Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/289 E. 2022/121 K. 28.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/289
KARAR NO : 2022/121

DAVA : Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 20/04/2021
KARAR TARİHİ : 28/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların murisi …’nın …Tic.Ltd.Şti.’nin ticari faaliyetinden kaynaklı olarak … Bankası T.A.O … şubesinden 4 ayrı ticari kredi aldığını, alınan kredilere karşılık 10/02/2020 tarihinde 50.000 TL vefat teminatlı poliçe tanzim ettiğini, davacılar murisinin 26/04/2020 tarihinde vefat ettiğini ve poliçenin vefat şartının gerçekleştiğini, davacıların murisin ölümü ile kredi borçları olduğunu öğrendiklerini ve 600.000 TL civarına kredi taksitlerini ödediklerini ve muris tarafından tanzim edilen poliçe bedelinin ödenmesi için kredi alınan banka şubesine başvurduklarını, bankanın davacıların başvurusunu davalı sigorta şirketine bildirdiğini ancak davalı şirketin … poliçe tanzim edilirken sağlığına yönelik bilgi sakladığı, kendisine yüksek tansiyon hastası olduğu halde bu bilgili bildirmediği gerekçesi ile davacıların taleplerini reddettiğini, davalı tarafın dayandığı …Devlet Hastanesinin 13/09/2018-13/09/2021 dönemini kapsayan elektronik raporunda yüksek tansiyon hastalığı rapor edilmiş ise de, sigortalı …’nın herhangi bir yüksek tansiyon ilacı kullandığı bilgisi bulunmadığını, yine sigortalının bağlı olduğu aile hekimliği olan … Sağlık Ocağı’nca sigortalı hakkında yüksek tansiyon tanısı konulmadığı gibi bu yönü ile tedavi de yapılmadığını, ilaç dahi verilmediğini, ayrıca sigortalı tarafından … Üniversitesi … Tıp Fakültesi Hastanesinde 26/02/2019 tarihinde chekup yapıldığını ve tüm tahlillerin hastanenin Kalp Damar Cerrahi Polikliniği tarafından yapıldığını, hastane tarafından tanzim edilen chekhup raporu incelendiğinde sigortalının yüksek tansiyon hastası olduğuna dair herhangi bir tespit bulunmadığını, sigortalı …’nın yüksek tansiyon hastası olmadığını, yüksek tansiyon hastası olduğuna dair davacıların hiç birinin haberi olmadığı gibi herhangi bir ilaç kullanımına da tanıklık yapmadıklarını, dava dayanığı raporun doğru olma ihtimali olmamakla birlikte bir ihtimal hatıra binaen anne-bananın ya da bir yakının ilaçlarının alınmasına yardımcı olmak kastı ile böyle bir rapor yazdırılmış olabileceğini, bu nedenle hayat sigortası poliçesinin şartlarının gerçekleşmesi sebebiyle poliçe bedelinin davacılara ödenmesine hükmedilmesine, fazlaya dair haklarının mahfuz tutulmasına, alacaklarına davalıya yapılan başvuru tarihinden itibaren ticari reeskont faizi uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacılar murisi ile davalı şirket arasında … poliçe numaralı 10/02/2020 başlangıç 10/02/2021 bitiş tarihli … yapıldığını, işbu poliçenin davacının iddia ettiği gibi kredi bağlantılı bir poliçe olmadığını, söz konusu poliçenin onlıne poliçe olup sigortalı tarafından dijital olarak onaylandığını, poliçede sigortalıya vefat, kaza sonucu tam veya kısmi daimi maluliyet e hastalık sonucu tam veya kısmi daimi maluliyet teminatları verildiğini, dava konusu olayda sigortalının hastalık sonucunda vefat etmiş olup poliçenin vefat teminat bedelinin 50.000 TL olduğunu, işbu teminatın kapsamının poliçe özel şartlarına ve hayat sigortası genel şartlarına tabi olduğunu, sigortalı …’ nın 26.04.2020 tarihinde vefat etmesi üzerine … poliçe numaralı tazminat dosyasına ilişkin davalı şirkete iletilen tüm evrakların incelendiğini, inceleme neticesinde sigortalı …’ nın sigorta başlangıç tarihi öncesinden gelen kolesterol yüksekliği ve tansiyon hastalıkları mevcut olduğunun tespit edildiğini, sigortalının poliçe başlangıç tarihi öncesinden gelen, sigorta kurulma aşamasında davalı şirkete beyan etmediği hastalıkları sigorta teminatı kapsamı dışında olduğundan tazminat dosyasının reddedildiğini, davalı şirketin ret kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davacılar murisi sigortalının sigorta öncesinden gelen hastalıklarını davalı şirkete bildirmeyerek beyan yükümlülüğüne aykırı davrandığını, sözleşmenin hiçbir şekilde yapılmamasını gerektirecek nitelikte önemli olan bir konudaki bildirim yükümlülüğünü ihlal ettiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
İlgili hastanelerden davacılar murisinin tedavilerine ilişkin belgeler getirtilmiştir.
…bank … şubesinin 01/10/2021 tarihli cevabi yazısı ile, …Tic.Ltd.Şti.adına kredi ödeme planı ve … adına yapılmış olan isteğe bağlı hayat sigortası poliçesi yazı ekinde gönderilmiştir.
Dosya sigortacı, doktor ve bankacı bilirkişilerden oluşan bilirkişi heyetine tevdi olunmuş, düzenlenen 21/12/2021 tarihli raporda; … ve … A.Ş. tarafından … adına düzenlenmiş … nolu … ile 10.02.2020-
10.02.2021 tarihleri arasında geçerli … Bankası … Şubesi acenteliği tarafından düzenlenmiş lehtar kanuni varisler gözüken vefat limiti 50.000,00 TL olan poliçe ile müteveffa …’nın sigortalı olduğu, dosyada mübrez 26.04.2020 tarihli … nolu ölüm belgesinde müteveffa muris …’nın 26.04.2020 tarihinde vefat ettiği, ölüm şekli ise bulaşıcı olmayan hastalık (doğal ölüm) olarak gözüktüğü,
müteveffa … için bahsi geçen Hipertansiyon rahatsızlığı olup/olmadığı konusunda tıbbi evraklarının incelendiği, hipertansiyon ilacı kullandığına dair bir kanıta rastlanmadığı; 2018-2019 yılları arasında Hiperkolerterolemi, hiperlipidemi hastalığının olduğu bu rahatsızlığı için ilaç kullandığı ; Hiperkolerterolemi, hiperlipidemi rahatsızlığının ilaç tedavisi ile düzelebileceği yani poliçe temini esnasında Hiperkolerterolemi, hiperlipidemi rahatsızlığının düzelmiş olabileceği ; Bu nedenle …’ nın rahatsızlıklarını beyanı konusunda sigorta yapılmasına etki edecek hususları bildirme mükellefiyetine
aykırı kötü niyetli bir davranışta bulunmadığı, sigortalı …’nın 26.04.2020 tarihinde vefat ettiği, vefat tarihinde … nolu 50.000,00 TL vefat teminatlı … poliçesinin yürürlükte olduğu, sigorta şirketinin müteveffanın hastalığının poliçe öncesinden geldiği yönünde iddialarının bulunduğu, ancak, heyetteki hekim bilirkişisi tarafından yapılan tespit doğrultusunda, Hipertansiyon ilacı kullandığına dair bir kanıta rastlanmadığı ; müteveffa …’nın rahatsızlıklarını beyanı konusunda Sigorta yapılmasına etki edecek hususları bildirme mükellefiyetine aykırı kötü niyetli bir davranışta bulunduğunu
kanıtlar dosyada bir bilgi veya belge bulunmadığından, müteveffanın hak sahiplerinin poliçe kapsamında vefat teminatını talep etme haklarının bulunduğu, bu nedenle poliçe teminat tutarı 50.000,00 TL olup, hak sahiplerinin dosyada mübrez veraset ilamı doğrultusunda talep edebilecekleri tutarların hesaplandığı, miras bırakan … isimli kişinin terekesi 8 pay kabul edilerek; 50.000,00 / 8=6.250,00 TL (her bir pay) … yönünden 3 pay: 6.250,00 x 3= 18.750,00 TL, … yönünden 3 pay: 6.250,00 x 3 = 18.750,00 TL, … yönünden 2 pay: 6.250,00 x 2 = 12.500,00 TL, olmak üzere toplam 50.000,00 TL’yi talep edebilecekleri belirtilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 1435/1. maddesi hükmüne göre sigortacının sözleşme yapılırken gerçek durumu bildiği takdirde sözleşmeyi yapmamasını veya daha ağır koşullarda yapmasını gerektirecek bütün hususları bildirme yükümlülüğü sigorta ettiren
ve sigortalıya verildiği hükmü mevcut olup; Hayat Sigortası Genel Şartları C/3. maddesinde; “sözleşmenin yapılmasından sonra, sigortacının izni olmadan rizikoya etki edebilecek hususlarda meydana getirilen değişikliklerin sekiz gün içinde sigortacıya bildirilmesi gerekir” hükmü vardır.
Hayat Sigortası Genel Şartları C/2.2 Maddesinde ise ; “Gerek sigorta ettiren gerekse sigortalı ve temsilci, sigorta sözleşmesinin yapılması sırasında kendisince bilinen ve sigortacının sözleşmeyi yapmamasını veya daha ağır şartlarla yapmasını gerektirecek bütün halleri bildirmekle yükümlüdür. Bu yükümlülüğün ihlali halinde, sigortacı durumu öğrendiği tarihten itibaren bir ay içinde sözleşmeden cayabilir ve … Beyan yükümlülüğünün kasıtlı ihlalinde sigortacı riziko gerçekleşmiş olsa bile sözleşmeden cayabilir ve prime hak kazanır.” hükmü vardır.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu Madde 1439 (1) ” Sigortacı için önemli olan bir husus bildirilmemiş veya yanlış bildirilmiş olduğu takdirde, sigortacı 1440 ıncı maddede belirtilen süre içinde sözleşmeden cayabilir veya prim farkı isteyebilir. İstenilen prim farkının on gün içinde kabul edilmemesi hâlinde, sözleşmeden cayılmış kabul olunur.
Önemli olan bir hususun sigorta ettirenin kusuru sonucu öğrenilememiş olması veya sigorta ettiren tarafından önemli sayılmaması durumu değiştirmez. (2) Rizikonun gerçekleşmesinden sonra, sigorta ettirenin ihmali ile beyan yükümlülüğü ihlal edildiği takdirde, bu ihlal tazminatın veya bedelin miktarına yahut rizikonun gerçekleşmesine etki edebilecek nitelikte ise, ihmalin derecesine göre tazminattan indirim yapılır. Sigorta ettirenin kusuru kast derecesinde ise beyan yükümlülüğünün ihlali ile gerçekleşen riziko arasında bağlantı varsa, sigortacının tazminat veya bedel ödeme borcu ortadan kalkar;
bağlantı yoksa, sigortacı ödenen primle ödenmesi gereken prim arasındaki oranı dikkate alarak sigorta tazminatını veya bedelini öder. ” hükmü vardır.
Sigorta Sözleşmesi, 6102 sayılı TTK. nun 1401. maddesinde, sigortacının bir prim karşılığında, kişinin para ile ölçülebilir bir menfaatini zarara uğratan tehlikenin, rizikonun meydana gelmesi halinde bunu tazmin etmeyi ya da bir veya birkaç kişinin hayat süreleri sebebiyle ya da hayatlarında gerçekleşen bazı olaylar dolayısıyla bir para ödemeyi veya diğer edimlerde bulunmayı yükümlendiği sözleşme olarak tanımlanmıştır.Tüm sigorta sözleşmelerinin gerçekleştirilmesinin ana amacı, kişinin can veya mal varlığına gelebilecek tehlikelere yani rizikolara karşı güvence sağlayabilmektir. Sigorta akti hiçbir şekle bağlı değildir.
