Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/209 E. 2021/981 K. 13.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/209
KARAR NO : 2021/981

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/03/2021
KARAR TARİHİ : 13/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının temizlik şirketi olduğunu, davalı gibi birçok firmanın su deposu gibi alanları için temizlik dezenfektasyon hizmeti sunulduğunu, davacı ile davalı arasında yapılan mail yazışmaları ile bu durumun sabit olduğunu, davalı firmaya ait su depolarının temizliği için davacı firmadan farklı tarihlerde hizmet alındığını, yapılan ve fatura edilen bir kısım hizmetlerin fatura bedellerinin ödenmediğini, ödenmeyen faturaların 21.06.2019 tarihli 4.734,07 TL, 06.08.2020 tarihli 2.697,52 TL, 06.08.2020 tarihli 1.831,09 TL bedelli faturalar olduğu, fatura alacakları için davalıya karşı … 9. İcra Md. … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu, Arabuluculuk sürecinde de sonuç alınamaması üzerine haksız itiraz ile duran takibin devamı için iş bu dava açılması zaruretinin hasıl olduğunu belirterek itirazın yalnızca asıl alacak yönünden iptali ile takibin devamına veya alacaklarının işleyecek faizi ile birlikte tahsiline, kötü niyetli borçlu aleyhine %2’den az olmamak üzere İcra inkar tazminatına mahküm edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın reddi gerektiğini, davacı tarafından dosyaya sunulduğu iddia edilen delillerin taraflarına sunulmadığını, davacı tarafça dava konusu hadise ile ilgili olarak her hangi bir delil sunulmadığını, davacının davalı şirkete temizlik hizmeti sunulduğunu ve bu hususun davacı ile davalı arasında yapılan mail yazışmalarını delil olarak gösterdiğini, huzurdaki davanın basit yargılama usulüne göre görüldüğünden davacının dava dilekçesinde belirtmediği her herhangi bir delile dayanmasına, davanın fahiş bedel üzerinden alacak iddiasında bulunan davacının haksız ve hukuka aykırı taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın iddialarına dayanak gösterdiği faturaların ve içeriklerinin kabulünün mümkün olmadığını, her ne şeyden evvel faturalarda yer alan hizmet bedellerinin davalı şirket tarafından onaylanmadığını, gerçekten her ne kadar davacı tarafından anılan bedellerin davalı tarafından onaylandığına dair e – mail yazışmaları bulunduğu iddia edilse de davalının temsile yetkili kişilerce verilmiş bir onayın bulunmadığını, davacının davalı şirkete sunulan hizmetin işin niteliklerine uygun olduğunun kabulünün mümkün olmadığını, fatura bedellerinin de fahiş olup bu açıdan da kabulünün mümkün olmadığını, davacı şirketin sunulan hizmet karşılığında düzenlenen faturaların piyasa rayiçlerinin oldukça üzerinde ve hakkaniyete aykırı olduğunu, davacı şirketin haksız kazanç elde etmesine sebebiyet verebilecek nitelikte olduğunu, bu hususun ayrıca davalı şirketçe kendilerine bildirildiğini belirterek haksız olarak açılan davanın esastan reddine, davacının inkar tazminat talebinin reddine, % 20’den az olmayacak şekilde kötü niyet tazminatının davacı şirketten alınarak davalı şirkete ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali davasıdır.
… 9. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 10.790,32 TL üzerinden takip başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya SMMM bilirkişiye tevdi edilmiş, düzenlenen 16/11/2021 tarihli raporda; davacı tarafından davalı şirket aleyhine … 9.İcra Md. … tarih … E Sayılı dosyasından başlatılan icra takibinde, 01/02/2021 takip tarihi itibariyle; davacının davalıdan 9.262,68 TL alacaklı olduğunun kabulü gerektiği, davacı tarafından davalıya BK.117 maddesi anlamında borç ihtarı keşide edildiğine ilişkin dosyaya somut her hangi bir belge sunulmadığından, davalının 01/02/2021 takip tarihi itibariyle temerrüde düştüğünün kabulü ile takip öncesi işlemiş faiz taleplerinin yerinde olmadığı,
işbu davanın ikame edilmesinde, davacının dava dilekçesinde işlemiş faiz talebinin olmadığı, yalnızca asıl alacak yönünden talepte bulunduğu, 9.262,68 TL asıl alacak için takip 01/02/2021 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi gereğince % 16,75 ve değişen oranlarda Ticari temerrüt faizi talep edilebileceği, tarafların diğer taleplerinin (icra inkar tazminatı vs. de dahil olmak üzere) münhasıran Mahkemeniz takdirlerinde olduğu belirtilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 maddeleri uyarınca ticari defter ve belgeler nezdinde mali yönden bilirkişi incelemesi yapılması yoluna gidilmiştir.
Yapılan bilirkişi incelemesi ile tarafların usulüne uygun olarak tutulan delil vasfına haiz ticari kayıtlarına göre takibe konu her 3 faturanın da her iki taraf defterlerinde de usulüne uygun olarak kayıt edildiği, söz konusu faturaların davalıya tebliğ edildiği ve davalı tarafça faturalara süresi içinde herhangi bir itirazda bulunulmadığı, davalı tarafından yasal süresi geçtikten sonra ilk faturaya yaklaşık 15 ay sonra, 2.ve 3.faturalara da kayıt tarihinden yaklaşık 55 gün sonra ayrı ayrı 3 iade faturası düzenlendiği anlaşılmakla cari hesap ilişkisi doğrultusunda takibe konu edilen miktar üzerinden davalının davacıya borçlu olduğu kanaatine erişilmiştir.
Bu nedenlerle davacının sübut bulan davasının kabulüne karar vermek gerekmiş, cari hesap – fatura alacağı kapsamında kabul edilen miktar likit ve belirlenebilir olduğundan (emsal için bknz. Yargıtay 19. H.D. 2016/5503 E. 2017/3917 K. Sayılı ilamı) kabul edilen miktar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği kanaatiyle neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile,
1-… 9.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 9.262,68-TL asıl alacak üzerinden İPTALİ ile, takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA, asıl alacak tutarına takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek % 16,75 oranında ve TCMB tarafından belirlenen değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, işlemiş faiz alacağı yönünden harçlandırılan bir tutar olmadığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-İİK’nin 67/2 maddesi gereği hükmedilen asıl alacak tutarının (9.262,68-TL) %20’si oranında olmak üzere 1.852,53-TL icra inkar tazminatına hükmedilmesine, bu tutarın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 632,73 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 104,24 TL harcın mahsubu ile bakiye 528,49 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri üzerinden AAÜT uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 172,04 TL harç, 900,00 TL bilirkişi ücreti, 41,00 TL posta, tebligat ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 1.113,04 TL yargılama masrafınının davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13)- (14) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
7-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK yönetmeliğinin 47/1 maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.13/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır