Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/37 E. 2021/1010 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/37 Esas
KARAR NO:2021/1010

DAVA:Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ:18/01/2021
KARAR TARİHİ:23/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davalı … AŞ’nin davalılar… ve … ile birlikte hisseleri davacı bankalarca satın alınan şirket ve ortakları tarafından kurulduğunu, şirketin A grubu hissedarların mülkiyetinde bulunan … … Merkezindeki bağımsız bölümlerin, … Bankası, … ve … Bankasından kullandığı kredilerin tasfiyesi maksadıyla 5411 sayılı Kanunun Geçici 32.maddesi ve bu düzenlemeye dayanılarak çıkarılan finansal sektöre olan borçların yeniden yapılandırılması hakkında yönetmelik hükümleri uyarınca borca karşılık özel bir takas ve borç mahsubu işlemi yöntemiyle kamu alacağının tahsilini teminen davacının, … Bankası, … … Bankası ve … … Bankasının mülkiyetin geçtiğini, bankaların devralınan taşınmazların alışveriş merkezi olması ve alışveriş merkezlerinin merkezi bir yönetime sahip olması zorunluluğu kapsamında halihazırda kurulu olan ve kuruluş amacı alışveriş merkezinin işletilmesi, kiralanması olan … AŞ’nin %70 hissesini devraldığını, davalı pay sahiplerinin hakkını kötüye kullandıklarını, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla, davalı pay sahiplerinin hakkını kötüye kullandığının tespiti ile şirketin selameti ve temsili için azınlık hisse sahipleri paydaşların tehditleri ve engellemesiyle karşı karşıya kalan … AŞ’nin TMK madde 2 genel hukuk ilkesi ve ölçülülük prensibi kapsamında esas sözleşmesinde karar alınmak için oybirliği aranan düzenlemeleri başta olmak üzere, kamu alacaklarının tahsiline de imkan sağlayacak şekilde TTK emredici düzenlemesi kapsamında aranan oy nisaplarının geçerli kılınması ile şirketi münferiden yönetim kurulu başkanı tarafından temsil ve ilzam edilmesi konusunda hakimin müdahalesine ve esas sözleşmenin bu şekilde değiştirilmesine, aksi kanaat hasıl olursa kamu yararı da gözetilerek, özellikle şirketin içinde bulunduğu ekonomik dar boğazdan kurtulabilmesi için en azından 31/12/2022 tarihi sonuna kadar şirketin oy çokluğu ile karar almasına ve işbu tarihe kadar şirketin münferiden yönetim kurulu tarafından temsil ve ilzam edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar … AŞ ve … vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, davacıların … hisselerini devralırken bu şirketin ana sözleşmesine aykırı davrandıklarını, mahkemeye sundukları dilekçelerinde de kanuna aykırı beyanlarda bulunduklarını, TTKnun emredici hükümlerine aykırı ana sözleşme düzenlenemeyeceğini ve emredici hükümlere aykırı bir ana sözleşmenin kamu görevi yapan ticaret sicili memurlukları tarafından tescil edilemeyeceğinin tartışmasız olduğunu, Türk Hukuk literatüründe davacıların taleplerini içeren türde bir dava çeşidi de bulunmadığı gibi, işbu davada ileri sürdükleri taleplerin hukuk düzenine aykırı olduğunu, davalıların, dava dışı … ile ortaklık kurarak müştereken malik oldukları alışveriş merkezini birlikte yönetmek üzere anlaştıklarını, bu saikle … AŞ’ni kurduklarını, davacıların kötü niyetli olduğunu beyanla, … ana sözleşmesinin VIII maddesinden kaynaklanan haklar saklı kalmak kaydıyla, gerçek dışı iddia ve isnatlara dayalı haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … Hiz AŞ vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, dürüstlük kuralının özel hukukun her alanında uygulanması gerektiğini, anonim ortaklıklarda pay sahiplerinin haklarını kullanırken de dürüstlük kuralına uygun davranmaları gerektiğini, işbu davada azınlık pay sahibinin hakkını kötüye kullanması nedeni ile esas sözleşmede aranan nisap gereği çoğunluk pay sahibinin karar alamadığı iddia ediliyor olmakla bahse konu ilkenin getiriliş amacındaki pay sahibinin dürüstlük ilkesi gereği korunması gayesi kapsamında aynı kriterler dikkate alınarak karar verilebileceğini, anonim ortaklığın amacına halel getirmemek, şirketin menfaati gereği olmak kaydıyla, kanunların izin verdiği çerçevede, davacının dava dilekçesinde belirttiği dürüstlük kuralına aykırılık ve hakkın kötüye kullanımının mahkeme tarafından tespiti halinde, şirket menfaati en yüksek ölçüde neyi gerektiriyorsa mahkemenin takdir yetkisini o yönde kullanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davalı … Yön Hiz AŞ’nin ana sözleşmesine hakim müdahalesi yapılmasına yönelik davadır.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş, tarafların delilleri celp edilmiştir.
Yargılama devam ederken, davacı vekilinin 14/12/2021 tarihli dilekçesi ile, B grubu hisselerinin … Bankası AŞ tarafından tarafların karşılıklı anlaşması ile satın alınmış olduğundan konusuz kaldığını, tarafların işbu satış konusunda ve huzurdaki davadan karşılıklı anlaşma ile karşı vekalet ücreti dahi başkaca bir talepleri olmadığından feragat ettiklerini, davanın konusuz kalması ve tarafların karşılıklı feragati neticesinde davanın işlemden kaldırılmasını talep ettiği, davalıların herhangi bir beyanlarının bulunmadığı görülmüştür.
Davadan feragat 6100 sayılı HMK’nun 307 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre feragat, davacının talep sonucunda kısmen veya tamamen vazgeçmesi diye tanımlanmıştır. Feragatin kayıtsız ve şartsız olacağı, dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği belirtildikten sonra hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği, ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı açıkça belirtilmiştir. Davacı vekilinin dosyada mevcut vekaletnamesinin incelenmesinde de davadan feragate yetkisi olduğu, davacının dilekçesindeki beyanlar da nazara alındığında, davacının davasından feragat ettiği, davacının davasından feragati nedeniyle HMK 307 ve 311 maddeleri uyarınca feragat kesin hüküm gibi sonuç doğurduğundan karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafın davasından feragat nedeniyle HMK 307 ve 311 maddeleri uyarınca feragat kesin hüküm gibi sonuç doğurduğundan KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 5.100,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendini vekil ile temsil eden davalılara verilmesine,
3-Davacılar harçtan muaf bulunduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
4-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin takdiren üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 23/12/2021

Başkan …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Katip …
E-İMZALI