Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/502 E. 2023/299 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/502 Esas
KARAR NO:2023/299

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:04/08/2021
KARAR TARİHİ:11/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin geniş üye ağına sahip birçok firmaya yemek servisi sağlayan kurumsal bir şirket olduğunu, müvekkili ile davalılar arasında 01.03.2019 tarihinde müşteri sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereği mutabakata varılan saatler içerisinde taraflarca onaylanan teklif kapsamında davalı çalışanlarına yemek servisinin sağlanması ve davalı şirketin ise sözleşme kapsamında kesilen aylık faturaya istinaden 30. gün havale/EFT ile belirlenen bedeli müvekkiline ödemesinin kararlaştırıldığını, sözleşmenin 4. maddesinin 4. bendinde hangi şartlar altında cezai şart ödeneceği hususunun belirtildiğini, yine sözleşmenin 4. Maddesinin 5. bendi gereği sözleşmede imzası bulunan davalı …’nun 8.935,22-TL sorumlu olduğunu ancak söz konusu borcun müvekkiline ödenmediğini, müvekkili şirket ile davalılar arasındaki sözleşmeden kaynaklanan toplam 33.439,53-TL alacağının tahsili için …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını ancak davalılar tarafından borca ve ferilerine itiraz edildiğini, davalıların icra dosyasındaki tüm itirazlarının haksız ve hukuki dayanaktan uzak olduğunu, davalıların müvekkili şirkete borçlu olup olmadığı ve ne kadar borçlu olduğu hususunun BA/BS kayıtları incelendiğinde açıkça ortaya çıkacağını beyanla, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin sorumlu oldukları miktar yönünden devamını, takibe kötü niyetli olarak itiraz eden davalıların takip tutarının %20’sinden az olmayacak şekilde icra inkâr tazminatı ödemeye mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Usulüne uygun tebliğe rağmen davalılar tarafından dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER:
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, vergi dairesi kayıtları, SGK kayıtları, sözleşme, banka kayıtları, faturalar, ticari defter ve kayıtlar mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, mali müşavir Abdulkadir İlbeyli’ye tevdii edilen dosyada tanzim olunan 10/03/2022 tarihli bilirkişi raporun sonuç kısmında özetle; davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesinde, davacı şirketin 6102 sayılı TTK.m.64/3, VUK. m.182 uyarınca tutulması zorunlu olan ticari defterleri ile ilgili olarak 2020 ve 2021 yılına ait envanter defterinin açılış tasdikinin zamanında yapıldığı, 2020 ve 2021yılına ait e-defter beratlarının alındığı, bu itibarla HMK 222 maddesi ve 6102 sayılı TTK 64/3 maddeleri gereğince mevcut haliyle davacının ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının davalıya 28.02.2022 tarihinde 3.317,65-TL fatura düzenlediği, ancak bu faturayı takip tutarına dahil etmediği ve 11.146,51-TL fatura alacağı üzerinden takip başlattığı, davacı firmanın alacak tutarı olan 14.464,16-TL’yi 31.12.2021 tarihinde 128 takipteki alacaklar hesabına aktardığı, tarafların BA / BS formlarının incelenmesinde, davacının 2019 yılına ait BS dökümlerinde davalıya yıl boyunca yapılan satışlar ile ilgili 75. sırada 3 adet fatura ile KDV hariç 12.456,00-TL satış yapıldığının bildirildiği, aylık 5.000,00-TL altı satışların BA / BS form bildirimden muaf olduğu, bu nedenle yapılan satışların hiçbirinin bildirime dahil olmadığı, davalının BA / BS formlarının incelenmesinde, yapılan alışlara ilişkin bildirime rastlanmadığı, ancak aylık alışların 5.000,00-TL’nin altında olduğundan bu alışların bildirime dahil olmadığı, SGK tarafından gönderilen yazıdan anlaşıldığı üzere davalılardan …’nun davalı … A.Ş.’de 09.10.2017 ile 17.02.2020 tarihleri arasında çalışan personel olduğunun anlaşıldığı, davalı ile davalı … A.Ş arasında personel yemeği teslimi konusunda akdedilmiş müşteri sözleşmesi bulunduğu, tarih bulunmayan sözleşmenin altında Burhanettin Aydın ve …’nun imzalarının bulunduğu, imzaların kaşe üzerinde olduğu, açığa atılmış bir kefalet imzası bulunmadığı, kaşe üzerine atılmış imzalar ile Burhanettin Aydın ve …’nun iki aylık faturadan sorumlu tutulup tutulamayacağının mahkemenin takdirinde olduğu, faturaların üzeride vade olarak 30 gün belirtildiği, davacının sunduğu cari hesap hareketlerine göre davacının davalıdan 08.03.2021 takip tarihi itibarı ile alacağının 14.464,16-TL olduğu, ancak davacının icra takibinde 28.02.2022 tarihinde 3.317,65-TL fatura düzenlemiş olmasına karşılık bu faturayı takip tutarına dahil etmediği ve 11.146,51-TL fatura alacağı üzerinden takip yaptığı, icra takibinde talep edilen alacak tutarının son iki ayda düzenlenen fatura tutarlarından daha fazla olduğu, kefaletlerin geçerli olup olmamasının değerlendirilmesinin mahkemenin takdirinde olması ile birlikte, eğer mahkemece takdirinin kefaletlerin geçerli olduğunun kabulü halinde dahi davalı …’nun tüm borçtan sorumlu olmayacağı, davalının sorumlu olabileceği tutarın (31.12.2020 tarihli 4.454,96 TL tutarlı fatura ve 31.01.2021 tarihli 3.800,07-TL tutarlı fatura olmak üzere) 8.255,03-TL olduğu, sözleşmede geç ödemeden doğacak alacağa faiz oranı belirlenmesine karşılık sözleşmede ödeme vadesinin tespit edilmediği, ayrıca takip talebinde takip tarihine kadar faiz talebinde bulunulmadığı, bu nedenle takip tarihine kadar faiz hesabı yapılmadığı, sonuç olarak; taraflar arasında akdedilen sözleşme çerçevesinde davacı tarafından davalıya yemek hizmeti verildiği, davacının delil niteliği taşıyan kayıtlarına göre davalıdan cari hesap alacağının 14.464,16-TL olduğu ancak 28.02.2022 tarihinde düzenlenen 3.317,65-TL tutarlı faturanın icra takibine konu edilmediği, sözleşme hükümlerine göre sözleşmede imzası bulunan yetkililerin iki aylık faturadan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunun hüküm altına alındığı, imzaların şirket kaşesi üzerine atıldığı, kefil oldukları yazılmak suretiyle açığa atılmış herhangi bir imza bulunmadığı, kaşe üzerine atılmış imzadan davalılardan …’nun sorumlu tutulup tutulamayacağının değerlendirmesinin mahkemenin takdirinde olduğu, takip tarihi itibarı ile davalılardan… A.Ş. nin davalıya 08.03.2021 takip tarihi itibarı ile toplam borcunun talebe istinaden 33.439,53-TL olduğu, mahkemenin takdirinin davalılardan …’nun kefalet imzasının geçerli olduğu yönünde ise …’nun davacıya takip tarihi itibarı ile toplam borcunun 24.765,09-TL olduğu, mahkemenin takdirinin kefaletin geçersiz olduğu yönünde ise …’nun borçtan sorumlu olmadığı, davalı/davalıların toplam borç miktarlarına takip tarihinden tahsil tarihine kadar sözleşme hükümlerine göre aylık %5 gecikme faizi talep edebileceği yönünden görüş ve kanaat bildirmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; itirazının iptali davasıdır.
…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı … tarafından borçlular… aleyhine 11.146,51-TL asıl alacak ve 22.293,02-TL cezai şart alacağı olmak üzere toplam 33.439,53-TL alacak üzerinden takip başlatıldığı, borçluların itirazı üzerine takibin durduğu, alacaklının itirazın iptali davası açtığı anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama, tarafların iddia ve savunmaları, icra dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı, davalı ile yapılan sözleşme kapsamında arka arkaya iki faturanın ödenmemesi halinde ihtara gerek kalmaksızın sözleşmenin tek taraflı feshedilerek … ödenmemiş alacağının 2 katı oranında cezai şart talep edebileceğine ilişkin sözleşmenin 4. maddesinin 4. bendine dayanarak davalılardan cezai şart alacağı ve yine sözleşmenin 4. maddesinin 5. bendine dayanarak müşterinin ve şirket yetkilisinin 2 aylık fatura bedeli kadar müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğundan bahisle alacağın davalılarca ödenmediğinden davalılara yapılan icra takibinin haksız olarak itirazı nedeniyle itirazın iptali davası açmış olduğu anlaşılmıştır. Mahkememizce ticari defter ve kayıtlar incelenmek suretiyle dosya bilirkişiye tevdii edilmiş ve alınan raporda davacının davalıya faturalar düzenlediğini ve cari hesap hareketleri incelendiğinde davalıdan takip tarihi itibariyle 28/02/2022 tarihli 3.317,65-TL fatura ile birlikte toplam alacağının 14.464,16-TL olduğu (3.317,65-TL tutarlı fatura icra takibine konu edilmemiştir), icra takibinde talep edilen alacak tutarının son 2 ayda düzenlenen fatura tutarından daha fazla olduğu, davalı …’nun kefaletinin geçerli olduğu mahkememizce kabul edilmesi halinde 31/12/2020 tarihli 4.454,96-TL tutarlı faturadan ve 31/01/2021 tarihli 3.800,07-TL tutarlı faturadan olmak üzere toplam 8.255,03-TL’den sorumlu olduğu, diğer davalı… A.Ş.’nin davacının cari hesap kaydına ve takipteki talebine göre 11.146,51-TL’den sorumlu olduğu, sözleşmenin 4-4 maddesi uyarınca ödenmemiş alacağın 2 katı oranındaki cezai şart talep edilebileceği hükmüne göre …’nun 16.510,06-TL cezai şart, … A.Ş.’nin 22.293,02-TL cezai şart alacağından sorumlu olduğu tespit edilmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 4-3 maddesine göre; “Müşteri …’nin ay sonunda kesmiş olduğu faturaya, aşağıda belirtilen vadede ödeme yapmayı ödemenin gecikmesi halinde aylık %5’e tekabül eden gecikme faizini ödeyeceğini beyan ve taahhüt eder.”
Sözleşmenin 4-4 maddesine göre; “Müşteri tarafından art arda iki faturanın ödenmemesi halinde … tarafından herhangi bir ihtar ve ihbara gerek kalmaksızın sair tüm hakları saklı kalmak kaydıyla sözleşme tek taraflı feshedilebilir. Bu durumda … ödenmemiş alacağının 2 katı oranında cezai şart talep edebilecektir. Müşteri cezai şart hususunu kayıtsız ve şartsız kabul etmiştir.”
Sözleşmenin 4-5 maddesine göre; “Müşterinin her türlü ödemelerinde aşağıda imzası bulunan müşteri şirketin yetkilisi 2 aylık fatura bedeli kadar müştereken ve müteselsilen sorumludur.” düzenlemeleri mevcuttur.
Taraflar arasındaki müşteri sözleşmesi incelendiğinde davacı … Danışmanlık A.Ş.’nin davalı çalışanlarına sözleşme kapsamında yemek servisi sağlanacağını ve davalı şirket ise sözleşme kapsamında bedeli davacıya ödeneceği konusunda anlaşmaya vardıkları, davacının dava dilekçesinde belirttiği gibi ve sözleşme kapsamında incelendiği gibi davalılar tarafından ödenmesi gereken bedeller aylık kesilen faturaya istinaden 30. gün havale / EFT ile davacıya ödeneceği kararlaştırılmıştır. Bilirkişi raporuyla ticari defter, fatura ve cari hesap kaydı incelendiğinde, davalının arka arkaya fatura ödemelerini yapmadığı ve sözleşmenin 4.3. bendine göre ay sonunda fatura tanzim edildiğinden yani faturaların üzerinde vade olarak 30 gün belirtildiğinden davalının arka arkaya 2 fatura bedelini ödemediği bilirkişi raporu ile tespit edilmiştir. Kaldı ki raporda davalı …’nun sorumlu olabileceği tutar hesaplanırken de yine 2 fatura dökümü verilerek bu faturaların 31/12/2020 tarihli ve 31/01/2021 tarihli arka arkaya tanzim edilen faturalar olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşmenin imzalandığı tarihte ve davaya konu fatura dönemlerinde davalılardan …’nun yönetim kurulu üyesi olduğu ve temsile yetkili kişilerden olduğu tespit edilmiştir. Sözleşmenin 4-5. bendine dayanarak imzası bulunan müşteri şirketin yetkilisinin 2 aylık fatura bedeli kadar müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağına ilişkin bendi uyarınca davacı taraf davalı şirket yetkilisine karşı da bahsi geçen sebeplerden dolayı icra takibi başlatmış olduğu anlaşılmaktadır. Sözleşmenin son sayfası incelendiğinde… A.Ş. kaşesinin iki kez basıldığı ve her iki kaşe üzerinde ikişer tane imzanın bulunduğu, müşteri kısmında ise Burhanettin Aydın ve … isminin yazılı olduğu görülmektedir. Her ne kadar iki kaşe ve ikişer imza olduğundan bir imzanın şirket adına diğer imzanın … tarafından atıldığı ve şekli olarak sözleşmenin imza şekil şartının gerçekleştiği kabul edilebilir ise de; sözleşmenin 4-5. bendinde “…2 aylık fatura bedeli kadar” şirket yetkilisinin müşteri şirket ile müştereken sorumlu olduğunun yazıldığı ve yine 4-3. bendinde “…ay sonunda kesmiş olduğu fatura” olarak yazıldığı, davacının dava dilekçesinde “…davalılar tarafından ödenmesi gereken bedeller aylık kesilen faturaya istinaden 30. gün havale ile davacıya ödeneceğinin kararlaştırıldığı” ve faturalar üzerinde vade olarak 30 gün belirtildiği dikkate alındığında sözleşmenin yapıldığı tarihte fatura bedelinin ne kadar olduğunun belli olmadığı, bu durumda hizmetin bedeli sözleşme imzalandığında açıkça belirli olmadığından davalı …’nun açıkça belli olmayan hizmet bedelinden müteselsilen sorumluluğunun söz konusu olamayacağı kanaatine varılmıştır.
Belirtilen bu sebeplerden dolayı davacı ve davalının şirket olduğu sözleşmede her iki tarafın imzasının bulunduğu ve basiretli bir tacir gibi davranma zorunlulukları olduğundan davalı … Yönetim A.Ş.’nin sözleşmenin 4-4. bendi gereği arka arkaya 2 faturanın ödenmemesi nedeninden kaynaklı ödenmemiş alacağın 2 katı oranında cezai şart alacağından sorumlu olduğu, sözleşmenin 4-4. bendinde arka arkaya 2 faturanın ödenmemesi herhangi bir ihtara ve ihbara gerek kalmaksızın sözleşmenin tek taraflı fesih sonucunu doğuracağına ilişkin düzenleme karşısında taraflar arasındaki sözleşmenin feshedildiği ve bilirkişi raporuna göre defter ve kayıtlarla birlikte yapılan incelemeye göre davacının davalı … A.Ş.’den takip tarihi itibariyle 11.146,51-TL alacağının bulunduğu ve bunun 2 katı tutarına tekabül eden 22.293,02-TL cezai şart alacağının bulunduğundan davacının davalıdan bu bedelleri talep edebileceği anlaşıldığından davalı …’ne açılan davanın kabulü ile; davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazların iptali ile takibin davalı … yönünden takip talebindeki şartlarla aynen devamına, ayrıca tarafların tacir olduğu ve sözleşme kapsamında cezai şart alacağı açıkça belli olduğundan alacağın miktarı yargılamayı gerektirmediğinden İİK 67/2. maddesi uyarınca alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalı …’nden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Öte yandan yukarıda bahsi geçen sebeplerle davalı … davaya konu fatura dönemlerinde davalı şirketi temsile yetkili olsa da hizmet bedelinin sözleşmenin imzalandığı tarihte açıkça belli olmadığından davalının şirketle birlikte müteselsil sorumluluğunun bulunmadığından bahisle davalı …’ya açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
(1)Davalı …’ya açılan davanın reddine,
(2)Davalı …’ne açılan davanın KABULÜ İLE; davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazların iptali ile takibin davalı … yönünden takip talebindeki şartlarla aynen devamına,
(3)İİK 67/2. maddesi uyarınca alacağın %20’si oranında (6.687,90-TL) icra inkar tazminatının davalı …’nden alınarak davacıya verilmesine,
(4)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 2.284,25-TL karar ve ilam harcından (403,60-TL peşin harç + 167,47-TL tamamlama harcı olmak üzere) peşin alınan 571,07-TL’nin harçtan mahsubu ile bakiye 1.713,18-TL harcın davalı …’nden tahsili ile Hazineye irat kaydına,
(5)Davacı tarafından yapılan; 59,30-TL başvuru harcı, 403,60-TL peşin harç, 167,47-TL tamamlama harcı, 800,00-TL bilirkişi ücreti, 80,10-TL tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam ‬1.510,47-TL yargılama masrafının davalı …’nden tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
(6)Davalı … tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
(7)Davalı … tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(8)Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 9.200,00-TL ücreti vekaletin davalı …’nden alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
(9)6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13)- (14) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalı …’nden tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/05/2023

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.