Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/463 E. 2022/451 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/463 Esas
KARAR NO :2022/451

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:31/07/2015
KARAR TARİHİ:09/06/2022

Mahkememizin … Esas sayılı dosyasından verilen 11/05/2017 tarihli … sayılı kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin 44. Hukuk Dairesi’nin 2020/312 Esas – 2021/649 karar sayılı 03/06/2022 tarihli ilamıyla kaldırılmakla, dava mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılıp açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında ticari ilişki bulunduğunu, bu kapsamda … numaralı, 11/03/2014 tarihli, 5.479,85 TL bedelli fatura düzenlendiğini, ancak davalı tarafından fatura bedelinin ödenmediğini, borcun tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyası üzerinden takibe geçildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, bununla birlikte borçlunun ana para olan 5.479,85 TL’yi icra takibi yapıldıktan sonra müvekkiline ödediğini, borçlunun hem itiraz ettiğini hemde asıl borcu ödediğini, icra dosyasından kalan faiz, vekalet ücreti ve icra giderlerini ödemediğini, bu nedenle davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamını, %20 oranında icra inkar tazminatı ile yargılama masrafları ve vekalet ücretlerinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Usulüne uygun tebliğe rağmen davalı tarafından dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; …. İcra Müd. … Esas sayılı dosyası, davacı vekili tarafından sunulan 11/02/2016 tarihli beyan dilekçesi ekinde cari hesap ekstresi, davacı vekili tarafından sunulan 12/02/2016 tarihli dilekçe ekinde taraflar arasındaki borca konu 5.479,85-TL bedelli fatura, İstanbul Ticaret Odasından alınan davalı şirkete ait firma detayları Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, bankacı bilirkişi…’ye tevdii edilen dosyada tanzim olunan 16/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; takibe konu alacağın 10/03/2014 tarihli Seri A … numaralı 5.479,85-TL bedelli faturadan kaynaklandığını, fatura üzerinde vadesinin 11/03/2014 ve vadesinde ödenmeyen faturalara %10 gecikme faizi uygulanacağının yazdığını, davacının faturaya vadesinden başlamak üzere %10 faiz talep edebileceğini ancak başlatılan icra takibinde bu faizin talep edilmediğini, takipte faiz talebi takip tarihinden başlamak üzere %11,75 olarak belirlenmesi nedeniyle talebe istinaden davacının takip tarihindeki alacağının 5.479,85-TL olduğunun kabul edildiğini, ödeme emrinin davalıya 16/09/2014 tarihinde tebliğine takiben davalı tarafından 23/09/2014 tarihinde davacı hesabına 5.479,85-TL tutarında havale gönderildiğini, davacının faiz talebinin takip tarihinden başlamak üzere tahsil tarihine kadar olması nedeniyle faiz hesabının 09/09/2014 (takip) ile 23/09/2014 (ödeme) arasındaki 15 gün için hesaplanması gerektiğini, bu tarihin de Merkez Bankası tarafından açıklanan avans faiz oranının %11,75 yani 26,83-TL olduğunu, takip tarihi ile ödeme tarihi arasında geçen süre için faizin hesaplanıp yapılan ödeme BK. 100’e göre faizlerden düşülmek suretiyle kalan tutarın anapara borçtan düşülmesi sonucu 31/07/2015 dava tarihi itibariyle toplam alacağın 1.032,27-TL anapara alacağının ise 943,74-TL olduğunu, ana para alacağı olan 943,74-TL’ye dava tarihinden tahsil tarihine kadar Merkez Bankası tarafından ilan edilen değişken oranlarda ticari avans faiz oranı üzerinden faiz hesaplanacağını, icra inkar tazminatı konusunda takdirin sayın Mahkemede olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali davasıdır.
…. İcra Müdürlüğü’nü… Esas Sayılı icra dosyası incelendiğinde; … tarafından borçlu …’ye 5.479,85-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, borçlunun itirazı üzerine alacaklı tarafından itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin … Esas … Karar sayılı kararıyla davanın reddine karar verilmiş, kararın istinafı üzerine İstanbul BAM 44. HD. 2020/312 Esas- 2021/649 Karar sayılı ilamı ile: ”Davacı vekilinin istinaf sebebi; harici ödeme olmakla birlikte icra dosyasından kalan faiz, vekalet ücreti ve icra giderlerinin ödenmediği ve takibe kötü niyetli olarak itiraz ettiğinden bahisle icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğine ilişkindir.
Davada hukuki yarar bulunması HMK 114/1- h maddesi uyarınca dava şartı olup, dava şartları kamu düzenine ilişkin olduğundan HMK 355.maddesi uyarınca, re’sen yapılan inceleme sonunda; itirazın iptali davasının amacı itiraz üzerine durmuş bulunan icra takibinin devamını sağlamaktır. Borçlu tarafından takipte talep edilen asıl alacak tutarı haricen ödenmiş olmakla birlikte, fer’ileri ödenmediği gibi, davaya konu icra takibine davalı/borçlu tarafından itiraz edilerek icra takibinin durması sağlanmış olduğundan ve mahkemece itirazın iptali yönünde bir karar verilmediği sürece icra müdürlüğünce bu dosya üzerinde alacaklı istemi yönünden bir işlem yapılamayacağından, borçlu tarafından takipte talep edilen asıl alacak tutarı haricen ödenmiş olmakla birlikte, fer’ileri ödenmediğinden ve fer’iler yönünden takibe devam edilebilmesi için icra takip tarihinden itibaren işleyecek faiz ve icra giderleri hakkında sonuç doğuracak şekilde itiraz konusunda mahkemenin bir karar vermesi gerekir. Bu nedenle, itirazın iptali davası açmakta alacaklının hukuki yararı mevcuttur. (Yargıtay HGK’nun 31.05.2013 tarih ve 2012/19-1827 Esas- 2013/802 Karar sayılı kararı)
İtirazın iptali davası takip ile sıkı sıkıya bağlı olduğundan, icra takip tarihi itibariyle belirlenen asıl alacak ve temerrüt faizi ile ferîleri, borçlunun takip tarihindeki sorumlu olduğu miktarı gösterir. Borçlunun takibe itirazından sonra yasal süresi içinde itirazın iptali davası açılması ve bu dava açılana kadar borçlu tarafından icra dosyasına ihtirazi kayıt konulmadan yapılan ödemeler veya alacaklının şahsına yada onun gösterdiği üçüncü kişiye kabul edilmek koşulu ile haricen yapılan ödemelerin bulunması durumunda, ödeme rızaen yapılmış olduğundan, borçlunun bu ödemeler yönünden itirazından vazgeçtiğinin kabulü gerekir.
Ödemelerin alacaktan mahsubunda ise; takip tarihinde belirlenen asıl alacak, temerrüt faizi ve ferîleri toplamından mahsubu öncelikle Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak temerrüt faizinden yapılacağından, ödeme tarihine kadar takip tarihinde belirlenen asıl alacağa temerrüt faizi ve ferîleri uygulanıp bulunan toplamından ödemenin düşülmesi, fazlası var ise asıl alacaktan mahsup edilerek belirlenecek olan asıl alacak miktarının bulunması, bu şekilde yapılacak hesaplamaya göre ödemeden sonra dava tarihine kadar hesaplanacak temerrüt faizi ve ferîleri ile birlikte alacaklının dava tarihindeki alacağının tespit gerekir. ( Yargıtay HGK’nun 2017/19-822 Esas – 2018/1754 Karar sayılı ve 2017/19-910 Esas- 2018/1111 Karar sayılı kararları)
Takip tarihinden önce usule uygun ihtar gönderilerek borçlu temerrüte düşürülmediği taktirde takip tarihine kadar temerrüt faizi oluşmaz ise de, takip açılmakla temerrüt oluşacağından, alacaklı takip tarihinden ödeme tarihine kadar faize hak kazanacağından, mahkemece yapılacak işlem; takip tarihinden harici ödemenin yapıldığı tarihe kadar işlemiş faiz ve fer’ilerini tespit ederek, yapılan ödemenin öncelikle Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak temerrüt faizinden düşülerek, bakiyenin borç aslından mahsubu ile bakiye borcun tespiti ve icra inkar tazminatı davada kabul edilen miktara göre belirleneceğinden, tespit edilen bakiye asıl alacak miktarı üzerinden takibin devamı ile icra inkar tazminatı konusunda karar vermektir.
Mahkemece bu yönde hesaplama yapılmadığı tespit edildiğinden, davacı vekilinin istinaf sebebinin kabulü ile kararın kaldırılmasına” dair karar verilmekle kaldırma ilamı sonrası yeni esas alarak yargılamaya devam edilmiştir.
Davaya dayanak takip dosyası olan …. İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyasında davacının cari hesap alacağından dolayı 5.479,85 TL’nın takip tarihinden itibaren yıllık %11,75 oranında avans faizi işletilmek suretiyle tahsili amacıyla davalı borçluya karşı ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin 16/09/2014 tarihinde tebliği üzerine, borçlunun süresi içinde borca itirazı nedeniyle takibin durduğu alacaklı tarafından bir yıllık hakdüşürücü süre içinde kalan 31/07/2015 tarihinde itirazının iptali davasının açıldığı, ödeme emrinin 16/09/2014 tarihinde tebliği üzerine, borçlunun asıl alacağı 23/09/2014 tarihinde icra dışı ödediği, 14/06/2016 tarihi itibariyle yapılan kapak hesabına göre alacak miktarının 7.565,87 TL, 01/09/2016 tarihi itibariyle 1.156,09 TL olduğu tespit edilmiştir. Bu durumda İstanbul BAM 44. HD. 2020/312 Esas- 2021/649 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere davalı borçlu takipteki asıl alacağı ödeme emrinin tebliğinden sonra icra dışı ödemiş olduğu ancak fer’ileri ödenmediğinden ve fer’iler yönünden takibe devam edilebilmesi için icra takip tarihinden itibaren işleyecek faiz ve icra giderleri hakkında da mahkemece karar verilmesi gerektiğinden davacı tarafça itirazın iptali davası açılmasında hukuki yarar mevcuttur. Kaldırma kararı sonrası dosya takip tarihinde belirlenen asıl alacak, temerrüt faizi ve ferîleri toplamından mahsubu öncelikle Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak temerrüt faizinden yapılacağından, ödeme tarihine kadar takip tarihinde belirlenen asıl alacağa temerrüt faizi ve ferîleri uygulanıp bulunan toplamından ödemenin düşülmesi, fazlası var ise asıl alacaktan mahsup edilerek belirlenecek olan asıl alacak miktarının bulunması, bu şekilde yapılacak hesaplamaya göre ödemeden sonra dava tarihine kadar hesaplanacak temerrüt faizi ve ferîleri ile birlikte alacaklının dava tarihindeki alacağının tespiti bakımından bilirkişiye tevdii edilmiştir. Mahkememizce hükme esas alınan ve istinaf kararında belirtilen hususlara riayet edilerek bilirkişi raporuyla yapılan hesaplamada davacının 943,74-TL anapara alacağı kaldığı, davacının davasını 5.479,85-TL üzerinden harçlandırdığı dikkate alınarak; davanın kısmen kabulü ile davalının …. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazların kısmen iptali ile, takibin 943,74-TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacak tutarına takip tarihinden alacak tahsil edilinceye kadar yıllık %11,75 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, ayrıca alacak likit ve belirlenebilir olduğundan İİK 67/2. Maddesi uyarınca alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Davanın KISMEN KABULÜ İLE; davalının …. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazların kısmen iptali ile, takibin 943,74-TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacak tutarına takip tarihinden alacak tahsil edilinceye kadar yıllık %11,75 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
(2)İİK 67/2. maddesi uyarınca alacağın %20’si oranında (188,74-TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
(3)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 80,70-TL karar harcının peşin olarak alınan 93,59-TL’den mahsubu ile fazla alınan 12,89-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
(4)Davacı tarafından yatırılan 80,70-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
(5)Davacı tarafından yatırılan 27,70-TL başvuru harcı, 850,00-TL bilirkişi ücreti, 318,75-TL tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 1.196,45-TL yargılama masrafından davanın kabul reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 206,05-TL yargılama masrafının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
(6)Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(7)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca 943,74-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
(8)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK yönetmeliğinin 47/1 maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.09/06/2022

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.