Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/223 E. 2023/178 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/223 Esas
KARAR NO:2023/178

DAVA:İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ:25/03/2021
KARAR TARİHİ:16/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında kargo sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme unsurları gereği taşıyıcının taşıma taahhüdünde bulunduğunu, gönderenin ise taşıma ücretini vermeyi borçlandığını, müvekkili şirketin davalı ile aralarındaki kargo sözleşmesindeki taşıma taahhüdünü özen ve ivedilikle yerine getirdiğini ve yapılan taşıma işlemleri neticesinde faturalar kestiğini, buna karşılık davalının, müvekkili tarafından gerçekleştirilen taşıma hizmetine karşılık olarak ödenmesi gereken fatura değerlerinin toplamı olan 2.417,77-TL’yi ödemediğini, müvekkili tarafından bahse konu alacağın tahsili amacıyla davalı ile defalarca iletişime geçildiğini ancak davalının işbu borcu ödemekten kaçındığını, bu nedenle müvekkili şirket tarafından davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalının işbu takibe kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu beyanla davanın kabulünü, davalının …. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın iptalini, takibin devamını, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı arasında ilgili kargo sözleşmesinden kaynaklanan bir borç bulunmadığını, müvekkilinin, sözleşme kapsamında kendisine yüklenen sorumlulukları yerine getirdiğini, davacı tarafından usule ve hukuka uygun düzenlenen faturalara ilişkin ödemeleri yaptığını, davacının, müvekkili şirkete ihtarname göndererek borçlu olduğunu ve bu borcu ödemesi gerektiğini bildirdiğini, ancak davacının iddia ettiği şekilde bir borcun bulunmaması sebebiyle taraflarınca ihtarnameye cevap verilerek herhangi bir borçlarının bulunmadığının bildirildiğini, öte yandan davacı ile müvekkili arasında birden fazla iade faturası kesildiğini, yine müvekkili şirket tarafından davacıya banka havalesi ile 23.06.2020 tarihinde 1.821,34-TL gönderildiğini, müvekkili tarafından yapılan ödemelerle borcun olmadığının sabit olduğunu, davacı ile müvekkili şirket arasında herhangi bir bakiye borç olmaması sebebiyle müvekkili aleyhine başlatılan icra takibinin haksız ve kötü niyetli olduğunu beyanla davanın reddini, takibinde haksız ve kötü niyetli olan davacı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; kargo sözleşmesi, ihtarnameler, dekontlar, faturalar, iade faturalar, …. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası, ticari defter ve kayıtlar mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, bilirkişi …’a tevdii edilen dosyada tanzim olunan 18/04/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafından ibraz edilen 2018, 2019 ve 2020 yılı ticari defter kayıtlarına göre, taraflar arasındaki ticari ilişkinin yıllara sarih olduğu, davacı tarafından, davalıya ait muhtelif kargolarının yurtiçi taşımacılığına ilişkin taşıma hizmeti verildiği ve işbu taşıma hizmeti karşılığı olarak, davacı tarafından davalıya hizmet faturaları düzenlendiği ve söz konusu hizmet faturalarına karşılık davalı tarafından davacıya nakit ve banka havalesi ile ödemeler yapıldığı, işbu hizmet karşılığı düzenlenen faturalar ve davalıdan yapılan tahsilatların tutulduğu hesap altında davalı şirket adına açılan alt cari hesap ekstresinin incelenmesinde, 28.03.2019 tarihi itibariyle davacının davalıdan tahsil edilemeyen faturalardan bakiye cari hesaptan toplam alacağının 2.545,05-TL olduğu, ancak, söz konusu tahsili yapılamayan faturalardan 28.03.2019 tarihi itibariyle bakiye alacağın 2.545,05-TL olduğu belirtilmiş ise de, …. İcra Müdürlüğü’nün 16.06.2020 tarih ve … Esas sayılı icra takip dosyasından 2.417,77-TL alacak talebinde bulunulduğu, takip dayanağı olarak 28.03.2019 tarihli ve 2.545,05-TL bakiyeli cari hesap ekstresi olarak dosyaya sunulmuş olmasına karşılık takibin 16.06.2020 tarihli olması karşısında, davacı vekiline duruşmada verilen süreye rağmen takip tarihi itibariyle davacının takipte talep ettiği 2.417,77-TL alacağın davacı kayıtlarından tespitine ilişkin somut kayıt ve belge ibraz etmediği, taraflar arasındaki ticari ilişkinin yıllara sarih olduğu davalı tarafından ibraz edilen 2018, 2019 ve 2020 yıllarına ilişkin ticari defter kayıt ve belgeleri incelemesinde, davacı tarafından davalı adına düzenlenen taşıma hizmet bedeli faturalar ve davacıya yapılan ödemelerin 320 Satıcılar ana hesap altında açılan cari hesap üzerinden kayıt ve izlendiği, 31.12.2018 yıl sonu kapanış kaydına göre davalının davacı kargo şirketine 2.924,61-TL borçlu olarak 2019 yılına devrettiği, davalının 2019 yılı kayıtlarına göre, davacı tarafından takip dayanağı olarak takip dosyasına sunduğu 28.03.2019 tarihli cari hesap ekstresinde, davalının davacıya 1.595,69-TL borçlu olduğu, 31.12.2019 yıl sonu kapanış kaydına göre de davalının davacıya 1.854,96-TL borçlu olarak 2020 yılına devir yapıldığının davalı kayıtlarından tespit edildiği, davalının 2020 yılı ticari defter kayıtlarına göre ise 16.06.2020 takip tarihi itibariyle davalının davacıya 1.821,34-TL borçlu olduğu, takip tarihinden sonra taraflar arasındaki ticari ilişkinin devam ettiği, 16.06.2020 takip tarihi itibariyle davalının davacıya 1.821,34-TL borçlu olduğu ve takip sonrası söz konusu borcun 23.06.2020 tarihinde … üzerinden 1.821,34-TL banka havalesi ile ödendiği, hesabın sıfırlandığı, hesabın sıfırlanması sonrasında da taraflar arasındaki ticari ilişkinin sürdüğü, 31.12.2020 yıl sonu kayıtlarına göre, davalının davacıya 33,14-TL borçlu olarak 2021 yılına devrettiğinin tespit edildiği, sonuç olarak; davacı tarafından davalı şirket aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibinde, takip tarihi olan 16.06.2020 tarihi itibariyle davalının davacıya 1.821,34-TL borçlu olduğu, işbu borcun davalı tarafından takip sonrası 23.06.2020 tarihinde … üzerinden gönderilen havale ile ödendiği, TBK. 100 gereğince kısmi tahsilata kadar işlemiş faiz olarak hesaplanan 3,49-TL faizin öncelikle mahsubu ile, davacının 23.06.2020 tarihinden sonra davalıdan talep edebileceği toplam alacağın 1.824,83-TL olduğu, yapılan 1.821,34-TL tahsilat sonrasında bakiye 3,49-TL asıl alacak için 23.06.2020 tarihinden itibaren işleyecek faiz talep edilebileceği, davalının takip tarihi itibari ile temerrüde düştüğünün kabulüyle, takipten itibaren 1.821,34-TL asıl alacak için 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi uyarınca %10 ve değişen oranlarda temerrüt faizi talep edilebileceği yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
(3)Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, tarafların beyan ve itirazlarının değerlendirilmesi bakımından ek rapor tanzim edilmesi için dosya yeniden bilirkişi …’a tevdii edilmiş olup, tanzim olunan 20/07/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; kök rapordaki tespit ve değerlendirmelerde herhangi bir eksiklik ve hatalı işlem olmadığı, kök rapordaki tespit, değerlendirme ve görüşlerinin aynen devam ettiği yönünde görüş bildirmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali davasıdır.
…. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı … Anonim Şirketi tarafından borçlu … Tarım Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi aleyhine 2.417,77-TL asıl alacak üzerinden takip başlatıldığı, borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu, alacaklının itirazın iptali davası açtığı anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama, tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; açılan dava taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle cari hesap bakiyesi alacağının tahsiline ilişkindir. Tarafların tacir olduğu davacı tarafından delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 maddeleri uyarınca ticari defter ve belgeler nezdinde mali yönden bilirkişi incelemesi yapılması yoluna gidilmiştir. Yapılan bilirkişi incelemesinde tarafların usulüne uygun olarak tutulan HMK 222. Maddesi uyarınca delil vasfına haiz ticari kayıtların sunulduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafından sunulan ticari defter ve kayıtların incelenmesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporundaki tespitlerden; davacının takip dayanağı 28.03.2019 tarihli cari hesap ekstresine göre davalıdan 2.545,05 TL alacağının bulunduğu ancak icra takibinin 16.06.2020 tarihinde yapıldığı, davacının takipte talep ettiği 2.417,77 TL alacağa ilişkin başkaca somut bir belge sunmadığı öte yandan davalının ticari defter ve kayıtlarına göre ise davalının davacı kargo şirketine takip tarihi itibariyle 1.821,34 TL borçlu olarak gözüktüğü tespit edilmiştir. Bu durumda takipte güncel cari hesaba ilişkin başkaca delil sunulmadığından davacının takip tarihinde davalıdan bakiye 1.821,34 TL alacağının olduğu kanaatine varılmıştır. Taraflar arasında takibe konu uyuşmazlık bakımından hizmetin verilmediği gibi iddialar söz konusu olmayıp cari hesaptan kaynaklı davacının alacağının olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Davalı tarafın kayıtlarına göre davalının cari hesaptan kaynaklı davacıya olan borcunu takip tarihinden sonra 23.06.2020 tarihinde … üzerinden 1.821,34 TL havale ile ödeyerek kapattığı anlaşılmaktadır. Davacı tarafça davalıya 16.06.2020 tarihinde yaptığı icra takibine borçlunun itirazı üzerine davacının 25.03.2021 tarihinde mahkememizde itirazın iptali davası açtığı, davalının icra takibinden sonra ancak davadan önce 23.06.2020 tarihinde davalıya 1.821,34 TL ödeme yaptığından davalı borçlunun yaptığı bu ödemenin TBK 100. Maddesine göre öncelikle faiz ve masraflara mahsubu ile bakiye kalması halinde asıl borçtan düşülerek buna göre davacı alacaklının takipte talep edebileceği asıl alacak miktarının tespit edilmiştir. Bilirkişi raporunda bu doğrultuda TBK’nun 100. maddesi uyarınca, borçlunun faiz ve masrafları ödemede gecikmiş olması durumunda ödemelerin öncelikle faiz ve masraflardan mahsup edilerek, geriye kalan paranın ise asıl alacaktan indirilmesi ve bakiye alacağın bu suretle saptanması suretiyle hesaplama yapılmış ve davacının davalıdan herhangi bir alacağının kalmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen bu nedenlerle takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 1.821,34 TL alacağının bulunduğu, davalının takipten sonra ancak davadan önce davacıya ödeme yaptığı ve TBK 100. Maddesi dikkate alınarak yapılan hesaplama sonucu davacının alacağının kalmadığı anlaşılmakla davanın reddine, davalının İİK 67/2 maddesi uyarınca kötü niyet tazminatı talep ettiği anlaşılmakla; davacının takip tarihi itibariyle bir miktar bakiye yönünden takip yapmakta haklı olduğu ve davalıdan alacaklı olduğu, reddedilen bakiye yönünden takip haksız olsa da davacının kötü niyet unsuruna rastlanılmadığından davalının şartları oluşmayan kötü niyet tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Davanın REDDİNE,
(2)Davalının şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
(3)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 179,90-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30-TL’nin harçtan mahsubu ile bakiye 120,60-TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
(4)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
(5)Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(6)Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 2.417,77-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
(7)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
(8)6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
Dair, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı okunup, usulüne uygun anlatıldı.16/03/2023

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.