Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/411 E. 2022/351 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/411 Esas
KARAR NO :2022/351

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:15/06/2021
KARAR TARİHİ:18/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davalı/borçlu tarafın 23.02.2017 tarihinde davacıya son model … marka araç satacağından bahisle araç bedeli olarak ücret talep ettiğini, davacının da ”…” isimli sözleşmesinden anlaşılacağı üzere borçluya 81.000,00 EURO araç bedeli ödemesi gerçekleştirdiğini, akabinde davalı tarafın çalışanı olan … isimli kişiye davacının talimatıyla, davacı …’a gönderilmek üzere 100.000,00 EURO bedeli elden teslim ettiğini, davalı tarafın aracın gümrük işlemlerinde gecikme olduğundan bahisle davacıya aracı teslim etmediğini, davacının da aracın kendisine teslim edilmeyeceğini anlaması üzerine ödediği meblağın iadesini talep ettiğini, ancak davalı tarafın davacıya parasını iade etmediğini, davacının, davalı tarafça dolandırılmış olup, yaşadığı elzem olay neticesi Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduğunu, alacağın tahsiline yönelik davalı hakkında …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra dosyası ile takip başlattıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, davacı ile davalı tarafın ‘…” isimli Sipariş Sözleşmesinden de anlaşılacağı üzere …T) ibaresinin karşısında 81.000,00 EURO bedel belirtildiğini, davalı tarafın kendisine ait araç galerisinin bulunduğunu, aracın yurt dışından getirileceğini bu nedenle araç kapora bedeli olarak davacıdan 181.000,00 EURO bedeli ödemesini istediğini, davacının da araç sahibi olacağından bahisle davalı tarafa sözleşme ile 81.000,00 EURO hemen ertesinde de hazır ettiği 100.000,00 EURO bedel ödemesi gerçekleştirdiğini, davacı üzerine düşen ödemeleri yerine getirmesine rağmen davalı taraf bu ödemelere karşılık edimini hala yerine getirmediğini, davacının davalıya yaptığı tüm başvuruları da sonuçsuz kaldığını beyanla, haksız itirazın iptali ile takibin devamına, kötü niyetli itiraz nedeniyle davalının %20 icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, husumet yönünden itirazları bulunduğunu, davacının davalıya ödeme yapmadığını, davacının sunduğu sözleşmede davalının sözleşmenin tarafı olmadığı gibi, sunulan sözleşmenin üzerinde belirtilen 81.000Euro tutarındaki miktarın da davalıya ödenmediğini, bu nedenle davalıya karşı husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, …’un davalı yanında çalıştığı iddiasının kesinlikle doğru olmadığını, aracın teslim alınmamasının davacının kusurundan kaynaklı olduğunu, aracın Türkiye’ye getirilmiş olup, davacının kusuru ve ödeme yapmaması nedeniyle teslim edilemediğini, sunulan belge ve faturaların tamamen mahkemeyi yanıltma amaçlı olup kötü niyetli olduğunu, davalıya davacının iddia ettiği gibi 100.000Euro kapora ve 81.000Euro araç bedeli ödenmediğini, davalı tarafa araç siparişinden önce satışı yapılan araçların bedellerinin ödenmesi sebebiyle güven duyulduğunu ve ödemenin yapılacağı düşüncesi ile dava konusu aracın ithal edilerek teslime hazır hale getirildiğini, teslime hazır hale getirilen araca ilişkin ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında da huzurdaki aynı davanın görüldüğünü beyanla, öncelikle husumet yönünden davanın usulden reddini, işbu dava dosyasının … esas sayılı dosyası altında birleştirilmesini, haksız davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası celp olunmuştur.
Dava, ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile davalı hakkında yapılmış olan icra takibine davalının itirazının iptali davasıdır.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/1-k maddesinde tüketicinin; “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi”, 3/1-l maddesinde ise tüketici işleminin; “mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” ifade edeceği düzenlenmiş, aynı Kanun’un 73/1 maddesinde de; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakma görevinin tüketici mahkemelerine ait olduğunun hüküm altına alındığı, davaya konu uyuşmazlıkta davalının ticari faaliyeti olan galericilik faaliyeti nedeniyle davacı tarafından ödenen bedellerin iadesine yönelik talepte bulunulduğu, davacının tüketici konumunda olduğu, davacının Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için ya her iki tarafın da tacir olması gerektiği yada TTKnun 4.maddesinde sayılan dava türlerinin bulunması gerektiği, oysa davacının tacir olmadığı gibi buna yönelik bir iddianın da ileri sürülmediği, ayrıca satışa konu olan aracın da ticari araç niteliği taşımadığı ve davacının bu kapsamda tüketici konumunda bulunduğu, tüketici konumundaki davacı tarafından açılan işbu davada tüketici mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmakla, dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine, davaya bakmakla mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemelerin İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemeleri olduğunun tespitine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Dava dilekçesinin GÖREV NEDENİYLE REDDİNE, Görevli Mahkemenin TÜKETİCİ MAHKEMESİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
2-HMK 20. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesine müteakip taraflarca 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmesi halinde dosyanın İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, taraflarca 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmediği takdirde davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğinin ihtarına (ihtarat yapıldı)
3-Harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/05/2022

Başkan …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Katip …
E-İMZALI