Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/50 E. 2021/460 K. 08.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/50 Esas
KARAR NO : 2021/460

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/12/2013
KARAR TARİHİ : 08/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile davacı … arasında sitede bulunan bağımsız bölümlerde ısı pay ölçer cihazı, termostatik vana, tortu tutucu ve sirkülasyon pompası frekans kontrol parosu tedariki ve montajlarının yapımı konusunda 03/01/2013 tarihinde sözleşme imzalandığını, sözleşme bedelinin 193.011,60 TL + KDV olarak belirlendiğini, sözleşmeye konu işin imza tarihinden itibaren 30 iş gününde tamamlanmasının öngörüldüğünü, davalı şirketin işin bir bölümünü yaptığını, montajı yapılacak malzemenin de bir bölümünü site deposuna getirdiğini, bu malzemelerin 138.410,46 TL tutarındaki faturaya göre 1.841 adet pay ölçer, 1.566 adet termostatik vana olduğunu, bunun karşılığı olarak da şirkete …şubesinden 24/04/2013 tarihinde 4.000 TL, 27/05/2013 tarihinde…Edremit şubesinden 10.000 TL, …Bahçeşehir şubesinden 27/05/2013 tarihinde 5.000 TL, 10/05/2013 tarihinde 10.000 TL, 24/04/2013 tarihinde 21.000 TL, 29/03/2013 tarihinde 10.000 TL ve yine aynı banka şubesinden 13/03/2013 tarihinde 25.000 TL olmak üzere her üç banka şubesinden toplam 85.000 TL ödendiğini, davalı şirketin sözleşme gereği imza tarihinden itibaren 30 gün içinde işi bitirmesi ve ayrıca sözleşmede öngörülen teminat mektubu ve sair şartları yerine getirmesi gerekirken bunların hiç birini yapmadığını ve site yönetiminin de haklarını kullanarak 09/09/2013 tarihinde sözleşmeyi fesih etmek zorunda kaldığını, üzerinde anlaşılan iş bir sistemin kurulmasına ilişkin olup tüm parçalar işlevsel hale gelmeksizin çalışmasının mümkün olmadığını, şirketin fesih tarihine kadar yapmış olduğu işin ise termostatik vanalar ile pay ölçer cihazlarının sadece bir kısmının montajından ibaret olduğunu, bunların ve sistemin kalan parçalarının montaj işinin yapılmadığını ve takılan parçalarla depoda bulunan malzemenin işlevsiz olarak durduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla takılan ve depoda bekletilen malların geri alınmasına, ödenen 85.000 TL.nin faiziyle birlikte iadesine, sözleşmede öngörülen cezai şartın hesaplattırılarak ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle site yönetiminin tüzel kişiliği olmaması nedeniyle davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesini, ayrıca yönetime sözleşmeyi fesih etme yetkisi verilip verilmediğinin de araştırılması gerektiğini, diğer yandan davacı tarafın sözleşmede öngörülen cezai şartın hesaplattırılarak ödenmesini talep ettiğini ancak değer belirtmediğini, HMK.uyarınca belirlenebilir alacak davalarında müddeabih tam olarak belirtilerek dava açılması gerektiğini, sözleşmeye göre cezai şart miktarı net olarak belirlenebilir olmasına karşın davacı tarafından herhangi bir değer belirtilmeksizin açılan davada bu talebinin reddinin gerektiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşmeden kaynaklı yükümlülüklerin davalı şirket tarafından kararlaştırılan şart ve koşullarda zamanında ve eksiksiz olarak yerine getirildiğini, ancak montaj aşamasına geçilmeden davacı tarafın 03/01/2013 tarihli sözleşmenin 16. maddesinde saklı hakkına dayanarak tortu tutucu ve sirkülasyon pompası frekans kontrol panosu alımından vazgeçtiğini, bu iki kalemin alım ve montajından vazgeçme neticesinde, davalı firma tarafından sitedeki bağımsız bölümlere sadece ısı pay ölçer cihazlarının ve termostatik vanaların montajının yapıldığını, ısı pay ölçer cihazları ve termostatik vanaların montajının yapılmasının ardından çalışır duruma getirildiğini, şu an tüm sitede işler durumda olduğunu, kaldı ki montajı yapılan parçalar çalışır durumda olmasaydı davalıya hak edişlerinin de ödenmeyeceğini, oysa ki davacı tarafından hiçbir ihtirazi kayıt ileri sürülmeksizin hakedişlerin imzalandığını, hak ediş raporuna göre davalı firmanın toplam hakedişinin 137.151 TL olduğunu, Yargıtay 15. HD’ nin yerleşik uygulamalarının da bu yönde olduğunu, sözleşmenin imza altına alındığı tarihte davacı yönetimin …A.Ş. tarafından yönetildiğini, bahsi geçen tortu tutucu ve sirkülasyon pompası frekans kontrol panosu alımından eski yönetim olan … İşletmeciliği ve Tic. A.Ş. tarafından cayıldığını, montajı yapılan ısı pay ölçer cihazları ile termostatik vanaların 138.410,46 TL bedelli faturasının düzenlenerek davacıya gönderildiğini, davacı tarafından alımından vazgeçilen tortu tutucu ve sirkülasyon pompası frekans kontrol panosuna ilişkin olarak herhangi bir fatura düzenlenmediğini, davacıdan bir bedel de talep edilmediğini, ancak montajı yapılan ısı pay ölçer cihazlarının ve termostatik vanaların fatura bedeli olan 138.410,46 TL.den bakiye 53.410,46 TL halen davacının davalıya borcu bulunduğunu, davacı tarafından çekilmiş olan ihtarname ve feshin de usulüne uygun olarak yapılmadığını, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 25. maddesinde öngörülen sözleşmenin fesih şartlarına uygun yapılmadığını, bu sebeple yapılan fesihin geçersiz olduğunu, davalıya hangi hususların eksik olduğu, yerine getirilmesinin talep olunduğu ve hangi süre içinde eksik hususların tamamlanmasının talep olunduğu bir ihtarname ulaşmadığını, davacı tarafından gönderilen ihtarnameye karşılık verilen Ankara … Noterliğinin 23/12/2013 tarih ve … yevmiye sayılı cevabi ihtarlarında belirtildiği üzere önceden yapılacak iş programı bildirilmesine karşın bazı site sakinlerinin evde olmaması, iş saha tesliminin tam yapılmaması, mevcut tesisat sisteminde ayıplı imalattan kaynaklı arızalar ile karşılaşılmış olması ve onların da davalı firma tarafından bila bedel tamir ve tadil edilmesi dolayısıyla montajın gereği gibi uygulamadığını ancak bu hususların davalı firmadan kaynaklı sebepler olmaması nedeniyle gecikmeden dolayı davalı firmanın sorumlu tutulamayacağını, yine bu ihtarname ile montajı yapılan ısı pay ölçer cihazları ile termostatik vanalara istinaden düzenlenen 138.140,46 TL bedelli 28/06/2013 tarihli faturanın davacıya gönderilmesine istinaden 85.000 TL ödeme yapıldığı ancak bakiye 53.410,46 TL.nin halen ödenmediği belirtilerek 3 gün içinde şirket hesabına ödenmesi talep edilmiş ise de ödeme yapılmadığını, cevabi ihtar 26/12/2013 tarihinde davacı site yönetici yardımcısı … imzasına tebliğ edilmesine karşılık davacı tarafından herhangi bir cevap verilmediği gibi hiçbir itirazdada bulunulmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Mahkememizin 2014/1005 esas … karar sayılı 19/07/2018 tarihli kararı ile, davacının davasının reddine karar verilmiş, davacı tarafından karara karşı istinaf yoluna başvurulmuş, İstanbul BAM 15.Hukuk Dairesinin 24/12/2020 tarihli 2018/2306 esas 2020/1599 karar sayılı ilamı ile;
“Somut olaya gelince; taraflar arasında görülen dava mutlak ticarî dava niteliğinde değildir. Davacı site yönetimi olup, tacir olmadığından davalı şirketin tacir olması ve işin davalının ticari işletmesi ile ilgili olması da sonucu değiştirmeyecektir. Dava tarihi itibariyle 6502 sayılı Kanun’un uygulanması da söz konusu değildir. O halde dava mutlak ve nispi ticarî dava niteliğinde olmayıp, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun ile değişik 5/2. maddesi gereğince asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki, görev ilişkisi haline getirildiğinden ve 6100 Sayılı HMK’nın 1.maddesi gereğince görev kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece davanın her aşamasında resen nazara alınması gerektiği düşünülerek asliye hukuk mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devam edilerek esas hakkında karar verilmesi doğru olmamıştır.” gerekçesiyle mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilerek dosya mahkememize gönderilmiş ve mahkememizin…esas sırasına kaydı yapılmıştır.
Taraflara usulune uygun duruşma günü tebliğ edilmiş olup, duruşmaya katılan davacı vekili istinaf ilamı doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ve ödenen iş bedelinin iadesi talebiyle; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesini değiştiren 6335 sayılı Kanunu’nun yürürlük tarihi olan 01/07/2012 tarihinden sonra 18/12/2013 tarihinde açılmıştır. Sözü edilen değişiklikle asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki, iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp, görev ilişkisi haline getirilmiş; 4. maddesinde ise, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu maddede sayılan dava ve işlerin asliye ticaret mahkemelerince incelenerek karara bağlanacağı hükme bağlanmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi uyarınca dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe girmiş olup, eser sözleşmeleri bu tarihte tüketici kanunu kapsamına alınmıştır. Bu nedenle taraflar arasındaki işlem, dava tarihi itibariyle tüketici işlemi niteliğinde değildir.
Dava konusu olayda; taraflar arasında görülen dava mutlak ticarî dava niteliğinde değildir. Davacı site yönetimi olup, tacir olmadığından davalı şirketin tacir olması ve işin davalının ticari işletmesi ile ilgili olması da sonucu değiştirmeyecektir. Dava tarihi itibariyle 6502 sayılı Kanun’un uygulanması da söz konusu değildir. O halde dava mutlak ve nispi ticarî dava niteliğinde olmayıp, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun ile değişik 5/2. maddesi gereğince asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki, görev ilişkisi haline getirildiğinden ve 6100 Sayılı HMK’nın 1.maddesi gereğince görev kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece davanın her aşamasında resen nazara alınması gerektiğinden, davada mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemelerin İstanbul Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunun tespitine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 20. Maddesi uyarınca bu görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin kararı veren mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edildiğinde dava dosyasının görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Davanın görev yönünden reddi ile mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, talep halinde dosyanın görevli mahkemenin İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna tespitine, dosyanın görevli Mahkeme olan İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ ne gönderilmesine,
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 20. Maddesi uyarınca bu görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin kararı veren mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edildiğinde dava dosyasının görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-Harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemede nazara alınmasına,
4-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/06/2021

Katip …
E-İMZALI

Hakim …
E-İMZALI

İşbu evrak, 5070 sayılı Elektronik İmza Yasası kapsamında imzalanmıştır.