durumu, hak ve nesafet kuralları, manevi tazminatın, talep edeni zenginleştirme karşı tarafı da cezalandırma aracı olarak kullanılamayacağı dikkate alınarak ve hakkaniyet gereği davanın kısmen kabulüne, davacı için takdir edilen 3.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 16/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … ve …’dan tahsilde tekerrür oluşturmayacak şekilde müştereken ve müteselsilen tahsili ile adı geçen davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.
Davacı…’ın manevi tazminat talebi yönünden; davacı…, …’ın oğlu olup, UYAP sisteminden alınan nüfus kayıtlarına göre 19/10/1998 doğumlu olduğu, kaza anında araç içerisinde olduğu ve yine annesinin yaşanan kazadan dolayı maluliyetinden kaynaklı TBK 56/2. Maddesi gereği davalı …ve…’dan manevi tazminat talep ettiği anlaşılmaktadır. Davacının yaşanan kazaya şahit olduğu ve TBK 56/2. Maddesi uyarınca annesinin maluliyete uğrayacak şekilde yararlanmasından dolayı manevi zarara uğradığı, annesinin maluliyet oranı, yaşanan kazada tarafların kusur durumu ve hakkaniyet gereği davanın kısmen kabulüne, davacı için takdir edilen 4.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 16/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … ve …’dan tahsilde tekerrür oluşturmayacak şekilde müştereken ve müteselsilen tahsili ile adı geçen davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.
Davacı …’ın manevi tazminat talebi yönünden; davacı …, …’ın oğlu olup, UYAP sisteminden alınan nüfus kayıtlarına göre 08/06/2000 doğumlu olduğu, annesinin yaşanan kazadan dolayı maluliyetinden kaynaklı TBK 56/2. Maddesi gereği davalı…ve…’dan manevi tazminat talep ettiği anlaşılmaktadır. Davacının davaya konu kaza nedeniyle annesinin maluliyete uğramasından duyulan üzüntü nedeniyle yansıma yoluyla manevi zararının oluştuğu, yaşanan kazada tarafların kusur durumu, annesinin maluliyet oranı da dikkate alınarak hakkaniyet gereği davanın kısmen kabulüne, davacı için takdir edilen 2.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 16/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı…ve …’dan tahsilde tekerrür oluşturmayacak şekilde müştereken ve müteselsilen tahsili ile adı geçen davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.
Davacı…’in manevi tazminat talebi yönünden; davacı…’in kazaya karışan aracın sürücüsü olduğu, maddi tazminat talep etmediği yalnızca manevi tazminat talep ettiği anlaşılmıştır. Davacı maddi tazminat talep etmediğinden maluliyet bakımından rapor alınmamıştır. Yaşanan kazada davacı araç sürücüsünün %10 oranında kusurlu olduğu, TBK 56/1. Maddesi gereği davalı şahıslardan manevi tazminat talep edebileceği, haksız fiile konu eylemin ağırlığı, celbolunan sosyal ve mali durum araştırma raporları, davacı tarafın kaza sonrası yaşadığı süreç, hak ve nesafet kuralları, manevi tazminatın, talep edeni zenginleştirme karşı tarafı da cezalandırma aracı olarak kullanılamayacağı dikkate alınarak davacı için takdir edilen 7.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 16/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … ve…’dan tahsilde tekerrür oluşturmayacak şekilde müştereken ve müteselsilen tahsili ile adı geçen davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.
Davacı …’in manevi tazminat talebi yönünden; davacı …, davaya karışan araç sürücüsü …’in eşi olup kaza anında araçta yolcu konumunda olan kişilerdendir. Davacı bakımından dava dilekçesinde kaza anında arabada bulunduğu, basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde yaralansa da eşinin ve çocuklarının hayatından endişe ettiğini, kendisinin korktuğu ve şoka girdiğini, eşi İbrahim’in yaralanmasının da etkilediğini belirterek manevi tazminat talep etmiştir. TBK’nın 56/2. maddesinde “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” hükmüne yer verilmiştir. Davacı her ne kadar eşi İbrahim’in yaralanmasından etkilendiğini belirtse de TBK 56/2. Maddesi uyarınca yansıma zarar talep edilebilmesi için eşinin ağır bedensel zarara uğraması gerekmektedir. Ancak davacılardan olan eşi…’in kazadan dolayı maluliyetinden kaynaklı maddi tazminat talep etmediği de dikkate alınarak davacının yansıma zarar talep edemeyeceği kanaatine varılmıştır. Öte yandan davacı Nurcihan kaza yapan aracın içerisinde yolcu konumunda bulunduğundan kaza anındaki korku, stres, panik vb. Durumlar nedeniyle yaşanan kazadan manevi olarak zarara uğradığı, kazadaki tarafların ve kendisinin kusur durumu, hak ve nesafet kuralları, manevi tazminatın, talep edeni zenginleştirme karşı tarafı da cezalandırma aracı olarak kullanılamayacağı dikkate alınarak ve hakkaniyet gereği davanın kısmen kabulüne, davacı için takdir edilen 5.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 16/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …ve …’dan tahsilde tekerrür oluşturmayacak şekilde müştereken ve müteselsilen tahsili ile adı geçen davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.
Davacı …’in manevi tazminat talebi yönünden; davacı…, İbrahim ve …’in kızı olup, UYAP sisteminden alınan nüfus kayıtlarına göre 17/08/2005 doğumlu olduğu, kaza anında araç içerisinde yolcu konumunda olduğu ve yaşanan kazadan dolayı korku, stres, panik vb. Durumları yaşayabilecek yaşta olduğu, kazadan manevi olarak zarara uğradığı, kazada tarafların ve kendisinin kusur durumu, hak ve nesafet kuralları, yaşı, manevi tazminatın, talep edeni zenginleştirme karşı tarafı da cezalandırma aracı olarak kullanılamayacağı dikkate alınarak ve hakkaniyet gereği davanın kısmen kabulüne, davacı için takdir edilen 2.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 16/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … ve …’dan tahsilde tekerrür oluşturmayacak şekilde müştereken ve müteselsilen tahsili ile adı geçen davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.
Davacı …’in manevi tazminat talebi yönünden; davacı…, İbrahim ve …’in kızı olup, UYAP sisteminden alınan nüfus kayıtlarına göre 09/04/2013 doğumlu olduğu, kaza anında araç içerisinde olduğu ancak 16/08/2016 tarihinde gerçekleşen kazada davacının henüz 3 yaşında olduğu ve maluliyetinin bulunmadığı, yaşanan kazadan dolayı korku, stres, panik vb. duyguları anlayabilecek yaşta olmadığı, olayın oluş şekli, davacının maluliyetinin bulunmadığı ve yaşı da dikkate alınarak somut olay bakımından manevi zararının oluşmadığı kanaatine varılarak davacı … yönünden açılan manevi tazminat davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE;
(A) a-Davacı … için 25.795,99-TL sürekli iş göremezlik, 2.543,31-TL geçici iş göremezlik olmak üzere toplam 28.339,30-TL maddi tazminatın davalı … Sigorta A.Ş. yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle, diğer davalılar… ve…yönünden kaza tarihi olan 16/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile adı geçen davacıya verilmesine,
b-Davacı… için takdir edilen 15.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 16/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …ve …r’dan tahsilde tekerrür oluşturmayacak şekilde müştereken ve müteselsilen tahsili ile adı geçen davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
(B)Davacı … yönünden açılan manevi tazminat davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE; davacı için takdir edilen 3.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 16/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı…ve …’dan tahsilde tekerrür oluşturmayacak şekilde müştereken ve müteselsilen tahsili ile adı geçen davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
(C)Davacı … yönünden açılan manevi tazminat davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE; davacı için takdir edilen 4.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 16/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … ve …’dan tahsilde tekerrür oluşturmayacak şekilde müştereken ve müteselsilen tahsili ile adı geçen davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
(D)Davacı … yönünden açılan manevi tazminat davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE; davacı için takdir edilen 2.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 16/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …ve …’dan tahsilde tekerrür oluşturmayacak şekilde müştereken ve müteselsilen tahsili ile adı geçen davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
(E)Davacı… yönünden açılan manevi tazminat davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE; davacı için takdir edilen 7.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 16/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … ve…’dan tahsilde tekerrür oluşturmayacak şekilde müştereken ve müteselsilen tahsili ile adı geçen davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
(F)Davacı … yönünden açılan manevi tazminat davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE; davacı için takdir edilen 5.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 16/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … ve …’dan tahsilde tekerrür oluşturmayacak şekilde müştereken ve müteselsilen tahsili ile adı geçen davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
(G)Davacı … yönünden açılan manevi tazminat davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE; davacı için takdir edilen 2.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 16/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … ve …’dan tahsilde tekerrür oluşturmayacak şekilde müştereken ve müteselsilen tahsili ile adı geçen davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
(H)Davacı …yönünden açılan manevi tazminat davasının REDDİNE,
(2)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 4.531,63-TL karar ve ilam harcının peşin alınan (485,01-TL peşin harç + 90,00-TL ıslah harcı olmak üzere) toplam 575,01‬-TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.956,62-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına, (davalı …Sigorta Anonim Şirketi harcın 1.360,84-TL’sinden sorumlu olmak üzere, tahsilde tekerrür olmamak şartıyla,)
(3)Davacılar tarafından dava açılırken yatırılan (485,01-TL peşin harç + 90,00-TL ıslah harcı olmak üzere) toplam 575,01‬-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,
(4)Davacılar tarafından yatırılan 29,20-TL başvuru harcı, 900,00-TL bilirkişi ücreti, 1.821,50-TL adli tıp ücreti, 639,85-TL tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 3.390,55-TL yargılama masrafından davanın kabul reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 1.377,05-TL yargılama masrafının davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine, bakiye kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
(5)Davalılar tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(6)MADDİ TAZMİNAT DAVASI YÖNÜNDEN;
(a)Davacı … duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek adı geçen davacıya verilmesine,
(7)MANEVİ TAZMİNAT DAVASI YÖNÜNDEN;
(a)Davacı … duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılar… ve…’dan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek adı geçen davacıya verilmesine,
(b)Davacı … duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca 3.000,00-TL vekalet ücretinin davalılar… ve…’dan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek adı geçen davacıya verilmesine,
(c)Davacı…duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca 4.000,00-TL vekalet ücretinin davalılar… ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek adı geçen davacıya verilmesine,
(d)Davacı … duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek adı geçen davacıya verilmesine,
(e)Davacı… duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca 5.000,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek adı geçen davacıya verilmesine,
(f)Davacı … duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca 2.000,00-TL vekalet ücretinin davalılar… ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek adı geçen davacıya verilmesine,
(7)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK yönetmeliğinin 47/1 maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/05/2022

Katip
✍e-imzalıdır.

Hakim
✍e-imzalıdır.