Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/290 E. 2023/39 K. 16.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/290
KARAR NO :2023/39

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:20/04/2021
KARAR TARİHİ:16/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı Sigorta Şirketi tarafından Ticari Paket Sigorta Poliçesi ile dava dışı … Alçı ve Döküm Teknolojileri San. Ve Dış Tic. Ltd. Şti. adına sigortalı “… Mah. … Cad. No:14 D:1 …/İstanbul’ riziko adresindeki işletmesinin risklerinin teminat altına alındığını, dava dışı sigortalıya ait riziko adresinde kain sigortalı iş yerinde mevcut …model pnömatik taşıma sistemi cihazında, takip borçlusu şirketin sorumluluğunda bulunan şehir şebeke elektriğinde 15.05.2020 tarihinde yaşanan ani voltaj dalgalanmaları sebebiyle hasar meydana geldiğini, işbu nedenle dava konusu hasar davalı kurumun sağlıklı elektrik dağıtımı sağlayamaması nedeniyle meydana geldiğinden oluşan tüm zarardan davalı şirketin sorumlu olduğunu, poliçede “sigorta bedeli 5.001,00 Eur-10.000 Eur arasındaki makineler için min.250 Eur olmak üzere hasarın %10’u oranında tenzili muafiyet uygulanır.” denilmekle mevcut poliçe hükümleri gereği tenzili muafiyet uygulanarak eksper raporunda hesaplanmış 750 Eur hasar bedelinden 250 Eur indirim yapılarak 26/08/2020 tarihinde 500 Eur sigortalıya ödendiğini, yapılan ödeme ile davacı şirketin TTK 1472.maddesine göre sigortalısının haklarına halef olduğunu ve davalıya ihtarname göndererek ödemek zorunda kaldığı bedelin tahsilini talep ettiğini, davalı şirketin ödeme yapmaması üzerine ….İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, bu nedenlerle davacı şirketin hakkını elde etmesinin zorlaşmasını önlemek amacıyla öncelikle davalının malvarlığı üzerine teminatsız, aksi taktirde uygun bir teminat karşılığında ihtiyati haciz konulmasına, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla itirazın iptali ile takip çıkışı üzerinden takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak koşuluyla icra inkar tazminatına, en yüksek Eur banka mevduat faizi, yargılama harç ve masrafları eklenerek birlikte devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça tazmin için davalı şirkete süresi içerisinde müracaat edilmediğini, 21/12/2012 tarihli EPDK Elektrik Dağıtım ve Perakende Satışına İlişkin Hizmet Kalitesi Yönetmeliğinin konuyla ilgili 26.maddesine göre “kullanıcının kendi hatasından kaynaklanmaması kaydıyla kullanıcıya ait teçhizatta ortaya çıkan ve dağıtım şebekesinden kaynaklanan hasara ilişkin zararın tazmini için kullanıcı tarafından dağıtım şirketine zararın ortaya çıktığı tarihten itibaren 10 işgünü içerisinde talepte bulunulabilir” dendiğini, aynı yönetmeliğin ikinci fıkrası hükmü uyarınca hasarın davalı şirketin dağıtım şebekesinin işletilmesinden kaynaklandığının davacı tarafından ispatı gerektiğini, hasarın davalı şirketin dağıtım şebekesinin işletmesinden kaynaklanmadığını, zira öyle olsa idi aynı koldan enerji alan başka binalarda da hasar meydana gelmesi gerektiğini, davalı şirkete bu konuda yapılan başvuru olmadığını, dava konusu olayda davalı şirketin sorumluluğunu doğuracak illiyet bağının mevcut olmadığını, dava konusu hasar dava dışı sigortalının yani 3.kişinin kusurundan kaynaklandığından davalı şirkete yükletilebilecek herhangi bir kusur ve sorumluluk bulunmadığını, dava konusu olayda kusur ve sorumluluğun hasar gördüğü iddia edilen aletlerin bakımını düzenli olarak yaptırmayan davacı tarafta olduğunu düşündüklerini, hasarın mülkiyeti ve sorumluluğu davacıya ait tesisatta meydana geldiğini, bu kısımlarda meydana gelen arızalarda davalı şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, davalı şirketçe yapılan saha keşifleri ve EPDK Yönetmelikleri uyarınca davalı şirketin dağıtım tesisinden kaynaklı bir sorun olmadığının tespit edildiğini, binanın elektrik kofra ve panosu ile bina içindeki kablolar, müşteri tarafından tesis edilmiş ve müşterinin mülkiyetinde yani sorumluluğunda olan kısımlar olup bu kısımlarda meydana gelen arıza ve yangın olaylarında davalı şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, dava açıldıktan sonra konu ile ilgili yapılan araştırmalarda beyan edilen tarih ve adreste herhangi bir kesinti ve arıza oluşmadığının, voltaj değerlerinin kullanılabilir olduğunun tespit edildiğini, meydana gelen hasara davalı şirket kesintisinin sebep olmadığını, olayın gerçekleştiği binanın sayaç girişinde tesisatı besleyen hatta ve daire içine ya da sayaç girişine Kaçak Akım Rölesi koyulmasının Elektrik İç Tesisleri Yönetmeliği gereği zorunlu olup genellikle bu önlemin alınmadığı durumlarda cihaz hasarı ve yangınla karşılaşıldığını, Elektrik İç Tesisleri Yönetmeliği bu sorumluluğu abonelere yüklediğinden kaçak akım rölesinin bulunmadığı durumlarda da oluşan hasardan davalı şirketin sorumlu tutulamayacağını, hasarın hangi nedenden kaynaklandığının şüpheye yer bırakmayacak şekilde tespiti gerektiğini, davalı şirketin hasardan ancak kusuru oranında sorumlu tutulabileceğini, ayrıca yargıtay içtihatlarına göre davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalıların alacağını temlik aldığına dair ibra ve temlik belgesi olması gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, ….İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı takip dosyası, ihtarname, fatura, ödeme dekontu celp olunmuştur.
….İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine 500 Eur asıl alacak, 4,04 Eur işlemiş faiz olmak üzere toplam 504,04 Eur üzerinden takip başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır. Mahkememizce aktüer/sigorta, sigorta eksperi ve elektrik mühendisi bilirkişilerden oluşan bilirkişi heyeti refakatinde mahallinde 12/11/2021 tarihinde keşif yapılmış, düzenlenen 02/03/2022 tarihli raporda; Sigortalı … Alçı ve Döküm Teknolojileri Şan. Ve Dış Tic. Ltd. Şti nin 09/12/2019 – 09/12/2020 tarihleri arasında davacı tarafından … poliçe numarası ile Ticari Paket Sigorta Poliçesi kapsamında sigortalı olduğu, davacının sigortalı işyerinde meydana geldiği tespit olunan dava konusu hasar içinde yer alan hasar onarım bedellerinin olay tarihi itibariyle rayiç piyasa değerine denk ve dolayısı ile gerçek zarar olduğu, Hasarın teknik servis kayıtları ile belgelenmiş olduğu, dosyada davacının ödeme yaptığına dair 26.08.2020 tarih, 500,00 Euro bedelli ibraname mevcut olduğu, yapılan teknik değerlendirmeler doğrultusunda; sigortalı işletme tarafından ticari faaliyete devam edildiği, işletme içerisinde 600 KVA gücünde regülatör – Voltaj dengeleyici bulunduğu, Aynı zamanda dışarıda sayaç panosunda toroidal kaçak akım koruma rölesi tespit edildiği, hasara uğrayan … air regülatör …” model donanımın, 600 KVA lık regülatör ve kaçak akım koruma rölesi kontrolünde bulunduğu, davalı kurum kaynaklı voltaj dalgalanması olsa dahi sigortalı şirket tarafından tedbirlerin alınmış olduğu anlaşılmakla hasarın donanımsal- cihaz kaynaklı olabileceği, her ne kadar davalı dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi …, ilgili mevzuat uyarınca bölgesinde bulunan tüm müşterilere eşit taraflar arasında ayrım gözetmeksizin yeterli, kaliteli ve sürekli elektrik enerjisi sunacak şekilde hizmet vermekle yükümlü ise de, dava konusu hasara sbep elektriksel gerilim dalgalanmanın davalı … sorumluluk bölgesinde meydana geldiğine ilişkin davalı kuruma kusur atfedilebilecek yeterli delil bulunmadığı belirtilmiştir. Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ olunmuş, davacı vekili rapora karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunmuştur. Dosya yeniden bilirkişi heyetine tevdi edilerek itirazları karşılar şekilde ek rapor tanzimi istenmiş, düzenlenen 05/10/2022 tarihli raporda; ek rapor görevlendirmesi açısından yapılan inceleme ve teknik
değerlendirmede kök rapor sonuçlarını değiştirecek yönde bir bulguya rastlanmadığı belirtilerek kök rapor tekrar edilmiştir. Dava; Davacı sigorta şirketi tarafından … no’lu “Ticari Paket Sigorta Poliçesi” ile dava dışı sigortalı … Alçı ve Döküm Teknolojileri San.Tic.Ltd.Şti.’nin “… … Cad.No:14 D.1 …” adresindeki işyerinde mevcut D100/300-100 model pnömatik taşıma sisteminde 15.05.2020 tarihinde yaşanan elektrik dalgalanmaları nedeniyle oluşan hasarın sigorta tarafından ödenmesi nedeniyle davalı şirket aleyhine rücuen tazminine yönelik başlatılan takibe vaki itirazın iptali davasıdır.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi kök ve ek raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Mahkememizce mahallinde yapılan keşif sonucu teknik bilirkişi tarafından; sunulan OSOS kayıtlarında 15/05/2020 olay gününde sigortalı işyerindeki voltaj değerlerinin dava konusu hasara sebebiyet veremeyecek değer aralığında olduğu, sigortalı işletme tarafından ticari faaliyete devam edildiği, işletme içerisinde 600 KVA gücünde regülatör – Voltaj dengeleyici bulunduğu, aynı zamanda dışarıda sayaç panosunda toroidal kaçak akım koruma rölesi tespit edildiği, hasara uğrayan … air regülatör …” model donanımın, 600 KVA lık regülatör ve kaçak akım koruma rölesi kontrolünde bulunduğu, sigortalı işletmede sayaç üzerinden 3,21 x 40 (akım trafo oranı) = 128,40 kw güç tespit edilmiş olup 600 KVA lık regülatörün sigortalı işletme için uygun güç değerli olduğu, mahallinde yapılan incelemelerde, hasar konusu basınç ayar regülatörünün mahalde pnömatik taşıma sistemi üzerinde çalışır vaziyette olduğu, takibe ve davaya konu hasarın varlığı yetkili servis tarafından düzenlenen Teknik Servis Formu ve fatura ile sabit olmakla birlikte Ekspertiz Rapor içeriğinde; Hasar öncesinde sigortalı İş yerinin bulunduğu Cadde – Sokak adreslerinde davalı yetkililerince yer altı veya yer üstü kablo onarım çalışması yapıldığına ilişkin delil niteliği taşıyabilecek fotoğraf, görüntü kaydı, davalı kurum arıza bildirim yazısı, tretuvar üzerinde kilit kaldırım taşlarının yeni yerleştirilmesi, kilit taş üzerlerine kum atılması, beton zemin kırılmış ise yeniden beton atılması vb. herhangi bir bulguya ilişkin delil sunulmadığı, sigortalı iş yerinde, Basınç ayar regülatörü haricinde hasar tarihi itibarı ile elektrik/elektronik cihazlarda zarar/hasar meydana geldiğine ilişkin dosya kapsamına sunulmuş belge-tutanak bulunmadığı, davalıya ait trafo merkezlerindeki koruma emtialarının oluşabilecek bir kısa devre akımının önüne geçebileceği, davalı sorumluluğunda bulunan bölgede herhangi bir kablo arızasının meydana gelmesinin ancak sigortalı işyerini besleyen kablonun nötrünün kopması, nötr kopmasına bağlı olarak trafonun Y (yıldız) noktasının kayması veya kopan nötre fazlardan birisinin teması sonucu gerilim yükselmesi ile meydana gelebileceği ancak bu durumda tüm iş yeri dahilindeki elektrik / elektronik cihazların hasar görmesi gerektiği, elektriksel gerilim dalgalanmasının davalı sorumluluk bölgesinde meydana geldiğine dair yeterli delil bulunmadığı, hasarın donanımsal-cihaz kaynaklı olabileceği tespit edilmekle ispat edilemeyen davanın reddine, davalı taraf kötü niyet tazminatı talep etmiş ise de; İİK 67/2. Maddesi gereğince alacaklı olduğunu iddia eden tarafın takipte kötü niyetli ve haksız olunması kötü niyet tazminatının şartlarından olduğu, davacı tarafın takipte haksız ise de kötü niyetli olarak davrandığından bahsedilemeyeceğinden davacı aleyhine şartları oluşmadığından kötü niyet tazminatına hükmedilmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Şartlar oluşmadığından icra inkar tazminatı ve kötü niyet tazminat talebinin reddine,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 179,90-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 61,69 TL’nin mahsubu bakiye 118,21 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 4.941,65 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,-
8-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı okunup usulüne uygun anlatıldı. 16/01/2023

Katip …
e-imza

Hakim ..
e-imza