Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2021/270 Esas
KARAR NO:2021/933
DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:02/09/2019
KARAR TARİHİ:30/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, vergi ve SGK kaydı ile kira sözleşmesi davalı … adına olan ve karı koca her iki davalı tarafından işletilen … Mah … Cad No:123/c …/… adresindeki ticari işletme (…) için 08/01/2018 tarihli protokol kapsamında davacı tarafından 146.500TL bütçe temin edildiğini, iade şartlı bütçenin protokol kapsamında iadesi için davalılar aleyhine ihtarname keşide edildiğini ancak bütçenin iade edilmediğini, 145.600TL asıl alacak + 32.321TL işlemiş %18 akdi faiz olmak üzere toplam 177.921,00TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibine girişildiğini, ancak takibe itiraz edildiğini, itirazın haksız olduğunu beyanla, haksız itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davalılar … ve …’nun yerleşim yerinin … olması nedeniyle yetkili mahkemelerin … Mahkemeleri olduğunu, ayrıca kanunda yetki sözleşmesi yapabilecek kişiler ve kurumlar belirlenmiş olup, dosyanın taraflarının bu kişilerden veya kurumlardan olmadığının açık olduğunu, ayrıca görevli mahkemelerin Asliye Ticaret Mahkemesi olmadığını, görev yönünden de davanın reddi gerektiğini, işyeri bütçesinin yönetiminde etkin rol oynayan hatta bütçe üzerinde işlem yapma yetkisi olan tek kişinin… olduğunu, protokol incelendiğinde bütçe kurallarında açıkça bütçenin… tarafından yönetileceğinin yazıldığını ve davalılar … ve …’nun bütçe olarak işletme hesabına gelen para üzerinden hiçbir işlem yapmadıklarını, davacı tarafından bütçe olarak gönderilen paraların nereye, ne şekilde ne miktarda harcandığının davalılar tarafından bilinmediğini, davalıların davacıya bir borcu olmadığını, icra takibinin kötü niyetli olduğunu beyanla, davanın reddine, davacı aleyhine %20den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Mahkememizin 20/10/2020 tarihli … esas … karar sayılı karar ile mahkememizin yetkisizliğine karar verilmiş, mahkememiz kararına karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvrulmuş, İstanbul BAM 46.Hukuk Dairesinin 2021/318 esas 2021/276 karar sayılı 23/02/2021 tarihli ilamı ile; “. . .para borçları 6098 sayılı yasa 89.maddesi gereğince alacaklının ödeme zamanındaki adresinde ödenmesi gerektiğinden ve alacaklının ikametgahı mahkeme de yetkili olmakla; davacının istinaf talebinin kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına. . .” şeklinde mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiş ve dava mahkememizin 2021/270 esas sırasına kaydedilmiştir.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası celp olunmuştur.
…İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı … tarafından borçlular …, … aleyhine 145.600TL asıl alacak 32.321,00TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 177.921,00TL üzerinden takip yapıldığı görülmüştür.
Dava, davacı tarafından alacağın tahsiline yönelik davalılar hakkında başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talebidir. Davacının davalılarla ile ticari işletmenin işletilmesine ilişkin protokol çerçevesinde bütçe temini amacıyla vermiş olduğu paranın tahsili maksadı ile takibi başlattığı anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTKnun 4.maddesinde hangi davaların ticari dava ve çekişmesiz yargı işleri olduğu sayılmış olup, buna göre her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, TTKnun da TMKnun 962 ile 969.maddelerinde; 6098 sayılı TBKnun 202-203, 444-447, 487-501, 515-519, 532-545, 547-554, 555-560, 561-580 maddeleri, Fikri Mülkiyet Hukukuna dair mevzuatta borsa, sergi ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde ve son olarak da bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları, ticari dava olarak sayılmıştır. Buna göre, bir davanın ticari dava sayılabilmesi için ya tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususların doğması, ya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması olması gerektiği, taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemeyeceği, dava konusu uyuşmazlığın bir ticari işletme kurup iletmek konusunda adi ortaklık sözleşmesi niteliğindeki protokol hükümlerine göre verilen paranın tahsili noktasında toplandığı, sözleşmenin taraflarının tacir olmadığı gibi davanın münhasıran Ticaret kanununda düzenlenen işlerden de kaynaklanmadığı, Ticaret kanununda görevli mahkemenin belirlenmesinde ticari iş değil ticari işletmenin esas alınması nedeniyle ile iş ticari nitelikli olsa dahi tarafların tacir olmaması ve işin de her iki tarafının ticari işletmesinden kaynaklanmaması halinde davanın ticari dava niteliğinde olmayacağı, bu itibarla tarafların sıfatı ve sözleşmenin niteliği gereği uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkemelerin … Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, davanın görev yönünden reddine dair aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Davanın görev yönünden reddi ile görevli mahkemenin … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine, kesinleştiğinde talep halinde dosyanın görevli mahkeme olan … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ ne gönderilmesine,
2-HMK 20. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesine müteakip 2 haftalık kesin süre içerisinde taraflardan bir tarafından dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi halinde dosyanın görevli İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, taraflarca 2 haftalık süre içerisinde dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
3-Harç ve yargılama giderlerinin yetkili mahkemede değerlendirilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/11/2021
Katip …
E-İMZALI
Hakim …
E-İMZALI