Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/422 E. 2021/530 K. 25.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/422 Esas
KARAR NO:2021/530

DAVA:Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:19/08/2020
KARAR TARİHİ:25/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının dosya üzerinden yapılan incelemesi sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
… Asliye Ticaret Mahkemesi’ne sunulan,
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketlerin merkezi … olmak üzere türkiyenin bir çok ilinde ağırlıklı olarak toplu yemek işi ile uğraştığını, bir çok banka gibi davalı bankanın da müşterisi iken davalı bankanın müvekkillerin ortağı olduğu firmaların lehine kredi sözleşmesi akdettiğini, karşılığında firmaların ve ortaklarının gayrimenküllerin davalı banka tarafından ipotek edilmek üzere teminat olarak alındığını, firmaların 2007 yılında değişik nedenler ile kamu kurum ve kuruluşlarındaki taahhütlerin tamamlanamamasından dolayı alınan kredilerin ve teminat mektuplarına teminat oluşturma amaçlı davalı bankaya verili gayrimenkül ipoteklerinin cebri icra yolu ile paraya çevrilirken, davalı bankanın bunu yerine getirmediğini, davalı banka tarafından kullandırılan kredilerden dolayı doğan yükümlülüklerin sözleşmenin ve mevzuatın ilgili hükümlerine uygun olarak yerine getirilmediğinden bahisle sözleşme ve ilgili yasal hükümler gereği kredi hesabının kat edilip edilmediğinin, ihtarname ve eklerininin kimlere tebliğ edildiğinin hesap kat ihtarnameleri ve tebliğ şerhlerinin yasalara uygun yapılıp yapılmadığının, borcun mucccel hale gelip gelmediğinin banka kayıtları üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi sonucunda ortaya çıkacağını, müvekkillerinin ortağı oldukları şirketlere kefaleten ve banka lehine verilen ipotekler kefaletler ile ilgili müvekkili davacıların şahsi ve şirketlere kefaleten banka ile imzalanan sözleşmelerin, ödeme planlarının, 4077 tüketici kanunu gereği en az 2 adet iki ay üst üste ödeme yapılmaz ve yasal olarak en az 15- 30 gün süre verilmek üzere ihtar çekilip ödeme süresi verilmesi yasal gerekliliğine davalı bankanın riayet edip etmediğinin hesap kat ihtarnameleri ve tebliğ şerhlerinin yasalara uygun yapılıp yapılmadığının borcun müecceliyeti ile ilgili yasal gereklilik gereği yerine getirilip getirilmediğinin tespitinin gerektiğini, müvekkilleri adına yapılan işlemlerin İİK’na ve Tebliğat Kanuna uygun yapılıp yapılmadığının tespitinin gerektiğini, müvekkili aleyhi ilamsız icra takibi yapılamayacağını, imzalanan sözleşmenin matbu evraklardan oluştuğunu beyanla …. İcra Müdürlüğü … Esas ve … İcra Müdürlüğü … Talimat Sayılı dosyasına dayanak teşkil eden Banka İle Firmalar ve Ortakları arasında yapılan sözleşmelere kefaletten kaynaklı firma ortakları olarak verili gayrimenkül ipotekleri takip tarihi itibarı ile muaccel bir borçlarının bulunup bulunmadığının, muaccel olmayan borçtan sorumluluğunun olup olmadığını, müvekkillerin borçlu olup olmadıklarını, hangi borçtan sorumlu olduklarının tespitini, borçların zaman aşımına uğrayıp uğramadığının tespitini, davalıların arz edilen İİK ve Tebligat Kanunu gerekliliğini yerine getirmeyerek kesinleşip kesinleşmediğinin tespitini, borçların zaman aşımından düşürülüp düşürülemeyeceğinin tespitini, davalıların dava konusu icra işlemleri ili ilgili muaccel olmayan borçlardan sorumluluğun tespitini, satılan gayrimenkullerin değer tespitini, tapunun iptalinin eski hale getirilmesinin mümkün olup olmadığının tespitini, satılan gayrimenkullerin güncel değerinden tespitini ve tahsilini, müvekkillerinin ticari hayatlarına onarılmaz zararlar veren davalı bankaya maddi manevi tazminat haklarımızı saklı tutulmak kaydıyla haksız icradan dolayı %20 den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın müvekkilinin haklı alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takip işlemleri hakkında gerçek dışı, haksız ve hukuka aykırı iş bu davayı açtığını, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin … Mahkemeleri olduğunu, yetki yönünden davanın reddinin gerektiğini, Seyfettin Tülcü’nün icra takibinde taraf olmadığını, aktif dava ehliyetinin bulunmadığını, davacı yanın taleplerinin zamanaşımına uğradığını, icra takip miktarından çok daha düşük miktar üzerinden dava açıldığını ve harç yatırıldığını, eksik harcın ikmalinin gerektiğini, davacı tarafça daha önce aynı gerekçeler ile takibe itiraz edildiğini, davanın reddine karar verildiğini, usulsüz tebligat iddialarının yersiz olduğunu, müvekkili ile davacılar arasında ticari bir ilişkinin bulunduğunu beyanla davanın öncelikle yetkisizlik nedeniyle reddini, eksik harcın ikmalini, haksız ve hukuka aykırı davanın usulden ve esastan reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasını, davacı borçlu tarafa % 20 tazminatın tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava, menfi tespit ve ödenen bedellerin istirdatı istemine ilişkindir.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar, 06/04/2021 tarihli yetkisizlik kararı üzerine dosya mahkememize gelmekle, mahkememizin 2021/422 Esas sırasına kaydı yapılmıştır.
… Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas, … Karar sayılı, 06/04/2021 tarihli kararında; “Somut olayda, davacıların Türkiye’nin bir çok ilinde toplu yemek işi ile iştigal eden tacir oldukları ve davalı tarafın da banka olduğu göz önüne alındığında taraflar arasındaki sözleşme ile yetkili mahkemenin belirlenebileceği açıktır. Mahkememizce dava konusu takibe konu taraflar arasındaki sözleşmeler celp edildiğinde imzalanan sözleşme hükümleri gereği İstanbul Mahkemelerinin yetkili kılındığı görülmekle, ve davalı tarafından süresi içerisinde yetki itirazında bulunulduğu da göz önüne alınarak Mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.” denilmek suretiyle yetkisizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar vermiş, yetkisizlik kararına karşı davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
… Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi … Esas, … Karar sayılı, 03/06/2021 tarihli ilamında; “İlk Derece Mahkemesince verilen karar 6100 Sayılı HMK’nın 341/2. maddesi uyarınca kesin nitelikte olduğundan, davacıların karara karşı istinaf kanun yoluna başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 352/1-b. maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.” denilmek suretiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar vermiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesi 23/06/2021 tarih, … -2 Esas, … Karar sayılı yazısında; “Mahkememizin … Esas … karar sayılı Yetkisizlik kararına karşı istinaf talebi üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 03/06/2021 tarihli kararı ile İstinaf başvurusunun reddine karar verildiğinden Mahkememiz kararı 17/06/2021 tarihinde kesinleştirilerek zuhulen talep beklenmeksizin Yetkili … Asliye Ticaret Mahkemesine tevzi edilmek üzere ekleri ile birlikte gönderilmiştir.” denilmek suretiyle yetkili Mahkemeye gönderilmesi talebi beklenmeksizin zuhulen mahkememize gönderilen ve Mahkememizin 2021/422 Esas numarasını alan dosyanın ve eklerinin iadesini talep ettiği anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK.nun 20-(1) maddesinde; “Görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi hâlinde, taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir. Aksi takdirde, bu mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilir.” denilmektedir.
Belirtilen bu sebeplerle yetkisizlik kararı gereği talep olmaksızın ve kesinleşmesi yapılmadan zuhulen mahkememize gönderilen, … Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından 23/06/2021 tarihli talep beklenmeksizin zuhulen gönderildiğinden dosyanın iade edilmesine dair yazı da dikkate alınarak; dosyanın ve eklerinin … Asliye Ticaret Mahkemesine iadesine, esasın bu şekilde kapatılmasına dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)-6100 Sayılı HMK’nın 20. Maddesi uyarınca kesinleşme yapılmaksızın mahkememize sehven gönderilen dosyanın ve eklerinin … Asliye Ticaret Mahkemesine iadesine, esasın bu şekilde kapatılmasına,
2-Mahkememiz esasının gönderme kararı nedeniyle bu şekilde kapatılmasına,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, kesin olmak üzere karar verildi.25/06/2021

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.