Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/484 E. 2022/474 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/484 Esas
KARAR NO :2022/474

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:19/07/2021
KARAR TARİHİ:14/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davacı ile davalı arasında 10/11/2016 tarihinde imzalanan bayilik sözleşmesi kapsamında davalının davacının … bayisi olarak faaliyet göstermeye başlandığını, sözleşme uyarınca davalının davacının ürünlerini davacıdan kendi nam ve hesabını satın alacak ve bu ürünleri kendi bölgesinde satacağının düzenlendiğini, Şubat 2021 tarihine gelindiğinde, davalının borcunun 66.302,60TL olduğun ve o aşamaya kadar borcunu ödemeyen davalının 24/02/2021 tarihinde son bir kez mail yoluyla borcu ödemeye davet edildiğini, davalının borcunu ödememesi üzerine ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlattıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu, davalıya kesilmiş faturalar ve cari hesap ekstresini ve Ba-Bs kayıtlarıyla borcun varlığının kolayca tespit edileceğini beyanla, haksız itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %25den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemelerin … Mahkemeleri olacağından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, zaman aşımı itirazlarının da bulunduğunu, icra takibinde dayanılmayan cari hesap ekstresine itirazın iptali davasında dayanılmayacağından işbu belgenin kabulü anlamına gelmemek kaydıyla, davacı ile davalı arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi ve cari hesap ilişkisi bulunmadığını, yahut sözlü bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığını, ilgili düzenleme gereğince cari hesap sözleşmesinin yazılı olmasının zorunlu olduğunu, davacının taleplerinin haksız olduğunu beyanla, haksız davanın reddine, davacının kötü niyetli icra takibine giriştiğinden alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminat ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, bayilik sözleşmesi, faturalar, Ba-Bs formları, vergi dairesi kayıtları celp olunmuştur.
… .İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı … Hiz İç ve Dış Tic Ltd Şti tarafından borçlu … Yapı İnş San ltd Şti aleyhine 66.302,60TL cari hesap bakiye borcu, 599,45TL temerrüt faizi olmak üzere toplam 66.902,05TL alacak üzerinden takip başlatıldığı, itiraz üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Davacı vekilince ihtiyati tedbir talep edilmiş ise de, mahkememizin 25/08/2021 tarihli ara kararı ile HMK 389.mad şartların oluşmadığı anlaşıldığından talebin reddine karar verilmiştir.
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı olduğu iddia edilen cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının savunması, icra takip dosyası ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında 10/11/2016 tarihinde bayilik sözleşmesi imzalandığı, anılan sözleşmeye göre davacının firma, davalının bayi olarak anılacağı, bayinin kendi adına ve sözleşme hükümlerine göre, firmadan satın alacağı ürünlerini tüketicilere satma konusunda yetkili kılındığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklı cari hesap alacağı doğduğu belirtilerek alacağın tahsiline yönelik davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalının itirazı noktasında toplandığı, davalı tarafından genel yetki kurallarına göre yetkili icra dairesinin … icra dairelerinin olduğundan bahisle takipte yetkiye itiraz edildiği, tarafların ikamet adreslerinin mahkememiz yetki bölgesinde bulunmadığı, davalı borçlunun ikamet adresinin …’da olduğu, dosyaya sunulan sözleşmede yetki anlaşması bulunsa da sözleşmenin tüm tarafları tarafından imalanmadığı, bu itibarla takibin yetkili icra dairesinde başlatılmadığı kanaatine varılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1- Davanın Reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 80,70TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 875,99TL nin mahsubu ile fazla alınan 795,29TLnin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazine adına gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/06/2022

Katip …
E-İMZALI

Hakim …
E-İMZALI