Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/500 E. 2023/578 K. 19.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/500 Esas
KARAR NO:2023/578

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:03/08/2021
KARAR TARİHİ:19/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Müvekkil … ile davacı … A.Ş.(Bundan sonra … olarak anılacaktır.) arasında 17.01.2019 tarihinde imzalanan temsilcilik sözleşmesi ile … adına Türkiye’de Para Transfer Hizmetleri sunmak üzere temsilci olarak atandığını, 08.03.2021 tarihinde müvekkile her hangi bildirimi yapılmadan sisteme erişimi kapatılmış ve müvekkilin şirkete ulaşması sonucu mail yoluyla(ek-2) belirtilen gerekçelerle temsilciliğinin askıya alındığını ve lokasyonunun kapanış sürece dahil edildiği her hangi bir uyarı ve ihtarname olmaksızın haksız bir şekilde sonlandırıldığını, söz konusu gerekçeler gerçeği kesinlikle yansıtmadığını, müvekkil ile … arasındaki temsilcilik sözleşmesi 10 yıllık bir sözleşme olup davacı şirket tarafından süresinden önce haksız bir şekilde feshedilmiş olup müvekkil adına zarara neden olduğunu, müvekkilin acentesinin bulunduğu Küçükçekmece ilçesi yabancı uyruklu vatandaşların çokça yaşadığı özellik Suriye, Afganistan ve Türkmenistan vatandaşlarının yoğun yaşadığı bir bölge olduğunu bu kişilerin topluca yaşadığı bir bölge olduğunu, müvekkil temsil ettiği şirketin talimatları doğrultusunda kişilerden bilgileri alıp şirkete ait sistemin onaylaması dahilinde para transfer işlemini gerçekleştirdiğini, söz konusu bölgede müvekkil basiretli tacir sıfatıyla işlemlerini gerçekleştirdiğini, bugüne kadar her hangi bir şikayet almamakla birlikte her hangi bir yasa dışı işlem de gerçekleştirmediğini, müvekkilin temsilciliğe başladığı günden bugüne müşteri portföyünü artırmak için çok çabalamış kesmiş olduğu faturalarda da anlaşılacağı gibi gün geçtikçe bu yönde başarılı olduğunu, gelen müşterilerini eli boş göndermemek adına sermayesini artırmaya çalıştığını ve bu amaçla 250.000 Türk lirası tutarında kredi çektiğini ayrıca hizmet verdiği yerin mülkiyetini satın aldığını, müvekkil … şirketiyle aralarında olan 10 yıllık sözleşmeye güvenerek bu işlemleri gerçekleştirmiştir lakin …, müvekkilin şirketi daha iyi temsil etmek için yaptığı bu çabaları karşısında haksız olarak müvekkille aralarındaki sözleşmeyi fesih ettiğini, müvekkilin acente sisteme girişinin kısıtlandığını öğrendiği andan itibaren şirket yetkilileriyle iletişime geçmiş bulduğunu, bölge sorumlusu olarak bildikleri … isimli yetkilin müvekkil tarafa şirket kısıtlamalarının Amerika Birleşik Devletlerindeki ana şirket tarafından gerçekleştirildiğini kendilerinin bilgisi dahilinde olmadığını iş yerinin bulunduğu bölgeye tekrardan her hangi bir acentelik verilmeyeceği söylendiğini, daha sonrasında bu durumun gerçeği yansıtmadığı bir diğer şirket yetkilisi olan … isimli yetkilinin kısıtlamanın ve sözleşme feshinin A.B.D. İle her hangi bir ilgisinin olmadığını kendileri tarafından bu işlemin gerçekleştirildiği beyan edildiğini, her hangi bir acentelik verilmeyeceği bilgisi de gerçeği yansıtmadığı gibi geçen aylarda müvekkilin acentesinin bulunduğu yere yakın bir konumda yeni bir western union acenteliği verildiğinin görüldüğünü, ülkemizde milyonlarca göçmen ve mültecinin yaşadığını, mülteci ve göçmenlerin akraba eş dostlarının yurt dışında bir çok ülkede ikamet ettiği bilinen bir gerçek olduğunu, davanın kabulüne, davanın belirsiz alacağa ilişkin olduğu için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalının sebep olduğu menfi, müspet ve munzam zararların tazmini için şimdilik 10.000-TL ve Denkleştirme Tazminatı olarak 10.000 TL toplam 20.000 TL’nin müvekkile ödenmesine, dava masrafları ve ücret-i vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; Müvekkil şirketin temsilcilik sözleşmesini haklı nedende feshettiğini, anlaşmam tutanağının kapsamı dışında kalan talepler yönünden davanın reddi gerektiğini, talep sonucu HMK 119/1-ğ maddesinde aranan şekilde açık ve anlaşılabilir olmadığını, Müvekkil şirket ile davacı arasında ilgili kanun kapsamında ödeme hizmetleri sunulmasına yönelik olarak 21.01.2019 tarihinde temsilcilik sözleşmesi imzalandığını, ilgili sözleşmenin davacının sözleşme tahtındaki asli yükümlülüklerini ihlal etmesi nedeniyle …. Noterliği’nin 05.05.2021 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesiyle müvekkil şirket tarafından tek taraflı olarak haklı nedenle feshedildiğini, fesih bildiriminin davacının müvekkil şirkete bildirmiş olduğunu ve temsilcilik sözleşmesinde yazan adresine tebliğe çıkarıldığını ancak davacının müvekkil şirkete verdiği adres bilgisinin eksik olması nedeniyle ilk etapta tebliğ edilemediğini, akabinde davacının mernis adresine 05.07.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, müvekkil şirketin yetkili bir ödeme kuruluşu olması nedeniyle 01.01.2020 tarihinden önce Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun, bu tarihten sonra ise Merkez Bankası tarafından düzenli olarak denetlendiğini, buna ek olarak müvekkil şirket adına ödeme hizmetleri kapsamında gerçekleştirilen işlemlerin Mali Suçları Araştırma Kurulu’nun düzenli denetimine tabi olduğunu, bu sebeple müvekkil şirket açısından temsilcilerin yasal mevzuata uygun olarak ödeme hizmeti işlemlerini gerçekleştirmesinin elzem olduğunu, davacının yazılı uyarı konularındaki eksiklik ve hatalarını gidermediğini, tüm eğitimlere ve bilgilendirmelere rağmen yanlış uygulamalarını sürdürdüğünü, davacının gönderici konumundaki müşterinin değiştirildiği para transfer işlemlerindeki açık şüpheli duruma dönük gerekli tedbirleri uygulamadığının tespit edildiğini, davacının Amerika koridorlarında gerçekleştirdiği işlemlerdeki sözleşme ihlallerinin tespit edildiğini, davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
09/03/2023 tarihli finans uzmanı, elektrik-elektronik mühendisi ve nitelikli ticari hesaplamalar uzmanı tarafından hazırlanan bilirkişi raporu dosya arasına alınmıştır.
Tüm dosya kapsamının ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda: taraflar arasındaki temsilcilik sözleşmesine aykırılık nedeniyle uğranılan zararların tazmini ile denkleştirme tazminatı davasıdır.
Alınan hükme elverişli teknik bilirkişi heyet raporuna göre, davacı tarafça aynı cep telefonu için birden fazla kullanıcı adı, aynı kişi için birden fazla meslek unvan kayıtları tespit edildiği, aynı adreste birden fazla kullanıcı bilgisinin tespit edildiği, ret olunan işlerin göndericisi değiştirilmek suretiyle tamamlandığı-sonlandırıldığı, davacı tarafın bu eylemlerinin davalı şirket çalışanları arasında istişare edildiğine dair yazışmaların dosya kapsamında mevcut olduğu, özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nden aynı kişiye, çok sayıda farklı yabancı uyruklu kişi tarafından birkaç gün ara ile para transferlerinin gerçekleştirilmiş olduğu, davacının usulsüz işlemleri sebebiyle taraflar arasında imzalanan temsilcilik sözleşmesinin davalı tarafından haklı nedenle feshedildiği teknik heyet raporuyla tespit edilmekle sözleşmenin feshine davacı tarafın sözleşmeye aykırı davranışlarının sebebiyet verdiği anlaşılmakla davacının zararların tazminine ilişkin maddi tazminat davası ile denkleştirme tazminatı davasının reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 269,85 TL harçtan peşin yatırılan 341,55 TL peşin harcın mahsubu ile fazla yatırılan 71,70 TL harcın karar kesinletiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
6-1.320 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 19/09/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır