Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/438 E. 2022/468 K. 13.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/438
KARAR NO :2022/468

DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:28/06/2021
KARAR TARİHİ:13/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin araç kiralama işi ile iştigal etmekte olup … plaka sayılı aracın sahibi olduğunu, 30/05/2019 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … Sigorta A.Ş.nezdinde sigortalı … plaka sayılı araç ile seyir halinde iken … yönetimindeki … plakalı araca arkadan çarptığını ve çarpmanın etkisiyle … plaka sayılı aracın da kendi önünde bulunan sürücü … yönetimindeki davacıya ait araca arkadan çarpması sonucunda kaza meydana geldiğini, kaza nedeniyle davacı şirketin aracında maddi hasar oluştuğunu, kaza ile ilgili Tramer kusur durumu sonuç belgesinde … plaka sayılı araç sürücüsü davalı …’ın %100 kusurlu olduğunun tespit edildiğini, davacının aracının kaza nedeniyle bir süre onarımda kaldığını ve onarım süresince kiraya verilemediğinden davacı şirketten kazançtan mahrum kaldığını, uğranılan zarardan sürücü …’ın yanısıra aracın ruhsat sahibi olan davalı … Ted.İnş.Kimya Tem.San.ve Tic.Ltd.Şti.nin de Karayolları Trafik Kanunu md.85 gereği sorumlu olduğunu, bu nedenlerle öncelikle davalı taraflardan … …Şti.’nin … plaka sayılı aracına ve davalıların mal varlığı sorgusu yapılarak tespit edildiği halde menkul ve gayrimenkul malvarlığının aynına ve kaydına 3.kişilere devir ve temlinin önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir konulmasına, davacı aracında meydana gelen iş durması-kazanç kaybı bedelinin tespitine, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik belirsiz alacak olarak açtıkları 100 TL iş durması-kazanç kaybı bedelinin 30/05/2019 olan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin HMK 389/1 uyarınca dava konusu olmaması nedeniyle reddine karar verilmiştir.
CEVAP: Dava dilekçesi davalılara usulüne uygun olarak tebliğ olunmuş, süresi içinde davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklı kazanç kaybına ilişkin maddi tazminat davasıdır.
HDI sigortadan davaya konu … plaka sayılı aracın hasar dosyası getirtilmiştir.
Davacı vekiline 01/11/2021 tarihli celse ara kararı ile davaya konu aracın servis kayıtlarını sunması için kesin süre verilmiş, davacı vekili 12/11/2021 tarihli dilekçesi ile, servis kayıtlarının kaza tarihinin üzerinden uzun zaman geçmiş olduğundan temin edilemediğini, ancak dilekçe ekinde davaya konu kaza nedeniyle davacının aracında meydana gelen hasarın onarımına ilişkin faturayı sunduklarını, bu fatura ile birlikte davaya konu kaza nedeniyle davacının aracında meydana gelen hasarların detaylı bir şekilde tespit edilebileceğini ve hasarın onarımı nedeniyle aracın serviste yatma süresinin tespit edilebileceğini beyan etmiştir.
Dosya sigorta/aktüer bilirkişi ile kusur-hasar-zarar uzmanı bilirkişilerden oluşan bilirkişi heyetine tevdi olunmuş, düzenlenen 20/12/2021 tarihli raporda; … plakalı aracın arkadan çarparak kazaya sebebiyet verdiği ve 56/1-c’ye göre %100 kusurlu olduğu, internet kayıtlarında rent-a car firmalarının sadece güncel fiyatları mevcut olup, aracın durumuna göre markasına, modeline, süresine göre fiyatlarda değişiklik gösterdiği, 2015 model … için 2019 yılında yürürlükte olan kiralama ücretlerine rastlanmadığı, ayrıca oto kiralama ücretlerinin tespiti uzmanlık alanı dışında olduğundan motorlu araçların kiralanması konusunda uzman bir bilirkişiden görüş alınması gerekip gerekmediğinin mahkeme taktirinde olduğu belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ olunmuş, davacı vekili tarafından rapora karşı beyan ve itiraz dilekçesi dosyaya ibraz edilmiştir.
Davacı vekiline, davaya konu … plakalı aracın servis kayıtlarını sunması için verilen kesin süre içerisinde söz konusu kayıtların aradan uzun süre geçmiş olduğundan sunulamayacağını bildirdiği anlaşılmakla HMK.119/I-ğ maddesi uyarınca dava konusu kaza nedeniyle aracın onarımda kaldığı/kullanılamadığı süreye ilişkin olarak açıklama yapması ve talep sonucunu netleştirmesi hususunda bir haftalık kesin süre verilmiş, verilen sürede açıklama yapılmaması/beyanda bulunulmaması halinde mevcut delil durumuna göre değerlendirme yapılacağı ihtar edilmiş, davacı vekili 24/01/2022 tarihli dilekçesi ile, taraflarınca onarım süresinin tayininin mümkün olmayıp meydana gelen hasar sonucunda onarım süresi ve akabinde kazanç kaybı zararlarının bu alanda uzman bilirkişilerce belirlenebildiğini, 12/11/2021 tarihli dilekçeleri ekindeki hasara ilişkin fatura, kaza tespit tutanağı, tramer kaydı, hasar dosyası ile aracın ne kadar onarımda kaldığı, hasarın boyutu ve aracın hangi parçalarının onarım gördüğünün bilirkişi tarafından yapılacak olan değerlendirme ile ortaya çıkabileceğini beyan etmiştir.
Dosya yeniden bilirkişi heyetine tevdi olunmuş, düzenlenen 07/03/2022 tarihli ek raporda; hasarla ilgili fatura ve hasar resmine göre hasarın en fazla 3 gün serviste kaldığı, 2022 yılı bu tip bir aracın günlük kirasının 300 TL/gün (2021.12.31 tarihli dolar kuru 13,2 TL) 2019 yılı doları kuru 5,22 TL olduğu, dövizdeki artışa referans alacak, kaza zamanı araç kira bedeli 120 TL/gün olacağı, en fazla 3 gün içinde onarılabileceği kanaatiyle; 360 TL olabileceği belirtilmiştir.
Ek rapor taraflara tebliğ olunmuş, davacı vekili rapora karşı beyan ve itirazlarını sunmuştur.
Dosya yeniden bilirkişi heyetine tevdi olunmuş, düzenlenen 12/05/2022 tarihli 2.ek raporda; aracın yerli üretimi ve yaygın kullanılıyor olması nedeniyle parça tedariği için herhangi bir bekleme olmayacağı, parça beklenirken kaporta hasarlarının düzeltilmesi için işçilik yapılabildiği, araç kira bedeli ile ilgili olarak somut bir delil görülmediği, kök rapordaki tespitlerin aynen korunduğu, … plakalı araç arkadan çarparak kazaya sebebiyet verdiği ve 56/1-c’ye göre %100 kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili 24/05/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile, HMK.107/2 maddesi uyarınca 100 TL’lik belirsiz alacak taleplerini 260 TL artırmak suretiyle 360 TL’nin 30/05/2019 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde, olayın meydana geliş şekli dahilinde bilirkişi tarafından yapılan teknik analiz neticesinde de belirtildiği üzere, davalı sürücünün davacıya ait araca arkadan çarpmak suretiyle kazanın oluşumunda tamamen kusurlu kabul edilmesi gerektiği değerlendirilmiştir. Bu bağlamda davacıya ait aracı belirli süre kullanamamaktan doğan kazanç mahrumiyetinden kusur nispetinde araç maliki (işletenin) ve araç sürücüsünün sorumlu tutulmaları gerektiği esastır. Davacı tarafça verilen kesin süreye rağmen servis kayıtlarının kaza tarihinin üzerinden uzun zaman geçmiş olduğundan temin edilemediği beyan edilmiş, aracın kira bedeli ve serviste kaldığı süreye ilişkin olarak dosyaya somut bir delil sunulmamıştır. Teknik bilirkişi tarafından yapılan inceleme kapsamında davacı tarafça dosyaya sunulan fatura ve hasar resmine göre tamir süresi içerisinde aracı kullanmamaktan kaynaklı tazmin bedeli olarak hesaplanan 360 TL’nin talep olunabilecek zarar miktarı olduğu kanaatine erişilerek bu yönden bilirkişi raporunda yapılan tespitlere itibar edilmek suretiyle alacağın haksız fiil tarihi olan 30.05.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
30.05.2019 tarihli kaza olayı nedeniyle davacının … plakalı aracında oluşan 360,00-TL kazanç kaybı alacağının haksız fiil tarihi 30.05.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 80,70 TL karar harcından peşin alınan 59,30 TL peşin harç, 5 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 64,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 16,40 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 360 TL ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 132,10 TL harç, 1.400 TL bilirkişi ücreti, 152,15 TL tebligat, posta masrafı olmak üzere toplam 1.684,25 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
7-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13)- (14) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
Dair miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda okunup usulüne uygun anlatıldı.13/06/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza