Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/399 E. 2023/338 K. 22.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/399
KARAR NO : 2023/338
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/06/2021
KARAR TARİHİ : 22/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 02/11/2019 tarihinde … … sevk ve idaresindeki … sahte plakalı traktörü ile … merkez istikametinden … caddesini takiben … adlı işyerleri olan şantiye sahasına doğru seyir halinde iken traktörün çekici ön kısmında sağ taraftaki çamurluk üzerinde oturacak yeri ve korkuluğu bulunmadığı halde üzerinde bulunan davacının … caddesi üzerindeyken düşüp yaralanması sonucu tek taraflı yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, olayla ilgili … C.Başsavcılığının 2020/… soruşturma sayılı dosyası ile yürütülen soruşturmada alınan kusur raporunda traktör sürücüsünün asli, tek ve tamamen kusurlu olduğunun tespit edildiğini, ayrıca … Asliye Ceza Mahkemesinin 2021/… esas, 2021/… karar sayılı dosyasında da sürücü hakkında ceza verildiğini, …na yapılan başvuruya rağmen geri dönüş ve ödeme yapılmadığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla sürekli iş göremezlik tazminatı olarak şimdilik 10.000 TL, geçici iş göremezlik tazminatı olarak 500 TL, bakıcı gideri olarak 500 TL ve Adli Tıp masrafı olan 1.851 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline, hükmedilecek tazminatlara davalıya yapılan başvuru tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı için 133.674 TL ödeme yapılmasına karar verildiğini, ancak davacının 157.377,90 TL borcu bulunması nedeniyle yapılacak ödemenin kendi borcundan düşüldüğünü, Yargıtay içtihatları kapsamına tescilsiz araçların sigorta yaptırmasının mümkün olmaması nedeniyle davalının sorumluluğuna gidilemeyeceğini, maluliyet ve kusur raporu alınarak aktüer tarafından TRH-2010 kadın /erkek tablosu ve %1,8 teknik faiz uygulanması gerektiğini, kuruma sunulan maluliyet raporunu kabul etmediklerini, sigorta şirketine yapılan başvuru esnasında zorunlu evrakların sunulmadığını, eksik evrakları tamamlama talebi gönderilmesine rağmen eksikliklerin tamamlanmadığını, araç sürücüsünün kusursuz olduğunu, yolun bozuk olmasından kaynaklı kazanın meydana geldiğini, hatır taşıması söz konusu olup indirim yapılmasını talep ettiklerini, emniyet kemeri bağlı olmaması sebebiyle mağdurun ek kusuru bulunduğunu, müterafik kusur indirimi uygulanması gerektiğini, yolcu taşınmak için uygun olmayan yerde davacının kendi isteği ve rızası ile seyahat ettiğini, seyahat ettiği yerden kaynaklı olarak söz konusu zararın meydana geldiğini, geçici iş göremezlik ve bakıcı talepleri yönünden zararın ispat edilemediğini, geçici talepler ve tedavi giderlerinin teminat dışı olduğunu, sürekli engel oranına kıyasla raporda bahsedilen geçici iş göremezlik süresinin çelişkili olduğunu, rapor ücretine ilişkin talebin reddi gerektiğini, haksız fiilden kaynaklanan olaylarda ancak yasal faiz talep edilebileceğini, bu nedenlerle davanın öncelikle dava şartı yokluğundan, aksi halde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, davacının sigortalı hizmet dökümü, SGK kayıtları, araç trafik tescil kayıtları, … C.Başsavcılığının 2020/… soruşturma sayılı dosyasının UYAP sureti, … Asliye Ceza Mahkemesinin 2021/… esas sayılı dosyasının UYAP sureti, davacının tedavi gördüğü hastanelerden tedavi evrakları, hasar dosyası, emniyet müdürlüğü sosyo-ekonomik durum araştırması dosya içerisine alınmıştır.
Dosya kusur oranlarının tespiti ile rapor tanzimi için ATK … İhtisas Dairesine gönderilmiş, düzenlenen 04/11/2021 tarih ve 2021/ … /… sayılı rapor ile, sürücü … …’nın %25 oranında, davacının %75 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Dosya yeniden ATK Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilerek ceza dosyası kapsamı irdelenerek (özellikle ceza dosyası kapsamında tespit edilen… Davacının/müştekinin traktörün teker üstünde bulunan korumasının üstüne oturduğu ve sanığın traktörü hızlı kullanması nedeniyle…şeklindeki tespit de dikkate alınarak) ve taraf itirazları irdelenerek yeniden rapor tanzimi istenmiş, düzenlenen 28/02/2022 tarih ve … karar sayılı rapor ile, sürücü … …’nın %25 oranında, davacının %75 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Dosya maluliyet oranının tespiti ile rapor tanzimi için … ATK … İhtisas Kurulan gönderilmiş, düzenlenen … karar sayılı rapor ile, kişinin tüm vücut engellilik oranının %31, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği, başka birinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde 2 ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği belirtilmiştir.
Mahkememizce ATK … İhtisas Dairesi’nden alınan raporlar, ceza dosyası kapsamında alınan bilirkişi raporları arasında çelişki bulunduğu ve rapora karşı taraf itirazları da değerlendirilerek, raporda kusur oranının tam olarak belirlenip nihai olarak netleştirilmediği anlaşılmakla; dosyanın … Kürsü’sünden resen seçilecek 3 kişilik bilirkişi heyetine tevdii ile, ATK raporu ve ceza dosyası ile dosya kapsamı incelenerek kazanın oluş şekli, olaydaki kusur oranları net olarak tespit edilerek ayrıntılı, denetime açık, hükme esas alınabilir nitelikle olan davaya konu olaydaki kusur durumunun oransal tespiti bakımından rapor tanzimi istenmiş, düzenlenen 03/06/2022 tarihli raporda; tarafların %50’şer oranda kusurlu oldukları kanaati belirtilmiştir.
Taraf vekillerinin rapora karşı beyan ve itirazları kapsamında değerlendirme yapılarak ek rapor tanzimi için dosya yeniden bilirkişi heyetine tevdi olunmuş, düzenlenen 18/07/2022 tarihli ek raporda, tarafların talep ve itirazlarının yerinde olmadığı, kabule şayan bulunmadığı belirtilmiştir.
Dosya aktüer, doktor ve sigorta uzmanı bilirkişilerden oluşan bilirkişi heyetine tevdi olunmuş, düzenlenen 28/02/2023 tarihli raporda;
Anayasa Mahkemesi kararı sonrasında oluşan durum ile ilgili Yargıtay’ın yakın zamanda verdiği net kararlar doğrultusunda hesaplamada, TRH-2010 yaşam tablosu ve bilinmeyen dönem için her yıl %10 arttırım ve %10 iskonto yapılmasını öngören “progressif rant” tekniğine göre hesaplama yapıldığı, tazminat hesabında yasal asgari ücretlerin esas alındığı, davalı vekilinin sulh olunduğuna yönelik beyanlara ilişkin davacı
tarafından imzalanmamış olan kendi yazılarını sunduğu, davacının ve vekilinin yargılamanın hiçbir aşamasında mahsuplaşmayı kabul ettiğine dair bir beyanının bulunmadığı görülmüş olmakla hesaplanan tazminattan her hangi bir indirime gidilmediği, davacının % 31 oranındaki sürekli maluliyet zararının 305.401,90 TL, 24 aylık geçici iş göremezlik zararının 10.355,42 TL , 2 aylık bakıcı zararının 2.573,69 TL olduğu, dosyada bulunan 03.06.2022 tarihli bilirkişi kusur raporu dâhil tüm dosya kapsamında … plakanın sahte olduğu, bu sebeple davacının yaralanmasına sebebiyet veren traktörün kayıtsız, tescilsiz olduğu
belirlendiğinden; trafik kazalarında sigortalının belirlenemediği, kazanın meydana geldiği tarihte araç için geçerli bir sigortanın bulunmadığı durumlarda, çalınmış veya gasp edilmiş araçların dâhil olduğu kazalarda, zorunlu sigortayı yapan sigorta şirketlerinin ruhsatlarının iptal edilmesi veya şirketin iflas etmesi durumunda zarar gören kişilerin hasarlarının tazmin edilmesi, sigortalıların sigorta güvencesinden yoksun kalmaması ve bedeni zararların giderilmesi amacıyla kurulmuş olan …’nın kaza tarihi (02.11.2019) itibarıyla Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi kapsamında teminat sunduğundan, yasal koşullarının oluştuğunun Mahkemece belirlenmesi halinde, araç sürücülerinin kusurları oranında ve poliçe limiti ile (360.000,00 TL) sınırlı olmak üzere davacının uğradığı maddi zarardan sorumlu olduğu, dava konusu olayda ceza tahkikat evraklarının,
sürücünün, davacının ve tanık ifadelerine göre sürücünün mesai bitiminde ihtiyaç gidermek için çarşıya gidileceği sırada davacının da diğerleriyle birlikte gitmek isteğinde bulunarak traktörün
üstüne oturduğu beyan edildiği, söz konusu beyanlar bütün olarak değerlendirildiğinde davacının sürücü tarafından hatır için taşındığının değerlendirildiği, her halükarda olayda hatır taşıması olup olmadığı ile hatır taşımasının var olduğunun kabulü halinde, hesaplanan tazminattan indirim yapılıp yapılmayacağı ile yapılması durumunda indirim oranının belirlenmesi yetkisinin Mahkemede olduğu,
davacının talep dilekçesinin davalıya ulaştığı 19.03.2021 tarihinden itibaren 8 iş günü sonrası olan 01.04.2021 tarihinde temerrüde düştüğü belirtilmiştir.
Davacı vekili, 13/03/2023 tarihli talep artırım dilekçesiyle, 10.000 TL talep ettikleri sürekli iş göremezlik tazminatını 295.401,90 TL artırarak 305.401,90 TL’ye, 500 TL talep edilen geçici iş göremezlik tazminatını 9.855,42 TL artırarak 10.355,42 TL’ye, 500 TL talep ettikleri bakıcı giderlerini 2.073,69 TL artırarak 2.573,69 TL’ye yükselttiklerini beyanla, 1.851 TL adli tıp masrafları ile birlikte toplam 320.182,01 TL alacağın 19/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davasıdır.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan ATK ve bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalının zaman aşımı itirazının değerlendirilmesi sonucunda KTK 109.maddesi hükmü uyarınca ve HGK’nun 16/04/2008 gün ve 2008/4 – 326 – 325 sayılı kararları ile uzamış ceza zaman aşımı değerlendirilerek davanın kaza tarihi itibariyle süresinde açıldığı anlaşılmakla zaman aşımı define ilişkin itirazın reddine karar verilmiştir.
02.11.2019 günü sürücü … … sevk ve idaresindeki kayıt tescilsiz, (… motosiklet plakası taşıyan), sahte plakalı traktör ile … merkez istikametinden … adlı iş yerine ait şantiye sahasına doğru … Caddesi üzerinde seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde traktörün çekici ön kısmında sağ taraftaki çamurluk üzerinde yolculuk yapmakta olan davacı yolcu …’un düşmesi sonucu dava konusu olayın meydana geldiği, … Trafik Kürsüsünde görevli kusur bilirkişileri tarafından; traktörün dava dışı sürücüsü, yolcu taşımaya uygun olmayan traktörün, oturma yeri ve tutunma elemanı bulunmayan çamurluğuna, yasağa rağmen davacı yolcuyu bindirdiği, dava dışı sürücünün tedbirsiz, dikkatsiz, dikkat ve özen yükümlülüklerine ve lastik tekerlekli tarım traktörlerinin karayolunu kullanmaları ve yük ve insan taşıması esaslarına aykırı şekilde hareket ettiği, bu hatalı davranışının, olayda, birinci (asli) derecede etkili olduğu, traktörü hızlı kullandığı ileri sürülmekte ise de, mevcut bilgiler ışığında, bu iddianın sabit görülmediği, kendisinin traktörü güvenli bir şekilde sevk ve idare etmekle yükümlü bulunduğu dikkate alınarak %50 oranında kusurlu olduğu, davacı yolcunun ise insan taşımaya elverişli olmayan traktörün çamurluğunda, tehlikeli koşullarda yolculuk ettiği ve iyi tutunmadığı, davacının tedbirsiz, dikkatsiz, dikkat ve özen yükümlülüklerine, kendi can güvenliğini kollama zorunluluğuna aykırı şekilde hareket ettiği, bu hatalı davranışının, olayda, birinci (asli) derecede ve traktör sürücüsünün hatalı davranışı ile eşdeğer derecede/eşit oranda etkili bulunduğu ve %50 oranında kusurlu olduğu yönünde yapılan kusur oranlamasına olayın oluş şekli ve deliller kapsamında mahkememizce de itibar edilmiştir.
2918 sayılı KTK.nın 91. Maddesinde motorlu araçların trafik sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, … Yönetmeliği’nin 9. maddesinde trafik sigortası bulunmayan araçların neden olduğu bedensel zararlar için …na başvurulabileceği düzenlenmiştir. Somut olayda kazaya karışan … plaka sayılı aracın ZMMM sigorta poliçesi olmadığından …na karşı dava açılmıştır.Davalı tarafça aksi savunulmuş ise de kaza tarihi itibariyle geçerli mevzuat hükümleri dikkate alınarak Yargıtay 17. H.D. 2015/15598 E. 2018/7298 K. ve 2016/3440 E.2018/12067 K. sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere geçici dönem iş göremezlik tazminatı bu sorumluluğa dahildir.
Davalı vekili tarafından davalı kurumun geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin sorumluluğunun olmadığı iddia edilmiş olmakla birlikte yeni genel şartların A.5.b maddesinde tedavi süresine ilişkin çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık giderleri teminatı kapsamında ve bu teminatın da SGK’nun sorumluluğunda olduğu, bu nedenle sigorta şirketlerinin sorumluluğunun bulunmadığı açıklanmış ise de, 6111 Sayılı yasa ile değişik 2918 Sayılı yasanın 98.maddesinde SGK tarafından karşılanacak tedavi giderleri arasında geçici iş göremezlik tazminatının sayılmadığı, bu durumda SGK.nun sorumluluğunun alt norm düzeyinde genel şartlar ile genişletilemeyceğinden sözü geçen ilgili genel şart hükmünün uygulanma kabiliyetinin bulunmadığı, geçici iş göremezlik tazminatının da teminat kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır.( Emsal için bknz BAM 40.HD’nin 2019/4182 E., 2019/656 K. Sayılı kararı).
Mahkememizce kusur ve maluliyet oranları dikkate alınarak yeterli izahatı içerir, denetlenebilir ve hükme esas alınabilir nitelikteki bilirkişi raporuyla; TRH 2010 yaşam tablosu esas alınarak yapılan hesaplama neticesinde, davacının %31 oranındaki sürekli iş göremezlik zarar hesabının %50 kusur oranına göre 305.401,90 TL, 9 aylık geçici iş göremezlik zarar hesabının 10.355,42 TL ve kaza tarihinden itibaren 2 aylık bakıcı giderinin2.573,69 TL olduğu, bakiye maddi zararın davalı …nın sorumlu olduğu bakiye poliçe limiti dahilinde olduğu anlaşılmıştır.
Öte yandan, davalı olayda hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini ileri sürmüştür. Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığından, bu gibi taşımalarda tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Olayımızda mevcut deliller itibariyle; davacının araçta yolcu olarak bulunduğu ve aralarında taşıma ilişkisinden kaynaklı sürücünün maddi yönden menfaat sağladığına ilişkin bir bulguya rastlanmadığından hatır taşıması olduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda ceza tahkikat evraklarının, sürücünün, davacının ve tanık ifadelerine göre sürücünün mesai bitiminde ihtiyaç gidermek için çarşıya gideceği sırada davacının da diğerleriyle birlikte gitmek isteğinde bulunarak traktörün üstünde oturduğu anlaşılmaktadır. Keza davacı taraf sigortalı araçta bedel karşılığında taşındığını ileri sürmediğine ve davalı sigorta şirketinin bu yöndeki beyanına karşı herhangi bir savunmada bulunmadığına göre, davalının sigortalı araçta hatır için taşındığının kabulü gerekmektedir.
Her ne kadar davalı tarafça davacı ile sulh oldukları beyan edilmiş ise de, davacıya sulha ilişkin belgeleri ve ödeme dekontunu sunması için mahkememizce kesin süre verilmiş, davalı vekili tarafından herhangi bir ödeme dekontu sunulmamış, davalı kurumca hazırlanan ancak davacı tarafından hazırlanmış gibi gösterilen makbuz ve ibraname başlıklı belgede davacının 01/05/2014 tarihli başka bir kaza nedeniyle davalı kuruma 09/05/2019 tarihi itibarı ile 158.676,33 TL borcu olduğunu kabul ettiği, 133.574 TL tazminat alacağının bu borçtan mahsuben ödenmesine muvafakat ettiğinin yazılı olduğu, belgenin davacı veya vekili tarafından imzalanmamış olduğu, davacı ve vekilinin de yargılama safahatinde mahsuplaşmayı kabule dair bir beyanda bulunmadıkları anlaşılmıştır.
Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davanın kısmen kabulü ile, davacı için hesaplanan 10.355,42-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 305.401,90-sürekli iş göremezlik tazminatı ve 2.573,69-TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 318.331,01-TL tazminat alacağından %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılmak suretiyle 254.664,80-TL tazminat alacağının temerrüt tarihi 01.04.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, hatır taşıması indiriminden dolayı reddedilen kısım için davalı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmeksizin aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davacı … için hesaplanan 10.355,42-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 305.401,90-sürekli iş göremezlik tazminatı ve 2.573,69-TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 318.331,01-TL tazminat alacağından %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılmak suretiyle 254.664,80-TL tazminat alacağının temerrüt tarihi 01.04.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte(Sigortanın ZMMS Poliçe limiti 360.000,00-TL ile sınırlı olmak üzere) davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 17.396,15 TL nispi karar harcından peşin alınan 59,30 TL + 5.189,15 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 5.248,45 TL’nin mahsubu ile bakiye 12.147,70 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 38.653,07 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Red edilen kısım yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 1.851,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti, posta masrafı olmak üzere toplam 4.988,50 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul ve reddi oranında 4.959,66 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına, ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan 59,30 TL peşin harç ve 5.189,15 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 5.248,45 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davanın kısmen kabul reddi oranında yapılan hesaplama sonucunda 1.312,36 TL’sinin davalıdan, 7,64 TL’sinin davacıdan tahsili ile Hazine adına gelir kaydına,
7-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından hüküm kurulmasına yer olmadığına,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde ilgili tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, HMK 342.maddesine uygun olarak düzenlenmiş dilekçenin, HMK 343.maddesi gereğince Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilmesi ve HMK 344.maddesinde belirtilen harç ve giderlerin yatırılması sureti ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar tefhim edildi, usulen anlatıldı. 22/05/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

İşbu evrak, 5070 Sayılı Elektronik İmza Yasası kapsamında imzalanmıştır.