Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/339 E. 2023/259 K. 17.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/339
KARAR NO : 2023/259

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/05/2021
KARAR TARİHİ : 17/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 12/05/2019 günü sürücü … sevk ve idaresindeki, davalı sigorta şirketi nezdinde Karayolları Motorlu Araçlar ZMSS poliçesi ile sigortalı … plakalı otomobil ile … yönüne dönmek için sağa manevra yaptığı esnada … Mahallesinden … Mahallesi yönüne seyreden ve otomobilin sağından geçen …’ın sevk ve idaresindeki …osikletin sol arka yan kısmıyla otomobilin sağ ön yan kısmı ile çarpışması neticesinde çift taraflı, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, …’ın geçirdiği trafik kazası sonucu tedavi gördüğünü ve sakatlandığını, sigorta şirketine yapılan başvuruya rağmen 15 günlük yasal süre içerisinde taleplerinin karşılanmadığını, … 2.Asliye Ceza Mahkemesinin… esas sayılı dosyasında alınan ATK Trafik raporu ile …’ın asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, davacının … Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan maluliyet raporuna göre sürekli iş göremezlik oranının %7 olarak belirlendiğini, bu nedenlerle davanın kabulü ile tahkikat sonucunda davacının zararının değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda artırılmak üzere fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile asgari 200 TL sürekli iş gücü kaydı tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından dava konusu trafik kazası hakkında daha önce 06/07/2020 tarihinde Sigorta Tahkim Komisyonuna başvuruda bulunulduğunu, Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetinin … sayılı 26/10/2020 tarihli kararı ile alınan kusur raporu doğrultusunda davacı kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu bulunduğundan bahisle davanın esastan reddine karar verildiğini, karara davacı vekilince itiraz edilmiş ise de İtiraz Hakem Heyeti tarafından 19/11/2020 tarih 2020/İHK-25481 sayılı karar ile itirazların reddedildiğini ve ilk kararın aynen infazına karar verildiğini, köz konusu karar kesin olup huzurda görülen davanın HMK m.303’e göre kesin hüküm yönünden reddini talep ettiklerini, başvurudan önce davalı sigorta şirketine usulüne uygun başvuru yapılmadığını, başvuru aşamasında yönetmeliğe uygun sağlık kurulu raporu ve mağdura ait son 3 aylık döneme ilişkin ücret belgesi sunulmadığını, davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle reddini talep ettiklerini, dosyaya sunulan raporun çocuklar için özel gereksinim değerlendirmesi hakkında yönetmeliğe uygun düzenlenmemiş olduğundan başvurunun usulden reddini talep ettiklerini, raporda tespit edilmiş olan engel oranının kaza ile illiyetinin irdelenmediğini, tespit edilen maluliyet oranının fahiş olduğunu, usulden red taleplerinin kabul görmemesi halinde kalıcı maluliyetin ATK tarafından veya Sağlık Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş bir hastane nezdinde incelenmesini talep ettiklerini, davalı şirketin sorumluluğunun poliçe teminatı ile sınırlı olup bedeni zarar halinde maddi tazminat taleplerinin şahıs başına sınırlı poliçe teminat limitleri ile sınırlı olduğunu, davalı sigorta şirketinin hiçbir geçici iş göremezlik tazminatı, tedavi-bakıcı gideri ve rapor ücreti talebinden poliçe gereği sorumlu olmadığını, sigortalı araç sürücüsüne atfedilecek herhangi bir kusur durumunu kabul etmemekle birlikte aksi kanaatte ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından bilirkişi incelemesi yaptırılmasını talep ettiklerini, davacının koruyucu tertibat kullanıp kullanmadığının araştırılması ve sürücü belgesiz olduğunun tespiti ile eğer kask kullanmıyor ise müterafik kusur indirimi yapılmasını talep ettiklerini, temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, araç trafik tescil kayıtları, … 2.Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının UYAP sureti, tedavi evrakları, trafik kazası tespit tutanağı, poliçe ve hasar dosyası, SGK kayıtları, sigorta tahkim dosyası, İstanbul ATK 2.İhtisas Dairesinin … karar sayılı maluliyet raporu, İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesinin … tarih … sayılı kusur raporu, aktüer ve sigortacı bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetinden alınan 19/03/2023 tarihli rapor, … ATM … Talimat sayılı dosyası ile kaza mahallinde kusur bilirkişisi refakatinde 13/12/2021 tarihinde yapılan keşif sonrası düzenlenen 26/12/02021 tarihli kusur raporu dosya içerisine alınmıştır.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davasıdır.
Bilindiği üzere, dava konusu uyuşmazlığın daha önce kesin bir hüküm ile çözümlenmiş olması olumsuz dava şartıdır. Birinci dava ile ikinci davanın müddeabihlerinin (konularının) yani dava ile elde edilmek istenen sonucun aynı olması, dava sebeplerinin yani davanın dayandığı olayların aynı olması ve davanın taraflarının aynı olması halinde maddi anlamda kesin hüküm oluşturur (HMK m.303).Yargısal kararlara tanınan bu yasal gerçeklik niteliğinden dolayı, aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanarak aynı konuda yeni bir dava açılamaz; açılırsa bu dava dinlenmez, dava şartı yokluğundan reddedilir (HMK m.114/1-i, m.115/2).
Somut olayda, davacı tarafça davaya konu kaza nedeniyle tazminat istemli olarak Sigorta Tahkim Komisyonu’na … tarihinde yapılan başvuru neticesinde … sayılı, 26/10/2020 tarihli kararı ile başvurunun reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekilince 10/11/2020 tarihinde yapılan itiraz sonucunda İtiraz Hakem Heyetinin … karar sayılı, 17/11/2020 tarihli kararı ile itirazın reddine kesin olmak üzere karar verildiği, her ne kadar davacı vekili 05.07.2021 tarihli dilekçesiyle Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararında davacının % 100 kusurlu olduğu tespit edilmiş olmasına karşın … C.Başsavcılığı’nın … sayılı soruşturma dosyasında alınan bilirkişi raporunda kusur oranları değişerek davalı şirkete sigortalı araç sürücüsünün tali kusurlu olduğunun tespit edildiğini ileri sürerek kesin hüküm itirazının yerinde olmadığını belirtmiş ise de; davacının kusur oranına itirazının Sigorta Tahkim Komisyonu Kararında ve itiraz başvurusu neticesinde İtiraz Hakem Heyeti Kararıyla değerlendirilmiş olduğu, dava konusu vakıaların aynı olduğu, soruşturma dosyasında alınan bilirkişi raporlarıyla kusur oranlarının değişmesinin kesin hükmün etkisini ortadan kaldırmayacağı değerlendirilmekle buna göre davaya konu uyuşmazlığın daha önceden hükme bağlandığı ve dava konusu hakkında kesin hüküm bulunduğu anlaşılmakla, dava şartı yokluğundan HMK 114/1-i ve HMKnun 115.maddesi gereğince davanın usulden reddi yönünde aşağıdaki hüküm kurulmuştur. (Emsal için bkz İst.BAM 9 HD’nin 2022/1503 E., 2022/1605 K., BAM 8 HD’nin 2019/4068 E., 2022/847K sayılı kararı).
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK 114/1-i, 115/2 maddesi uyarınca davanın DAVA ŞARTI YOKLUĞU SEBEBİYLE USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile 120,60 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 200,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE,
7-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazine adına gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı,davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, HMK 342.maddesine uygun olarak düzenlenmiş dilekçenin, HMK 343.maddesi gereğince Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilmesi ve HMK 344.maddesinde belirtilen harç ve giderlerin yatırılması sureti ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar tefhim edildi, usulen anlatıldı. 17/04/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

İşbu evrak, 5070 Sayılı Elektronik İmza Yasası kapsamında imzalanmıştır.