Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/426 E. 2022/427 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/426 Esas
KARAR NO :2022/427

DAVA:3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:23/06/2021
KARAR TARİHİ:01/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davalı alacaklı … tarafından …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasından 01.03.2020 , 01.04.2020 ve 01.05.2020 tarihli senetler üzerinden asıl borçlu/davalı … firmasına karşı icra takibi başlatıldığını, devamında davalı/alacaklı … tarafından; asıl borçlu/davalı … firmasının adreslerine hacze gidildiğini, haciz mahallinde çeşitli makinelerin haczi yapıldığını ve borçluya yedi emin olarak bırakıldığını, sonrasında ise davalı alacaklı tarafından üçüncü sahışlara 89-1 ihbarnamesi gönderilmesi talep edildiğini ve davacı …’ a sırasıyla 89-1 , 89-2 ve 89-3 haciz ihbarnamesi gönderildiğini, her üç haciz ihbarnamesinin de muhtara tebliğ edildiğini, tebliğ mazbatalarının üzerine haber verilen komşu isimleri yazılmadığını, ilgili mevzuat ve Yargıtay kararlarına aykırı şekilde tebliğ yapıldığını, davacı firmanın tüm bu tebligatlardan haberdar olduktan sonra …. İcra Müdürlüğü’ne “Dosya borçlusuna halihazırda herhangi bir borcunun bulunmadığını, 09.09.2020 tarihinde aralarındaki tek işleme yönelik 90.910,00 TL’ nin ödemesini yaptığını, tüm haciz ihbarnamelerine itiraz ettiğini” bildirdiğini, davacı firmanın işbu bildiriminden sonra; İcra dairesince hiçbir kabul veya red kararı oluşturulmadığını, davacı firmaya herhangi bir tebligat yapılmadığını, davacı firmanın bir anda 11.06.2021 tarihinde fiili haciz işlemi ile karşılaştığını, yapılan tüm tebligatların Şişli de bulunan adresine yapılmasına rağmen bahsedilen mahalde hiçbir haciz işlemi gerçekleştirilmeden direkt davacının Merter’ deki adresine hacze gelindiğini, adreste haciz işlemi gerçekleştirildiğini, davacının hacizli malların muhafaza yapılmasını engellemek amacı ile haciz tehdidi altında alacaklı vekili …’ ın hesabına 15.000,00 TL ödeme gerçekleştirdiğini, borcun kesinlikle kabul edilmediğini, muhafaza işleminin engellenmesi amacı ile yapıldığını, davacı firmaya ait 34 GV 0691 Plakalı araca haciz işlendiği, tüm bankalara da haciz ihbarnamesi gönderildiği öğrenildiğini, usulüne aykırı olduğu yönünde 15.06.2021 tarihinde …. İcra Hukuk Mahkemesi’ nin … E. Sayılı dosyası ile şikayet davası açıldığını, şikayetin reddine karar verildiğini, bahsedilen kararın taraflarınca tebliğ edildiğini ve İstinaf başvurusu yapıldığını, davacının hukuka aykırı tebliğlerle aslında tarafı olmadığı bir hukuki ilişkinin tarafı haline getirildiğini, hiçbir surette kendisine ait olmayan bir senetlerden dolayı icra takibi ile karşı karşıya kaldığını, yapılan tebligatların usulsüz olduğunu, davacının takip borçlusuna herhangi bir borcu bulunmadığını, davacının, icra dosyası asıl borçlusu … firması ile tek bir ticari işlem yaptığını, bunun neticesinde de davacının 90.910TLlik borcunu 09/09/2020 tarihinde ödediğini, davalı alacaklının göndermiş olduğu ilk haciz ihbarnamesi tarihi 19/11/2020 tarihinde davacı firmanın dosya borçlusu … firmasına hiçbir borcu bulunmadığını, bahse konu icra takibinin dahi 30/09/2020 tarihinde başladığını beyanla, öncelikle 89.mad gereği icra ve haciz işlemlerinin durdurulmasını, tebligat usulsuzlüğü ile ilgili icra hukuk mahkemesi dosyasının bekletici mesele yapılmasına, davacının 89.mad uyarınca borçlu olmadığının tespitine, dosyadaki borçlu kaydının ve hakkındaki hacizlerin iptaline, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde ise İİK 72.mad uyarınca davacının borçlu olmadığının tespitine, borçlu kaydının ve hakkındaki hacizlerin iptaline ve haciz tehditi altında ödemiş olduğu şimdilik 15.000TLnin faizi ile birlikte istirdadına davacıya iadesine, davalılar aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalılara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, davalı … vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, İİK 89/1 kapsamında üçüncü şahıs tarafından açılacak menfi tespit davasının 15 günlük sürede açılması gerekirken, huzurdaki davanın bu süre geçtikten sonra açıldığını, hak düşürücü sürede açılmayan işbu davanın esasa dahi girmeden usulden reddi gerektiğini, davacıya yapılan tebligatların usulüne uygun olup, usulsuz tebligat konusunda yapılan şikayetin de ….İcra Hukuk Mahkemesinin … sayılı dosyasının … karar numaralı 18/06/2021 tarihli kararı ile reddedildiğini, davacı tarafın en geç 19.01.2021 tarihinde haciz ihbarnamelerinin tebliğ tarihinden haberdar olduğunu, usulsüz tebliğ şikayetlerini öğrenme tarihinden itibaren en geç 7 gün içinde süre içinde usulsüz tebliğ şikayeti yapması gerektiğini, ancak 7 günlük şikayet süresi dolduktan sonra 15/06/2021 tarihinde şikayet yoluna başvurduğunu, zaten usulsüz tebligata ilişkin şikayetin de bu sebeple reddedildiğini, davacının usulsüz tebligata ilişkin iddialarının muteber olmadığını, davacı yanın diğer davalıya karşı borcunun olmadığı iddiasının davalı açısından ehemniyet arz etmediğini, davacının kötü niyet tazminatına da mahkum edilmesi gerektiğini, davacı yanın İİK 89.mad gereği borçlu olup, bu davayı açması gereken 15 günlük sürede açmadığını, borçtan kurtulmaya yönelik ikame edilen bu davanın davalı aleyhine sonuçlanma ihtimalinin mevcut olmadığını, zira senet borçlusunun borcun varlığına itiraz etmediğini beyanla, öncelikle davanın süre nedeniyle, aksi halde esastan reddine, davacının %20den aşağı olmamak üzere tazminat ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … AŞ vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, öncelikle davalı firmanın söz konusu davada hiçbir şekilde taraf olmadığını, zira davalının … ile yapılan ticaret sebebiyle borçlandığını ve borcunu da ödeyemediğini, davalı firmanın UYAP sistemi incelendiğinde bir çok ticari işletmeye borcu bulunmakla birlikte ekonomik açıdan zor günler geçirdiğini, davacının üç haciz ihbarnamesine de cevap vermeyip borçlu duruma düşmesiyle davalının hiçbir ilişkisi olmadığını, icra dosyası incelendiğinde davalı …’ın başkaca ticari işletmelere de haciz ihbarnamesi gönderdiğini ve o diğer işletmelerden haciz ihbarnamelerine itiraz edildiğinin görüleceğini, mevcut durumda davacının kendi ihmali sebebiyle yaşamış olduğu durumdan davalının hiçbir sorumluluğu olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, Yargıtay ilamları, tebligat mazbataları, ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, dekont, araç tescil belgesi, haciz tutanağı, teminat mektubu, Yargıtay ilamları, e defter beratları, ticari defter ve kayıtlar celp olunmuştur.
….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı … Ltd Şti’ne 89/1 birinci haciz ihbarnamesinin 19/01/2020 tarihinde, 89/2 ikinci haciz ihbarnamesinin 11/12/2020 tarihinde, 89/3 üçüncü haciz ihbarnamesinin 15/01/2021 tarihinde tebliğ edildiği, icra dosyası alacaklısı tarafından 11/06/2021 tarihinde davacı … Ltd Şti’nin Güngören/İstanbul adresinde haciz işlemi yapıldığı görülmüştür.
….İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı … Dış Tic ve Tur Ltd Şti tarafından davalı … aleyhine 15/06/2021 tarihinde açılan şikayet davası olup, mahkemece verilen … karar sayılı 18/06/2021 tarihli karar ile şikayetlerin süre aşımından reddine karar verildiği, davacı tarafından istinaf yoluna başvurulduğu görülmüştür.
Mahkememizin 28/06/2021 tarihli ihtiyati tedbir kararı ile, icra veznesine yatırılan paranın alacaklıya dava sonuna kadar ödenmemesine karar verilmiştir
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişi SMMM … tarafından tanzim olunan 04/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda; davacı tarafın ticari defter kayıtlarında davalı asıl borçlu … Ltd Şti’ni 320.S.224 nolu Satıcılar hesabında takip etmiş olduğunu, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinin davalı asıl borçlu … tarafından davacı … firmasına düzenlemiş olduğu 14/05/2020 tarih … nolu fatura karşılığı 90.910,83TL bir faturadan kaynaklı alacak kaydı yer aldığını, davacı … tarafından 20/05/2020 tarihinde banka yolu ile davalı asıl borçlu … firmasına 28.560TL havale/eft yapıldığını, söz konusu havale/eftnin 20/05/2020 tarihli … sorgu mesajı iadesi açıklaması ile davacı … firması hesaplarına iade edildiğini, 09/09/2020 tarihinde cari hesaba konu borcun tamamının nakit tahsilat makbuzu karşılığı davalı asıl borçlu … firmasına ödenerek cari hesap kayıtlarının 09/09/2020 tarihi itibari ile kapatılmış olduğunu, cari hesap kapanışına konu 09/09/2020 tarihli nakit tahsilat makbuzunun aslının sunulmadığını, ancak davacı vekilince icra dosyasına sunulduğu bilgisinin verildiğini, fotokopisi sunulan makbuz örneğinde taraflara ait kaşe imzaların makbuz üzerinde yer aldığının tespit edildiğini, davacının ticari defter kayıtlarında 09/09/2020 tarihinden sonra herhangi bir hesap hareketinin bulunmadığını, cari hesap kapanmasına konu 09/09/2020 tarihli nakit tahsilat makbuzunun VUK Genel Tebliğleri Tevsik Zorunluluğu kapsamında değerlendirilmesi hususunun mahkemenin takdirinde olduğunu, davacının 89/1-2-3 haiz ihbarnamelerinin gönderildiği 19/11/2020- 11/12/2020 ve 15/01/2021 tarihleri ve dava tarihi olan 23/06/2021 tarihi itibariyle davalı asıl borçlu … şirketine borçlu olmadığını belirtmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş olup rapora karşı beyanlar dosyaya ibraz edilmiştir.
Dava, davacı tarafça icra dosyasında hakkında çıkartılan 89.haciz ihbarnamelerine dayalı borçlu olmadığının tespitine yönelik menfi tespit talebi, bu kabul edilmediği takdirde İİK 72.mad dayalı menfi tespit talebine ilişkindir.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının savunması, icra takip dosyası, tanzim olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
2004 sayılı İİKnun 89.maddesinde “Hamiline ait olmıyan veya cirosu kabil bir senetle müstenit bulunmıyan alacak veya sair bir talep hakkı veya borçlunun üçüncü şahıs elindeki taşınır bir malı haczedilirse icra memuru; borçlu olan hakiki veya hükmi şahsa bundan böyle borcunu ancak icra dairesine ödeyebileceğini ve takip borçlusuna yapılan ödemenin muteber olmadığını veya malı elinde bulunduran üçüncü şahsa bundan böyle taşınır malı ancak icra dairesine teslim edebileceğini, malı takip borçlusuna vermemesini, aksi takdirde malın bedelini icra dairesine ödemek zorunda kalacağını bildirir (Haciz ihbarnamesi).Bu haciz ihbarnamesinde, ayrıca 2, 3 ve 4 üncü fıkra hükümleri de üçüncü şahsa bildirilir.
Üçüncü şahıs; borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haciz ihbarnamesinin tebliğinden önce borç ödenmiş veya mal istihlak edilmiş veya kusuru olmaksızın telef olmuş veya malın borçluya ait olmadığı veya malın kendisine rehnedilmiş olduğu veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise, keyfiyeti, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine yazılı veya sözlü olarak bildirmeye mecburdur.
(Değişik üçüncü fıkra: 17/7/2003-4949/22 md.) Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmezse, mal yedinde veya borç zimmetinde sayılır ve kendisine gönderilen haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediği, bu nedenle de malın yedinde veya borcun zimmetinde sayıldığı ikinci bir ihbarname ile bildirilir. Bu ikinci ihbarnamede ayrıca, üçüncü şahsın ihbarnamenin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ikinci fıkrada belirtilen sebeplerle itirazda bulunması, itirazda bulunmadığı takdirde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmesi istenir. İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur. Bu süre içinde 106 ncı maddede belirtilen süreler işlemez. Bu davada üçüncü şahıs, takip borçlusuna borçlu olmadığını veya malın takip borçlusuna ait olmadığını ispat etmeye mecburdur. Üçüncü şahıs açtığı bu davayı kaybederse, mahkemece, dava konusu şeyin yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere bir tazminata mahkûm edilir. Bu fıkraya göre açılacak menfi tespit davaları maktu harca tabidir.
Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü şahsın 338 inci maddenin 1 inci fıkrası hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahküm edilmesini istiyebilir. İcra mahkemesi, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder” denilmektedir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı tarafça icra dosyası hakkında çıkartılan 89.haciz ihbarnamelerine dayalı davalılara borçlu olmadığı, bu kabul edilmediği takdirde İİK 72.maddesine göre borçlu olmadığının tespiti noktasında toplandığı,
….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından alacaklı … tarafından borçlu … İnş ve Orman Ürünleri San ve Tic AŞ aleyhine 1.03.2020, 01.04.2020 ve 01.05.2020 tarihli senetler nedeniyle icra takibi başlatıldığı, devamında asıl borçlu/davalı … firmasının adreslerine hacze gidildiği, sonrasında ise davalı alacaklı … tarafından üçüncü sahışlara 89-1 ihbarnamesi gönderilmesi talep edildiği ve davacı …’ a sırasıyla 89-1 , 89-2 ve 89-3 haciz ihbarnamesi gönderildiği, davacıya gönderilen haciz ihbarnamelerinden 89/1 birinci haciz ihbarnamesinin 19/01/2020 tarihinde, 89/2 ikinci haciz ihbarnamesinin 11/12/2020 tarihinde, 89/3 üçüncü haciz ihbarnamesinin 15/01/2021 tarihinde tebliğ edildiği, icra dosyası alacaklısı … tarafından 11/06/2021 tarihinde davacı … Ltd Şti’nin Güngören/İstanbul adresinde haciz işlemi yapıldığı, davacı tarafından yapılan tebligatların usulsüz olduğu belirtilerek ….İcra Hukuk Mahkemesinin … sayılı dosyası ile şikayet davası açıldığı, mahkemece verilen … karar sayılı 18/06/2021 tarihli karar ile, davacı şirketin en geç 19/01/2021 tarihinde haciz ihbarnamelerinin tebliğ tarihinden haberdar olmuş olup, usulsüz tebliğ şikayetini öğrenme tarihinden itibaren en geç 7 günlük süre içinde şikayetini yapması gerektiği ancak 7 günlük şikayet süresi geçtikten sonra yapıldığı ve üçüncü haciz ihbarnamesine ilişkin de itiraz hakkı bulunmadığı belirtilerek mahkemece … karar numaralı 18/06/2021 tarihli kararı ile şikayetlerin süre aşımından reddine karar verildiği, davacıya gönderilen üçüncü haciz ihbarnamesinin 15/01/2021 tarihinde tebliğ edildiği, ancak davacı tarafından menfi tespit davasının İİK 89.maddesi uyarınca 15 günlük sürede açılması gerekirken, davanın bu süre geçtikten 23/06/2021 tarihinde açıldığı anlaşılmakla, davacı tarafından davalı … ve davalı … İnş AŞ hakkında İİK 89.mad kapsamında açılan davaların ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafından İİK 72.madde kapsamında açılan davada ise; 2004 sayılı İİKnun 72.maddesinde ise “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir” ve “Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebilir.
” denilmektedir.
Davacı tarafından icra dosyasındaki alacaklı … aleyhine her ne kadar menfi tespit davası açılmış ise de: davacı borçlunun alacaklı …’a olan borcunun İİK 89.maddesindeki düzenlemeye göre alacaklı ile haciz ihbarnamelerine muhatap olan (davacı) kişi arasında herhangi bir alacak borç ilişkisinin bulunmasının gerekmediği, bu nedenle icra dosyasındaki alacaklıya karşı İİK 72.maddesi kapsamında menfi tespit davası açılamayacağı, menfi tespit davasının alacaklının alacağı olduğu iddia edilen icra dosyası borçlusuna karşı ancak İİK 89 yollamasıyla açılabileceği anlaşıldığından, alacaklı … aleyhine İİK 72.mad kapsamında açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Davalı … AŞ aleyhine İİK 72.madde kapsamında açılan davada, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu tanzim olunan ve mahkememizce de kabul gören bilirkişi raporuna göre, davacı ile davalı asıl borçlu … Ltd Şti arasında cari hesap ilişkisinin davalı asıl borçlu … tarafından davacı … firmasına düzenlemiş olduğu 14/05/2020 tarihli 90.910,83TL bedelli faturadan kaynaklı alacak kaydı yer aldığı, davacı tarafından 20/05/2020 tarihinde banka yolu ile davalı asıl borçlu … firmasına 28.560TL havale/eft yapıldığı, ancak söz konusu havale/eft’nin 20/05/2020 tarihli … sorgu mesajı iadesi açıklaması ile davacı … firması hesaplarına iade edildiği, 09/09/2020 tarihinde cari hesaba konu borcun tamamının nakit tahsilat makbuzu karşılığı davalı asıl borçlu … firmasına ödenerek cari hesap kayıtlarının 09/09/2020 tarihi itibari ile kapatılmış olduğu, 09/09/2020 tarihinden sonra herhangi bir cari hesap hareketinin bulunmadığı, davacının 89/1-2-3 haciz ihbarnamelerinin gönderildiği 19/11/2020- 11/12/2020 ve 15/01/2021 tarihleri ve dava tarihi olan 23/06/2021 tarihi itibariyle davalı asıl borçlu … Şti’ne borçlu olmadığı anlaşılmakla, davalı … İnş ve Orm Ür San Tic AŞ hakkında İİK 72. Maddesi uyarınca açılan davanın kabulü ile davacının davalı … İnş. Orm. Ürün. San. Tic. A.Ş’ye borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Davalı … hakkında açılan terditli davaların her ikisinin de REDDİNE,
a-Davalı … tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davalı … İnş. Ve Orm. Ürün. San. Tic. A.Ş hakkında İİK 89. Maddesi uyarınca açılan davanın REDDİNE,
3-Davalı … İnş. Ve Orm. Ürün. San. Tic. A.Ş hakkında İİK 72. Maddesi uyarınca açılan davanın KABULÜ ile davacının davalı … İnş. Orm. Ürün. San. Tic. A.Ş’ye borçlu olmadığının TESPİTİNE,
4- Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 5.100,00TL vekalet ücretinin davalı … İnş AŞ’dan alınarak davacıya verilmesine,
5-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 80,70TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 59,30TLnin mahsubu ile bakiye 21,40TLnin davalı … AŞ’den alınarak Hazine’ye irat kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti ve posta masrafı olmak üzere toplam 1.601,00TLnin davalı … AŞ’den alınarak davacı tarafa verilmesine,
Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan 59,30TL peşin harcın davalı … AŞ’den alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 01/06/2022

Başkan …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Katip …
E-İMZALI