Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/352 E. 2022/164 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/352 Esas
KARAR NO :2022/164

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:24/05/2021
KARAR TARİHİ:17/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlunun, davacı şirketten satın aldığı mallar karşılığında tanzim olunan fatura bedellerine mukabil 29.733,79-TL cari hesap bakiye borcunun kaldığını, işbu alacağın tahsili için …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve kötü niyetli olarak takibe, ödeme emrine, borca, faize, faiz oranına ve işlemiş faize itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalının söz konusu itirazlarının haksız olduğunu, davacının cari hesapta görülen faturalandırılmış mal ve hizmetileri davalı yana eksiksiz olarak ifa ettiğini ve davalı tarafından faturalara itiraz edilmediğini beyanla davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında yapmış olduğu itirazın iptalini, takibin devamını, alacağın likit olduğu ve yargılamayı gerektirmediğinden alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan beyan dilelçesinde özetle; davacı tarafın tüm iddiaları ile başlatmış olduğu icra takibinin haksız ve mesnetsiz olduğunu bu nedenle davalı şirket tarafından işbu ilamsız icra takibine yasal süresi içerisinde itiraz edildiğini, davacı tarafın alacağını, ticari ilişki nedeniyle üstlendiği edimleri yerine getirip getirmediğini ispatlaması gerektiğini, kendi düzenlediği faturaya dayalı alacak talebinde bulunmasının hukuken uygun olmadığını, mahkemece yapılacak yargılama ve yürütülecek tahkikat neticesinde davalı şirketin ticari defterleri, davacı tarafa ait banka hesabı dökümlerinin celbinin birlikte değerlendirilmesi ile davalı şirketin davacı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığı hususunun ispat olunacağını beyanla işbu davanın reddini, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, bilirkişi …’a tevdii edilen dosyada tanzim olunan 16/12/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafın ticari defter kayıt ve belgelerinin incelenmesi sonucunda; davacının ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal sürede yaptırdığı ve lehine delil teşkil ettiği, davacının davalıya vermiş olduğu mal veya hizmete ait faturaları 120.S10 Alıcılar hesabında izlediğinin tespit edildiği, davacı tarafın 08.08.2019 takip tarihi itibariyle, davalı taraftan 29.733,79-TL alacak kaydettiğinin görüldüğü, davalı tarafın ticari defter kayıt ve belgelerinin incelenmesi sonucunda; davalının ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal sürede yaptırdığı ve lehine delil teşkil ettiği, davalının, davacıdan almış olduğu mal ve hizmete ait faturaları 320.01.197 Satıcılar hesabında izlediğinin tespit edildiği, davalı tarafın 08.08.2019 takip tarihi itibariyle davacı tarafa 29.733,79-TL borç kaydettiğinin görüldüğü, tarafların incelenen ticari defter kayıt ve belgelerine göre; davacı tarafın davalıdan 2017 yılından devreden 2.000,00-TL alacaklı olduğu, davacının 2018 yılı içerisinde davalı tarafa, 11.07.2018 tarihli, 27366 sıra numaralı “6×6 Alüminyum Çadır Kiralama, Nakliye” açıklamalı 2.950,00-TL bedelli, 17.07.2018 tarihli, 27369 sıra numaralı “Alüminyum Çadır Kiralama, Nakliye ve Personel Transferi, Personel Konaklama Maliyeti” açıklamalı 54.126,79-TL bedelli 19.10.2018 tarihli 27398 sıra numaralı “6×15 Alüminyum Çadır Kiralama” açıklamalı 3,894,00-TL bedelli olmak üzere 3 adet toplamı 60.970,79-TL bedelli fatura düzenlediği ve davacı tarafın ticari defterlerine alacak, davalı tarafın ticari defterlerine ise borç olarak işlendiğinin görüldüğü, davacı tarafın davalı taraftan 2.000,00-TL 2017 yılından devreden alacak ve 60.970,79-TL 2018 yılı fatura alacağı olmak üzere toplam 62.970,79-TL alacaklı hale geldiği, davacı tarafın davalı taraftan, 06.07.2018 tarihinde 5.487,00-TL, 17.07.2018 tarihinde 4,000,00-TL, 19.10.2018 tarihinde 1.750,00-TL, 02.01.2019 tarihinde 12.000,00-TL, 16.01.2019 tarihinde 10.000,00-TL olmak üzere toplam 33.237,00-TL tahsilat yaptığı, davacı tarafın davalı taraftan, 62.970,79-TL alacak – 33.237,00-TL tahsilat = 29.733,79-TL alacaklı hale geldiği, davacı tarafın …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile, davalı taraftan 29.733,79-TL asıl alacak talebinde bulunduğu, sonuç olarak, tarafların incelenen ticari defter kayıt ve belgelerine göre, davacı tarafın davalı taraftan 08.08.2019 takip tarihi itibari ile 29.733,79-TL alacaklı olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali davasıdır.
…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı … tarafından borçlu … aleyhine toplam 29.733,79-TL asıl alacak üzerinden takip başlatıldığı, borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu, alacaklının itirazın iptali davası açtığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; açılan dava taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle cari hesap bakiyesi alacağının tahsiline ilişkindir. Tarafların tacir olduğu davacı tarafından delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 maddeleri uyarınca ticari defter ve belgeler nezdinde mali yönden bilirkişi incelemesi yapılması yoluna gidilmiştir. Davacı şirketin kayıtlarının incelemesi ile davacının 2017 yılında davalıdan 2.000 TL alacaklı olduğu, davacı tarafça davalı şirket adına 2018 yılında düzenlenen toplamı 60.970,79 TL olan 3 adet fatura olduğu, bu faturaların her iki tarafın ticari kayıtlarında bulunduğu, bu faturaları davacının alacak olarak, davalının ise borç olarak ticari defterlerine kaydettiği, davacının davalıdan 2017 yılından devreden alacak bakiyesi olan 2.000 TL ile 60.970,79 TL faturalardan kaynaklı toplamda 62.970,79 TL alacağının olduğu, davalının ise takip tarihinden önce 2018 ve 2019 yıllarında muhtelif tarihlerde toplam 33.237,00 TL tutarında ödeme yaptığı, bu durumda davacı şirketin 08/08/2019 takip tarihi itibariyle 62.970,79 TL alacak – 33.237,00 TL tahsilat = 29.733,79 TL alacaklı olduğu, bu miktarın davacı tarafın defterlerinde kayıtlı olduğu, takip tarihinden sonra davalı tarafça davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığı tespit edilmiştir. Mahkememizce davalı şirketin yasal defter ve kayıtları üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesinde ise; davalı kayıtlarındaki tüm hareketlerin davacı kayıtlarında da yer aldığı, davacı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı tüm faturaların ve ödemelerin davalının ticari defterlerinde de kayıtlı olduğu, incelemeler neticesinde davacının davalıdan 29.733,79 TL alacağının bulunduğu, davalı tarafın kayıtlarında yaptırılan bilirkişi incelemesiyle de davalının davacıya 29.733,79 TL borcunun kayıtlı olduğu, sonuç itibariyle tarafların ticari defter ve kayıtlarının birbiriyle örtüştüğü tespit edilmiştir. Bu durumda her ikisi de tacir olan tarafların HMK 222. Maddesi uyarınca usulüne uygun tutulmuş lehine delil teşkil eden ticari defterlerinde borç alacak bakiyesinde mutabık olunduğu, taraf defter ile kayıtlarının birbirini tamamen doğruladığı, davacının alacak miktarının her iki tarafın kayıtlarında kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. Bu sebeplerle davacının davalıdan takip tarihi itibariyle cari hesaptan kaynaklı 29.733,79-TL tutarında alacağının olduğu ve bunu davalıdan tahsilini talep edebileceği anlaşıldığından; davanın kabulü ile davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazının iptali ile takibin aynen devamına, ayrıca alacağın likit ve belirlenebilir olduğu anlaşılmakla, İİK 67/2 maddesi uyarınca alacağın %20′ si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Davanın KABULÜ ile, davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazların iptali ile, takibin takip talebindeki şartlarla aynen devamına,
(2)İİK 67/2. maddesi uyarınca alacağın (29.733,79-TL) %20’si oranında (5.946,75-TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
(3)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 2.031,11-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 359,11-TL’nin harçtan mahsubu ile bakiye 1.672,00-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
(4)Davacı tarafından yapılan; 59,30-TL başvuru harcı, 359,11-TL peşin harç, 800,00-TL bilirkişi ücreti, 46,50-TL tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 1.264,91-TL yargılama masrafının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
(5)Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(6)Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 5.100,00-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
(7)6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13)- (14) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
(8)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/03/2022

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.