Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/397 E. 2022/86 K. 21.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/397
KARAR NO:2022/86

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:09/06/2021
KARAR TARİHİ:21/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari iş ilişkisi bulunmakta olup davacı şirketin davalı şirketten faturalar ve cari hesaba dayalı 8.431,92 TL alacağının olduğunu, ticari alışveriş sonucu davacının faturalar kestiğini ve sevk irsaliyesi düzenlediğini, faturalara konu malların borçlu şirket yetkililerine imzaları ile sabit olduğu üzere teslim edildiğini, davalı tarafından takibe konu faturalara herhangi bir itirazda bulunulmadığını, davacının alacağının tahsili amacıyla ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, bu nedenlerle fazlaya dair tüm dava, talep ve tazminat hakları sakı kalmak kaydıyla itirazın 8.431,92 TL’lik kısım yönünden iptali ile takibin devamına, takip sonrası ticari faiz ile alacağın tahsiline, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Dava dilekçesi davalı şirketin ticaret sicil müdürlüğünde kayıtlı adresine TK.35.maddeye göre usulüne uygun olarak tebliğ olunmuş, süresi içinde davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali davasıdır.
….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası getirtilerek incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine 8.431,92 TL asıl alacak, 703,32 TL faiz olmak üzere toplam 9.135,24 TL üzerinden takip başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
İlgili vergi dairelerinden tarafların 2016 yılı ve müteakip BA-BS formları getirtilmiştir.
Dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 19/12/2021 tarihli raporda; davacı şirketin 2016-2017-2018-2019-2020-2021 yıllarına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal sürelerde yaptırıldığı, defterlerin davacı lehine delil teşkil edeceği, davacı taraf ticari defter kayıt ve belgelerinin incelenmesinde, davacı tarafın davalı taraf adına, 05.10.2016 tarihli “Labaratuvar Panel 24 Set 12 adet- Asansör Panel 2 set 2 adet- … Dış Ünite Panel 4 Set-4 adet” açıklamalı 5.041,31 TL. bedelli fatura ve fatura içeriği mallara ilişkin 05.10.2016 tarihli sevk irsaliyesi düzenlediği ve irsaliye içeriği malların … isim ve imzasına teslim edildiği, 06.10.2016 tarihli “Labaratuvar Panel 24 Set 12 adet” açıklamalı 3.390,61 TL. bedelli fatura ve fatura içeriği mallara ilişkin 06.10.2016 tarihli sevk irsaliyesi düzenlediği ve irsaliye içeriği malların … isim ve
imzasına teslim edildiği, davacı tarafın davalı tarafa düzenlemiş olduğu faturalardan kaynaklı davalı taraftan 8.431,92 TL. alacaklı hale geldiği, davacı tarafın fatura alacağına karşılık davalı taraftan hiç tahsilat yapmadığı, dosya içerisine sunulan taraflara ait BA-BS Formalarının incelenmesinde, her iki tarafın 2 adet fatura karşılığı KDV Hariç 7.145,00 TL. bedelle mal veya hizmet alış ve satışı yapıldığının bildirildiği, davacı taraf ticari defter kayıt ve belgelerinin incelenmesinde, davacının 08.08.2017 takip tarihi itibari ile davalı taraftan 8.931,92 TL. alacaklı olduğu, dosya içerisinde taraflar arasında düzenlenmiş bir sözleşme bulunmadığı, TTK 1530/4 maddesi uyarınca, 4) Sözleşmede ödeme günü veya süresi belirtilmemişse veya belirtilen süre beşinci fıkraya aykırı ise, borçlu aşağıdaki sürelerin sonunda ihtara gerek kalmaksızın mütemerrit sayılır ve alacaklı faize hak kazanır: b) Faturanın veya eş değer ödeme talebinin alınma tarihi belirsizse mal veya hizmetin teslim alınmasını takip eden otuz günlük sürenin sonunda dendiği, TTK 1530/4 maddesi uyarınca faiz hesabı malların davalı tarafa teslim tarihinden 30 gün sonrasından itibaren yapıldığı, davacı tarafın 08.08.2017 takip tarihi itibarı ile 632,80 TL. (talep edilen 703,32 TL.) işlemiş faiz alacağının olduğu, sonuç olarak; davacı taraf ticari defter kayıt ve belgelerinin incelenmesinde, davacının 08.08.2017 takip tarihi itibari ile davalı taraftan 8.431,92 TL. fatura alacağı ve 632,80 TL. (talep edilen 703,32 TL.) işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.064,72 TL. alacaklı olduğu, davacının takip tarihinden sonra davalı taraftan herhangi bir tahsilat yapmadığı, davacı tarafından davalı taraf adına düzenlenen fatura içeriği malların 05.10.2016 tarihli ve 06.10.2016 tarihli sevk irsaliyeleri ile davalı tarafa teslim edildiği, davaya konu faturaların her iki tarafın BA-BS bildirim formaları ile Gelir İdaresi Başkanlığına bildirildiği, dosya içerisinde davalı tarafından fatura içeriğine itiraz edildiğine dair bir bilgi veya belge ile davalı tarafından davacı taraf adına düzenlenen iade faturası bulunmadığı belirtilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Yapılan bilirkişi incelemesi ile davacının usulüne uygun olarak tutulan delil vasfına haiz ticari kayıtlarına göre dava ve takip tarihi itibarı ile davalıdan 8.431,92 TL alacaklı olduğu, davacı tarafından düzenlenen faturaların her iki tarafın BA-BS bildirim formu kapsamında vergi dairesine bildirimin yapılmış olduğu, fatura içeriği malların sevk irsaliyeleri ile davalı tarafa teslim edildiği, davalı tarafından faturaların içeriğine itiraz edildiğine dair bir bilgi ve belge ile davalı tarafından davalı taraf adına düzenlenen iade faturası bulunmadığı anlaşılmıştır.
Öte yandan, taraflar arasındaki satım sözleşmesi ilişkisinde yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Yazılı bir sözleşme bulunmadığından satım bedelinin ödenmesi için kesin bir vade kararlaştırıldığından söz edilemez. Diğer yandan faturaların belli bir tarihte ödeneceğine ilişkin taraflar arasında bir teamül bulunduğu da iddia ve ispat edilmemiştir.
TBK.nın 117.maddesi hükmüne göre, “Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle; haksız fiilde fiilin işlendiği, sebepsiz zenginleşmede ise zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte borçlu temerrüde düşmüş olur. Ancak sebepsiz zenginleşmenin iyiniyetli olduğu hallerde temerrüt için bildirim şarttır.” bu durumda, taraflarca vadenin kesin olarak belirlenmediği hallerde, borçlu ancak ihtarla temerrüde düşer.
Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 23/05/2019 tarih ve 2017/4740 esas, 2019/4095 karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, satım sözleşmesinde TBK.nın 207/2.maddesi hükmüne göre, tarafların edimlerin aynı anda ifa etmesi kural olup, emtianın teslimi anında satım bedelinin ödenmesi gerekeceğinden alacak muaccel hale gelmektedir. Ancak yukarıda sözü edilen TBK.nın 117.maddesi uyarınca borcun ifa edileceği gün taraflarca tayin edilmiş olmadıkça muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur düzenlemesinden sonra devamı maddelerde temerrüde düşen borçlunun şartların varlığı halinde faizde ödeyeceği düzenlenmiştir. Yine somut uyuşmazlığa uygulanması gereken TTK.nın 18/3.maddesine göre; tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmek maksadıyla yapılacak ihbar veya ihtarların noter aracılığıyla, taahhütlü bir mektupla veya telgrafla yapılması, yahut güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemiyle yapılması gerekir.
Bu durumda somut olayda muacceliyet gerçekleşmiş ise de, alacaklı tarafından borçluya usulünce çekilmiş, ödemesi gereken borcun miktarını gösteren bir temerrüt ihtarı bulunmadığı ve borcun ifa edileceği günün taraflarca birlikte tayin edildiği de kanıtlanmadığına göre temerrüt, takip tarihinde gerçekleşecektir. TTK.nın 1530/4 maddesinin mal tedarik sözleşmelerinde uygulanacağı, satım sözleşmesinde anılan maddenin uygulama yerinin bulunmadığı, somut olayda taraflar arasına mal tedarik sözleşmesi de bulunmadığından işlemiş faiz yönünden talebin reddine karar verilerek davanın kısmen kabulü ile, itirazın 8.431,92 TL asıl alacak üzerinden kısmen iptaline, takibin işbu miktar üzerinden devamına, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan alacak miktarının %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 8.431,92-TL asıl alacak üzerinden KISMEN İPTALİ ile, takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacak tutarına takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek % 9,75 oranında ve TCMB tarafından belirlenen değişen oranlarda avans faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-İİK’nin 67/2 maddesi gereği hükmedilen asıl alacak tutarının (8.431,92-TL) %20’si oranında olmak üzere 1.686,38-TL icra inkar tazminatına hükmedilmesine, bu tutarın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 575,98 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 98,32 TL harcın mahsubu ile 477,66 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Ayrıca dava açılırken yatırılan 98,32 TL harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 700,00 TL bilirkişi ücreti, 132 TL tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 832 TL yargılama masrafının (Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 25-(9) maddesi hükümleri uyarınca) tamamının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 25-(9) maddesi hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
7-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, HMK 342.maddesine uygun olarak düzenlenmiş dilekçenin, HMK 343.maddesi gereğince Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilmesi ve HMK 344.maddesinde belirtilen harç ve giderlerin yatırılması sureti ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar tefhim edildi, usulen anlatıldı. 21/02/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza