Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/247 E. 2023/106 K. 13.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/247
KARAR NO :2023/106

DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:05/04/2021
KARAR TARİHİ:13/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı aleyhine davalı tarafından ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile kambiyo senedine dayalı icra takibine başlanmış olup takibin kesinleştiğini, takibe dayanak yapılan çekin bankaya ibrazında bankaca “…çekte tahrifat olduğundan herhangi bir işlem yapılamamıştır…” şerhi düşüldüğünü, davacının işbu çekle ilgili olarak çekin bankaya ibraz edildiğinin bankaca davacıya bilgi verilmesi ile haberi olduğunu, takibin durdurulması için … ATM … D.iş sayılı dosyası ile %15 teminat karşılığında icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi adına tedbir kararı alındığını, zira işbu çekin davacı tarafından keşide edilmediğini, ne imzanın ne de çek üzerindeki diğer tüm rakam ve yazıların davacıya ait olmadığını, alacaklının da çekte tahrifat yapılmasını bilmesine rağmen davacı aleyhine icra takibi başlattığını, bu nedenlerle davanın kabulü ile, davacının davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine, ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takip dosyasının iptaline, dava kesinleşinceye kadar ….ATM … D.iş sayılı dosyasından alınan tedbirin devamına, davalı aleyhine %10 tutarında kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu çekin davacının şahsi çeki olup çekin lehtarı …’in çeki …’a ciro ettiğini, daha sonra çekin davalı tarafından alacağına karşılık teslim alınarak ciro edildiğini, davalı iyiniyetli 3.şahıs konumunda olup davacıyla arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, Yargıtay içtihatları uyarınca davacının çekin rızası hilafına elinden çıktığını ve davalının çeki iktisabında kötü niyetli olduğunu veya ağır kusurlu olduğunu kanıtlaması gerektiğini, çek üzerinden gözle görülür herhangi bir tahrifat bulunmadığını, davalının alacağını tahsil etmek amacıyla çeki ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasından takibe koyduğunu, çek evrakının sahteliğine ilişkin herhangi bir itiraz olmamakla beraber gerçek çek kağıdının ne şekilde elinden çıktığının ispatının davalıya ait olduğunu, davacının bu konuda hırsızlığa ilişkin herhangi bir şikayette bulunmadığı gibi bankaya ödeme yapılmaması talimatı da vermediğini, dava ikame edilmeden önce … 26.İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/… esas sayılı dosyadan imzaya itiraz edildiğini ancak davacı mazeretsiz olarak duruşmaya katılmadığından davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, çekteki tahrifat iddiası çek üzerinde keşideciye ait paraf imzası mevcut olduğundan keşidecinin sorumluluğun ortadan kaldırmayacağı gibi çekin kambiyo vasfını da etkilemediğini, çek üzerindeki davacıya ait imza ve paraf imzası karşılaştırıldığında ikisinin birebir aynı olduğunun görüleceğini, dolayısı ile iddiaya sürülen tahrifat iddiasının somut bir sebebe dayanmadığını ve takibi sürüncemede bırakmak amacıyla yapıldığını, davalının imzanın davacıya ait olup olmadığını yada mezkur çekin rızası dışında çıkıp çıkmadığını bilebilecek durumda olmadığını, bu nedenlerle davanın, davacının tedbir talebinin ve kötü niyeti tazminat talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
….ATM … D.iş sayılı dosyası, ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası, davacı vekili tarafından bildirilen resmi kurumlardan davacıya ait ıslak imzalı belge asılları, davaya konu… … Şubesinin 13/03/2018 keşide tarihli … seri numaralı 25.000 TL bedelli çek aslı, … C.Başsavcılığının 2021/… soruşturma sayılı dosyası celp olunmuştur.
….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası incelendiğinde, davalı … tarafından borçlular …, … ve … aleyhine 13/03/2019 tanzim, 13/03/2019 vade tarihli 25.000 TL bedelli çek yönünden 25.000 TL asıl alacak, 106,85 TL işlemiş faiz, 2.500 TL tazminat, 75 TL komisyon olmak üzere toplam 27.681,85 TL üzerinden takip başlatıldığı anlaşılmıştır.
….ATM … D.iş sayılı dosyası incelendiğinde, davacının talebi doğrultusunda … D.iş, 2021/190 karar sayılı 24/03/2021 tarihli karar ile, ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulü ile, çek bedelinin %15’i teminat karşılığında ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ihtiyati tedbir talep eden … aleyhine yürütülmekte olan takipte, borçlu … yönünden icra veznesine girecek paranın, dava sonuçlanıncaya değin alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir konulmasına, icra takibinin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
… C.Başsavcılığının 2021/… soruşturma sayılı dosyası incelendiğinde; müştekinin …, şüphelilerin …, …, … ve …, suçun Bilişim Sistemleri Banka veya Kredi Kurumlarının Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık, Resmi Belgede Sahtecilik, suç tarihinin 14/03/2019 olduğu, 28/01/2021 tarihinde yetkisizlik kararı verildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekiline HMK 31, 119-(1)/ğ maddeleri uyarınca davada takip konusu …. İcra Müd. … E. sayılı icra dosyalarındaki takip tutarının tümü nezdinde menfi tespit isteminde bulunulmakla birlikte dava dilekçesinde dava değeri 25.000,00-TL üzerinden gösterildiğinden davaya konu takipte alacak tutarı olan 27.681,85-TL üzerinden eksik harcı tamamlamak üzere 2 haftalık kesin süre verilmiş, davacı tarafça süresi içerisinde eksik harç ikmal edilmiştir.
Dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 09/06/2022 tarihli raporda; dava konusu çekte ciro silsilesinin düzgün olduğu, davacının dava konusu çek üzerinde atılı imza ile çek üzerindeki yazı ve rakamların kendisine ait olmadığı yönündeki itirazları, davalının çek iktisap ederken kötü niyetli hamil ve ağır kusurlu olup olmadığı hususu ve diğer taleplerinin mahkemenin taktirinde olduğu belirtilmiştir.
Dosya adli tıp ve belge inceleme uzmanı bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 21/12/2022 tarihli raporda; inceleme konusu çek aslı ön yüzündeki keşide imzasının mevcut mukayese imzalarına kıyasla davacının eli ürünü olmadığı belirtilmiştir.
Dava, menfi tespit davasıdır.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; mali bilirkişi tarafından davacı tarafça sunulan ticari defter ve kayıtlar üzerinde yapılan incelemede, davacı tarafça 2018 yılına ait defteri kebir ibraz edilmediğinden davaya konu çekin davacı tarafından düzenlenip düzenlenmediğinin tespit edilemediği, davalı tarafça çekin …’dan olan alacağına karşılık alındığı beyan edilmekle birlikte davalı tarafça ticari defter ve kayıtlar incelemeye ibraz edilmediğinden davalı ile dava dışı … arasındaki ticari ilişkinin varlığının tespit edilemediği, takibe ve davaya konu … Bankası A.Ş/… Şubesi … keşideli … seri
nolu 13.03.2019 tarihli 25.000.00 TL bedelli çekte Lehtar /1.cirantanın …,2.Cirantanın … 3.Cirantanın … ve 4. Ciranta/ Son … Ltd Şti (kaşe üstü İPTAL)
olup çekte ciro silsilesinin düzgün olduğu, çekin ilgili Bankaya vekaleten … Bankası A.Ş/ … Şubesince 14.03.2019 tarihinde “İşbu çekte tahrifat olduğundan her hangi bir işlem yapılmamıştır.” şeklinde şerh düşüldüğü, davacı, dava konusu çekte tahrifat olduğu, çekte atılı imzanın ve çek üzerindeki yazı ve rakamların da kendisine ait olmadığını iddia etmiş, çekte 3.ciranta durumunda olan son hamil davalı … ise çek keşidecisi davacı … ile her hangi bir ticari ilişkisinin bulunmadığını, söz konusu çeki alacağına karşılık kendisinden önce çekte ciro imzası bulunan …’dan ciro yoluyla teslim aldığını ve iyi niyetli 3.hamil durumunda olduğu iddia etmiştir.
Davacının imza inkarı kapsamında Mahkememizce yaptırılan grafolojik inceleme neticesinde, çek aslı ön yüzündeki keşide imzasının mevcut mukayese imzalarına kıyasla davacının eli ürünü olmadığı tespit edilmiştir.Yine dosya kapsamına alınan soruşturma dosyasına …’in 20/02/2020 tarihli ifadesinde,”…. … benim ağabeyim…’in ortağıdır. Bahse konu çekleri olay tarihinde sıkıntı yaşadığımızdan dolayı ticari ilişkide kullandık. Süresinde ödeme yapacaktık. Ancak ekonomik sıkıntı yaşadığımızdan dolayı zamanında ödemeyi gerçekleştiremediğimizden … şikayetçi oldu. Şuanda anlaşmış bulunmaktayız. Çek bedellerinin tamamını kendisine ödedik. Aramızda bir anlaşmazlık kalmadı. Ödeme yaptığımıza dair belgeleri de sunacağız. Zaten avukatı aracılığıyla da bu durumu bildirecek. Çeklerdeki imzalar bana aittir.” şeklinde imzalı beyanı ile çekteki imzanın kendisine ait olduğunu ikrar etmiş olup davaya konu çekteki imzanın davacıya ait olmadığı sabittir.
Senede karşı mutlak defiler, senet hamili olan herkese karşı ileri sürülebilir. Gerek doktrinde ve gerekse uygulamada “imzanın sahte olması”, “senet metninde sahtekarlık (tahrifat) yapılmış olması”, “borçlunun borçlanma ehliyetinin bulunmaması” “senette zorunlu şekil koşullarının bulunmaması”, “imza sahibinin temsil yetkisinin bulunmaması”, “senedin zamanaşımına uğramış bulunması” vb. defiler senedin hükümsüzlüğüne yönelik olup, her hamile (iyiniyetli olsa dahi) karşı ileri sürülebilen mutlak def’i olarak kabul edilmektedir. Borçlunun hamil/alacaklıya karşı senet metninde imzaya ilişkin iddiası mutlak def’idir. “Senetteki imzanın inkarı halinde, imzanın borçluya ait olduğunu ispat yükü belgeyi elinde bulunduran senet alacaklısına aittir. İmzada sahtecilik iddiası kambiyo senetlerinde mutlak defi olup, lehdar ve ciro yolu ile hamil olan cirantalara ve son hamile karşı ileri sürülebilir…” (Yargıtay 11. HD 2020/5093 E. 2021/5318 K.)
Sonuç olarak kambiyo senetlerinin üzerindeki imzanın sahteliğinin mutlak defi olması ve davacı kendi imzasının sahteliğine dayandığından mutlak defi niteliğindeki iddiasını herkese karşı ileri sürülebileceği anlaşıldığından davaya konu çekteki imzanın davacıya ait olmadığına dair bilirkişi tespiti ve ifade tutanakları karşısında, davacının davalıya davaya ve takibe konu çekten dolayı borçlu kabul edilemeyeceği kanaatine ulaşılmış davanın kısmen kabulü ile, ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında takibe konu 13.03.2019 keşide tarihli Halkbank … Şubesi’nin 25.000,00-TL bedelli … seri no’lu çekten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, söz konusu takibin iptali talebinin ve davalının takipte kötü niyetli olduğu sabit olmadığından ve şartları oluşmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında takibe konu 13.03.2019 keşide tarihli Halkbank … Şubesi’nin 25.000,00-TL bedelli … seri no’lu çekten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-Takibin iptali talebinin REDDİNE,
3-Davalının takipte kötü niyetli olduğu sabit olmadığından kötü niyet tazminat talebinin reddine,
4-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 1.890,94 TL karar ve ilam harcından 426,94 TL peşin + 1.000 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 1.426,94 TL harcın mahsubu ile 464,00 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarf edilen bilirkişi, tebligat, müzekkere posta masrafı olmak üzere toplam 2.695.00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, ayrıca işbu dava nedeniyle yatırılan 1.426,94 TL harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13)- (14) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
9-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, HMK 342.maddesine uygun olarak düzenlenmiş dilekçenin, HMK 343.maddesi gereğince Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilmesi ve HMK 344.maddesinde belirtilen harç ve giderlerin yatırılması sureti ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar tefhim edildi, usulen anlatıldı.13/02/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza