Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/337 E. 2022/90 K. 21.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/337
KARAR NO:2022/90

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:17/05/2021
KARAR TARİHİ:21/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 30/09/2019 tarihinde hizmet sözleşmesi imzalandığını, davacı şirketin vermiş olduğu hizmetlere ilişkin olarak davalıya 10.620 TL ve 3.540 TL’lik faturalar gönderildiğini, davalının yanlızca 26/10/2020 tarihinde 5.000 TL ödeme yaptığını, alacağın tahsili için ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının borca, faize ve yetkiye itiraz ettiğini, taraflar arasında imzalanan Teşvik Hesaplama Sistemi Hizmet Sözleşmesinin 14.maddesinde yetkili mahkeme ve icra dairelerinin İstanbul olarak kararlaştırıldığını, bu nedenlerle itirazın iptaline, alacağa sözleşme gereği fatura tarihinden itibaren ticari avans faizi uygulanmasına, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Dava dilekçesi davalıya usulüne uygun olarak tebliğ olunmuş, süresi içinde davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava itirazın iptali davasıdır.
….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası UYAP sistemi üzerinden getirtilerek incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine 9.160 TL asıl alacak, 1.376,57 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.536,57 TL üzerinden takip başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili 27/09/2021 tarihli dilekçesi ile, harca esas değerin 9.160 TL asıl alacak, 1.376,57 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.536,57 TL olduğu bildirerek eksik harcı tamamlamış, 20/10/2021 tarihli dilekçesi ekinde takip konusu cari hesaba dayalı faturaların tebliğ edildiğine ilişkin görüntüleri ve söz konusu faturaya dayalı davalının yaptığı kısmi ödeme dekontunu ibraz etmiştir.
Dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 16/12/2021 tarihli raporda; davacı şirketin 2020 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal sürelerde yaptırıldığı, davalının 2020 yılına ait ticari defterlerden işletme defterinin açılış onaylarının yasal sürelerde yaptırıldığı, kapanış onayının zorunlu olmadığı, taraf defterlerin sahibi lehine delil teşkil edeceği, davacı … Ltd. Şti. ile davalı … Endüstriyel Temizlik Ürünleri … arasında 30.09.2019 tarihli … Hesaplama Sistemi Hizmet Sözleşmesi imzalandığı, sözleşmeye göre, davacı tarafın davalı tarafa, – 29.01.2020 tarihli “Yazılım Hizmeti Bedeli” açıklamalı üzerinde “Kasım-Aralık-Ocak ayı yazılım hizmet bedelidir” not yazılı toplam 10.620,00 TL. bedelli, 05.02.2020 tarihli “Yazılım Hizmeti Bedeli” açıklamalı toplam 3.540,00 TL. Bedelli olmak üzere 2 adet toplamı 14.160,00 TL. bedelli fatura düzenlediği ve ticari defterlerine alacak olarak işlediği, davacı tarafın davalı taraf adına düzenlemiş olduğu 29.01.2020 tarihli faturanın elektronik ortamda 01.02.2020 tarihinde, 05.02.2020 tarihli faturanın elektronik ortamda 06.02.2020 tarihinde, … mail adresine gönderildiği, davacı tarafın davalı taraftan 26.10.2020 tarihinde … hesabından “… … Kurumsal” açıklamalı banka dekontu ile 5.000,00 TL. tahsilat yaptığı, davacı tarafın davalı taraftan, 14.160,00 TL. fatura alacağı – 5.000,00 TL. tahsilat = 9.160,00 TL. alacaklı hale geldiği, davacının incelenen 2020 yılı ticari defter kayıt ve belgelerine göre, davacının 31.12.2020 tarihi itibari ile 9.160,00 TL. alacaklı olduğu, davalı tarafın incelenen 2020 yılı ticari defterlerine göre, davacı tarafından davalı taraf adına düzenlenmiş olan 2 adet faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalı tarafın davacı tarafa ödemiş olduğu 5.000,00 TL’nin yasa gereği İşletme defterine işlenmediği, davacı tarafından davalı taraftan %17,75 oranında işlemiş faiz talep etmişse de taraflar arasında düzenlenen 30.09.2019 tarihli sözleşmede faiz oranı belirlenmediği, bu nedenle faiz hesabının yasal faiz oranı üzerinden hesap edildiği, davalı tarafından yapılan ödemelerin, ödeme tarihinden önceki borçlanmalara ilişkin olduğu kabul edilerek, son faturadan geriye doğru alacağı tamamlayacak biçimde faiz hesabı yapılması gerektiği, TTK 1530/4 maddesi uyarınca faiz hesabının faturanın davalı tarafa tebliğinden 30 gün sonrasından itibaren yapıldığı, davacı tarafın 01/04/2021 takip tarihi itibarı ile 1.256,03 TL işlemiş faiz alacağının olduğu, sonuç olarak;dosya içerisinde davalı tarafından faturaların içeriğine süresi içerisinde itiraz edildiğine dair herhangi bir bilgi veya belge ile davalı tarafından düzenlenen iade faturasının bulunmadığı, faturalara konu hizmetin davacı tarafından sağlanıp sağlanmadığı, hizmet yükümlülüğünün yerine getirilip getirilmediği ve mal teslimi yapılıp yapılmadığının uzmanlık alanı dışında olduğu, tarafların incelenmek üzere 2020 yılı ticari defterlerini ibraz ettiği, bu nedenle davacı tarafından davalı taraftan 31.12.2020 tarihinden sonra tahsilat yapılıp yapılmadığının tespitinin mümkün olmadığı, Mahkemenin davacı tarafın 01.04.2021 takip tarihi itibari ile alacaklı olduğu kanaatine ulaştığı takdirde,
davacı tarafın 01.04.2021 takip tarihi itibari ile 9.160,00 TL. asıl alacak ve 1.256,03 TL. (talep edilen 1.376,57 TL.) işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.416,03 TL. alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; öncelikle davalı tarafça yetki itirazında bulunulmakla, tarafların tacir olduğu ve aralarındaki sözleşme gereği İstanbul İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili olduğuna ilişkin yetki sözleşmesi yaptıkları anlaşıldığından davalının icra dosyasında ve mahkememiz dosyasında yapmış olduğu yetki itirazının HMK.17.maddesi gereği reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında 30/09/2019 tarihli … Hesaplama Sistemi Hizmet Sözleşmesi akdedildiği ve sözleşme kapsamında davacının fatura karşılığı davalıya hizmet verdiği, davacının düzenlediği 29/01/2020 tarihli 10.620 TL bedelli ve 05/02/2020 tarihli 3.540 TL bedelli faturaların davalıya elektronik ortamda gönderildiği ve yasal 8 günlük itiraz süresi içerisinde itiraza uğramadığı gibi davalı tarafından 5.000 TL ödeme yapıldığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının sözleşmeden kaynaklı alacağın tahsili amacı ile davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalının itirazı noktasında toplandığı, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu tanzim olunan ve mahkememizce de kabul gören bilirkişi raporuna göre, davacının 14.160 TL tutarında hizmet verdiği, davalı tarafından 5.000,00 TL ödeme yapıldığı, davacının davalıdan kaydi olarak 9.160 TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır.
Öte yandan, davacı tarafça icra takibinde işlemiş faiz talebinde de bulunulmuş olup, bilirkişi raporunda TTK 1530/4 çerçevesinde faiz hesaplanması yapılmış olmakla birlikte; taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 4.maddesi ile ödemelerin aylık olarak 3.000 TL+ KDV olarak 12 eşit taksitte müşteriden talep edileceği, 11.maddesi ile de “müşteri ödemeyi peşin yapmadığı durumlarda ise, sözleşme süresinin sonuna kadar aylık veya dönemlik bazda yapılacak ödemelerin tamamının fesih tarihinde muaccel olacağını; Pusula Plus’ın söz konusu fesih sebebi ile doğmuş veya doğacak her türlü zararlarını tazmin edeceğini kabul, beyan ve taahhüt eder.” şeklinde düzenlendiği anlaşılmış olup, sözleşmede bedelin ödenmesi için kesin bir vade kararlaştırıldığından söz edilemez.
TBK.nın 117.maddesi hükmüne göre, “Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle; haksız fiilde fiilin işlendiği, sebepsiz zenginleşmede ise zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte borçlu temerrüde düşmüş olur. Ancak sebepsiz zenginleşmenin iyiniyetli olduğu hallerde temerrüt için bildirim şarttır.” bu durumda, taraflarca vadenin kesin olarak belirlenmediği hallerde, borçlu ancak ihtarla temerrüde düşer.
Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 23/05/2019 tarih ve 2017/4740 esas, 2019/4095 karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, satım sözleşmesinde TBK.nın 207/2.maddesi hükmüne göre, tarafların edimlerin aynı anda ifa etmesi kural olup, emtianın teslimi anında satım bedelinin ödenmesi gerekeceğinden alacak muaccel hale gelmektedir. Ancak yukarıda sözü edilen TBK.nın 117.maddesi uyarınca borcun ifa edileceği gün taraflarca tayin edilmiş olmadıkça muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur düzenlemesinden sonra devamı maddelerde temerrüde düşen borçlunun şartların varlığı halinde faizde ödeyeceği düzenlenmiştir. Yine somut uyuşmazlığa uygulanması gereken TTK.nın 18/3.maddesine göre; tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmek maksadıyla yapılacak ihbar veya ihtarların noter aracılığıyla, taahhütlü bir mektupla veya telgrafla yapılması, yahut güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemiyle yapılması gerekir.
Bu durumda somut olayda muacceliyet gerçekleşmiş ise de, alacaklı tarafından borçluya usulünce çekilmiş, ödemesi gereken borcun miktarını gösteren bir temerrüt ihtarı bulunmadığı ve borcun ifa edileceği günün taraflarca birlikte tayin edildiği de kanıtlanmadığına göre temerrüt, takip tarihinde gerçekleşecektir. Kaldı ki TTK.nın 1530/4 maddesinin mal tedarik sözleşmelerinde uygulanacağı, hizmet sözleşmesi kapsamında uygulama imkanının bulunmadığı da dikkate alındığında açıklanan nedenlerle davacının işlemiş faiz talebinin reddine karar verilerek davanın kısmen kabulü ile, itirazın 9.160 TL asıl alacak üzerinden kısmen iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, ayrıca alacak belirlenebilir olduğundan İcra İflas Kanun’unun 67/2. maddesi uyarınca asıl alacak tutarının %20’si oranında olmak üzere 1.832 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-…. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 9.160,00-TL asıl alacak üzerinden KISMEN İPTALİ ile, takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA, asıl alacak tutarına takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek % 16,75 oranında ve TCMB tarafından belirlenen değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-İİK’nin 67/2 maddesi gereği hükmedilen asıl alacak tutarının (9.160,00-TL) %20’si oranında olmak üzere 1.832,00-TL icra inkar tazminatına hükmedilmesine, bu tutarın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 625,71 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 127,26 TL peşin harç+59,30 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 186,56 TL harcın mahsubu ile 439,15 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Ayrıca dava açılırken yatırılan 127,26 TL peşin harç ile 59,30 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 186,56 TL harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 700,00 TL bilirkişi ücreti, 48 TL tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 748 TL yargılama masrafından davanın kabul reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 650,27 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, red edilen miktar itibarı ile AAÜT uyarınca 1.376,57 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davada haklı çıkma oranına göre 1.147,54 TL’sinin davalıdan, 172,46 TL’sinin davacıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
8-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, HMK 342.maddesine uygun olarak düzenlenmiş dilekçenin, HMK 343.maddesi gereğince Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilmesi ve HMK 344.maddesinde belirtilen harç ve giderlerin yatırılması sureti ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar tefhim edildi, usulen anlatıldı. 21/02/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza