Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/458 E. 2021/707 K. 27.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/458 Esas
KARAR NO:2021/707

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:23/11/2017
KARAR TARİHİ:27/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı olan … plakalı aracın 15/06/2016 tarihinde sürücüsü …’in sevk ve idaresindeyken müvekkilinin yolcu konumunda olduğu dava dışı sürücüsü…’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araçla çarpışması sonucunda yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, dava konusu kaza sonucunda davacının yaralandığını, davacının tedavi görmesine rağmen vücudunda kazadan dolayı meydana gelen hasarın giderilemediğini, davacıda kalıcı hasara sebebiyet verdiğini, kaza nedeniyle davacının sakat kaldığını, maluliyet oranının tespiti için Adli Tıp Kurumundan rapor aldırılmasını, ilerleyen aşamada yapılacak aktüer hesaplamasında da davacının kusursuz olması nedeniyle tazminat miktarının herhangi bir indirime gidilmeden yapılması gerektiğini belirterek fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, davanın kabulüne, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacının Manisada ikamet ettiğini, kaza yerinin … olduğunu, bu durumda yetki yönünden seçimlik hakkının davalıya geçtiğini, yetkili mahkemenin … Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, raporlar arasında çelişki olduğunu, kusur raporu alınması için dosyanın ATK’ya gönderilmesi gerektiğini, dosyanın kesin maluliyet durumunun belirlenmesi için ATK 3. İhtisas Kurulundan rapor aldırılması gerektiğini belirterek davanın reddine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; Trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar sebebiyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizin 10/12/2018 tarihli kararı ile, Mahkememizin yetkisizliğine, yetkili Mahkemenin … Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunun tespitine, hüküm kesinleştiğinde Mahkememiz dosyası ile … Asliye Ticaret Mahkemesi arasında olumsuz yetki uyuşmazlığı çıktığı anlaşıldığından dosyanın yetki uyuşmazlığının halli ve yetkili mahkemenin tespiti bakımından 5235 sayılı Kanun 36/3 maddesince aynı yargı çerçevesinde buludnuğu tespit olunmakla BAM 37. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
BAM 9. Hukuk Dairesinin 2019/1370 Esas, 2021/1040 Karar sayılı ilamı ile ” HMK nın Yargı Yeri Belirlenmesini Gerektiren Sebepler başlıklı Madde 21- (1) Aşağıdaki hâllerde, davaya bakacak mahkemenin tayini için yargı yeri belirlenmesi yoluna başvurulur: a) Davaya bakmakla görevli ve yetkili mahkemenin davaya bakmasına herhangi bir engel çıkarsa. b) İki mahkeme arasında yargı çevrelerinin sınırlarının belirlenmesi konusunda bir tereddüt ortaya çıkarsa. c) İki mahkeme de görevsizlik kararı verir ve bu kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşirse. ç) Kesin yetki hâllerinde, iki mahkeme de yetkisizlik kararı verir ve bu kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşirse.” düzenlemesini içeriyor olup, somut olayda ilk karar ile ” İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin”, istinafa konu karar ile de “… Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin” yetkili olduğuna karar verilmiştir. Diğer bir ifadeyla mahkemeler arasında olumsuz yetki uyuşmazlığı doğmamıştır. Bu hale göre kararın kesinleşmesi ve istek halinde dosyanın … Asliye Ticaret Mahkemesi’ ne gönderilmesi gerekirken, yetki uyuşmazlığı olduğundan bahisle, dosyanın resen yargı yeri belirlenmesi amacıyla Bölge Adliye Mahkemesi’ ne gönderilmesine karar verilmesi doğru olmamıştır.” denilerek davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, Mahkememizin kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Yeniden yapılan yargılama ile yapılan 27/09/2021 tarihli celse de davacı beyanında dosyanın görevli ve yetkili … Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini beyan etmiş, davalı vekili ise mazeret dilekçesi ile birlikte yokluğunda BAM kararı gibi yetkisizlik kararı verilmesini talep etmiştir.
6100 sayılı HMK 116-(1)/a maddesi uyarınca kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazının ilk itirazlardan olduğu belirtilmiş ve aynı yasanın 117. maddesi ile cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorunda olduğu düzenlenmiş olup, davalı vekilinin süresi dahilinde usulüne uygun şekilde yetkiye yönelik itirazda bulunduğu görülmüştür.
HMK 6. maddesi kapsamında genel yetki kuralının yanında aynı yasanın 16. Maddesi uyarınca haksız fiilden kaynaklanan davaların bağlı bulunduğu yetki kuralı açıkça belirtilmiştir.
Somut olayda haksız fiilin meydana geldiği ya da zararın oluştuğu yer ve davacının kayıtlı adres bilgisi itibariyle mahkememizin yetkili olmadığı ortadadır. Davalı tarafça süresi dahilinde yapılan itiraz dikkate alınarak mahkememizin yetkisizliğine ilişkin aşağıdaki şekilde karar tesis edilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
(1)Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE, yetkili mahkemenin … Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunun tespitine,
(2)6100 sayılı HMK’nun 20-(1) maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakip iki haftalık süre dahilinde taraflardan birinin Mahkememize başvurarak talepte bulunması halinde dosyanın davanın esasını çözmekle yetkili … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, taraflarca 2 haftalık süre içerisinde dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmediği takdirde RESEN davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğinin ihtarına,
(3)HMK’ nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik ve yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretlerinin o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
(4)Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 27/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır