Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/514 E. 2022/533 K. 19.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/514 Esas
KARAR NO:2022/533

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:11/08/2021
KARAR TARİHİ:26/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davacı şirkete kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olan … plaka sayılı araca …’un sürücü olduğu, … AŞ’ye ait olan … plaka sayılı aracın çarpma neticesinde maddi hasar oluştuğunu, 01/10/2019 tarihinde meydana gelen kaza neticesinde sigortalı araçta 28.000TL hasar oluştuğunu, söz konusu hasarın ödendiğini, 28.000TLnin tahsili için ilamsız takip başlatıldığını, ancak ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı ilamsız takibine itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla kazaya davalı araç sürücüsünün %100 kusuru ile sebebiyet verdiğini beyanla, fazlaya ilişkin haklar saklı tutulara, davanın kabulü ile itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı … … AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetki itirazında bulunduklarını, yetkili mahkemelerin … … Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, 01/10/2019 tarihinde … fabrika sahası içinde çelikhane yemekhanesi yolu üzerinde … idaresindeki … plakalı araç ile … yönetimindeki … kapı numaralı iş makine arasında bir kaza meydana geldiğini, kaza tutanağından görüleceği üzere …’a ait aracın davalı şirkete ait iş makinasına çarptığını, davalı şirketin iş sahasında meydana gelebilecek her türlü kazayı önlemek adına müteahhit personelleri de dahil tüm işyeri çalışanlarına iş güvenliği, trafik ve iş başı eğitimlerini aksatmadan verdiğini, …’ın da söz konusu eğitimleri tamamladığını, …’ın fabrika içinde geçiş üstünlüğünün iş makinasına ait olduğunu bilebilecek bir durumda olduğu halde kural ihlali yaparak trafik güvenliğini tehlikeye attığını ve kazaya sebebiyet verdiğini, kazanın meydana gelmesinde asli ve tam kusurlu olduğunu, ancak haksız ve hukuka aykırı beyanlarla %100 kusurlu olarak davacıya ait iş makinası sürücüsünü gösterdiğini beyanla, davanın reddine, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, davaya konu kazada dava dışı …’ın asli ve tam kusurlu olduğunu, davalının kusurunun olmaması sebebiyle meydana gelen zarardan sorumluluğu bulunmadığını, dolayısıyla icra takibine konu bir borcu da olmadığını, öncelikle yetkili mahkemelerin Kdz … Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğundan davanın yetki yönüyle reddi gerektiğini, daa dışı …’ın kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğundan davalının takibe konu borçtan sorumlu tutulamayacağını beyanla, davanın reddine, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, trafik kaza tutanağı, kazaya ait fotoğraflar, müteahhit/altişveeren personeli eğitime katılım listesi, poliçe, ödeme dekontu, ekspertiz raporu, hasar resimleri celp olunmuştur.
….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı … Sigorta AŞ tarafından borçlular … AŞ, … aleyhine 28.000,00TL asıl alacak, 1.656,03TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 29.656,03TL üzerinden takip başlatıldığı, itiraz üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Tarafların iddia ve savunmaları ile tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; HMK 116/1-a maddesi uyarınca kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazı ilk itirazdır. HMK 131.maddesi uyarınca ilk itirazlar cevap süresi içerisinde sunulan cevap dilekçesi ile ileri sürülmelidir. HMK 19/2 maddesi uyarınca yetkinin kesin olmadığı davalarda yetki itirazının cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf yetkili mahkemeyi, birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınamaz. Somut olayda davalı taraf süresinde sunduğu cevap dilekçesinde yetkili mahkemeyi de göstererek yetki ilk itirazında bulunmuştur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın trafik kazasından kaynaklı zarar nedeniyle ödenen tazminatın rücuen tahsiline ilişkin yapılan takibe vaki itirazın iptali davası olduğu anlaşılmakla HMK 16. ve HMK 6. maddeleri uyarınca yetki itirazı çözülmüştür. HMK 16. Maddesine göre: “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükmü yer almaktadır. HMK.’da kesin yetki halleri açıkça sayılmış olup, haksız fiile ilişkin davalardaki yetki, kesin yetki olmayıp, bir seçimlik yetkidir. HMK 6. Maddesinde genel yetkili mahkeme olan davalının yerleşim yeri mahkemesi dışında HMK 16. Maddesi uyarınca belirtilen yerlerinde yetkili mahkeme olduğu düzenlenmiştir. Somut olayda davacının adresinin …/İstanbul olduğu, davacının sigortalı …’nin halefi olarak davayı açtığı, …’nin ikametinin …/…’de olduğu, davalılardan … T.A.Ş.’nin adresinin …, sürücü …’un ise adresinin … olduğu, haksız fiilin gerçekleştiği yerin … olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın çözümünün İstanbul Adliyesi (Çağlayan) yetki alanı içerisinde bulunmadığı, bu nedenle yetkili mahkemeyi seçme hakkının davalılara geçtiği, davalılar tarafından süresinde sunulan cevap dilekçesinde yetki ilk itirazında bulunulduğu, usulüne uygun yapılan yetki itirazında yetkili mahkemenin … Mahkemelerinin olduğunun belirtildiği, davalıların kesin yetki olmayan davada seçimlik hakkını kullanabileceği anlaşılmakla; Mahkememizin yetkisizliğine, yetkili mahkemenin … … Asliye Hukuk (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) mahkemesi olduğunun tespitine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
(1)Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE, yetkili mahkemenin … … Asliye Hukuk (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesi olduğunun tespitine,
(2)6100 sayılı HMK’nun 20-(1) maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakip iki haftalık süre dahilinde taraflardan birinin Mahkememize başvurarak talepte bulunması halinde dosyanın davanın esasını çözmekle yetkili … … Asliye Hukuk (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesine gönderilmesine, taraflarca 2 haftalık süre içerisinde dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmediği takdirde RESEN davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğinin ihtarına, (davacı vekiline ihtar edildi, davalı vekiline kararın tebliği ile ihtar edilmesine),
(3)HMK’ nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik ve yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretlerinin o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
(4)Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 19/07/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza