Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/437 E. 2022/7 K. 10.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/437
KARAR NO : 2022/7

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/10/2013
KARAR TARİHİ : 10/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari ilişki olduğunu, davalıya satılan malların bedellerini tahsil edemediklerini, bunun üzerine davalı aleyhine ilamsız takip başlattıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava faturaya dayalı alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememize yapılan yargılama sonunda verilen …esas, … karar ve …tarihli karar ile davanın kabulü ile İstanbul …İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyasında itirazın iptaline, takibin devamına karar verildiği, hükmün davalı vekilince temyizi üzerine Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 2017/543 esas, 2019/365 karar sayılı 22/01/2019 tarihli ilamı ile, davacının icra takibine konu faturalardaki malların davalıya teslim edildiğini usulüne uygun delillerle ispatlamakla yükümlü olduğu, salt davacının ticari defter ve kayıtlarının mal teslimi ispata yeterli olmadığı, defter kayıtlarının dayanak belgelerle de desteklenmesi gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememize yeniden yargılama sonunda verilen … esas, … karar ve … tarihli karar ile davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekilince temyizi üzerine Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2020/5916 esas, 2021/3322 karar sayılı 05/04/2021 tarihli ilamı ile, davacının dava dilekçesinde yemin deliline dayanmış olup 01/09/2014 havale tarihli dilekçesinde yemin metnini ibraz etmek üzere mehil verilmesini talep ettiği, mahkemece yemin metnini ibraz etmek üzere mehil verilerek oluşacak sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce yeniden yapılan yargılama ile Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş, 11/10/2021 tarihli celsede davacı vekiline yemin metnini sunması için iki haftalık kesin süre verilmiş, davacı vekili 15/10/2021 tarihli dilekçesi ile yemin metnini ibraz etmiş, davalıya HMK.228 maddesine uygun olarak yemin davetiye çıkartılmıştır.
Davacı vekili 07/01/2022 tarihli dilekçesi ile, taraflar arasında dava konusu icra dosya borcunun ödenmesi konusunda protokol imzalandığını, protokol hükümleri çerçevesinde icra dosya borcunun sulhen davalı borçlu tarafından ödendiğini ve kısmi ödeme ve kısmi feragat ile icra dosyasının sulhen bittiğini, protokol gereği tarafların birbirini ibra ettiğini, bu nedenle davanın konusuz kaldığını, ayrıca tarafların protokol gereği sulh olmaları nedeniyle birbirlerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin de bulunmadığını, davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 10/01/2022 tarihli dilekçesi ile, dosyada tarafların sulh olduklarını, tarafların birbirlerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
Sulh 6100 sayılı HMK’nın 313 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre ” Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir. Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir.
Dava konusunun dışında kalan hususlar da sulhun kapsamına dâhil edilebilir. Sulh, şarta bağlı olarak da yapılabilir. Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir. İrade bozukluğu ya da aşırı yararlanma hâllerinde sulhun iptali istenebilir.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde tarafların dava konusu hususunda sulh oldukları ve davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin taleplerinin ve karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığı anlaşılmakla esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına kararı verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın sulh nedeniyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin olarak alınan 235,20 TL harçtan mahsubu ile bakiye 154,50 TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Taraf vekillerinin beyanları nazara alınarak, vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, HMK 342.maddesine uygun olarak düzenlenmiş dilekçenin, HMK 343.maddesi gereğince Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilmesi ve HMK 344.maddesinde belirtilen harç ve giderlerin yatırılması sureti ile Yargıtay Temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar tefhim edildi, usulen anlatıldı. 10/01/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır