Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/303 E. 2022/266 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/416 Esas
KARAR NO :2022/254

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:17/06/2021
KARAR TARİHİ:12/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, 20/04/2019 günü meydana gelen trafik kazasında … plakalı araba sürücüsü …’in yola dikkatsiz bir şekilde hızlı girmesiyle İzmir Uşak seferini yapan yolcu treni ile çarpışması sonucu söz konusu arabanın trenin altında kalarak sürüklendiğini, çarpmanın etkisiyle arabanın arka yolcu bölümünde bulunan davacının başını kapı bölgesinde cam ve trenin ön bölgesine çarparak ağır şekilde yaralandığını ve günlerce komada kaldığını, trafik kazası tespit tutanağına göre kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, meydana gelen kaza neticesinde davacının hastanede tedavi gördüğünü ve kaza sebebiyle epilepsi hastası olduğunu, kazaya neden olan aracın davalı … şirketinde trafik sigortası olması nedeniyle davadan önce arabuluculuğa başvurularak maddi tazminat ve temerrüt tarihinden işletilmek üzere faiz istendiğini, ancak davalı ile anlaşılamadığını beyanla, trafik kazasında bedensel zararlar nedeniyle, tazminat hesabı yaptırılarak olay tarihinden temerrüt tarihine kadarki işletilecek faizi ile birlikte davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili vermiş olduğu 16/12/2021 tarihli dilekçesi ile, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik geçici iş göremezlik karşılığı olarak 200TL, bakıcı ihtiyacı karşılığı olarak 200TL, sürekli iş göremezlik karşılığı olarak 600TL olmak üzere toplamda 1.000TL alacak talepleri olduğunu beyan etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, sorumluluğu kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı tarafın taleplerinin belirsiz alacak talebine konu olmasının mümkün olmadığından davanın usulden reddi gerektiğini, davacı tarafın talep ettiği tazminat talebinin soyut ve genel ifade ile belirtilmiş olup, somutlaştırılması gerektiğini, KTK uyarınca işbu davadan önce davalı şirkete usulune uygun bir başvuru yapılmadığını, davalı şirketin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olup, kusur iddiasının davalı tarafından kabul edilmediğini, davacı tarafça davalı şirkete sigortalı aracı kusurunun ispatlanması gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerektiğini, davacıya SGK’dan gelir sağlanıp sağlanmadığı hususunun araştırılması gerektiğini, davalı şirketin geçici iş göremezlik tazminatından ve tedavi giderlerinden davalı şirketin sorumluluğu bulunmadığını, araç sürücüsü hakkında açılan ceza davası bulunması hainde sonucunun beklenmesi gerektiğini, davalının davacı tarafından usulune uygun temerrüde düşürülmediğinden faiz talebine ve oranına da itirazlarının bulunduğunu beyanla, husumet itirazın kabulü ile davanın husumet yokluğu ve dava şartı yokluğu nedeniyle reddine, esasa ilişkin olarak da davacının haksız davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, trafik kazası tespit tutanağı, sigorta şirketi yanıtı, tedavi evrakları, hastane kayıtları, … C.Savcılığı … esas nolu dosyası, SGK kayıtları, sigorta poliçesi, hasar dosyası celp olunmuştur.
… C.Savcılığı … esas nolu dosyasının incelenmesinde; 20/04/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası ilgili olarak müştekiler …, … ile Şüpheliler … ve … olup, suçun taksirle yaralama olduğu, soruşturma aşamasında tarafların … Uzlaştırma nolu uzlaştırma raporu doğrultusunda, Müşteki şüpheli …’in müşteki …’a 19/03/2020 tarihinde düzenlenen ortak oturumda 43.000TLyi nakden ödenmesinin belirlendiği ve ödendiği, uzlaşma ediminin yerine getirildiği, 24/01/2020 tarihli karar ile olayla ilgili olarak kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.
Dava, trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat talebine ilişkindir.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının savunması ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 20/04/2019 günü saat 13:00 sıralarında … Mah … Yolu hemzemin geçitte … plakalı araba sürücüsü …ile … seferini yapan yolcu treni ile çarpışması sonucu trafik kazası meydana geldiği, meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığı, kazaya karışan … plakalı aracın … nolu poliçe ile davalı … şirketine trafik sigortası bulunduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın meydana gelen trafik kazasında yaralanan davacının oluşan maddi zararının kazaya sebebiyet verdiği belirtilen aracın sigortalısı olan davalı … şirketinden tahsili noktasında toplandığı, olay ile ilgili … Cumhuriyet Başsavcılığının … sor nolu dosyası ile … plakalı aracın sürücüsü … aleyhine taksirle yaralama suçundan soruşturma başlatıldığı, anılan soruşturma aşamasında … nolu uzlaştırma raporu doğrultusunda tarafların uzlaştıkları ve … plakalı araç sürücüsü olan şüpheli … ile davacının anlaşmaları sonucunda uzlaşma edimi olan 43.000TLnin davacıya ödendiği ve olayla ilgili olarak kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği, 5271 sayılı CMK’nın 253/17. bendinde; “Cumhuriyet savcısı, uzlaşmanın, tarafların özgür iradelerine dayandığını ve edimin hukuka uygun olduğunu belirlerse raporu veya belgeyi mühür ve imza altına alarak soruşturma dosyasında muhafaza eder. “CMK’nın 253/19. bendine göre ise ” … Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır.” şeklindeki düzenleme dikkate alındığında, dava dışı sigortalı ile uzlaşılmış ve uzlaşılan bedelin de ödenmiş olması nedeniyle nedeniyle davalı sigortadan tazminat talep edilemeyeceği kanaatine varılmakla davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Davacının davasının REDDİNE
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 80,70TL nispi karar harcından peşin alınan 59,30TLnin mahsubu ile bakiye 21,40TLnin davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13)- (14) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
4-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT gereğine takdir olunan 1.000,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
12/04/2022

Katip …
E-İMZALI

Hakim …
E-İMZALI