Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/487 E. 2021/946 K. 06.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/487
KARAR NO:2021/946

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:27/07/2021
KARAR TARİHİ:06/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalıdan olan ve muhtelif tarihli faturalardan kaynaklanan cari hesap alacağından dolayı, ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, davalı şirketin üretiminde kullandığı paslanmaz çelikten üretilen sac, boru, profil vb.malzemelerin alım satımı hususunda davacı ile sözlü olarak anlaştığını, taraflar arasındaki ticari ilişkinin bir süre devam ettiğini, davalının aldığı ürünlerin bir kısmının bedelini ödediğini, ancak 7.147,59 USD =57.846,56 TL tutarındaki borcunu ödemediğini, davalının itiraz sonrası kendilerine ulaşarak borcu kabul ettiğini, borca istinaden taraflar arasında protokol düzenlendiğini ve taraf vekillerince imzalandığını, ödemelerin taksitlendirilerek yapılmadığı taktirde dava yoluna gidileceğinin belirtildiğini, ancak yapılan taksitlendirmelere rağmen ödemelerin yapılmadığını, sürekli ertelendiğini, işbu protokolün dahi davalının borcu kabul ettiğini gösterdiğini, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın tahsiline, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında sorunsuz bir ticari ilişki devam etmekte iken Covid 19 olarak bilinen bulaşıcı hastalığın ortaya çıktığını, hastalığın gündelik yaşam, sosyal hayat, iş ve ticaret hayatını tamamen olumsuz etkilediğini, işbu durumun davalı şirketi de oldukça olumsuz etkilediğini, davalı şirketin iş yaptığı tek firma olan … San.ve Tic.A.Ş.firmasının beklenmedik bir zamanda ani bir kararla davalı şirket ile çalışmaya son verdiğini beyan ettiğini, bunun üzerine davalı şirketin ciddi anlamda bir ekonomik sıkıntı içerisine girdiğini ve tüm ticari hayatının olumsuz etkilendiğini, davalı şirketin tüm iş ve ödeme akışının sekteye uğradığını ve beklenmedik olumsuzluklarla karşı karşıya kalındığını, davalı şirketin ekonomik olarak yaşadığı bu dar boğazdan çıkmaya ve işbu durumu düzeltmeye çalıştığını, başlatılan icra takibinde faiz ve faiz oranlarının oldukça fahiş olup bu hususa da itiraz ettiklerini, başlatılan takibin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın reddi ile %20’den aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali davasıdır.
….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası UYAP sistemi üzerinden getirtilerek incelendiğinde, davacı tarafça davalı aleyhine 7.174,59 USD alacak üzerinden takip başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları ile tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; 6100 sayılı HMK’nın Madde 30- (1) “Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür.” Hükmüne amirdir. Taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda sonuca etkili olmayacağı anlaşılmakla ve usul ekonomisi ile bağdaşmayacağı değerlendirilmekle bilirkişi raporu aldırılmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Dosya incelendiğinde, taraflar arasında 22/04/2021 tarihli “borç tasfiye protokolüdür” başlıklı tarafları işbu itirazın iptali davasında da temsil eden avukatlarca imza altına alınmış belge ile, icra dosyasına ilişkin olarak borcun 5 taksitle ödeneceği, borçlunun ödemelerin bir tanesini dahi gününde ödemediği taktirde icra dosyasına ilişkin anapara ve tüm feri ve harçlardan sorumlu olacağı, takibe/itirazın iptali davasına devam edileceği hususlarında mutabık kalındığı, davalı tarafça verilen cevap dilekçesinde de borca itiraz edilmediği, yanlızca yaşanılan Covıd-19 salgını nedeniyle şirketin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılardan dolayı ödemelerin sekteye uğradığının beyan edildiği, cari hesap ilişkisi doğrultusunda takibe konu edilen miktar üzerinden davalının davacıya borçlu olduğu kanaatine erişilmiştir.
Öte yandan, cari hesap – fatura alacağı kapsamında kabul edilen miktar likit ve belirlenebilir olduğundan (emsal için bknz. Yargıtay 19. H.D. 2016/5503 E. 2017/3917 K. Sayılı ilamı) kabul edilen miktar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği kanaatiyle neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile,
1-….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 7.174,59-USD üzerinden İPTALİ ile, takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacak tutarına 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca kamu bankalarının USD yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına uyguladığı en yüksek faiz oranın uygulanmasına(Yıllık % 6 oranını aşmamak kaydıyla),
2-İİK.67/2 maddesi uyarınca asıl alacak miktarının %20.si oranında hesaplanan 11.569,31-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 3.951,49 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 698,65 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.252,84 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan; 766,45 TL harç, 35,50 TL tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 801,95 TL yargılama masrafının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 8.320,05 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 06/12/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza