Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/231 E. 2022/394 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/231 Esas
KARAR NO :2022/394

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:29/03/2021
KARAR TARİHİ:26/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … Yapı A.Ş.’nin 01/01/2018 – 31/12/2020 döneminde 3. Şahıslara yaptığı ısıtma / soğutma / havalandırma işiyle ilgili taahhüt işlerinde kullanmak için müvekkili davacıdan ihtiyaç duyduğu malzemeleri ve ekipmanları satın aldığını, mal & malzeme satışıyla ilgili olarak müvekkili tarafından davalıya en son 10/05/2019 tarihli 7.445,49-TL’lik 17/05/2019 tarihli 8.536,10-TL 17/05/2019 tarihli 7.374,28-TL ve 29/05/2019 tarihli 7.408,87-TL bedelli irsaliye faturalar ile 08/11/2019 tarihli 12.499,74-TL’lik vade farkı faturası düzenlendiğini, davalı şirketin bu faturaları teslim alıp ticari defter ve kayıtlarına işlediğini faturalara ve içeriklerine karşı herhangi bir itirazda bulunmadığını, davalının ortağı ve yönetici olan …’in geçmişte davacı şirket personeli olarak çalıştığı için güvene dayalı olarak yürütülen bir cari hesap ilişkisinin bulunduğunu ancak davalının aldığı mal bedelini ödemek amacıyla keşide ettiği çeklerden 4 adedinin karşılıksız çıktığını, …’in talebi üzerine karşılıksız çıkan çeklerin yasal takibe konulmadan davalıya iade edilerek yerine06/11/2019 tarihinde 3 adet yeni çek alındığını, yeni çeklerle borcun ötelenmesinden dolayı talep üzerine (mutabakat ile) davacı müvekkili tarafından davalıya 08/11/2019 tarihli 12.499,74-TL’lik vade farkı faturası kesildiğini, faturaların davalı tarafından teslim alınarak ticari defterine işlendiğini ve fatura içeriğine hiçbir itirazda bulunulmadığını, zaten müvekkilinin davalıya düzenlediği irsaliyeli faturalarda fatura tarihi ile birlikte vade tarihi de açık bir şekilde gösterildiğinden tüm faturaların altında okunaklı şekilde vadesinde ödenmeyen faturalar için aylık %3 gecikme faizi uygulanır ibaresi yer aldığından müvekkilinin borçludan vade farkı ve gecikme faizi istemeye hakkının olduğunu, davalının vade farkı faturasından sonra cari hesaptaki borcunu kapatmak için davacıya 07/01/2020 tarihinde 39.000,00-TL ve 08/04/2020 tarihinde 15.000,00-TL nakit ödemeler yaptığı ancak bu ödemelere rağmen borcun kapanmadığını, zira hem önceden verilen 31/12/2019 tarihli 65.272,00-TL tutarlı çekin hem de 06/11/2019 tarihinde verilen 40.000,00-TL tutarlı çekin karşılıksız çıktığını, karşılıksız çıkan iki çekin de işlemsiz olarak davalıya iade edilmesi sonucu hesaptaki bakiyenin 25.000,00-TL’ye ulaştığını ve davalı şirketin işbu cari hesaptaki bakiye borcu ödemediğini, 25.000,00-TL borcun ve işlemiş reeskont avans faizi 1.845,03-TL’nin tahsili için 27/10/2020 tarihinde …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlu şirket vekilinin itirazlarının ptali ile takibin devamını, zaman kazanmak için yapılan itiraz nedeniyle takipteki borcun %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesi talep edilmektedir.
Usulüne uygun tebliğe rağmen davalı tarafından dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, … Vergi Dairesi’nin 27/09/2021 tarihli müzekkere cevabı ekinde 2019 2020 (ocak) Ba / Bs formları, … Vergi Dairesi’nin 28/09/2021 tarihli müzekkere cevabı ekinde 2019 2020 (ocak) Ba / Bs formları, davacı vekilinin 04/02/2022 tarihli bilirkişi raporuna beyan dilekçesi Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, bankacı bilirkişi …’ye tevdii edilen dosyada tanzim olunan 23/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; 2019 yılında davacı tarafından davalı … Yapı A.Ş.’ne 26 adet fatura düzenlendiğini, davalı tarafından herhangi bir ticari defter ve kayıt bulunmamasına karşılık Mahkeme tarafından İstanbul Vergi Dairesinden davalıya ait temin edilen BA formlarından davalının 2019 yılından tüm faturaları defterlerine kaydettiğinin anlaşıldığını, dosyada bulunan davacıya ait BS dökümlerinin aylık olarak hazırlandığı ve yapılan satışlarla ilgili Vergi Dairesi bildirimlerinin yapıldığının görüldüğünü, 2020 yılında herhangi bir fatura düzenlenmemekle birlikte hesap hareketleri karşılıksız çıkan çeklerin iadesi ve yapılan nakit tahsilatlardan oluştuğunu, bu durumda davacının davalıya düzenlediği tüm faturaların davalı tarafından herhangi bir belge sunulmamasına karşılık Vergi Dairesi bildirimine dayanarak karşılıklı işlendiğini ve davacının delil niteliği taşıyan defter / kayıtlarına göre davacının kayıtlarda sabit alacağının 25.000,00-TL olduğunun görüldüğünü, cari hesap alacağı … numaralı ve 31/03/2020 vadeli 40.000,00-TL bedelli çekin karşılıksız çıkması nedeniyle 25.000,00-TL’ye ulaştığını, davacının bu çeki davalıya 16/04/2020 tarihinde iade etmesi nedeniyle faiz hesabının başlangıç tarihinin çekin ödenmediği tarih olan 31/03/2020 olması gerektiğini, icra takibinde 25.000,00-TL asıl alacak + 1.845,03-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 26.845,03-TL talep edildiğini ancak yapılan bilirkişi incelemesinde 25.000,00-TL asıl alacak + 1.644,10-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 26.644,10-TL davacının davalıdan alacaklı olduğunun tespit edildiğini, aradaki farkın davacının faiz başlangıç tarihi olarak 07/03/2020 tarihini baz almasından kaynaklandığını, cari hesap kayıtları incelendiğinde cari hesabın 26/02/2020 tarihinde 0 bakiye verdiğini, 08/04/2020 tarihinde yapılan 15.000,00-TL ödeme ile artı bakiyeye dönüştüğünü, 31/03/2020 tarihinde karşılıksız çıkan çek ile 25.000,00-TL bakiyeye ulaştığının görülebileceğini, son takdir Yüce Mahkeme’ye ait olmak üzere; davalının tayin edilen inceleme gününde herhangi bir bilgi sunmaması nedeniyle sadece davacı kayıtlarına dayanarak tespit yapıldığını, davalının defterlerinin zamanında tasdiklerinin yapıldığını ve genel kabul görmüş muhasebe usul ve esaslarına göre işlendiğini dolayısı ile davacı lehine delil niteliği taşıdığının görüldüğünü, davacı kayıtlarına göre davalıdan 25.000,00-TL tutarında alacaklı olduğunun görüldüğünü, davalının defterlerini sunmamasına karşılık Vergi Dairesinden alınan Ba formlarından 2019 yılında davacının düzenlediği tüm faturaları kayıtlarına aldığı anlaşıldığını, bu çerçevede davacı …Ş.’nin davalı … A.Ş.’den 26/10/2020 takip tarihi itibariyle toplam alacağının 26.644,10-TL olduğunu, anapara tutarı olan 25.000,00-TL’ ye takip tarihinden tahsil tarihine kadar TCMB. tarafından ilan edilen değişken oranlarda avans faiz talep edilebileceğini yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali davasıdır.
…. İcra Müdürlüğü’nü … Esas Sayılı icra dosyası incelendiğinde; …A.Ş. Tarafından borçlu … Yapı A.Ş.’ye 25.000,00 TL asıl alacak, 1.845,03 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 26.845,03-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, borçlunun itirazı üzerine alacaklı tarafından itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporları, icra dosyası ve tüm dosya kapsamı kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; açılan dava taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle fatura ve cari hesap alacağının tahsiline ilişkindir. Tarafların tacir olduğu davacı tarafından delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 maddeleri uyarınca ticari defter ve belgeler nezdinde mali yönden bilirkişi incelemesi yapılması yoluna gidilmiştir. Yapılan bilirkişi incelemesi ile davalı tarafın usulüne uygun tebliğe rağmen ticari defterlerini dosyaya sunmadığı, incelemeye katılmadığı, davacı tarafın usulüne uygun olarak tutulan HMK 222. Maddesi uyarınca delil vasfına haiz ticari kayıtlarını sunduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafından sunulan ticari defter ve kayıtların incelenmesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporundaki tespitlerle; davacının davalıya 2019 yılında 26 adet fatura düzenlediğini, davalının ticari defterlerini sunmamasına rağmen BA formları incelendiğinde davalının 2019 yılındaki tüm faturaları vergi dairesine beyanda bulunduğu, yine davacı tarafından BS dökümleri incelendiğinde yapılan satışlarla ilgili vergi dairesine bildirimde bulunduğu davacının takip tarihiyle davalıdan 25.000,00-TL asıl alacak ve bu alacağa yapılan hesaplama ile takip öncesi 1.644,10-TL işlemiş faiz alacağı bulunduğu tespit edilmiştir.
TTK 21/2. Maddesi uyarınca davacı tarafça tanzim edilen faturalara 8 gün içinde itiraz edildiğine ilişkin dosyada davalı tarafından sunulmuş herhangi bir belgenin bulunmadığı, davacı HMK 222. Maddesi uyarınca usulüne uygun tutulmuş lehine delil teşkil eden ticari defterlerinde 2019 yılında kesilen faturalardan dolayı alacaklı olduğu, davacının cari hesap kaydına göre de 31/03/2020 tarihli 40.000,00 TL bedelli çekin karşılıksız çıkması ve iade edilmesi nedeniyle davacının davalıdan 25.000,00 TL alacaklı olduğu ve bu alacağın takip öncesi bilirkişi tarafından yapılan hesaplama ile 1.644,10-TL işlemiş faiz alacağı tespit edildiği, davacının defterinde kayıtlı olan faturalar ile davacı ve davalının BA/BS formlarındaki alış ve satış miktarlarının birbirini doğruladığı anlaşılmıştır. Belirtilen bu sebeplerle, davacı tarafın ticari defterlerinde icraya konu faturaların kayıtlı olduğu, davalı tarafça ödeme yapıldığına dair dosyaya başkaca bir ödeme belgesi, dekont vs de sunulmadığından, takip tarihi itibariyle fatura ve cari hesaptan kaynaklı davacının ticari defterlerinde kayıtlı olan ve BA/BS formlarıyla da beyan edilen tutar olan 25.000,00-TL’yi davacının davalıdan tahsilini talep edebileceği kanaatiyle, davacının 26.845,03-TL üzerinden icra takibi yaptığı ve davayı harçlandırdığı dikkate alınarak; davanın kısmen kabulüne davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazların kısmen iptali ile takibin 25.000,00-TL asıl alacak, 1.644,10-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 26.644,10-TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, ayrıca alacağın likit ve belirlenebilir olduğu anlaşılmakla, İİK 67/2 maddesi uyarınca alacağın %20′ si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE; davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazların kısmen iptali ile, takibin 25.000,00-TL asıl alacak, 1.644,10-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 26.644,10-TL üzerinden devamına, asıl alacak tutarına takip tarihinden alacak tahsil edilinceye kadar avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
(2)İİK 67/2. maddesi uyarınca alacağın %20’si oranında (5.000,00-TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
(3)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 1.820,05-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 324,22-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.495,83-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
(4)Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 324,22-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
(5)Davacı tarafından yatırılan 59,30-TL başvuru harcı, 900,00-TL bilirkişi ücreti, 134,50-TL tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 1.093,80-TL yargılama masrafından davanın kabul reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 1.085,61-TL yargılama masrafının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
(6)Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(7)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
(8)6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 1.310,10-TL’sinin davalıdan, 9,90-TL’sinin davacıdan tahsili ile Hazine adına gelir kaydına,
(9)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK yönetmeliğinin 47/1 maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,

Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/05/2022

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.