Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/2 E. 2021/684 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/2 Esas
KARAR NO:2021/684

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
TALEP:Yargılamanın Yenilenmesi
TALEP TARİHİ: 20/01/2015
KARAR TARİHİ: 21/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davacının davalılar ile imzaladığı … San.Tic.Ltd.Şti.nin davalılarca devir alınmasına ilişkin hazırlanmış 15/02/2014 tarihli hisse devir sözleşmesi uyarınca davacının %33,33 hissesine karşılık davalıların ödemeyi kabul beyan ve taahhüt etmiş oldukları bedelin ödenmemesi üzerine ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile başlatmış olduğu icra takibini takriben 30.000 TL haricen ödendiğini ve dosyada kalan kısma ise itirazları üzerine takibin durduğunu, davalıların baba oğul olup sözleşme konusu işyerini davacıdan sözleşme akabinde fiilen teslim aldıklarını, aylarca işletmenin …’ın sevk ve idaresinde işletildiğini, halen de işletilmekte olduğunu ancak davacıya ödenmesi gereken bedelin ödenmediğini, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Dava dilekçesi davalılara usulüne uygun olarak tebliğ olunmuş, süresi içinde davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Mahkememizin …/… esas …/… karar sayılı 06/06/2017 tarihli kararı ile, davanın davalı … yönünden reddine, davalı … hakkındaki davanın kısmen kabulüne davalı tarafından icra takibine vaki itirazın 100.000,00 TL asıl alacak üzerinden iptaline, bu asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişken oranlardaki avans faiziyle birlikte takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine ve davacı yararına kabul edilen asıl alacak miktarının %20.’si oranında icra inkar tazminatına karar verilmiş, mahkememiz kararı davacı tarafından istinaf edilmiş, İstanbul BAM 14.Hukuk Dairesinin 2018/54 esas 2018/183 karar sayılı 01/03/2018 tarihli kararı ile;
“İtiraz üzerine açılan iş bu itirazın iptali istemli dava dilekçesinde harca esas değer olarak gösterilen 10.000 TL üzerinden peşin harç yatırılmıştır. Ancak dava dilekçesinin sonuç ve istem kısmında “itirazın iptali” denilerek, takip konusu alacağın tamamının dava konusu yapıldığı görülmüştür. Zira, davanın toplam alacağa yönelik olduğunun saptanması halinde, 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 28/a ve 32. maddeleri uyarınca eksik peşin harç tamamlanmadan yargılamaya devam edilemeyeceğinden öncelikle eksik peşin harcın tamamlatılması gerekecektir.
Ne var ki, ilk derece mahkemesince, hüküm fıkrasında hükmedilen miktar üzerinden eksik harcın tamamlanmış olduğu görüldüğünden bu hususa değinilmekle yetinilmiştir.
Davacı, hisse devir alacağının 160.000 TL olduğunu, bu alacağına yönelik olarak icra takibinden önce 20.000 TL ödemenin yapıldığını, buna göre bakiye alacağın 140.000 TL olmasına karşın sehven icra takibinde 130.000 TL asıl alacağın istenmiş olduğunu, takipte gösterilen asıl alacak tutarının 140.000 TL olarak kabul edilmesini istemiştir. İtirazın iptali davası icra takip talebindeki talepler ile sıkı sıkıya bağlıdır. Dolayısıyla davacının bu yöndeki talebi yerinde değildir.
Somut olayda, dosya kapsamına göre, hisse devir sözleşmesinin tarafı olmayan ve sözleşmeden kaynaklı borcu üstlendiği kanıtlanamayan davalı … yönünden davanın yazılı gerekçe ile reddinde isabetsizlik görülmemiştir. ” gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, istinaf kararına yönelik davacı tarafından temyiz yoluna başvurulmuş, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2018/2623 esas 2019/3923 karar sayılı 20/05/2019 tarihli ilamı ile; “Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle onama kararı verilmiş ve mahkememiz kararı kesinleşmiş, davacı vekilince 22/08/2019 tarihli dilekçesi ile yargılamanın iadesine karar verilmesini talep etmiş, bunun üzerine dosya mahkememizin 2019/654 esas numarasını alarak, 2019/654 esas 2020/105 karar sayılı 04/02/2020 tarihli kararı ile yargılamanın yenilenmesine ilişkin talebin reddine karar verilmiş, işbu kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya İstanbul BAM 14.Hukuk Dairesine gönderilmiş ve dairenin 2020/1037 esas 2020/1270 karar sayılı 26/11/2020 tarihli kararı ile,
“Davacının, yargılamanın yenilenmesine dair talep dilekçesi, ayrı bir dava olarak harçları yatırılmak suretiyle ve ayrı bir esas üzerinden ve ayrı bir dosya üzerinden yürütülmesi gerekirken, herhangi bir harç alınmadan talebin değerlendirilip karar verildiği anlaşılmaktadır.
…İlk Derece Mahkemesince yargılanmanın yenilenmesi talebine ilişkin olarak harç alınmamış olduğu görülmektedir. Oysa, Harçlar Kanunu 10. Madde gereğince, yargılamanın yenilenmesi talepli davalar nispi harca tabi davalardan olduğundan, (1) Sayılı Tarife gereğince anlaşmazlık konusu değer üzerinden nispi harç alınması gerekmektedir. Dava harcı, kamu düzenine ilişkin olup, davanın görülmesi için yasayla getirilmiş dava şartı niteliğindedir. Bu nedenle, harç konusu HMK.m. 355 uyarınca Dairemizce resen nazara alınmıştır.
İlk derece mahkemesince, başvuru harcının ve dosya kapsamına göre 110.000,00 TL olan dava değeri üzerinden peşin harcın yatırılması hususunda, HMK’nın 120 ve 115. maddeleri uyarınca kanuni sonuçları hatırlatılmak suretiyle kesin süre verilmesi yoluna gidilmelidir.
Dava harçlarının yatırılmış olması dava şartı olup, bu şart gerçekleşmeden davanın incelenip karara bağlanması usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.a.4 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.” gerekçesiyle mahkememizin yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine ilişkin kararını kaldırmış ve dosya mahkememizin 2021/2 esas sırasına kaydı yapılmıştır.
492 Sayılı Harçlar Kanunu 2. Maddesi gereğince,” Yargı işlemlerinden bu kanuna bağlı (1) sayılı tarifede yazılı olanları, yargı harçlarına tabidir. Ceza mahkemelerinde şahsi hukuka ait hakların hüküm altına alınması halinde de, celse harçları hariç olmak üzere (1) sayılı tarifeye göre harç alınır.”denilmektedir.
Yargılamanın iadesi davası, ilk davadan ayrı yeni bir dava olup, dava değeri üzerinden, tıpkı yeni açılan davalar gibi yargılama harçlarına tabidir. Nitekim, Harçlar Kanunu’nun 10. maddesi gereğince yargılamanın iadesi davalarında, yeni davalar gibi harç alınacağı hükme bağlanmıştır.
Aynı Kanun’un “Harcı ödenmeyen işlemler” başlıklı 32. madde gereğince ise ” Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Ancak ilgilisi tarafından ödenmeyen harçları diğer taraf öderse, işleme devam olunmakla beraber, bu para muhakeme neticesinde ayrıca bir isteğe hacet kalmaksızın hükümde nazara alınır” şeklindedir.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, istinaf bozma kararında belirtildiği şekilde davacı vekiline eksik harcın yatırılması hususunda sure verilmiş, verilen süre içerisinde eksik harcın tamamlanmadığı gibi, davacı vekilince 21/09/2021 tarihli oturumda, harcı yatıramadıklarını, ancak zaten harcın nispi değil maktu olması gerektiği, nispi harcı yatırmalarının mümkün olmadığı, davacının zarara uğradığını ve zararın daha da artmasını istemedikleri yönünde beyanda bulunduğu, istinaf bozma ilamında belirtildiği şekilde eksik harcın tamamlanmaması nedeniyle davada dava şartının gerçekleşmediği, bu şart gerçekleşmeden davanın incelenip karara bağlanmasının usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla, davacının yargılamanın yenilenmesi davasının usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Davanın usulden REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 59,30TL karar harcının davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 14.400,00TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/09/2021

Katip …
E-İMZALI

Hakim …
E-İMZALI