Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/199 E. 2021/299 K. 12.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/199
KARAR NO:2021/299

DAVA:Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:17/03/2021
KARAR TARİHİ:12/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının dosya üzerinden yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacılar murisinin … A.Ş.ile 10/10/2019 ve 25/11/2019 tarihlerinde Mesafeli Tüketici Kredisi Sözleşmesi imzaladığını ve 10/10/2019 tarihli sözleşme ile söz konusu şirketten … … marka otomobil için 115.493,41 TL, 25/11/2019 tarihli sözleşme ile de … … marka otomobil için 126.395,27 TL kredi kullandığını ve 12 aylık taksitler halinde kredilerin geri ödenmesi hususunda her iki tarafında sözleşmelere imza attıklarını, … A.Ş.’nin verilen kredilerin teminatını garanti altına almak için muris …’ü davalı şirkete yönlendirdiğini ve murisle davalı şirket arasında 19/10/2019 ve 25/11/2019 tarihli 12 ay süreli … Sigortası Katılım Sertifikası imzalandığını ve araçlar için alınan kredilerin teminat altına alındığını, bu sertifikalara göre davalı tarafından murisin tehlikeli hastalıktan vefat etmesi halinde sigorta şirketi tarafından varislerine 10/10/2019 tarihli kredi için 115.493,41 TL, 25/11/2019 tarihli kredi için 126.395,27 TL ödeme yapılacağının taahhüt edildiğini, murisin gerek her iki sözleşmeden kaynaklanan kredi borçlarını gerekse davalı ile imzalanan poliçelerden doğan prim borçlarını ödemeye devam ettiğini, ölüm tarihine kadar davalı şirkete herhangi bir prim borcu da olmadığını, davacılar murisinin Covit 19 hastalığına yakalanarak 02/05/2020 tarihinde vefat ettiğini, … A.Ş.nin davacılara başvurarak sigorta şirketinin kredi borçlarını ödemediğini beyanla borçların ödenmesini talep etmesi üzerine sigorta şirketine başvuruda bulunulması ile sigorta şirketinin 22/06/2020 tarihli yanıt dilekçesi ile davacılar murisinin hastalığının tehlikeli hastalıklar kapsamında olmadığından bahisle gerek vadesi geçmiş gerekse vadesi gelmemiş olan kedi bedelini ödemeyeceklerini beyan ettiklerini, bunun üzerine davalı şirkete …Noterliğinin 06/08/2020 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile kredi kurumuna olan kredi borçlarının kapatılması ve ödenmiş olan kredi borçlarının da davacılara ödenmesinin ihtar edildiğini, ihtara cevap verilmeyip borcun davalı şirket tarafından ödenmemesi üzerine kredi alacaklının yasal yollara başvurmasından çekinen davacılar tarafından 03/09/2020 tarihinden önce 114.691,25 TL kredi borcunun ödendiğini, her iki araç için alınmış olan krediden kalan bakiye kredi borcu 23.064,25 TL’nin 19/10/2020 tarihinde kapatıldığını, bu nedenlerle davanın kabulü ile fazlaya ait hakları saklı kalmak kaydıyla ödeneceği taahhüt edilen kredilerin teminat miktarı olan toplam 241.888,68 TL kredi bedelinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacılar murisinin ölüm tarihi olan 02/05/2020 tarihinden itibaren bu alacağa reeskont avans faizi yürütülmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava: miras bırakanın tüketici kredi borcunun davalı sigorta şirketi tarafından ödeneceği taahhüt edilen kredilerin teminat miktarı olan toplam 241.888,68 TL kredi bedelinin tahsili isteminden ibarettir.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-(k) maddesinde, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiler “tüketici”; 3/1-(l) maddesinde ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemler “tüketici işlemi” olarak kabul edilmiş ve Tüketici Kanununun kapsamı esaslı şekilde genişletilmiştir. Aynı Kanunun 73/1. maddesinde “tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilirken; 83/2. maddesinde de “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” hükmüne yer verilmiştir. HMK’nın 1. maddesinde ise görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda; davacıların murisi ile dava dışı … A.Ş.arasında 10/10/2019 ve 25/11/2019 tarihli 2 adet tüketici kredisi sözleşmesi düzenlendiği, davalı tarafından davacılar murisi ile … Sigortası Katılım Sertifikası imzalanarak söz konusu kredilerin teminat altına alındığı, bu sertifikaya göre davacılar murisinin tehlikeli bir hastalıktan vefat etmesi halinde kredi bedelinin mirasçılarına ödeneceğinin taahhüt edildiği, ancak murisin ölümünden sonra davalı sigorta şirketi tarafından vefatına neden olan Covıd 19 hastalığının tehlikeli hastalıklar kapsamında bulunmadığından bahisle kalan kredi borcunun ödenmediği, davalı sigorta şirketi tarafından ödeneceği taahhüt edilen kredilerin teminat miktarı olan 241.888,68-TL kredi bedelinin davalıdan tahsili istemiyle işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Davaya konu uyuşmazlıkta davacıların irsi halefi oldukları murisleri ile davalı arasında tüketici kredisi ve hayat sigortası sözleşmesi bulunmakta olup, 6502 sayılı Kanun anlamında mal veya hizmet satışına dair bir ilişki bulunduğuna ve miras bırakan tüketici sıfatına haiz bulunduğuna göre, taraflar arasında mahkememizin görevi kapsamında değerlendirilebilecek bir ticari ilişkinin bulunmadığı, davanın mutlak ya da nispi ticari dava olmadığı, tüketici konumundaki davacılar tarafından açılan işbu davada tüketici mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmakla Mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Emsal için bkz Yargıtay …HD’nin 2015/… E 2015/… K sayılı kararı).
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, 6502 sayılı TKH hakkındaki kanunun ve ilgili mevzuatın uygulanması ile ilgili ihtilaflara bakma görevinin Tüketici Mahkemelerine ait olduğu, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla, işbu davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle 6100 sayılı HMK’nun 114/c maddesi uyarınca USULDEN REDDİNE
2-HMK 20. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesine müteakip taraflarca 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmesi halinde dosyanın …. NÖB. TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine, taraflarca 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmediği takdirde RESEN davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğinin ihtarına ,
3-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik ve yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri konusunda bu aşamada KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
4-Yargılama, harç ve masrafların ve diğer hususların görevli mahkemece dikkate alınmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
6-Dosya üzerinde karar verildiğinden kararın taraflara resen tebliğe çıkarılmasına,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 12/04/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza