Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/507 E. 2022/217 K. 04.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/507
KARAR NO :2022/217

DAVA:Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ:06/08/2021
KARAR TARİHİ:04/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı banka müşterilerinden dava dışı …’in 25/07/2011 tarihinde … numaralı … aboneliğine ilişkin olarak davacı bankaya verdiği otomatik ödeme talimatında, abone numarasının sehven …’e ait olan … olarak girildiğini ve fatura ödemelerinin … adına gerçekleştirildiğini, müşteri …’in eşi tarafından doğru abone numarası girilmek suretiyle verilmiş bir otomatik ödeme talimatı bulunması nedeniyle aradan geçen sürede faturaların ödenmesinde bir aksaklık meydana gelmediğini ve sehven yapılan fatura ödemelerinin dava dışı … tarafından da fark edilmediğini, sehven yapılan ödemelerin farkına varılması üzerine davacı banka tarafından 09/10/2020 tarihli yazı ile tüm bu hususlar izah edilerek hatalı tahsil edilen tutarın dava dışı …’e ödenmesinin davalıdan talep edildiğini, ancak olumlu sonuç alınamadığını, bunun üzerine kendisinden hatalı tahsil edilen tutarın davacı banka tarafından dava dışı …’e ödendiğini, davalı ile davacı banka arasında fatura tahsilatına ilişkin akdedilen protokolün 8.5 maddesinin hataen gerçekleştirilen ödemeleri düzenlediğini, bu maddede yer alan “banka, fatura tahsilatı uygulaması kapsamında hataen yaptığı ödemelerden kuruluşu haberdar edecektir. Kuruluş bankanın yapacağı bildirime göre hataen yapılan tahsilat işlemlerine ilişkin gerekli inceleme, araştırma ve işlemleri yapmayı ve hataen yapılan ödemeyi bankaya ve banka tarafından talep edilmesi halinde aboneye iade etmeyi kabul ve taahhüt eder.” düzenlemesinin yer aldığını, davalıya gönderilen … 6.Noterliğinin 17/06/2021 tarih … yevmiye sayılı ihtarnamesi 25/06/2021 tarihinde tebliğ edilmesine karşın davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, bu nedenlerle hatalı tahsil edilerek davalıya ödenen ve sonrasında dava dışı aboneye davacı banka tarafından ödenmek zorunda kalınan fatura bedelleri toplamı olan 11.824,09 TL’nin her bir faturanın ödeme tarihinden hesaplanacak reeskont avans faizi ile birlikte ve davalıya çekilen ihtarname masrafı olan 316,98 TL’nin 17/06/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; sehven yapılan ödemenin banka personeli kaynaklı olup davalı şirketin herhangi bir ihmal ve/veya hatası bulunmadığını, somut olayda davaya konu aboneliğe ilişkin ödeme talimatının banka görevlisi tarafından alındığını ve tanımlandığını, davacı bankanın çalışanının aboneden aldığı üyelik numarasında hata yaptığını ve yanlış üyelik için otomatik ödeme tanımladığını, davalı şirketin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, davaya konu hatalı olduğu iddia edilen ödemenin uzun yıllar boyu devam ettiğini, gerek banka gerekse dava dışı abonelerce işbu durumun fark edilmemiş olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının ileri sürdüğü iddiaların temelini protokolün 8.5 maddesine dayandırdığını, madde metninden de anlaşılacağı üzere davalının hataen yapılan ödemeler konusunda kayıtsız şartsız iade yükümlülüğünün bulunmadığını, davalı şirketin, davacı bankanın bildirimi üzerine gerekli inceleme ve araştırmayı yaparak bu incelemeler sonucunda kendisinden kaynaklı bir durum olması halinde iadeyi gerçekleştireceğini, davalı şirketin yaptığı incelemeler sonucunda söz konusu hatanın kendisinden değil bankadan kaynaklandığı sonucuna vardığını, dolayısı ile protokolde düzenlenen iade yükümlülüğünün koşullarının davalı şirket açısından oluşmadığını, hukuki sorumluluğun bankaların güven kurumu olması nedeniyle davacıda olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; davacı banka müşterisi dava dışı …’in 25.07.2011 tarihinde … no’lu … aboneliğine ilişkin olarak bankaya vermiş olduğu otomatik ödeme talimatının banka tarafından sehven dava dışı … isimli şahsa ait olan … olarak sisteme girilmiş olması ve fatura ödemelerinin … adına yapılmış olması nedeniyle hatalı tahsil edilen tutarların 09.10.2020 tarihinde bankaya iade edilmesi talebinin davalı tarafça reddedilmesi ve söz konusu tutarın banka tarafından dava dışı …’e ödenmesi üzerine taraflar arasında düzenlenen protokolün 8.5 maddesi kapsamında ödenen tutarın davalıdan rücuen tahsiline ilişkindir.
Davacı bankanın 25/08/2021 tarihli cevabi yazısı ile, müşteri talimatı örneği, otomatik ödeme talimatı girişine ilişkin talimat girişi dekontu örneği, fatura ödemelerini gösterir 25/07/2011-07/06/2019 tarih aralığına ilişkin hesap ekstresi gönderilmiştir.
… 6.Noterliğinin 17/06/2021 tarih … yevmiye sayılı ihtarnamesi ve tebliğ şerhi getirtilmiştir.
Davacı vekili 23/11/2021 tarihli dilekçesi ile, davalı şirkete hatalı ödenen tutarlar ve ödeme tarihlerini bildirmiştir.
Dosya mali müşavir ve bilişim/abonelik konusunda uzman bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 26/01/2022 tarihli raporda; davacı banka ile davalı arasında 21.10.2019 tarihinde Tahsilat Protokolü imzalandığı, banka müşterisi dava dışı … tarafından doğru olarak verilen otomatik ödeme talimatının banka
personeli tarafından yanlış olarak kayda alınması nedeni ile 25.07.2011 – 07.06.2019 tarihleri arasındaki
yaklaşık 8 yıl boyunca … hesabından dava dışı …’ün faturalarının ödendiği, olayın anlaşılması üzerine davacı banka tarafından davalı şirketten akdedilen sözleşmenin 8.5 maddesi uyarınca bu bedellerin iadesinin talep edildiği, işlemin sisteme hatalı girilmesinin tamamen banka personelinin hatasından kaynaklandığı, hatalı yapılan işlemden dava dışı … yararlanmış olup davalı firma yönünden sebepsiz zenginleşmenin gerçekleştiğini ifade etmenin mümkün olmadığını, bu bedelin iadesinin gerçekleşmesi halinde banka personeli tarafından yapılan hatanın yükünün davalı firma üzerinde kalacağı, Bu çerçevede; banka hatası nedeni ile oluşan anlaşmazlık konusu ödemenin akdedilen sözleşmenin 8.5 maddesi uyarınca davalı firma tarafından yapılıp yapılamayacağı hukuki bir değerlendirme gerektiğinden Mahkemenin takdiri olduğu, Mahkemenin takdirinin bu bedelin davalı firma tarafından ödenmesi gerektiği yönünde ise davalı firmanın hatalı ödeme kaynaklı ödemesi gereken toplam tutarın dava tarihi olan 08.06.2021 tarihi itibarı ile 20.234,33 TL anapara tutarının 11.822,09 TL olduğu, 11.822,09 TL anapara tutarına dava tarihinden tahsil tarihine kadar değişken oranlarda avans faizi talep edileceği, 316,98 TL masraf tutarına 17.06.2021 tarihinden tahsil tarihine kadar yasal faiz talep edilebileceği belirtilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;
6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 20/2. (6102 sayılı TTK. m:18/2) maddesi gereğince, tacirin ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli iş adamı gibi hareket etmesi lazımdır. Nitekim bankaların da tacir olarak bütün işlemlerinde basiretli davranma yükümlülüğü olup, bankalardan beklenen basiret ölçüsü ve özen yükümlüğü herhangi bir tacirden daha ağırdır. Bir güven kuruluşu olan bankaların kendilerine tanınan ayrıcalıklar ve aynı zamanda uzman kuruluşlar olmaları nedeniyle basiretli tacir olmanın da ötesinde yükümlülükleri bulunmaktadır.
Bankalar Türkiye’de hükümetçe imtiyaz sureti ile verilen bir işi yapan ticari müesseseler olarak ödeme yaparken gereken dikkat ve özeni göstermek zorundadırlar ve bu konuda hafif kusurlu davranışlarından dahi sorumludurlar. Ayrıca davacı banka adam çalıştıran sıfatı ile de sorumlu olup, bu sorumluluk bir kusur sorumluluğu olmayıp olağan sebep sorumluluğudur. Adam çalıştıranın sorumluluğu 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 116. maddesinde ve mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 99/2. maddesinde düzenlenmiştir. Burada kanun adam çalıştırana genel nitelikte objektif bir özen yükümlülüğü, bir gözetim ödevi yüklemiştir. Adam çalıştıranın sorumluluğu kendisinin veya emrinde çalışan yardımcı kişinin kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın kusurdan bağımsız olarak doğmaktadır. Sorumluluğun doğması için objektif özen yükümlülüğünün ihlâli ile meydana gelen zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması yeterli kabul edilmiştir. Belirtildiği üzere bankaların personelin yaptıkları işlerden dolayı adam çalıştıran sıfatı ile sorumlulukları bulunmakta olup, bu sorumluluk türü kusursuz sorumluluk türlerinden özen sorumluluğudur. Adam çalıştırana genel nitelikte bir objektif özen yükümlülüğü yüklenmiştir. Sorumluluğun doğması objektif özen yükümlülüğünün ihlâli ile meydana gelen zarar arasında uygun illiyet bağının bulunmasını gerektirmektedir.
Somut olayda dava dışı … 25/07/2011 tarihinde … numaralı … abonelik bedelinin tahsili için otomatik ödeme talimatı vermiş, banka personeli tarafından abonelik numarasının …’e ait … olarak hatalı girilmesi sonucu hatanın fark edildiği 09/10/2020 tarihine kadar …’ün faturalarının ödendiği, hatalı yapılan işlemden dava dışı … yararlanmış olup davalının sebepsiz zenginleştiğinin de söylenemeyeceği, davacının dayandığı protokolün 8.5 maddesinin davalıya hataen yapılan ödemeler konusunda kayıtsız şartsız bir ödeme sorumluluğu yüklemediği, davalının bankanın bildiriminden sonra gerekli inceleme ve araştırmalarını yaptıktan sonra kendisinden kaynaklı bir durum olması halinde ödeme yapacağının değerlendirildiği, söz konusu işlemde davalı şirketin herhangi bir ihmal ve kusurunun bulunmadığı, ödenen bedelin davalı şirket tarafından iadesi halinde banka personelinin hatasından kaynaklı sorumluluğun davalıya yüklenmesinin hakkaniyete uygun olmadığı değerlendirilmekle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 80,70 TL karar harcının peşin alınan 207,34 TL’den mahsubu ile 126,64 TL harcın kararın kesinleşmesini müteakip istek halinde sahibi davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 5.100,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
7-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13)- (14) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, HMK 342.maddesine uygun olarak düzenlenmiş dilekçenin, HMK 343.maddesi gereğince Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilmesi ve HMK 344.maddesinde belirtilen harç ve giderlerin yatırılması sureti ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar tefhim edildi, usulen anlatıldı. 04/04/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza