Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/498 E. 2022/822 K. 12.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/498
KARAR NO:2022/822

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:02/08/2021
KARAR TARİHİ:12/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki Parça Dahil Donanım Bakım” “Yazılım Bakım ve Destek” sözleşmeleri kapsamında süregelen ticari ilişki süresince düzenlenen faturaların bakiye 97.888,75-TL’lik kısmının ödenmediğini, neticesinde ….İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, ancak davalı borçlunun takibe itiraz ettiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmelerde uyuşmazlıkların çözümünde İstanbul (Merkez) Mahkeme ve İcra Daireleri’nin yetkili olacağının belirlendiğini, ayrıca HMK’nın Sözleşmeden Doğan Davalarda Yetki başlıklı 10. maddesinde; “Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir.” denildiğini, TBK m.89 uyarınca para borcu götürülecek bir borç olduğundan ifa yerinin müvekkilin yerleşim yeri adresi olduğunu, bu nedenle İstanbul İcra Daireleri ve Mahkemelerinin HMK açısından da yetkili olduğunu beyanla fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin turizm ve otelcilik alanında faaliyet göstermekte olup …’de müşterilerine konaklama hizmeti verdiğini, ticari faaliyeti içerisinde müşteri bilgilerinin tutulması, muhasebe ve sair diğer işlemlerin gerçekleştirilebilmesi için gerekli olan bilgisayar yazılımı, teknik destek ve periyodik bakım hizmetlerinin de sözleşme gereği davacı firmadan temin edildiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşme doğrultusunda davacı firmadan aylık olarak alınan bakım ve teknik destek hizmet bedellerinin, ihtilafa konu fatura dönemine kadar tam ve eksiksiz şekilde ödendiğini, ne var ki ülkemizde de etkisini gösteren ve Covid-19 pandemisinin başladığı tarih olarak kabul edilen 16.03.2020’de İçişleri Bakanlığı tarafından 81 il valiliğine Korona Virüs Tedbirleri Konulu Genelge gönderildiğini ve alınan tedbirler çerçevesinde otel bünyesindeki faaliyetlerin süresiz şekilde askıya alınmasına karar verildiğini, sözleşme gereği davacının ediminin, davalıya ait server’larda kurulu sistemi her ay periyodik olarak denetlemek, varsa güncellemeleri gerçekleştirmek, hata tespiti halinde de bu durumu raporlayarak düzeltme işlemlerini sağlamak olduğunu, ancak otel faaliyetlerin durdurulması kararının verildiği tarih itibariyle işletmedeki serverların kapatıldığını ve tüm çalışanların izne çıkartıldığını, dolayısıyla davacının bakım ve donanım hizmeti verebilmesinin imkansız hale geldiğini, işletme faaliyetlerinin durdurulduğu bilgisinin davacı firmaya e mail yolu ile bildirildiğini ve sözleşmenin süresiz askıya alınmasının teklif edildiğini ancak davacı tarafça bu teklifin çeşitli sebepler ileri sürülerek kabul edilmediğini, davalı şirketin otel faaliyetlerinin durması ile birlikte davacı firmadan yazılımsal ve donanımsal herhangi bir yardım almadığını, davacı firma çalışanlarının davalı şirket bilgisayarlarında bir işlem gerçekleştirmediğini, teknik destek sağlamadığını ve hizmette bulunmadığını, zira ifade edildiği üzere otel bünyesinde müşteri ağırlanmadığını ve dolayısıyla fatura kesilmediğini, müşteri girişi yapılmadığı için personellerin o dönemde izne çıkartıldığını ve periyodik bakım donanım hizmeti sağlanan server’ların da kapalı kaldığını, taraflar arasında imza edilen sözleşmenin, karşılıklı iki tarafa borç yükleyen ve sürekli edimli cinsten olduğunu, ancak davacının edimini ifasının, salgın hastalık mücbir sebebiyle imkansız hale geldiğini ve yine davalının bu hizmeti alabilmesinin de mümkün olamadığını, sözleşme hükmünde atıf yapılan ve genel olarak tarafların iradeleri dışında meydana gelen olaylardan dolayı yükümlülüklerin kısmen veya tamamen ifa edilememesi şeklinde tanımlanan mücbir sebebin somut olayda ortaya çıktığını, Mücbir sebep, illiyet bağını keseceğinden borçluyu sorumluluktan kurtaracağını, bu sebeple mücbir sebeplerle sözleşmeye aykırı davranan borçlunun, bu aykırılığın olumsuz sonuçlarından sorumlu tutulamayacağını, Covid 19 hastalığının sözleşmedeki edimler bakımından sürekli ifa imkansızlığına yol açtığının kabul edilmesi durumunda TBK’nın 136. ve 137. maddelerinde düzenlenen şekilde davalının bu borçtan sorumlu tutulamayacağını, dolayısıyla borcun ifasının tamamen veya kısmen imkansız hale geldiğine ilişkin hükümlerin uygulama alanı bulacağını, bu hükümler uyarınca imkansızlaşan borcun ya da kısmi imkansızlık çerçevesinde borcun bir kısmının sona ereceğini, açıklanan şekilde öncelikle olayın mücbir sebep kapsamında değerlendirilmesini, elektronik posta ile gerçekleşen yazışma tarihleri / otel faaliyetlerinin durdurulduğu tarih itibariyle davacı tarafça davalı şirkete herhangi bir hizmet verilmemiş olduğunun tespiti ile verilmeyen hizmet karşılıklarına yönelik keşide edilen faturalar yönünden hukuki ve mali herhangi bir sorumluluklarının bulunmadığının kabulünü, davacının yerine getirmediği bir hizmet karşılığı fatura keşide etmesi üzerine bu kez davacı adına iade faturası kesildiğini, aksi kanaat halinde COVID-19 salgını, ayrıca TBK’nın 138. maddesi çerçevesinde aşırı ifa güçlüğüne sebep olduğundan, sözleşmenin yeni şartlara uyarlanmasını ve mümkün olmaması halinde feshe ilişkin hükümlerin uygulanmasını alacağa karşı ayrıca zamanaşımı itirazında bulunduklarını beyanla davanın reddine, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali davasıdır.
….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası UYAP üzerinden getirtilerek incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine 97.888,75 TL üzerinden takip başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Dosya mali müşavir, bilgisayar mühendisi ve nitelikli hesaplama uzmanı bilirkişilerden oluşan bilirkişi heyetine tevdi olunmuş, mali müşavir ve bilgisayar mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen 13/01/2022 tarihli ayrık raporda; davacı taraf bilgisayar sisteminde davalı tarafa verilen hizmetin ispatı için gerçekleştirilen inceleme ile kayıt altına alınmış ve 6 Mayıs 2020 – 8 Ocak 2021 tarihleri arasında 15 farklı işlem konusunda destek kaydı oluşturulmuş olduğu, davalı tarafça davalıdan destek bakım sözleşmesinin pandemi sürecinde işletmenin kapalı olduğu 17.03.2020 tarihi sonrasında dondurulması talebinin kabul edilememiş olduğu, hizmet alımına devam edildiği ve bu sebeple davalının işletmesinin kapalı olmasının imzalamış olduğu destek bakım sözleşmesi koşullarını etkilemediği, sözleşmenin süresinin işlemeye devam ettiği, neticesinde de işletme kapalı olsa taraflarına dahi kesilen faturaların ödenmesi gerekliliği, davacının 16.04.2021 takip tarihi itibarı ile alacağının 97.888,75 TL olduğu, tutara takip tarihinden tahsil tarihine kadar değişken oranlarda ticari avans faizi talep edilebileceği belirtilmiştir.Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ olunmuş, davalı vekili rapora karşı beyan ve itirazlarını dosyaya sunmuştur.
Dosya yeniden bilirkişi heyetine tevdii edilerek davalı tarafın teknik yönden itirazlarını inceler şekilde ek rapor tanzimi istenmiş, düzenlenen 27/09/2022 tarihli ek raporda; davalı otel işletmesinin davacıya bildirdiği e-postalarda da görüldüğü üzere, 18.03.2020 tarihinden sonra müşteri kaydı olmadığı ve Covid Pandemisi dolayısı ile kapalı durumda olduğu, davalı otel sunucusunun 28.11.2020 – 01.08.2021 tarihleri arasında tamamen kapalı vaziyette olduğu, 04.07.2020 tarihinde davalı otel resepsiyon görevlisi tarafından alınan gün sonu işlemi sonrasında … yazılımının bir daha güncellenmemiş olduğu ve halihazırda tarihinin 04.07.2020 tarihini göstermekte olduğu, davacının sunduğu çağrı kayıtlarının davalı taraf Bilgi İşlem Sorumlusuna tanımlı kullanıcı adı/şifre kullanılarak da davacı sisteminden sorgulandığı ve kayıt altına alındığı, kayıt altına alınan çağrı kayıtlarının davalı taraf yetkililerince açıldığı konusunda kesin bir kanaat bildirmenin mümkün olmadığı, açılan çağrı kayıtlarında “İlgili Kişi” olarak ifade edilen davalı taraf yetkililerinin çağrıyı açan kişi olmayabileceği, 16.03.2022 tarihli kök raporda b bendinde “Davalı tarafça davalıdan destek bakım sözleşmesinin pandemi sürecinde işletmenin kapalı olduğu 17.03.2020 tarihi sonrasında dondurulması talebinin kabul edilememiş olduğu, hizmet alımına devam edildiği ve bu sebeple davalının işletmesinin kapalı olmasının imzalamış olduğu destek bakım sözleşmesi koşullarını etkilemediği, sözleşmenin süresinin işlemeye devam ettiği, neticesinde de işletme kapalı olsa taraflarına dahi kesilen faturaların ödenmesi gerekliliği,” şeklinde kanaat bildirilmiş ise de; davalı otelin 18.03.2020 tarihi sonrasında tamamen kapalı olduğu ve otel sunucularının da 28.11.2020 – 01.08.2021 tarihleri arasında kapalı olduğunun tespit edildiği, bu durumda mücbir sebep olarak açıklanabilecek Covid Pandemisi sebebi ile tamamen kapalı olan bir işletmenin devam eden sözleşmesi ile hizmet almadan ödeme yapmasının gerekip gerekmediği konusunda takdirin mahkemede olduğu belirtilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi kök ve ek raporları ile birlikte tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı tarafın icra dairesinin yetkisine yönelik yapmış olduğu itirazının tarafların tacir olması ve taraflar arasında yapılan sözleşmenin 10.5 maddesi uyarınca yetki şartının belirlendiği anlaşılmakla HMK 17.maddesi uyarınca reddine, davalı tarafın zaman aşımı define ilişkin itirazının taraflar arasındaki uyuşmazlığın sözleşmeye dayalı olması, takip tarihi, Arabuluculuk başvuru tarihi ve dava tarihi dikkate alınarak davanın TBK 146.maddesi uyarınca genel zaman aşımı süresi içerisinde açıldığı anlaşılmakla itirazın reddine karar verilmiştir.
Somut olayda, taraflar arasında 10/06/2013 tarihli Yazılım ve Destek sözleşmesi akdedildiği, bilirkişi heyeti tarafından yapılan incelemeler ile, davalı firma yetkilisi …’nın davacı … A. Ş’ye 30.03.2020 tarihinde;
18.03.2020 tarihinde pandemi nedeniyle otelin faaliyetinin durduğu, Hizmet Alım ve Bakım anlaşmasını askıya aldıkları, mevcut halin 105 günü aşması halinde sözleşmenin tazminatsız ve cezasız feshedileceği yönünde bir mail gönderdiği, taraflar arasında mail trafiğinin devam ettiği, davalı tarafından bu hususun kabul edilmediği, davacı tarafından 01.04.2020 tarihinden önceki borcun 39.694,99 TL olduğunun belirtildiği, davalı tarafından 09.07.2020 tarihinde 06.05.2020 tarihli faturaların iade edileceğinin mail ile bildirildiği ve iade faturaları düzenlendiği, 09.03.2021 tarihinde … Bilgisayar A. Ş. tarafından davalı … A. Ş. ye … 18. Noterliği … yevmiye numaralı ihtarnamesini göndererek toplam tutarı 25.283,49 TL olan iade faturaların tebliğ edildiği, kabulünün mümkün olmadığı fatura bedellerinin ihtarnamenin tebliğ tarihinden 3 gün içinde ödenmesinin talep edildiği, davalı tarafından … 6. Noterliğinden 15.03.2021 tarihinde … yevmiye numaralı ihtarname gönderilerek fatura konusu hizmetin alınmadığının sabit olduğu, COVİD 19 dönemine denk gelen faturaları ve içeriklerini kabul etmedikleri, fatura keşide edilmesine devam edilmesi halinde faturaların iade edileceğinin cevaben bildirildiği, 30.04.2020 tarihi itibarı ile davalı tarafından yapılan 39.694,99 TL ödeme ile tarafların cari hesaplarında mutabakat bulunmakta olup herhangi bir borç/alacak bulunmadığı, davacı firmanın davalı … A. Ş. ye dava konusu faturaları düzenlemiş olup, iadeye yönelik işlemleri kayıtlarına almadığı, dava konusu faturaların davacının bağlı olduğu … Kurumlar Vergi Dairesine BS Formları ile bildirildiği, iade faturaları kayıtlarına almadığından BA formlarında bu faturaların bulunmadığı, davacı firmanın kayıtlarında 16.04.2021 takip tarihi itibarı ile 97.888,75 TL alacaklı olduğu, davalı tarafın 18.03.2020 tarihinde faturalar henüz düzenlenmemişken sözleşmenin askıya alındığını ifade ettiği, 01.04.2020 tarihinde davacı tarafından bu hususun kabul edilmediği ifade edilerek borç tutarının 39.694,99 TL
olduğunun belirtildiği, bu borcun davalı tarafından 30.04.2020 tarihinde ödenerek hesabın kapatıldığı, tarafların karşılıklı olarak düzenledikleri ve kayıtlarına almış ve almamış olduğu faturaların tamamı e- fatura olup tebliğ edildiği konusunda bir tereddüt bulunmadığı, akabinde davacı tarafından davaya konu faturalar düzenlendiği, davalının 06.05.2020 ve 08.07.2020 tarihlerinde düzenlenen faturaları kayıtlarına intikal ettirdiği ancak iade faturayı 01.11.2020 tarihinde düzenlediği, davacı tarafından 08.01.2021 tarihinde düzenlenen faturaların iadesinin ise 01.02.2021 tarihinde yapıldığı, davalının fatura iadelerini yasanın belirttiği sürelerde yapmadığı, diğer taraftan davalı otelin 18.03.2020 tarihi sonrasında tamamen kapalı olduğu ve otel sunucularının da 28.11.2020 – 01.08.2021 tarihleri arasında kapalı olduğu tespit edilmiştir. Davalı taraf yetkilisi tarafından 18.03.2020 tarihi itibari ile faaliyetlerinin durdurulacağı sebebi ile hizmet alım süreçlerini askıya almak istendiğine dair 30.03.2020 02:23 tarihinde …@… adresli e-posta hesabından …@… adresli iletişim e-posta hesabına bilgilendirme konulu e-posta gönderilmiş olduğu ve akabinde 30.03.2020 14:53 tarihinde davacı taraf yetkilisi Kontrat Uzmanı ünvanlı … tarafından talebe olumlu yanıt verilmediği, ancak tedarikçi … yetkilileri ile görüşüldükten sonra talebe geri dönüş yapılacağının ifade edildiği, talebe ilişkin gelişmelere kanıt olarak davacı tarafından dosyaya sunulmuş olan e-posta yazışmalarında 31.03.2021 17:27 de Davacı taraf yetkilisi Kontrat Uzmanı … tarafından Davalı taraf yetkilisi …’ya gönderilen e-posta mesajında; yaşanan süreçte destek olmak adına Nisan 2020 öncesine ait ödenmemiş faturalara ilişkin 39.694,99 TL tutarındaki faturalar için Nisan ayında ödeme yapılması halinde %20 indirim yapılabileceği hususunda
yardımcı olma önerisinde bulunulduğu görülmüştür. Davalı taraf 30.03.2020 tarihli mail ile sözleşmenin askıda kalmasını talep etmiş, (davacı tarafça askıda kalma talebi kabul edilmemiş) sözleşmenin askıda kalan süreler kadar uzayacağını, bu sürenin 105 günü geçmesi halinde sözleşmenin feshedileceğini bildirmiş, davalı tarafın 26/06/2020 ve 09/07/2020 tarihli maillerine karşılık 09/07/2020 tarihli cevabi mailiyle davacı taraf davalı tarafın taleplerini kesin olmak üzere reddetmiş olup, davalı tarafça bu tarihten itibaren sözleşme ile bağlı kalmasında fayda bulunmadığının değerlendirildiği, davalı tarafın bu tarihe kadar aldığı faturaları işlediği, süresi içinde iade faturası düzenlemediği, Covid-19 Pandemi sebebiyle sözleşmenin 9.4 maddesinde düzenlenen mücbir sebep hükümlerinin her iki taraf için de bağlayıcı ve geçerli olması gerektiği, sözleşmenin bu maddesinin yanlızca davacı lehine yorumlanamayacağı, mücbir sebebin her iki taraf içinde geçerli sonuçlar doğuracağı, buna göre mücbir sebep halinde taraflara sözleşmeyi fesih hakkının tanınması gerektiği, davalı tarafın yukarıda açıklandığı üzere ve bilirkişi ek raporunda yapılan tespitler uyarınca (otel sunucusunun 28/11/2020-01/08/2021 tarihleri arasında kapalı olduğu, 04/07/2020 tarihinde yazılımın bir daha güncellenmediğinin tespit edildiği), keza taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı tarafça verilen hizmet kapsamında üçer aylık periyotlarla fatura edildiği dikkate alınarak, sözleşmenin 09/07/2020 tarihine kadar yürürlükte olacağı, bu tarihe kadar düzenlenen ve davalı tarafça kayıtlarına işlenen 08/07/2020 tarihi dahil faturaların davacıya ödenmesi gerektiği, bu tarihten sonra düzenlenen müteakip faturalardan dolayı davalının sorumlu tutulamayacağı değerlendirilmekle davanın kısmen kabulü ile, davalı tarafından yapılan itirazların 46.265,90 TL asıl alacak üzerinden kısmen iptali ile takibin işbu miktar üzerinden devamına, ayrıca alacak belirlenebilir olduğundan İİK 67/2. Md uyarınca takibin devamına karar verilen 46.265,90-TL’nin %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kısmen KABULÜNE, davalının …. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazların 46.265,90-TL asıl alacak üzerinden kısmen iptali ile; takibin 46.265,90-TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacak tutarına takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek % 16,75 oranında ve TCMB tarafından belirlenen değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-İİK. 67/2. Maddesi uyarınca alacağın %20’si oranında (9.253,18-TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 3.160,42 TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 1.182,26 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.978,16 TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 623,88 TL’sinin davalıdan, 696,12 TL’sinin davacıdan tahsili ile Hazine adına gelir kaydına,
7-Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti ve posta masrafı olmak üzere toplam 2.472,00 TL’nin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.168,36 TL’sinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın kendi üzerinde bırakılmasına,
Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan 1.182,26 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından hüküm kurulmasına yer olmadığına,
9-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, HMK 342.maddesine uygun olarak düzenlenmiş dilekçenin, HMK 343.maddesi gereğince Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilmesi ve HMK 344.maddesinde belirtilen harç ve giderlerin yatırılması sureti ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar tefhim edildi, usulen anlatıldı. 12/12/2022

Katip-… Hakim-…
(e-imza) (e-imza)