Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/272 E. 2022/385 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/272 Esas
KARAR NO:2022/385

DAVA:İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ:13/04/2021
KARAR TARİHİ:26/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı … A.Ş.’nin, davacı şirket nezdinde Nakliyat Emtia Sigorta Poliçesi ile sigorta ettiren olduğunuu, … …’in ise sigortalı olduğunu, Türkiye’den Özbekistan’a gönderilmek üzere yüklemesi yapılan 1 Kap Otobüs Ön Camı emtiası, … nolu navlun faturası kapsamında … plakalı araç ile davalının sorumluluğu altında parsiyel şekilde taşındığını, emtiaların alıcıya varışına müteakip yapılan kontrollerinde hasarlı olduklarının görülmesi üzerine CMR senedi üzerine hasarlı teslime ilişkin şerh düşüldüğünü, ayrıca taşıyıcı temsilcisi/sürücü imzasını havi hasar tutanağı tanzim edildiğini, davaya konu taşıma işleminin parsiyel şekilde yapıldığını, parsiyel taşıma halinde taşıyıcının hasarın istif-ambalaj vb. hususlardan meydana geldiğini ileri süremeyeceğini, CMR madde 8 ve 9 gereği yüke ilişkin taşıma senedi üzerinde davalı taşıyıcının hiç bir ihtirizi kaydı olmadığını, parsiyel taşımalarda yükleme/istifleme/bağlama ve sabitleme işlemlerinin taşıyıcının yükümlülüğünde olduğunu, bu işlemlerin davalı taşıyıcının sorumluluğu altında yapıldığından göndericiye herhangi bir kusur izafe edilemeyeceğini, davalı taşıyıcının emtiayı sağlam, eksiksiz ve hasarsız bir vaziyette, yüke ilişkin hiç bir çekincesini içermeyen temiz taşıma senedi ile teslim aldığını, ancak davalının sorumluluğu altında yapılan taşıma işlemleri esnasında emtianın hasarlandığını, bu nedenle CMR’nin 17. ve devamındaki hükümler gereği sağlam, eksiksiz ve hasarsız olarak emtiayı teslim alan davalının kendi sorumlulukları altında yapılan taşıma işlemleri esnasında emtianın hasarlanmasına/zayi olmasına neden olması sonucu doğan zarar nedeniyle sorumlu olacağının kabulünün gerektiğini, emtiada meydana gelen hasara/zayiata istinaden H-… nolu ekspertiz raporunun tanzim edildiğini, davalının sorumluluğu altında yapılan taşıma işlemleri esnasında hasarlanan/zayi olan emtiada 3.811,50-Euro’luk zarar meydana geldiğinin tespit edildiğini, bu neticede davacı şirket tarafından teminat kapsamında bulunan hasar bedeli olarak dava dışı sigortalı firmaya 3.811,50-Euro hasar tazminatı ödendiğini, hasar bedelinin tahsili için davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının borca ve ferilerine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ederek takibin durmasına neden olduğunu beyanla, takip çıkışı 3.811,50-Euro olan icra dosyasına ilişkin dava konusu edilen 1.344,16-Euro’luk kısım dışında kalan miktara ilişkin olarak itirazı kabul ettikleri veya feragat ettikleri anlamına gelmemek kaydı ile fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep haklarının saklı kalması kaydı ile davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı haksız ve kötü niyetli itirazları ile ilgili olarak icra takibinin 1.344,16-Euro’luk kısmına ilişkin itirazın iptali ile takibin icra takibindeki takip talebinde belirtilen şartlarda devamına karar verilmesini, davalının %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; hasara uğradığı iddia edilen emtianın Türkiye’den Özbekistan’a nakledildiğini, bu durumda taraflar arasındaki ihtilafa CMR Konvansiyonu hükümlerinin uygulanması gerektiğini, CMR Konvansiyonu 30. maddesi hükmüne göre alıcının, taşımacı ile beraber durumlarını kontrol etmeden veya ziyan ve hasarın açıkça görüldüğü hallerde teslim anında veya açıkça görülmediği hallerde teslimden yedi gün içinde durumu kendisine bildirmesi gerekirken bu yükümlüğü yerine getirmediğini, bu nedenle süresinde ihbarda bulunulmadığı takdirde alıcının malı sağlam tesellüm ettiği yönünde karine oluştuğunu, hasar iddiasına dayanak olarak sunulan belgede davalı şirkete ait imza bulunmadığını, bu nedenle mahkemece, CMR Konvansiyonu 30. Maddesi uyarınca emtianın ihtirazi kayıtla alınıp alınmadığının tespiti için, tutanakta adı geçen şoförün kim olduğunun, dava konusu taşımanın gerçekleştirildiği aracın -tutanakta ki tarih dikkate alınarak davalıya ait sürücü olup olmadığının araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğini, hasarın karayolu taşıması sırasında meydana geldiğine ilişkin herhangi bir kanıt bulunmadığını, MR Konvansiyonu’na tabi taşıma sözleşmelerinde kural olarak taşıyıcının sınırlı sorumluluğu öngörüldüğünü, anılan Konvansiyonun 23/3. maddesi hükmü uyarınca davalının sorumlu olduğu tazminatın üst sınırının tespit edilmesi gerektiğini, davacı tarafça sigortalıya ödenen bedelin dayanağının tespiti için dava dışı “… A.Ş.” ye mal bedelini tam ve eksiksiz olarak ödeyip ödemediğinin belli olmadığını, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında yapılan takipte esas alacağın 3.811,50-Euro olmasına rağmen, açılan itirazın iptali davasının alacağın 1.344,16-Euro’luk kısmı için açıldığını, davalı şirket tarafından bir kısmi ödeme yapılmadığını, davacının hasar bedelini ödediği ve icra takibi yaptığı düşünüldüğünde rücu edilen bedelin izaha muhtaç olduğunu beyanla davanın esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; söz konusu taşımanın yapıldığı araçların müvekkili şirkete ait olmadığını, işbu dava konusu taşımanın hiçbir evresinde müvekkili şirketin ilgilisi, kusuru veya sorumluluğu bulunmadığını beyanla müvekkkili açısından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan … Ticaret Limited Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının işbu davayı açmakta aktif husumet ehliyeti bulunmadığını, işbu davada davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, dava konusu taşımada müvekkili şirketin taşıyıcı sıfatı bulunmadığını, müvekkil şirketin taşıyıcı sıfatını kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının var olduğunu iddia ettiği hasarın taşıyıcıya atfedilecek bir sebepten ileri gelmediğini, davacının davasını kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı tarafın talep etmiş olduğu hasar tutarının neye göre hesapladığı belli olmadığını, yine hasarın varlığını ve taşıyıcının sorumluluğunu kabul anlamına gelmemekle birlikte taşıyıcının sorumluluğunun CMR md. 23 uyarınca sınırlandırıldığını beyanla husumet ehliyeti itirazları uyarınca davanın usulden reddini, esasa girildiği takdirde haksız davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, nakliyat emtia sigorta poliçesi, satış faturası, gümrük çıkış beyannamesi, navlun faturası, hamule senedi, emtia fotoğrafları, ekspertiz raporu ve 3.811,50-Euro bedelli havale dekontu mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, Mali Müşavir …, CMK ve Taşıma Uzmanı …, Sigorta Uzmanı …’na tevdii edilen dosyada tanzim olunan 06/01/2022 havale tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; 20.09.2019 tanzim tarihli … nolu Nakliyat Emtia Sigorta Poliçesine göre, sigorta ettiren …, sigortalı … olup, 1 adet 130 kg. oto yedek parçasını 3.850,00-Euro sigorta bedeli ile sigortalandığı, teslim almanın Başakşehir, varış yerinin Taşken olarak kayıtlandığı, poliçedeki kayıtların, satış faturası, GÇB, hamule senedi, navlun faturası ile örtüştüğü, davalı … tarafından tanzim edilen hamule senedinin, 21.09.2019 günlü olduğu, poliçenin nakliye başlamadan 20.09.2019 günü tanzim edildiği, bu halde 20.09.2019 günü tanzim edilen … nolu Nakliyat Emtia Sigorta Poliçesinin, davalı … tarafından 21.09.2019 günlü hamule senedi kapsamında gerçekleştirilen nakliye için teminat sağladığı, 06.11.2019 günlü ekspertiz raporunda hasarın nedeni ile ilgili “belge ve fotoğraflara istinaden araç içi yapılan sıkışık çok katlı istif, araç içi sabitleme ve emniyete almada yetersizlik velveya aktarma esnasında yapılan sert kaba elleçleme, sürücü hatası” görüşü verildiği, hasarın nedeninin araç içi istif olması ile aktarma olmasının sonuçlarının, poliçe yönünden farklılık göstereceği, hasarın nedeninin araç içi hatalı istif olması halinde poliçe teminatı kapsamında olmayacağı, hasarın nedeninin aktarmada sert kaba elleçleme olması halinde ise hasarın teminat kapsamında kalacağı, dosya içeriğinde hasarın aktarmada sert kaba elleçlemeden kaynaklanmadığı, kesin olarak araç içi hatalı istiften kaynaklandığına dair bir delil olmadığı, yükün ağırlığının 130 kg olduğu, bu halde taşımanın parsiyel taşıma olduğu, bir tırın dorsesinin 20 bin kiloya kadar yük alabildiği, davalı … tarafından tanzim edilen 23.09.2019 gün ve … nolu faturada yükün parsiyel olduğunun kayıtlandığı, İstanbul Depo – Taşkent Özbekistan notu girildiği, bu halde taşımaya konu 130 kiloluk yükün davalı tarafından önce İstanbul deposuna getirildiği, daha sonra aynı ülkeye veya aynı güzargahtaki ülkelere taşınacak diğer parsiyel yükler ile elleçlemeye tabi tutularak taşımayı gerçekleştirdiği, … plakalı tır aracına yüklendiği, davalı …’nin hasarın deposunda olmadığı veya depoda yapılan elleçlemede vuku bulmadığını ispat eder bir delil sunmadığı, davacı sigortacı açısından TTK1409.2 maddesinde getirilen aksini ispat ödevini ifa edecek bilgi ve belge mevcut olmadığı, bu halde dava konusu emtianın gönderen … Usta’dan teslim alındıktan sonra nakliyeci tarafından yapılan depolama veya aktarma aşamasında veya 3. kişilerin emtiasının yüklenmesi aşamasında hasar gördüğünün kabulünün gerektiği, bu nedenle hasarın, Enstitü Yük Klozları’nın, 4.3 maddesi kapsamında kaldığı belirlenemediğinden, hasarın, davacı yanca tanzim edilen … nolu Nakliyat Emtia Sigorta Poliçesi kapsamında olduğu sonucuna varıldığı, poliçede sigortalı gönderilen … olarak yer aldığı, satışta ödeme şeklinin pelin olarak kayıtlandığı, bu hasar üzerinde hak sahipliğinin gönderilen … olduğu, ancak gönderilen … hasar bedelinin sigorta ettiren …’ya ödenmesi için davacıya yazılı talimat verdiği, bu halde davacı sigortacı tarafından sigorta ettiern …’ya 11.12.2019 günü YKB’den “…” açıklama ile yapılan 3.811,50-Euro bedelli havalenin hak sahibine yapılmış bir ödeme olduğu, hasarın davacı … tarafından tanzim edilen … nolu Nakliyat Emtia Sigorta Poliçesi kapsamında olduğu ve davacı sigortacı …’nin hasar ödemesini hasar üzerinde hak sahibi olan sigortalısının ödeme talimatında ödemenin yapılmasını istediği sigorta ettirene yapmak ile TTK1472/1 maddesine göre kanuni halef sıfatı kazandığı sonucuna varıldığı, dava konusu taşımanın İstanbul/Türkiye – … arasında yapıldığı, eşyaların kara yolu ile uluslararası taşınmasında yükleme ve teslim yerinin iki ayrı ülkede olması bunlardan en az bir ülkenin CMR’ye taraf olması ve taşımanın kara yolundan taşıt ile bir ücret karşılığında yapılması halinde CMR hükümlerinin uygulanması gerekeceği, Türkiye’nin CMR’ye ve ek protokole 31 Ekim 1995 tarihinde taraf olduğu, bu nedenle dava konusu uyuşmazlığın CMR Konvansiyonu kapsamında olduğu, mal faturasının 3.500,00-Euro bedelli olduğu, oto camı emtiasının tamamının zayii olduğu, bu halde hasarın 3.500,00-Euro olduğu, CMR sözleşmesinde ek protokolün 2. maddesinde yer alan sözleşmenin tadil adilen 23.maddesi ile nakliyecinin kg başına sorumluluğunun 8,33 SDR olarak sınırlandırıldığı, yükün ağırlığının brüt 130 kg olduğu, bu halde nakliyecinin sorumluluğunun 130 kg x 8,33 SDR = 1.082,90 SDR olduğu, bu SDR’nin poliçe bedeli olan Euro’ya çevrilmesinde zararın doğduğu 12 Ekim 2019 Cumartesi gününü takip eden 14 Ekim 2019 Pazartesi tarihindeki kur üzerinden yapılan hesaplamada davacının sorumluluğunun 1.082,90 SDR x 1,37082 = 1.484,60-USD; 1.1027 = 1.346,20-Euro olacağı, davacının talebinin ise 1.344,16-Euro olduğu, faiz yönünden yapılan değerlendirmede, davacının takip talebinde CMR 27. Maddesine göre takip tarihinden itibaren %5 faiz talep ettiği, CMR 27.1 maddesinde; “Hak sahibi ödenecek tazminat için faiz isteyebilir. Yılda %5 üzerinden hesap edilecek bu faiz, ödeme isteğinin yazılı olarak, taşımacıya gönderildiği tarihten başlar. Böyle bir istekte bulunulmamış ise, tahakkuk dava açıldığı tarihten itibaren yapılır.” dendiği, bu halde davacının işleyecek faiz talebinin yerinde olduğu sonuç olarak davacı … tarafından tanzim edilen 20.09.2019 tanzim tarihli, … nolu Nakliyat Emtia Sigorta Poliçesi kapsamında olduğu ve davacı sigortacı …’nin hasar ödemesini hasar üzerindeki hak sahibi olan gönderilen sigortalının yazılı talimatı ile gönderen sigorta ettirene yapmak sureti ile TTK. 1472/1 maddesine göre kanuni halef sıfatı kazandığı, mal faturasının 3.500,00-Euro bedelli olduğu, oto camı emtiasının tamamının zayii olduğu, bu halde hasar bedelinin 3.500,00-Euro olduğu, davalı …’nin doğan hasardan CMR Konvansiyonu 17.1 maddesine göre sorumlu olduğu, davalının sorumluluğunun 1.082,90 SDR x 1,37082 = 1.484,60.USD: 1,1027 = 1.346,20-Euro ile sınırlı olacağı, davacının talebinin ise davalının sorumlu olduğu sınırlı bedelden daha az ve 1.344,16-Euro olduğu, takip dosyası yönünden; davacının, davalının itirazının 1.344,16-Euro’ya isabet eden kısmının iptali talebinin yerinde olduğu, davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında 3.811,00-Euro asıl alacak kalemine yaptığı itirazın, talep doğrultusunda 1.344,16-Euro’suna denk gelen kısmının iptali ile takibin takip talebindeki şartlar ile devamının gerekeceği yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; taşımacılık sözleşmesinden kaynaklı ödenen hasar bedelinin rücuen tazminine ilişkin itirazın iptali davasıdır.
…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ tarafından borçlu … A.Ş. aleyhine 3.811,50-Euro toplam alacak üzerinden takip başlatıldığı, borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu, alacaklının itirazın iptali davası açtığı anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı sigorta şirketince dava dışı sigorta ettirene ürünün sigortalandığı, taşımayı yapan aracın 34 RZ 0262/JR 0863 olduğu, faturada yükün parsiyel olarak kayıtlandığı İstanbul’dan …’a taşıma yapıldığı anlaşılmıştır. Davacı sigorta şirketi dava dışı sigortalısının emtiasında oluşan zarar sebebiyle sigortalısına ödeme yaptığından bahisle kanuni halef sıfatıyla, taşımadan kaynaklı oluşan zararın rucuen tahsili istemiyle davalıya icra takibi yapmış ve davalının itirazına binaen mahkememizde itirazın iptali davası açmıştır.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda; dava konusu emtianın gönderen tarafından teslim alındıktan sonra nakliyeci tarafından yapılan depolama, aktarma veya üçüncü kişinin emtiasının yüklenmesi aşamasında hasar gördüğü, teslime konu ürünün teslim noktasında hamule senedine araç camı hasarlı çıktığına ilişkin kaydın düşüldüğü, davalının CMR Konvansiyonu gereği hasardan sorumlu olduğuna ilişkin rapor hazırlanmıştır.
CMR Konvansiyonu 17.1 maddesine göre: ”Taşımacı, yükü teslim aldığı andan, teslim edinceye kadar, bunların kısmen veya tamamen kaybından ve doğacak hasardan sorumludur.” düzenlemesi yer almaktadır. Taşıma konusunda dava dışı davacı sigortalısı ile davalı arasında taşıma işi üstlenildiğine göre, kural olarak taşıyıcı meydana gelen hasarlardan sorumludur. CMR 17.2. Maddesinde ise: ”Eğer kayıp, hasar veya gecikme istek sahibinin hatası veya ihmalinden, taşımacının hatasından değil de, istek sahibinin verdiği talimattan, yüke has bir kusurdan yahut da taşımacının önlenmesine olanak bulunmayan durumlardan ileri gelmiş ise, taşımacı sorumlu tutulamaz.” hükmü gereği taşıyıcı yazılı nedenleri ispat ederek sorumluluktan kurtulabilecektir ancak 17.2. Maddesinde sorumluluktan kurtulmak için ispat yükü davalı üzerindedir. Davalı tarafça sunulan cevap dilekçesi ve yargılama kapsamında bu maddeye dayanarak sorumluluğun bulunmadığına dair herhangi bir delil, beyan ibraz edilmediğinden meydana gelen hasardan CMR Konvansiyonu ve TTK taşımaya ilişkin düzenlemeler gereği davalının sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı sigorta şirketi ise TTK 1472. Maddesi uyarınca dava dışı sigortalısına hasar bedelini ödemesi nedeniyle halefiyet ilkesi gereği rücu hakkını kullanarak sigortalısına ödediği bedelin davalıdan tazmini için eldeki davayı açtığı, dosyaya sunulan ödeme dekontuyla davacının sigortalısına sigorta tazminatı olarak 11/12/2019 tarihinde 3.851,50- EURO ödediği sabittir. Sigorta poliçesi incelendiğinde meydana gelen hasarın poliçenin geçerli olduğu süre içerisinde meydana geldiği, davaya konu taşımada, uluslararası karayolu taşımacılık gerçekleşirken hasar meydana geldiğinden CMR hükümlerinin uygulanacağı, buna göre davacının meydana gelen zarar miktarının rücusunu talep edebileceği, davacının dava dava dilekçesinde sigortalısına ödediği miktardan 1.344,16 Euro olarak davalıya rücu ettiği anlaşılmıştır. Bilirkişi tarafından CMR 23/3. Maddesinde düzenlenen; ” Bununla beraber, tazminat, eksik brüt ağırlığın kilogramı başına 8.33 hesap birimini aşmayacaktır.” hükmü gereği yükün ağırlığının 130 kg olduğu, 1 SDR= 1.37082 USD, 1 EURO = 1.1027 USD kuru esas alınarak yapılan hesaplama neticesinde davalının sınırlı sorumluluğunun 1.346,20 Euro olarak hesaplandığı tespit edilmiştir.
Belirtilen bu sebeplerle CMR 17. Maddesi uyarınca taşımacı, yükü teslim aldığı andan itibaren teslim edinceye kadar, bunların kısmen veya tamamen kaybından ve doğacak hasarlardan sorumlu olacağına dair düzenleme mevcuttur. Taşıma konusunda dava dışı davacı sigortalısı ile davalı arasında taşıma işi üstlenildiğine göre, kural olarak taşıyıcı davalının meydana gelen hasarlardan sorumlu olduğu, CMR 17.2 maddesi uyarınca aksini ispatlama yükünün davalı üzerinde olduğu ve davalının aksini ispata yarar belge, delil sunmadığı, bu yönde savunması da olmadığı, teknik bilirkişi tarafından CMR 23/3. Maddesinde düzenlenen sınırlı sorumluluk çerçevesinde davalının sorumlu olduğu miktara itibar edildiği, davacı sigorta şirketinin TTK 1472. Maddesi uyarınca sigortalısının haklarına halef olduğu anlaşılmakla davacının dava dilekçesinde talebinin 1.344,16-Euro olduğu da dikkate alınarak, davanın kabulüne, davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazların kısmen iptaline, takibin 1.344,16-Euro asıl alacak üzerinden devamına, CMR 27. Maddesi uyarınca asıl alacak tutarına takip tarihinden alacak tahsil edilinceye kadar yıllık %5 ve değişen oranlarda faiz uygulanmasına, ayrıca alacak likit ve belirlenebilir olduğundan İİK 67/2. Maddesi uyarınca alacağın takip tarihindeki değerinin %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Davanın KABULÜ İLE; davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazların KISMEN İPTALİ İLE, takibin 1.344,16-Euro asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacak tutarına takip tarihinden alacak tahsil edilinceye kadar yıllık %5 ve değişen oranlarda faiz uygulanmasına,
(2)İİK 67/2. maddesi uyarınca alacağın (1.344,16-Euro) takip tarihindeki değeri olan 11.791,50-TL’nin %20’si oranında (2.358,30-TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
(3)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 894,96-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30-TL’nin harçtan mahsubu ile bakiye 835,66-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
(4)Davacı tarafından yapılan; 59,30-TL başvuru harcı, 59,30-TL peşin harç, 2.550,00-TL bilirkişi ücreti, 64,00-TL tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 2.673,30-TL yargılama masrafının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
(5)Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(6)Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 5.100,00-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
(7)6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13)- (14) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
(8)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/05/2022

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.