Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/300 E. 2021/719 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/313 Esas
KARAR NO:2021/625

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:23/08/2011
KARAR TARİHİ:09/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı bankanın … Şubesi ile davalı … San. Tic. Ltd. Şti. Arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını ve kredi kullandırıldığını, işbu sözleşmeyi diğer davalılar müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, daha sonra sözleşmenin bankaya vermiş olduğu yetkiler kapsamında kat edildiğini, adı geçenlere … 2. Noterliği’nin 05/10/2007 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilerek borcun ödenmesi aksi takdirde kanuni takibe geçileceğinini ihtar edildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine borçlular hakkında … 14. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının, icra dosyasına haksız olarak itirazda bulunduğu ve takibin durmasına sebep olduğunu beyanla fazlaya dair haklarının saklı kalması kaydı ve tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davalıların itirazın iptali ve … 14. İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı dosya ile açılan 129.050,82-YTL’lik takibin devamını, kötü niyetli itiraz sonucunda takibi durduran davalıların %40’dan az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesini, davalılardan …. San. Tic. Ltd. Şti. ve …’ın iflasına karar verildiğinden ve … 1. İcra ve İflas Müdürlüğü’nün … ve … sayılı dosyasından tasfiye işlemlerine başlanıldığından dava dilekçesi ve duruşma gününün … 1. İcra ve İflas Müdürlüğü’ne de tebliğ edilmesine karar verilmesini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Usulüne uygun tebliğe rağmen davalılar tarafından dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER:
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; dava dilekçesinde bildirilen Kredi Genel Sözleşmesi, İstanbul 2. Noterliği’nin 05.10.2007 tarih ve 19857 yevmiye numaralı ihtarnamesi, İstanbul 14. İcra Müdürlüğü’nün 2007/18291 Esas sayılı dosyası mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın ödenmemesi üzerine yapılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizin 11/10/2011 tarih, … Esas, … Karar sayılı kararı ile; ” Dava alacağın tahsiline ilişkin olmakla birlikte davalı şirket hakkında verilen iflas kararının kesinleşmesi ile birlikte davanın, davalı şirket yönünden kayıt kabul davasına dönüştüğü, sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından sonra 15 gün içerisinde iflas kararı verilen yerdeki Ticaret Mahkemesine dava açmak zorunda olduklarından (İİK 235) itiraz eden talebinin haksız olarak ret ve tenzil edildiğini iddia ederse ilgili davayı masaya karşı açması gerektiği anlaşılarak, davamızın davalı açısından davasının İİK 235. Maddesi gereğince kayıt kabul davasına dönüşmesi nedeniyle kesin yetki hali bulunmakla Mahkememizin yetkisizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine, yetkisizlik kararının kesinleşmesi halinde ve talep halinde davaya bakmaya görevli ve yetkili … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine ” dair karar verilmiş olup, bu karara karşı davacı vekili ile davalı … Gıda San. Tic. Ltd. Şti. vekilince temyiz yoluna başvurulmuştur.
Temyiz başvurusu neticesinde; T.C. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi, 2021/3014 Esas, 2021/791 Karar sayılı, 11/03/2021 tarihli ilamında; “…. Kural olarak, İİK ‘nın 191. maddesi gereğince borçlunun iflas açıldıktan sonra masaya ait mallar üzerinde her türlü tasarrufu alacaklılara karşı hükümsüz olup, müflisin masa malları üzerindeki tasarruf yetkisi iflas ile kısıtlandığından, aynı Kanun’un 226. maddesinde de masanın kanuni mümessilinin iflas idaresi olduğu hükmü kabul edilmiştir. Diğer anlatımla, iflasın açılmasıyla dava takip yetkisi (ve taraf sıfatı), artık müflise değil, iflas idaresine ait olup, adi tasfiyede İİK’nın 226-229 maddeleri gereği iflas masasını temsil yetkisi iflas idare memurlarına, şayet basit tasfiye (İİK’nın m. 218) usulü benimsenmişse, bu temsil yetkisi İflas Müdürlüğüne (İflas Dairesine) aittir. Somut olayda, müflis davalılar … ve …. Gıda San. Tic. Ltd. Şti.’nin iflas tasfiyesinin adi tasfiye yolu ile yapıldığı anlaşılmıştır. Müflisin tasarruf yetkisinin kısıtlanmış olması (İİK’nın m.191), müflisin iflâs masasına giren mal ve haklarına ilişkin davaları takip etme yetkisini de etkiler. Müflis, nasıl iflâsın açılması ile hak ehliyetini kaybetmiyorsa, dava ehliyetini de kaybetmez. Ancak müflisin masa malları üzerindeki tasarruf yetkisi kısıtlandığından, masa ile ilgili davalar hakkındaki dava takip yetkisi (ve taraf sıfatı), artık müflise değil, iflâs idaresine aittir. İflâs idaresinin bu dava takip yetkisini kullanıp kullanmayacağını (yani davalara devam edip etmeyeceğini) tespit edebilmek için, ilk önce iflâs organlarının oluşması ve her dava hakkında esaslı bilgi sahibi olunması gerekir. Bu ise, zaman isteyen bir husustur. İşte bu nedenle, Kanun, müflisin taraf bulunduğu hukuk davalarının, iflâsın açılması ile belli bir süre için durmasını kabul etmiştir. (md. 194). İflastan önce açılmış olup da devam eden, müflisin (davacı veya davalı olarak) taraf bulunduğu hukuk davaları, (maddede yazılı istisnalar dışında) iflâsın açılması ile durur. Bu durma, ikinci alacaklılar toplantısından (md. 237) on gün sonraya kadar devam eder; ancak bundan sonra, duran hukuk davalarına devam edilebilir. (md. 194/1) İflâsın açılması ile duracak olan davalar, iflâstan önce açılmış olup da halen derdest bulunan (görülmekte olan) ve iflâs masasına giren mal, alacak ve haklara ilişkin hukuk davalarıdır. Bunlar, (davacı olarak) müflisin açmış olduğu davalar ile müflise karşı (davalı olarak) açılmış olan davalardır. Mesela alacak, taşınır mal veya taşınmaz mal davaları gibi.
Yukarıda görüldüğü gibi, iflâs kararının kesinleşmesi ile düşen icra takipleri (md. 193/1 ve 3) ile ilgili itirazın kaldırılması, icra takibinin iptal ve taliki, itirazın incelenmesi ve icranın geri bırakılması talepleri de düşer. Yani, bu talepler, 194. madde hükmüne tabi değildir. İcra mahkemesi, artık bu talepler hakkında inceleme yapıp karar veremez.
Buna karşılık, iflâs kararının kesinleşmesi ile düşen icra takipleri (md. 193/1 ve 3) ile ilgili hukuk davaları, iflâs kararının kesinleşmesi ile düşmez; bu davalar, iflâsın açılması ile sadece durur. Buna göre, itirazın iptali davası, borçlunun iflâsı ile durur (md. 194). Buna göre itirazın iptali davası (md. 67), borçtan kurtulma davası (md. 69), menfi tespit davası veya istirdat davası (md. 72) borçlunun iflâsı ile sadece durur; fakat, iflâs kararının kesinleşmesi ile düşmez. Bilâkis, bu davalara da, ikinci alacaklılar toplantısından on gün sonra devam edilir. (md. 194) Davaların durduğu bu süre içinde, iflâs idaresi, duran davalar hakkında araştırma yapar ve bu davaların geleceği hakkında karar verir. Burada, müflisin davacı veya davalı olmasına göre, bir ayrım yapmak gerekir: Müflisin davacı olduğu davalarda, iflâs idaresi bir davanın başarı şansı olduğu kanısına varırsa, masanın bu davayı takip etmesine karar verir; bu karar ikinci alacaklılar toplantısının uygun bulması ile kesinleşir ve ikinci alacaklılar toplantısından sonraki on günlük süre geçince, bundan böyle davaya, davacı olarak iflâs idaresi tarafından devam edilir. İflâs idaresi ve ikinci alacaklılar toplantısı, davanın başarı şansı olmadığı kanısına varırlarsa, masanın davayı takip etmemesine karar verirler. Bu halde, o davayı takip yetkisi, isteyen alacaklıya devredilir (md. 245). Hiçbir alacaklı, davayı takip etmek istemezse, o zaman, müflisin dava takip yetkisi yeniden doğar ve müflis iflâsın kapanmasını beklemeden, davayı kendi adına devam ettirebilir.
Müflisin davalı olduğu davalara gelince:
İflâs idaresi, alacakları tahkik ederken, ( md. 230 vd) müflise karşı dava açan alacaklının alacağının mevcut olup olmadığı hakkında bir karar vermez; sadece, bu alacağı davalı (çekişmeli) alacak olarak sıra cetveline geçirir. Bu alacağın, dolayısıyla davanın kabul edilip edilmeyeceği hakkındaki kararı, ikinci alacaklılar toplanması verir. İkinci alacaklılar toplanması davaya devam edilmesine karar verirse, iflâs idaresi, ikinci alacaklılar toplantısından on gün sonra (müflis yerine) davayı takip eder veya tayin edeceği bir avukat vasıtasıyla davayı takip ettirir. Yargıtay 19. HD’nin 25.11.1999 tarih ve 7032 E, 7129 K; 11. HD’nin 22.08.2007 tarih ve 2005/13761 E, 2007/624 K; 02.11.2007 tarih ve 8826 E, 11712 K. 23. Hukuk Dairesinin 02.12.2013 tarih ve 6042 E., 7639 K. sayılı ilamlarında açıklandığı üzere; bir hukuk davasının kayıt-kabul davasına dönüşmesi için davalının iflas etmesi, iflas idaresinin de dava konusu alacağı iflas masasına kabul etmemesi gerekir. Davalı tarafı dava sırasında iflas eden aleyhine iflastan önce açılan ve İİK’nın 194. madde hükmünde sayılan istisnalardan olmayan bir davaya bakan Mahkemece asıl dava konusu alacağın, ikinci alacaklılar toplanmasında, iflas masasına kaydedilip, alacağın masaca kesin olarak kabul edilip edilmediğinin araştırılması ve şayet kesin suretle kayıt ve kabul edilmiş ise, konusu kalmayan davada hüküm tesisine yer olmadığına kararı verilmesi; masaya kayıt edilmesi istenip de alacak kısmen veya tamamen reddedilmiş ise ve kayıt-kabul davası ayrıca açılmamışsa, davaya, alacağın iflas masasına kayıt ve kabulü davası olarak devam edilerek, varılacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekir.
Bu durumda, İİK’nın 195/1. maddesinin “Borçlunun taşınmaz mallarının rehni suretiyle temin edilmiş olan alacaklar müstesna olmak üzere iflasın açılması müflisin borçlarını muaccel kılar. İflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ile takip masrafları anaya zammolunur.” hükmü uyarınca mahkemece, asıl davada iflas tarihine kadar alacak ve fer’ileri ile takip masrafları konusunda uzman bilirkişiden rapor alınıp, belirlenen tutarın kayıt ve kabulüne karar verilmesi gerekir. İİK’nın 195. maddesine göre iflas masasına yazılacak alacakların iflas tarihi itibariyle hesaplanıp, belirlenmesi gerekir. İflasın açılması ile ipotekle temin edilen alacaklar hariç, diğer alacaklar muaccel hale gelir ve iflasın açıldığı tarihe kadar işleyen faizler ve takip masrafları da asıl alacağa eklenerek masaya yazılır. Asıl alacağa faiz işlemeye devam ederse de, bu ancak tasfiye bakiyesi kalırsa ayrıca ödenir. Kayıt kabul davalarında tahsile değil, alacağın iflas masasına kaydına karar verilmekle yetinilir. Alacağın ödenmesi ancak tasfiye sonunda masa mevcudunun sıra cetveline uygun biçimde dağıtımı aşamasında gerçekleşir ve alacakların tam olarak ödenip ödenmeyeceği ancak bu aşamada anlaşılabilir.
Bu durumda mahkemece, iflasına karar verilen davalı borçlular yönünden iflas idaresi oluştuğuna ve İİK’nın 226. maddesine göre adi tasfiyede iflas masasının kanuni mümessili iflas idaresi olduğuna göre, iflas idaresine tebligat yapılarak, münferiden ya da müştereken temsil durumuna göre iflas idare memuru ya da memurları veya varsa vekili huzuru ile davaya kayıt kabul davası olarak bakılması; iflas idaresince, kaydına karar verilen miktar yönünden davanın konusuz kaldığının kabulü, varsa kabul edilmeyen kısım yönünden ayrıca kayıt kabul davası açılmamışsa alacağın iflas masasına karşı kayıt kabul davası olarak devam edilmesi, diğer davalılar yönünden de uyuşmazlığın esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken İİK’nın 194. maddesinin hukuk davalarının “durması”ndan sözettiği hususu gözardı edilerek iflas kararından sonra açılan davalar için uygulama yeri bulunan İİK’nın 235. maddesi uyarınca görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamıştır. ” denilmek suretiyle davacı vekili ile davalı … Mam. San. Tic. Ltd. Şti. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilerek, dosya mahkememize gelmiş ve mahkememizin 2021/313 Esas sayılı numarasını almıştır. Bozma sonrası taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Davalılar Müflis … San. Tic. Ltd. Şti. ve Müflis … adına iflas idare memuru Av. … 28/06/2021 tarihli beyan dilekçesi ile, … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30.04.2008 gün ve … Esas – … Karar sayılı ilamıyla … Ltd. Şti. ve … hakkında iflas kararı verildiğini, iflas tasfiye işlemleri … 1. İcra ve İflas Müdürlüğü’nün … ve … iflas sayılı dosyaları ile sürdürüldüğünü, davacı tarafından hem … iflas sayılı … Ltd. Şti. dosyasına hem de … iflas sayılı … dosyasına 423.045,40-TL alacak kaydı talebinde bulunulduğunu, iflas idaresince her iki dosyada da alacağın tamamı kabul edilerek 100.000,00-TL’si rüçhanlı sıraya, bakiye 323.045,40-TL’sinin ise 4. sıraya kaydedildiğini ve sıra cetvelinin kesinleştiğini, dava konusu alacağın tamamının müflis masasına kayıt ve kabul edildiğini beyanla … Ltd. Şti. ve … yönünden davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini, aksi halde karar verilecek ise davanın reddi ile vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini iflas idaresi adına talep etmiştir.
Davalı … Gıda San. Tic. Ltd. Şti. vekili 08/09/2021 havale tarihli beyan dilekçesi ile, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin, 2021/3014 Esas sayılı dosyası bozma ilamı doğrultusunda bozulan itirazın iptali davasında itiraza konu icra dosya borcunun 31.10.2017 tarihinde son taksit olarak haricen bankaya ödendiğini ve dosya borcunun ödenerek kapatıldığını, konusu kalmayan iş bu dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı ile dosya hakkında yokluklarında karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
Davacı vekili 08/09/2021 havale tarihli beyan dilekçesi ile, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 2021/3014 Esas sayılı dosyası bozma ilamı doğrultusunda bozulan itirazın iptali davasında itiraza konu icra dosyası borcunun 31.10.2017 tarihinde son taksitin haricen bankaya ödendiğinden dosyanın tahsil ve tasfiye edildiğini, iş bu nedenle davanın konusuz kaldığını, konusu kalmayan iş bu dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesini talep ettiklerini, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
Yapılan yargılama neticesinde; davacı banka tarafından açılan davada davalıların iflasına karar verildiği ve borçlu davalılar yönünden iflas idaresi oluştuğu anlaşılmaktadır. Yargıtay bozma ilamında da belirtildiği üzere İİK’nın 226. maddesine göre adi tasfiyede iflas masasının kanuni mümessili iflas idaresi olduğundan mahkememizce iflas idaresine tebligat yapılmış ve iflas idare memuru ile davaya kayıt kabul davası olarak yargılamaya devam edilmiştir. İflas idare memuru tarafından dosyaya sunulan dilekçe ile davacı tarafından hem … iflas sayılı … Ltd. Şti. dosyasına hem de … iflas sayılı … dosyasına 423.045,40-TL alacak kaydı talebinde bulunulduğunu, iflas idaresince her iki dosyada da alacağın tamamı kabul edilerek 100.000,00-TL’si rüçhanlı sıraya, bakiye 323.045,40-TL’sinin ise 4. sıraya kaydedildiğini ve sıra cetvelinin kesinleştiğini, dava konusu alacağın tamamının müflis masasına kayıt ve kabul edildiği bildirilmiştir. Davacı banka vekili itirazın iptali davasına konu borcun haricen tahsil edildiğini bildirmiş ve yine iflas idare memuru ve davalılar vekilinin mahkememize bozma ilamından sonra sundukları dilekçeleri de dikkate alınarak; davaya konu alacak bakımından iflas idaresince kaydına karar verilen miktar yönünden eldeki davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır. Belirtilen bu sebeplerle konusuz kalan dava nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiş, tarafların dilekçelerinde talepleri gibi her iki taraf leh yahut aleyhine yargılama gideri ile vekalet ücreti takdir edilmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Dava konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
(2)Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
(3)Davacı tarafından yapılan giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
(4)Davalı tarafından yapılan giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
(5)Talep gibi taraflar adına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
(6)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/09/2021

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.