Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/470 E. 2021/865 K. 08.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/470 Esas
KARAR NO:2021/865

DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:09/07/2021
KARAR TARİHİ:08/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile araç kiralama hizmeti sunan davalı şirket arasında 27/01/2015 tarih ve … sözleşme numarası ile Uzun Dönem Araç Kiralama Sözleşmesinin akdedildiğini, iş bu sözleşme kapsamında davacı şirketin davalı şirketten başkaca araçlarla birlikte … numaralı ek Kontrat ile 08/10/2020 tarihinde … plaka sayılı aracı 22 ay süre ile kiraladığını, bahse konu aracın davacı şirketin çalışanı tarafından 26/10/2020 günü akşam saatlerinde ikametgahının bulunduğu ve park yasağı olmayan …, … Mah. … Sok. üzerine araçların geçiş ve çıkışına engel teşkil etmeyecek ve yayaları engellemeyecek şekilde sokak üzerinde sıralı bir şekilde başkaca park eden araçların bulunduğu halde park etmeye uygun bir alaca park edilmiş ve ertesi gün sabah aracın başına geldiğinde park halindeki araca önden muhtemelen bir aracın çarpması suretiyle hasarlanmış olduğunun görüldüğünü, durumun çalışanlar tarafından davacı şirket yetkilileri ile temasa geçildiğini, aracın davalı şirketin yönlendirdiği çekici tarafından yine davalı şirketin yetkilendirdiği servise çekildiğini, davacı şirket çalışanının hasara sebebiyet veren aracın tespiti konusunda çevrede yaptığı araştırmada netice alamadığını ve aracın bulunduğu noktayı gören herhangi bir kameranın da tespit edilmediğini, hasar dosyasına ilişkin dava dışı sigorta şirketi tarafından istenen tüm belgelerin teslim edildiğini, bahsi geçen aracın kasko sigortasının kiralayan sıfatıyla davalı şirket tarafından … A.Ş.’ye yaptırıldığını, araca hasara sebebiyet verenin tespit edilememesi halinde oluşan zararın kasko sigortası genel hükümleri gereği sigorta şirketi tarafından karşılanması gerektiğini, hasarın dava dışı … A.Ş.tarafından tanzim edilmesi gerektiğini, buna rağmen davalı şirket tarafından davacı şirkete hasarın kasko poliçesini düzenleyen dava dışı şirket tarafından ödenmeyeceğinin bildirildiğini, davalı şirketin red hasar bedeli adı altında KDV dahil toplam 12.373,11 TL tutarında 21/01/2021 tarihli e- fatura düzenlemek suretiyle sözleşmeye ve hukuka aykırı şekilde davacı şirketten bahsi geçen hasarın tazmininin talep edildiğini, bunun üzerine davacı şirket tarafından 22/01/2021 tarihinde 12.373,11 TL bedelli iade faturası düzenlenmek suretiyle davalı şirketin hasar tazmin talebini red ettiğini, davalı şirketin söz konusu söz konusu uyuşmazlığın çözümü ve hasar bedelinin tazmini amacıyla … A.Ş.hakkında arabuluculuğa gidildiğini anacak anlaşılamadığını, davalı şirketin …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile davacı şirket aleyhine 13/07/2020 keşide tarihli, 13/02/2021 tediye tarihli, 17.346,00 TL meblağlı senede istinaden 12.373,11 TL asıl alacak ve 857,39 TL işlemiş faiz talebini içeren ödeme emrinin 05/07/2021 tarihinde tebellüğ etmek suretiyle icra takibi başlatıldığını öğrendiğini, davacının davalı şirkete muaccel hale gelmiş herhangi bir borcunun bulunmadığını, davalı şirketin söz konusu hasar bedelini davacı şirketten almış olduğu teminat senedini dayanak göstermek suretiyle başlatmış olduğu icra takibiyle tahsil etmek istediğini, davalı tarafça başlatılan iş bu icra takibinin haksız bir takip olup, davalı şirketin kötü niyetle hareket ettiğini belirterek öncelikle davanın sonuna kadar haksız icra takibinin durdurulmasına, davacı şirketin …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ve dosya müstenidi 13/07/2021 tediye tarihli ve 17.346,00 TL bedelli senet sebebiyle borçlu bulunmadığının tespitine, %20’den az olmamak üzere davalı şirketin kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirket ile davacı arasında imzalanmış olan uzun dönemli araç kiralama sözleşmesi gereğince dava konusu … plakalı aracın bu sözleşme kapsamında davacıya kiralanmış olduğu hususunun açık olduğunu, yine dava dilekçesinde ifade edildiği üzere sözleşme gereğince aracın sigorta poliçesini düzenleme sorumluğunun … A.Ş. tarafından düzenlenen … numaralı kasko poliçesi ile yerine getirildiğini, aracın hasarın meydana geldiğinin bildirilmesi üzerine çekici ile bulunduğu yerden alınarak taraflar arasındaki sözleşmenin hasar onarımına ilişkin gerekçelerinin yapılası için servise götürüldüğünü, sigorta şirketi tarafından yapılan eksper incelemesinde eksper tarafından hazırlanan raporda hasarın beyan edilenle uyuşmadığı anlaşıldığından hasar tazminatı talebinin olumlu olarak değerlendirilemeyeceğinin davalı şirkete iletildiğini, bunun üzerine sigorta tarafından karşılanmayan ve aracın onarımı için onarımı yapan servise ödemiş olduğu hasar bedelini davacıdan düzenlediği fatura ile talep ettiğini, davacının faturayı iade ettiğini, davalının bu iade faturasını kabul etmediğini, icra takibinin yapılmasına kadar davalı şirketin defalarca davacıyı konu hakkında bilgilendirdiğini, müşteri temsilcisi aracılığı ile de salt müşteri memnuniyetinin sağlanması adına zararın yarı yarıya karşılanması önerisinin davacıya sunulduğunu ancak kabul etme iradesi göstermediği için alacağın tahsili adına icra takibi başlattıklarını, Mahkememizce terbir talebinin reddi üzerine bu kez davacının davalı şirket ile irtibat kurarak borcu ödemek istediğini, hasar onarım maliyetine yarı yarıya katlanmaya hazır olduklarını ilettiklerini, davacının tedbir talebinin reddi sonrasında 12.373,11 TL asıl alacak bedelinin yarısı ve buna tekabül eden icra dosyasından kaynaklanan feri alacakları ödemiş aşan kısmında da davalı şirketçe feragat edildiğini, davaya konu vakanın sulhen sonlandırıldığı konusunda şifahen anlaşmaya varıldığını belirterek dava şartı yokluğu sebebiyle davanın reddine, davacı yanca ikame edilen davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğu için davanın ve davaya konu tüm taleplerin reddine, davacı aleyhine asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, menfi tespit davasıdır.
Davalı vekili 08/11/2021 tarihli dilekçesi ile davacının davasından feragat etmesi halinde feragat beyanını kabul ettiği ve yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerini bildirir beyanda bulunmuş olduğu anlaşıldı.
Davacı vekili 08/11/2021 tarihli celse beyanında davadan feragat ettiklerini, vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını belirtmiştir.
Davadan feragat 6100 sayılı HMK’nun 307 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre feragat, davacının talep sonucunda kısmen veya tamamen vazgeçmesi diye tanımlanmıştır. Feragatin kayıtsız ve şartsız olacağı, dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği belirtildikten sonra hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği, ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı açıkça belirtilmiştir. Davacının davasından feragat ettiği görülmekle, davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Feragat nedeni ile REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 59,30 TL karar harcından peşin olarak alınan 225,95 TL’den mahsubu ile bakiye 166,65 TL harcın kararın kesinleşmesini müteakip ve istek halinde sahibi davacıya iadesine,
3-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca vekalet ücreti talep edilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 08/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır