Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/292 E. 2023/50 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/292 Esas
KARAR NO:2023/50

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:21/04/2021
KARAR TARİHİ:19/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin araç servis bakım ve onarım alanında faaliyet gösterdiğini, davalı tarafça şirket aracının bakım ve onarımı yapılmak üzere müvekkiline teslim edildiğini, söz konusu aracın bakım ve onarımının eksiksiz bir şekilde yapılarak davalı tarafa teslim edildiğini, müvekkili şirket tarafından 29.12.2020 tarihli, … nolu ve 8.035,80-TL bedelli fatura düzenlendiğini ancak söz konusu fatura bedelinin davalı tarafından müvekkiline ödenmediğini ayrıca faturaya da itiraz edilmediğini, bu sebeple, davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibindeki asıl alacak ve fer’ilerine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu beyanla davanın kabulünü, davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptalini, asıl alacağa ve tüm fer’ilerine takip tarihinden itibaren yıllık reeskont avans faizi yürütülmek suretiyle takibin devamını, davalının takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; uyuşmazlık konusunun hiçbir zaman ticari bir araç olmadığını, davacı tarafın bakım ve onarımını sağladığı dönemde aracın malikinin … … olduğunu, bu nedenle mahkemenin görevi yönünden itirazlarının olduğunu, davalı olarak gösterilen …’nin dava kapsamında taraf sıfatının bulunmadığını, davanın husumet yokluğu sebebi ile reddinin gerektiğini, … …’ın şahsi özel aracından gelen kötü kokular nedeniyle aracını davacıya teslim ederek kokunun giderilmesini talep ettiğini, davacının … … ile iletişime geçerek arabanın belirli parçalarının değişmesi gerektiğini ve yeni parçalar alınması gerektiğini bildirdiğini, … …’ın parça değişikliğinin eğer arabadaki kokunun mutlak bir şekilde giderilmesini sağlayacak ise kabul edebileceğini belirttiğini, davacının kokunun giderildiğini belirterek aracı teslim ettiğini, ancak koku probleminin devam ettiğini, güven ilişkisine dayalı olarak arabanın tekrar bakılması talebinde bulunulduğunu, davacının yapılanın yapıldığını belirtilmek sureti ile arabayı kontrol etmekten kaçındığını, bunun üzerine … …’ın aracı başka bir servise götürdüğünü, koku sorununun giderildiğini, üstelik yeni servisin değişen parçaların değişmesine gerek olmadığını ve sorun ile değişen parçaların ilişkili olmadığının belirtildiğini, davacının sağladığı hizmetin eksik, kusurlu ve ayıplı ifa olduğunu, edim ve yükümlülüklerini gereği gibi yerine getirmediğini, koku sorunu ile ilgili olmayan parçaları değiştirerek … …’ı zarara uğrattığını, ayrıca davacının … …’ın şahsi hesabı için davalı şirkete fatura düzenlediğini, ancak gerekli incelemeler yapıldığında düzenlenen faturanın müvekkili firmaya ait olmadığının görüleceğini, aleyhine dava açılan müvekkilinin dava ile bir ilişkisinin bulunmadığını, hatalı ve hukuka aykırı bir şekilde hizmet sözleşmesinin tarafı olmayan müvekkiline fatura düzenlendiğin, taraflar arasında bir sözleşme olmadan gönderilen belgenin faturanın şekil ve şartlarını taşısa bile gerçek anlamda fatura olmadığını, bu anlamda batıl bir sözleşmeye dayanarak gönderilen faturaya süresi içinde itiraz edilmemesinin fatura içeriğinin kabul edilmiş sonucunu doğurmayacağını beyanla, davanın görevsizlik, pasif husumet yokluğundan ve esastan reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, trafik tescil kayıtları, fatura, vergi dairesi kayıtları, ticari defter ve kayıtlar mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, mali müşavir Abdulkadir İlbeyli ve makine yüksek mühendisi …’a tevdii edilen dosyada tanzim olunan 16/08/2022 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; davacı tarafından …’a ait … plakalı araç için yapılan servis hizmetine ilişkin davalı … Yapı San. ve Tic. Şti adına davaya konu 29.12.2020 tarihli, … nolu ve 8.035,80-TL bedelli fatura düzenlendiği, davacının 2020 yılına ait ticari defter ve kayıtlarının incelenmesinde, defterlerin açılış ve kapanış tasdikinin zamanında yapıldığı, bu itibarla mevcut haliyle davacının ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacı kayıtlarında davaya konu faturanın kayıtlı olduğu, düzenlenen bu faturanın BS formu ile vergi dairesine KDV hariç 6.810,00-TL olarak bildirildiği, faturanın davalıya … Kargo ile gönderildiği ve davalı tarafından faturaya itiraz edildiğine dair bir belge olmadığı, davalının 2020 yılı Aralık ve 2021 yılı Ocak dönemine ait yevmiye ve defteri kebir kayıtlarının incelenmesinde, anlaşmazlık konusu faturanın kayıtlarda bulunmadığı, davalı firmanın sabit kıymetlerinde kayıtlı herhangi bir nakil vasıtasının bulunmadığı, … Vergi Dairesi Müdürlüğü kayıtlarına göre davalının anlaşmazlık konusu faturayı BA formuna dahil etmediği, KDV ve gelir vergisi indirimine konu etmediğinin anlaşıldığı, onarım faturası içeriği yönünden yapılan incelemede, dava konusu faturanın üzerinde aracın plakası, şase nosu ve km bilgisi olmadığı, faturanın beyan edilen araca ait olduğunun mahkemece kabulü halinde, fatura kapsamı dikkate alındığında, faturada değiştiği belirtilen yedek parçaların parça kodunun bulunmaması ve beyan edilen araca ait parça kodları ile yapılan araştırmalarda orijinal parça kullanılması durumundaki fiyatlardan bile dava konusu faturadaki bazı kalemlerin fiyatlarının 2 kat yüksek olduğu ve diğer kalemler-işçiliklerde de detay olmadığı, bu nedenle faturada belirtilen parça-malzeme-işçilik fiyatlarının toplamının serbest piyasa koşullarında kabul edilebilir makul fiyat aralığında, günün rayicine ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı yönünde bir değerlendirme yapılamadığı, sonuç olarak, davalı tarafından faturaya itiraz edilmemesi nedeni ile mahkemece davacı kayıtlarının esas alınması durumunda davacının davalıdan 17.01.2021 takip tarihi itibarı ile alacağının 8.035,80-TL olduğu, alacağın bu bedel olduğunun kabulü halinde fatura alacağı olan 8.035,80-TL’ye takip tarihinden tahsil tarihine kadar TCMB tarafından ilan edilen değişken oranlarda reeskont faizi talep edilebileceği, mahkemece faturadaki bazı kalemlerin fiyatları ile ilgili taraflarınca yapılan araştırmalarda orijinal parça kullanılması durumundaki fiyatlardan bile 2 kat yüksek olması ve diğer kalemlerde detay belirtilmemesi nedeniyle fatura tutarında indirim yapılması gerektiği kanaatinde olunması halinde asıl alacak tutarının mahkemece belirlenecek hakkaniyet indirimi kadar olacağı, bu durumda mahkeme tarafından belirlenecek asıl alacak tutarına takip tarihinden alacak tahsil tarihine kadar TCMB tarafından ilan edilen değişken oranlarda reeskont faizi talep edilebileceği, mahkemenin takdirinin davalı kayıtlarının esas alınacağı yönünde ise davalının davacıya borcunun bulunmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali davasıdır.
…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı … OTOMOTİV SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ. tarafından borçlu … aleyhine 8.035,80-TL fatura alacağı üzerinden takip başlatıldığı, borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu, alacaklının itirazın iptali davası açtığı anlaşılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK)’nın 3. maddesi hükmüne göre bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir. Bir işin ticari veya adi olması, farklı kuralların uygulanmasını gerektirir. Ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işler, yani, haklı veya haksız fiil yahut işletmeyi ilgilendiren her iş ayrık durumlar dışında, ticari iş sayılır. Bu işler, eğer bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa, ticari iş sayılmazlar. Mutlak ticari davalar ise aynı Kanunun 4/1 maddesinde tanımlanmıştır. Bu maddeye göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri ve tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın hangi davalar olduğu madde kapsamında sayılmıştır. Bu maddeye göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması veya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması veyahut da açılan davanın maddede altı bent halinde sayılan davalardan olması gerekir. Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. Uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiş olup işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. Eldeki davada davacı tacir şirket davalı tacir şirkete dava açtığı ve davanın dayanağını oluşturan faturanın yine dosyanın tarafları arasında yani tacir şirketler arasında düzenlendiğinden mahkememizin ticaret mahkemesi olarak davaya bakmakla görevli olduğu anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama, tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya celp edilen deliller ve sunulan deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı firma davalı şirketin aracının bakım ve onarımının yapıldığından bahisle 29/12/2020 tarihli 8035,80 TL bedelli fatura düzenlendiğini ancak fatura bedelinin ödenmediğinden bahisle davalı şirket aleyhine icra takibi yapmıştır. Davaya konu 29/12/2020 tarihli fatura incelendiğinde faturayı davacı firmanın düzenlediği, fatura muhatabının ise davalı … Yapı Sanayi ve Ticaret A.Ş. olduğu anlaşılmaktadır. Davalı tarafından süresinde mahkememize sunulan cevap dilekçesinde aracın ticari bir araç olmadığı ve aracın malikinin davalı şirket olmadığı yönündeki savunmaları kapsamında mahkememizce faturaya konu bakım ve onarımı yapıldığı belirtilen … plakalı aracın fatura düzenleme tarihindeki araç tescil kayıtları Türkiye Noterler Birliği’nden celp edilmiş; araç sahibinin … olduğu ve kullanım amacının hususi olduğunun belirtildiği görülmüştür. Trafik tescilde araç dava dışı kişi adına kayıtlı olsa da davaya dayanak fatura davalı şirket adına düzenlendiğinden ve itirazın iptaline konu icra takibinin yine davalı şirket aleyhine yapıldığı, davalı şirket tarafından takibe itiraz edildiği, itirazın iptali davalarının takibe sıkı sıkıya bağlı dava niteliğinde olduğu nazara alındığında husumetin icra takibindeki borçlu davalıya yöneltilerek dava açıldığından doğru kişiye husumet yöneltildiği kanaatine varılmıştır. Öte yandan mahkememizce tayin edilen bilirkişiler tarafından yapılan incelemede tarafların ticari defter ve kayıtları incelenmiş davaya ve icra takibine konu faturanın davacının defterlerinde kayıtlı olduğu ancak davalı şirketin kayıtlarında faturanın işlenmediği tespit edilmiştir. Tüm bu bilgiler ışığında fatura tarihinde faturaya konu bakım ve onarımı yapılan aracın davalı şirket adına kayıtlı olmadığı, davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarında ilgili faturanın işlenmediği, icra takibinin ve davanın faturaya konu bakım ve onarımı yapılan aracın malikine dava açılmadığı ve faturaya konu hizmetin davalı şirkete verildiği hususu ispat edilemediğinden davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Davanın REDDİNE,
(2)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 179,90-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 134,27-TL harçtan mahsubu ile bakiye 45,63-TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
(3)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
(4)Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(5)Davalı duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 8.035,80-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
(6)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
(7)6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
Dair, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı okunup, usulüne uygun anlatıldı. 19/01/2023

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.