… A.Ş. tarafından … adına düzenlenmiş … nolu … ile 10.02.2020-10.02.2021 tarihleri arasında geçerli … Bankası … Şubesi acenteliği tarafından düzenlenmiş lehtar kanuni varisler gözüken vefat limiti 50.000,00 TL olan poliçe ile müteveffa …’nın sigortalı olduğu, sigortalı …’nın 26.04.2020 tarihinde vefat ettiği, vefat tarihinde poliçenin yürürlükte olduğu, sigorta şirketinin murisin hastalığının poliçe öncesinden geldiği iddiasında bulunduğu anlaşılmaktadır.
Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen ve mahkememizce denetlenebilir bilirkişi raporu doğrultusunda; davacılar murisinin hastane kayıtlarından Hipertansiyon, Hiperlipidemi, Hiperkolesterolemi tanıları da dahil herhangi bir kronik hastalık takibinde olmadığı anlaşılmış olup murisin Hipertansiyon ilacı kullandığına dair bir kanıta rastlanmadığı, Hipertansiyon gibi Kronik bir hastalığı olduğu bilgisine dosya içindeki somut bilgilerden ulaşılamadığı, 2018-2019 yılları arasında Hiperkolerterolemi, hiperlipidemi hastalığının olduğu bu rahatsızlığı için ilaç kullandığı, Hiperkolerterolemi, hiperlipidemi rahatsızlığının ilaç tedavisi ile düzelebileceği yani poliçe temini esnasında Hiperkolerterolemi, hiperlipidemi rahatsızlığının düzelmiş olabileceği, bu nedenle …’ nın rahatsızlıklarını beyanı konusunda Sigorta yapılmasına etki edecek hususları bildirme mükellefiyetine aykırı kötü niyetli bir davranışta bulunmadığı tespit edilmiştir.
Dosyada mübrez ölüm belgesinde murisin ölüm şeklinin bulaşıcı olmayan hastalık (doğal ölüm) olarak gözüktüğü anlaşılmaktadır. Sigortacının sigorta beledini ödemekten imtina edebilmesi için gizlendiği varsayılan hastalık ile gerçekleşen ölüm rizikosu arasında var olan illiyet bağının bulunması gerekmektedir. Somut olayda sigortalının hastalığı ile ölüm rizikosu arasında uygun illiyet bağı kurulamadığından davacı murisinin hak sahiplerinin poliçe kapsamında vefat teminatı talep etme haklarının bulunduğu değerlendirilmekle veraset ilamı doğrultusunda payları oranında davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, davacılar murisi … ile … arasında düzenlenen … poliçe no’lu 10.02.2020 tanzim tarihli “…” isimli Hayat Sigortası poliçesi kapsamında teminat tutarı olan 50.000,00-TL ‘nin temerrüt tarihi 23.06.2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara (davacı … ‘nın 3 pay miras payı oranında 18.750,00-TL, …’nın 3 pay miras payı oranında 18.750,00-TL ve …’nın 2 pay miras payı oranında 12.500,00-TL olmak üzere) verilmesine,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 3.415,50 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 853,88 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.561,62 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca 7.300,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 921,68 TL harç, 2.100,00 TL bilirkişi ücreti, 127,00 TL posta, tebligat ve müzekkere masrafı olmak üzere toplam 3.148,68 TL yargılama masrafının davalıdan tahsil edilerek davacılara verilmesine,
5-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13)- (14) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.360,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
6-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK yönetmeliğinin 47/1 maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, HMK 342.maddesine uygun olarak düzenlenmiş dilekçenin, HMK 343.maddesi gereğince Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilmesi ve HMK 344.maddesinde belirtilen harç ve giderlerin yatırılması sureti ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar tefhim edildi, usulen anlatıldı. 28/02/2022

Katip … Hakim …
e-imza e-imza