Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/341 E. 2022/212 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/341 Esas
KARAR NO:2022/212

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan), Alacak (Ticari Nitelikteki Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:18/05/2021

BİRLEŞEN …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN
… ESAS SAYILI DOSYASI

KARAR TARİHİ:31/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın iptali, Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin alacağının tahsili amacıyla…. İcra Müdürlüğü’nün … – … ve … Esas sayılı dosyaları üzerinden davalı hakkında faturadan doğan ticari alacağı sebebiyle icra takibi başlattığını, davalının borçlu olmadığını iddia ederek borca itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğunu, işbu itirazın sadece takibi sürüncemede bırakmayı ve alacağına kavuşmasını geciktirmeyi amaçladığını, müvekkili şirket ile davalı arasında kalite belgesi ve kalitelendirme ile alakalı sözleşmeler imzalandığını, sözleşmelere istinaden davalı tarafından müvekkili şirketten hizmet aldığını, imzalanan sözleşme ve sunulan hizmete binaen müvekkili şirket tarafından davalıdan alacağına istinaden faturalar kesilmişse de davalı tarafından faturaların haksız ve mesnetsiz olarak iade edildiğini, bunun akabinde hukuka aykırı olarak iade edilen faturalara karşı müvekkili şirketin işbu faturaların davalı yana tekrar tebliğ edilerek ticari defterlerine işlediğini, müvekkili şirketin üzerine düşen tüm edimleri halen yerine getirmesine rağmen davalının sözleşme hükümlerine uymadığını, huzurdaki davada icra takibine konu alacağın likit olup davalı aleyhine en az %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, fazlaya ilişkin talep ve haklar saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile davalının haksız ve kötü niyetli itirazının iptalini ve takibin takip tarihi itibariyle işleyecek faiz – vekalet ücreti ve tüm ferileri ile birlikte devamını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının dava dilekçesinde fatura alacağını taraflar arasında akdedilmiş Belgelendirme Denetim Sözleşmesine dayandırdığı beyan edilmişse de 24/04/2017 tarihli anılan sözleşmenin müvekkili tarafından … 2. Noterliği’nin 22/02/2019 tarihli … sayılı ihtarnamesi ile feshedildiğini, davacı şirketin müvekkilinin ihtarnamesine cevaben keşide edilen … 5. Noterliği’nin 28/02/2019 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesiyle hukuka aykırı olarak feshe muvafakat edilmediğinin beyan edildiğini, davaya konu 24/04/2017 tarihli sözleşmenin yanı sıra akdedilen Belgelendirme Denetim Sözleşmelerinin tamamının da … Jimnastik Kulübü tarafından 22/02/2019 tarihinde muhtelif ihtarnameler ile feshedildiğini, ihtilaflara ilişkin yargılamaların ise devam ettiğini, müvekkili davalı tarafından davacıdan sözleşmelere istinaden hizmet alındığı ve alınmaya da devam edildiğine yönelik iddiaların gerçeği yansıtmadığını, taraflar arasında akdedilen Belgelendirme Denetim Sözleşmesi’nin 5. Maddesi uyarınca davacı tarafın anılan sözleşmeyle yalnızca yönetim sistemi belgelendirme edimi değil bunun yanı sıra yönetim sistemi belgelendirme şartlarını sağlamaya devam için gözetim denetimini gerçekleştirme ve yeniden belgelendirme denetimini uygulama edimlerini taahhüt ettiğini, davacı tarafın sözleşmenin 5(1). Maddesiyle öngörülen gözetim denetimini gerçekleştirme yükümlülüğü çerçevesinde sözleşmeyle belirlenen aralıklarda ayda 1 kez olmak üzere yılda 12 kez gözetim denetimlerini gerçekleştirmek zorunda olduğunu, davacının söz konusu yönetim sistemi belgelendirme şartlarının sürekliliği için üstlendiği gözetim denetimi yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davacı edimlerini yerine getirmediği ve müvekkili tarafından davaya konu sözleşme feshedilmesine rağmen hizmet sunmaya devam eder gibi fatura düzenleyerek müvekkiline gönderdiğini, hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi ile haksız icra takibinde davacının kötüniyetli olması sebebiyle İİK.’nun 67. Maddesi uyarınca reddolunan miktarın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmilini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN: (…. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne sunulan)
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin alacağının tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğü …/… salıyı dosyası üzerinden … hakkında her bir faturadan doğan ticari asıl alacakları sebebiyle ilamsız icra takibi başlattıklarını, faturadan doğacak alacak için icra takibine karşı itirazın iptali amacıyla …/… büro dosya numaralı, …/… arabuluculuk dosya numarası ile İstanbul Arabuluculuk Bürosu’na başvuruda bulunulduğunu, müvekkil şirket ile alakalı sözleşmelerin imzalandığını, bu sözleşmeye istinaden davalı tarafça müvekkil şirketten hizmet alınmış olup halen daha hizmet almaya devam ettiğini, davaya ve icra takibine konu alacak likit olup davalı borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, davalıya ait BA BS formlarının … Vergi Dairesi’nden istenmesini, tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmak üzere inceleme günü verilmesini beyan ederek, davanın kabulünü, davalının haksız ve mesnetsiz itirazının iptalini ve takibin takip tarihi itibariyle işleyecek faiz, vekalet ücreti ve tüm ferileri ile birlikte devamını, davalı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil tarafından haksız icra takibine itiraz edilmesi üzerine huzurdaki davanın ikame edildiğini, davacının taleplerinin hukuka aykırı olup taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, davacı dava dilekçesinde fatura alacağını, taraflar arasında akdedilmiş belgelendirme denetim sözleşmesine dayandırdığını beyan etmiş ise de 24.04.2017 tarihli anılan sözleşme müvekkil … tarafından … 2. Noterliği’nin 22.02.2019 tarihli ve 1477 sayılı ihtarnamesi ile feshedildiğini, davacı şirket müvekkilin bu ihtarnamesine cevaben keşide ettiği … 5. Noterliği’nin 28.02.2019 tarih ve … yevmiye no.lu ihtarnamesiyle hukuka aykırı olarak feshe muvafakat etmediğini, davacı taraf, sözleşmenin 5(1) maddesiyle öngörülen gözetim denetimini gerçekleştirme yükümlülüğü çerçevesinde, sözleşme ile belirlenen aralıklarda ayda 1 kez olmak üzere yılda 12 kez gözetim denetimleri ve raporlamaları ile yılda bir kez de uluslararası denetim gerçekleştirmek zorunda olduğunu fakat bu denetim yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davacı şirket edimlerini yerine getirmediği halde ve müvekkil şirket tarafından davaya konu sözleşme feshedilmiş olduğu halde kendilerinden hizmet almaya devam olunduğu iddiası ile hukuka aykırı olarak faturalar tanzim ettiğini, iddiası ile hukuka aykırı olarak faturalar tanzim etmeye devam ettiğini, davacının icra takibine konu ettiği faturaların tarihleri 2020 ve 2021 yılları Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs aylarına ilişkin 2’şer tane olmak 10 adet ve 2020 yılı Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım, Aralık aylarına ilişkin olmak üzere 1’er tane 7 adet, toplamda 17 adet faturanın tarihleri gözetildiğinde, ilgili faturaların tamamının düzenlenme tarihleri sözleşmenin fesih tarihi olan 22.02.2019 tarihinden sonra olduğunu, anılan faturaların tamamı müvekkili şirket tarafından usulüne uygun şekilde ve süresinde iade edildiğini, davaya konu sözleşmenin yanı sıra davacı ile grup şirketler arasında başkaca sözleşmelerinde imzalandığını ve bu sözleşmelerin 22/02/2019 tarihinde muhtelif ihtarnameler ile … Jimnastik Kulübü grup şirketleri tarafından feshedildiğini, diğer sözleşmelerden kaynaklanan ihtilaflara ilişkin ilgili yargılamalar … 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/… E., … 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… E. ve … 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… E., … 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… E. ve … 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/… E. sayılı dosyaları ile devam ettiğini, … 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyası ile görülmekte olan dava ile işbu davanın birleştirilmesini, müvekkil ile davacı şirket arasında görülen benzer davalardan olan … 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… esas sayılı dosyası üzerinden devam eden yargılamada tanzim edilen 12.08.2021 tarihli bilirkişi raporu ile uyuşmazlığın hukuka uygun şekilde açıklığa kavuşturulduğunu, beyan ederek, davaya cevaplarımızın kabulü ile haksız ve kötü niyetli açılan davanın reddini, müvekkil lehine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafı tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; …. İcra Müdürlüğü’nün … – … ve … Esas sayılı dosyaları (fiziken), … 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/… Esas sayılı dosyası (uyaptan), … … Vergi Dairesi’nin 14/10/2021 tarihli müzekkere cevabı ekinde 2019 yılına ait Ba/Bs formları, … 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/… Esas sayılı dosyası (uyaptan), davalı vekilinin sunmuş olduğu 30/03/2022 tarihli beyan dilekçesi Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, mali analiz uzmanı … … ile nitelikli hesaplama uzmanı … … tevdii edilen dosyada tanzim olunan 31/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacıya ait 2019 – 2020 – 2021 yıllarına ilişkin yevmiye kebir ve envanter defterlerinin 6102 sayılı TTK 64. hükmü uyarınca açılış tasdiklerinin süresinde yapıldığını, yine davalıya ait incelenen ticari defterlerden 2019 – 2020 ve 2021 yıllarına ait yevmiye kebir ve envanter defterinin 6102 sayılı TTK 64. hükmü uyarınca açılış tasdiklerinin süresinde yapıldığını, davalının ilgili yıllara ilişkin incelenen ticari defter kayıtlarına 2018 yılından 2019 yılına devreden davacıya borcun 151.965,18-TL olarak devrettiğini, 15/01/2019 tarihinde davacı tarafından davalı adına düzenlenen 11.221,84-TL bedelli fatura ile birlikte cari hesap borcunun 163.187,02-TL’na baliğ olduğunu, işbu borcun 50.161,94-TL’si 31/07/2019 tarihinde 50.000,00-TL’lik kısmının 29/08/2019 tarihinde 86.000,00-TL’lik kısmının ise 06/09/2019 tarihinde ödendiğini, 22.974,92-TL ise… İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyası için tiz ve feriler için ödendiğini, (işbu icra dosyasının huzurdaki dava ile ilgili olmadığı) sözleşmenin feshi sonrasında 01/07/2019 tarihinden itibaren davacı tarafından davalı adına düzenlenen ve icra takiplerine dayanak gösterilen faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığının davalı defterlerinden tespit edildiğini, davacı tarafından davalı spor kulübü arasında imzalanan sözleşme dayanak gösterilerek davalı adına düzenlenen faturaların davalıya gönderildiğini, davalı yan ise söz konusu faturaların taraflar arasındaki sözleşmenin 22/02/2019 tarihinden itibaren tek taraflı olarak feshedildiğini, fesih sonrası düzenlenen faturalara itiraz edilerek iade edildiğini, davalı tarafından sözleşmenin fesihi sonrasında düzenlenen faturaların davalı tarafından ödenmemesi üzerine 3 ayrı takip dosyasından icra takibi başlatıldığını, taraftar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesine rastlanmadığını, taraflar arasında cari hesap benzeri ticari bir münasebet bulunduğunu, açık hesap ilişkisinin önceki borçlar tahsil edilmemesine rağmen taraflar arasındaki ticari ilişkinin devam ettiğini, taraflar arasındaki ticari münasebetin 2019 yılında öncesi başladığını, davacı 2018 yılında davalıdan 176.376,55-TL alacaklı devrettiğini, davacı tarafından davalı adına düzenlenen hizmet faturaları ve davalıdan yapılan tahsilatların davalının davacı nezdindeki cari hesap üzerinden takip edildiğini, davacı tarafın davalı adına 2020 yılında aylık periyotlarda almak üzere her ay sabit tutarlı olmak üzerc 28.856,13-TL bedelli faturaların davalı adına düzenlendiği ve cari hesaba borç kaydedildiğini, davalı … 2. Noterliğinin 22/02/2019 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmenin feshedildiğini, davaya konu edilen üç icra dosyası nedeniyle davalı aleyhine takip başlatan davacının faturalar kesmeye ve davalının da kesilen faturaları iade etmeye devam ettiğini, davacı tarafından icra takibi yapılan faturaların tamamı sözleşmenin feshinden sonra davacı tarafından davalıya kesilen ve davalı tarafça davacıya iade edilen fatura bakiyelerinden kaynaklandığını, icra takibi yapılan faturaların sözleşmenin tek taraflı feshinden sonra davalıya kesilen faturalardan kaynaklandığını, davacı tarafın dava dilekçesinde her ne kadar sözleşmenin davalı tarafından 22/02/2019 tarihinden geçerli olmak üzere feshedildiğini ihtar etmiş olsada sözleşme gereğince hizmet verilmeye devam edildiği yönünde iddiada bulunulduğunu, ancak davacı tarafından sözleşmenin feshinden sonra davalı yana hizmet verildiğine ilişkin herhangi bir somut belgenin ibraz edilmediğini, davacının davalı aleyhine başlatılan 3 ayrı takip dosyasından sözleşmenin feshi sonrası düzenlenen faturalardan kaynaklanan alacak talebinin yerinde olmadığını ancak sayın Mahkemenin takdirinde olmak üzere davacı tarafından davalı adına sözleşme feshi sonrası düzenlenen faturalardan alacak talebinin yerinde olduğunun benimsenmesi halinde icra takip dosyalarından talep edilen asıl alacakların yerinde olduğunun değerlendirilebileceğini, diğer yandan yine takdir sayın Mahkemede olmak üzere davacının davalıdan söz konusu faturalardan alacak talebinin yerinde olduğunun kabulü halinde ve takibe konu alacağın dayanağının davacı tarafından davalı adına düzenlenen fatura alacağı olarak değerlendirilmesi ile TTL.1530/4 maddesi gereğince takip öncesi işlemiş faiz talep edilebileceğinin benimsenmesi halinde her bir takipte takip konusu faturalara fatura tarihinden itibaren 30 gün geçmekle…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası için TTK. 1530/4 maddesi gereğince 07/10/2019 takip tarihi itibariyle 641,49-TL işlemiş faiz hesaplandığını, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından TTK. 1530/4 maddesi gereğince takibe konu faturaların 04/11/2019 tarihli olduğu ve fatura tarihlerinden itibaren 30 gün geçmekle temerrüt faizi talep edilebileceği gözetildiğinde temcrrüt 04/12/2019 tarihinden oluştuğunu, takibin ise 07/10/2019 tarihli olduğunu ve takip 07/11/2019 tarihinden itibaren temerrüt faiz talep edilebileceğinden TTK. 1530 /4 gereğince takipte işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığını, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına dayanak edilen 28.856,14-TL tutarlı faturanın tarihi 02/12/2019 tarihi olduğu ve TTK. 1530/4 gereğince işbu faturadan temerrüt faiz talep edilebilmesi için fatura tarihinden itibaren 30 gün geçmesi ile talep edilebilceğini, İşbu faturadan başlatılan icra takibinin 24/12/2019 tarihi olması nedeniyle takip öncesi faiz talebinin yerinde olmadığını ve takipten itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi gereğince %13,75 ve değişen oranlarda faiz işletilebileceği yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Asıl ve birleşen Dava; itirazın iptali davasıdır.
Asıl davada; …. İcra Müdürlüğü’nün … – … ve … Esas sayılı dosyaları incelendiğinde; … tarafından borçlu …’ne 29.195,30-TL, 40.142,23-TL, 46.116,39-TL üzerinden icra takipleri yapıldığı, borçlunun itirazı üzerine alacaklı tarafından itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmıştır.
Birleşen davada; …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; … tarafından borçlu …’ne 178.952,47-TL üzerinden icra takipleri yapıldığı, borçlunun itirazı üzerine alacaklı tarafından itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTKnun 4. maddesinde hangi davaların ticari dava ve çekişmesiz yargı işleri olduğu sayılmış olup, buna göre her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, TTKnun da TMKnun 962 ile 969.maddelerinde; 6098 sayılı TBKnun 202-203, 444-447, 487-501, 515-519, 532-545, 547-554, 555-560, 561-580 maddeleri, Fikri Mülkiyet Hukukuna dair mevzuatta borsa, sergi ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde ve son olarak da bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları, ticari dava olarak sayılmıştır. Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davaya konu uyuşmazlığın, davacının davalıdan olacağının tahsiline yönelik başlattığı icra takibine davalının itirazı noktasında topladığı, dava konusu uyuşmazlık dikkate alındığında, davalının dernek olup, tacir olmadığı, uyuşmazlığın da davalının ticari işletmesi ile ilgili olmadığı, yine davanın niteliği itibariyle TTK 4.maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan da bulunmadığı anlaşıldığından, davaya bakmakla mahkememizin görevli olmadığı kanaatine varılmakla, davacının asıl ve birleşen davasının görev yönünden reddine, görevli mahkemelerin İstanbul Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunun tespitine dair karar verilerek, aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)ASIL DAVADA; Dava dilekçesinin görev nedeni ile REDDİNE, görevli mahkemenin İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’nin olduğunun tespitine,
(2)6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 20. Maddesi uyarınca bu görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin kararı veren mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edildiğinde dava dosyasının görevli İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
(3)Dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
(4)HMK m. 331/2 hükmü gözetilerek; dosyanın görevli İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi halinde, yargılama harç ve giderleri hususunda görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesince karar verilmesine; aksi durumda talep üzerine dosyanın ele alınarak yargılama giderleri hususunda bir karar verilmesine,
(5)BİRLEŞEN …. ASLİYE TİCARET MAHKMESİ’NİN … ESAS SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN; Dava dilekçesinin görev nedeni ile REDDİNE, görevli mahkemenin İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’nin olduğunun tespitine,
(6)6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 20. Maddesi uyarınca bu görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin kararı veren mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edildiğinde dava dosyasının görevli İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
(7)Dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
(8)HMK m. 331/2 hükmü gözetilerek; dosyanın görevli İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi halinde, yargılama harç ve giderleri hususunda görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesince karar verilmesine; aksi durumda talep üzerine dosyanın ele alınarak yargılama giderleri hususunda bir karar verilmesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacının yokluğunda, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 31/03/2022

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.