Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/469 E. 2021/942 K. 01.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/469 Esas
KARAR NO :2021/942

DAVA:Alacak (Ticari Nitelikteki Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:09/07/2021
KARAR TARİHİ:01/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davacı ile davalı arasında 20/02/2016 tarihinde imzalanan kira sözleşmesi gereğince, davacının davalıya ait … Köyü … mevkii 217 ada 2 nolu parselde kayıtlı havuzlar, otopark, kargir binalar ve arsalar oluşan 30.474 m2lik turizm kompleksinde kiracı olduğunu, kiralanan yerin … olup, büyük su kaydıraklarının ve aqua alanının bulunduğu büyük bir tesis olduğunu, kira sözleşmesi imzalandıktan sonra davacının bu tesisin kullanılabilir hale gelmesi için ciddi yatırımlar yaptığını ve tesisi 70 gün içinde kullanılabilir hale getirdiğini, ciddi masraflar yaptığını, davacının müşteri potansiyeli anlamında istediği geri dönüşü alamadığından ve zaten tesis için çok yüklü maliyet külfeti olan yenileme işlemleri yaptığından maddi olarak sıkıntıya düştüğünü ve kira ödemelerini geciktiğini, taraflar arasında 18/10/2016 tarihinde kira bedelinin düşürülmesine ve ödenmesine ilişkin ek bir protokol imzalandığını ve kira sözleşmesinin devamlılığını sağladıklarını, bu dönemlere ilişkin davalının ödemeleri eksiksiz yerine getirdiğin,i daha sonra kiraya veren tarafından herhangi bir fesih ihtarı yada tahliye talebi olmadığı için kira sözleşmesinin 1 yıl uzayacağı hüküm gereği sözleşmenin kanun gereği uzadığını, davacının tesisi işletmeye devam ettiğini, davacının bir kısım kira ödemelerinde gecikmeler yaşadığını ve kiraya veren davalının davacı tarafından kendisine verilen çekleri kambiyo senetlerine özgü takip ile icra takibine konu ettiğini, takibe itiraz edildiğini ve tahliye kararı çıkmadığını, davalının hukuksuz işlemlerine devam ettiğini, davalının kira sözleşmesine aykırı davranarak, davacı şirketi kazanç kaybına uğrattığını beyanla, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla davacının uğradığı şimdilik 300.000TL maddi zararın ve kazanç kaybının, yaşanılan manevi sıkıntıların tazmini için 200.000TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, öncelikle davanın görevsiz mahkemede açıldığını, kira ilişkisinden doğan alacak davalarında Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu, bu kapsamda mahkememizin görevsiz olduğunu, taraflar arasında 20/02/2016 başlangıç tarihli ve 31/12/2016 bitiş tarihli 10 ay süreli kira sözleşmesi imzalandığını, sözleşmedeki kira bedelinin 10 ay için toplam 1.090.000TL (KDV dahil) olarak belirlendiğini, kira sözleşmesinin 1 yıl uzaması halinde ise belirlenen kira bedelinin 1.300.000TL (KDV dahil) belirlendiğini, kira sözleşmesinde bitim tarihi olarak ise 31/12/2016 tarihi belirtildiğini, ancak 2.yıla uzaması durumunda 01/01/2018 tarihine kadar kira sözleşmesinin sonlandırılacağına dair ihtarname göndermemeleri durumunda 1’er yıllık ara ile uzayacağının düzenlendiğini, sözleşmenin bitim tarihinin 31/12/2017 olarak belirtildiğini, bu kapsamda kiracıdan 20/02/2016 tarihinde tahliye taahhüdünün de alındığını, kiralanan yerin teslimi başlıklı sözleşmenin 6.maddesinde de kiralanan yerin elektrik, su , kanalizasyon, telefon ve telekomünikasyon bağlantıları için gerekli alt yapının hazır bir şekilde teslim edildiğinin açıkça düzenlendiğini, kira sözleşmesinin incelendiğinde, kiracının gerek kiralanan taşınmaza yaptığını iddia ettiği tadilat masraflarının gerekse diğer taleplerinin sorumluluğunun davalıya yüklenemeyeceğini, davacının taleplerinin haksız olduğunu beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında akdedilen kira sözleşmesinin davalının aykırı davranışı sebebiyle oluşan maddi ve manevi zararın tazmini amacıyla açılmış tazminat davasıdır.
6100 sayılı HMK’nun 4. Maddesinde belirtilen, “(1) Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; a) Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları, b) Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davaları, c) Taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları, ç) Bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hâkimini görevlendirdiği davaları görürler.” denilmektedir. Bu gibi ihtilafların hallinin taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesi ve ek protokollerinin uygulanmak sureti ile çözümleneceği, kiralanan gayrimenkullerin çevresel koşulları, emsal kira bedelleri, dövizdeki artışların bilirkişilerden de yararlanmak suretiyle çözümleneceği gibi davalara bakma görevinin anılan yasa hükmü gereği Sulh Hukuk Mahkemelerine ait olduğu, bu doğrultuda mahkememizin davaya bakmakla görevli olmadığı anlaşılmakla, işbu davanın görev nedeniyle reddine, görevli mahkemelerin Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğunun tespitine, HMK 20. Maddesi uyarınca süresi içerisinde müracaat edildiğinde görevli İstanbul Nöb. Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine ulaşılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuş, Mahkememiz ile Sulh Hukuk Mahkemesi arasında olumsuz görev uyuşmazlığı çıktığı görülmekle, dosyamızın İstinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde dosyanın mercii tayini için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Davacının dava dilekçesinin GÖREV NEDENİYLE REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğunun TESPİTİNE,
3-HMK 20. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesine müteakip taraflarca 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmesi halinde dosyanın Nöb. İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, taraflarca 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmediği takdirde davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğinin ihtarına (ihtarat yapıldı) Mahkememiz ile Sulh Hukuk Mahkemesi arasında olumsuz görev uyuşmazlığı çıktığı görülmekle, dosyamızın İstinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde dosyanın mercii tayini için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesine gönderilmesine
4-Harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/12/2021

Başkan …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Katip …
E-İMZALI