Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/161 E. 2022/41 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/161 Esas
KARAR NO:2022/41

DAVA :Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ:03/03/2021
KARAR TARİHİ:03/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davalı banka uhdesine bulunan … numaralı hesabı sahibi olup ticari ilişkileri sebebiyle bahse konu hesabı aktif olarak kullandığını, taraflar arasında akdedilen sözleşmeden kaynaklı yapılan işlemlerin karşılığı olarak müvekkili şirketçe ödenmesi gereken ücretlerin davalı banka tarafından belirtilen hesaptan doğrudan kesinti yapılarak tahsil edildiğini, bu kapsamda davalı bankanın müvekkili şirkete ait hesaptan 20/05/2019 ve 05/07/2019 tarihlerinde ayrı ayrı 4.200,00-TL (toplamda 8.400,00-TL) tutarında “Periyodik Hizmet Komisyonu” adı altında kesintiler yaptığını ancak taraflar arasında akdedilen sözleşmede bu isim altında bir kesinti yapılabileceğine ilişkin bir düzenleme veya bilgilendirme bulunmadığı gibi bu kapsamda müvekkili şirket tarafından davalıya verilmiş bir rıza beyanı da bulunmadığını, hesap dökümlerinin incelenmesi sonucu haberdar olunan kesintilerin iadesi için davalı bankaya başvurulmasına rağmen işbu taleplerinden bir sonuç elde edemediklerini ve arabuluculuk görüşmelerinde uzlaşamadıklarını, onayı ve bilgisi olmadan hesabındaki paraya el konulması durumunun açık bir şekilde mülkiyet hakkının ihlalini oluşturduğunu, izah olunan ve Mahkemece re’sen gözetilecek nedenlerle davanın kabulü ile davalı banka tarafından yapılan toplam 8.400,00-TL kesintinin kesinti tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesi talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketin tacir olup tüzel kişiliği haiz bir şirket olduğunu ve bu nedenle tüketici hukukundan kaynaklanan hakların tacirlere uygulanamayacağını, davacı ile müvekkili banka arasında imza edilen Genel Kredi Sözleşmesinin
8.1’nci maddesinde görüleceği üzere müvekkili bankanın tahsis edilen krediler üzerinden komisyon alma hak ve yetkisinin bulunduğunu, dolayısıyla müvekkili bankanın bu hükme istinaden davacı firmaya yönelik olarak yapmış olduğu kredi limiti yenilemesi ve tahsisine istinaden davacı taraftan komisyon tahsil ettiğini, periyodik hizmet komisyonunun ise banka tarafından üçer aylık dönemlerdeki ortalama kredi bakiyesine göre belirlendiğini ve bu kapsamda tahsil edildiğini, müvekkili bankanın masraf komisyon listesinin BDDK. web sitesinde yayınlandığını ve tahsil edilen periyodik hizmet komisyonunun mevzuata uygun olduğunu, ayrıca bankanın internet sitesinde Kobi ticari ürün hizmet tarife duyurusu kısmında masraf komisyon listelerinin duyurulduğunu, dava konusu ücretler tahsil edilmeden önce müşteriye bilgilendirme yapıldığını, komisyon kesintilerinin mevzuat ve sözleşmelere uygun olmadığı iddialarını kabul etmediklerini, açıklanan ve Mahkeme tarafından re’sen nazara alınacak sebeplerle usul ve yasaya aykırı davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; davacı vekilince sunulan 29/03/2021 tarihli delil listesi, davalı vekilinin 16/06/2021 tarihli beyan dilekçesi ekinde davacıya ait hesaba ilişkin sözleşmeler – sözleşme öncesi bilgilendirme formları – hesabın açılışından dava tarihine kadar olan hesap dökümleri – masraf komisyon listesi – hizmet komisyonu dekontu – müvekkili bankanın web sitesi duyuruları ve BDDK. web sitesi duyurusuna ilişkin belgeler, davalı vekili tarafından sunulan Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, mali müşavir bilirkişi … …’a tevdii edilen dosyada tanzim olunan 14/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı … .. Ltd. Şti. ile davalı Bankanın İmes şubesi arasında 27/10/2015 tarihinde 1.000.000,00-TL ve 10/07/2012 tarihinde 200.000,00-TL tutarında “Genel Kredi Sözleşmesi” imzalandığını ve sözleşme öncesi bilgi formalarının imzalatılarak sözleşmeyle birlikte davacıya teslim edildiğini, davacı banka tarafından dava dosyasına sunulan davacıya ait hesap ekstresi incelendiğinde bahse konu davacının ticari hesabını aktif olarak kullandığını, imzalanan sözleşme mukabilinde 2017 ve 2018 yıllarında davalı bankadan kredi kullandığını ve kullandığı kredileri ve diğer bankacılık işlemlerini bu hesaptan ödendiğinin görüldüğünü, davacı banka tarafından davalı adına 20/02/2017 yılında 400.000,00-TL kredi kullandırıldığını, kullandınlan kredi karşılığında Kredi Tahsis Komisyonu Proje komisyonu adı altında masraflar tahsil edildiğini, 04/06/2018 yılında kullandırılan 500.000,00-TL bedelli kredi karşılığında Limit Tahsis Ücreti adı altında masraflar alındığını, ayrıca davalı banka tarafından Hesap İşletim Ücreti adı altında da düzenli olarak masraflar tahsil edildiğinin görüldüğü ancak bu tahsil edilen masrafların. dava konusu olmadığının anlaşıldığını, davaya konu masraf incelendiğinde davacı tarafından dava dosyasına sunulan “dekont ve ekstre” kayıtlarda yapılan incelemede davalı banka tarafından 20/05/2019 tarihinde 4.200,00-TL 05/07/2019 tarihinde 4.200,00-TL olmak üzere toplam 8.400,00-TL “Periyodik Hizmet Komisyonu” adı altında davacı şirket hesaplarından masraf kesintisi yapıldığının görüldüğünü, taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinde yer alan Komisyon Ücret Vergi ve Masraflar başlıklı 8. Maddesinin incelendiğini ve dava konusu masrafın TTK., TBK. ve Bankacılık Kanunu (TTK. 12.-20. m., BK. 114. m.) yönünden irdelendiğini, banka tarafından dava dosyasına sunulan 05/03/2019 uygulama tarihli bankacılık ürün hizmet komisyonları bildirim formu incelendiğinde; Periyodik hizmet komisyonunun yeni bir masraf türü olmakla kredi riski süresince tahsil edilen ücretlerden olduğunu ve minimum 300,00-TL maksimum 30.000,00-TL alınabildiğini, ancak davacıdan dava konusu olarak tahsil edilen masrafın 05/03/2019 uygulama tarihli Bankacılık Ürün Hizmet Komisyonları Bildirim Formunda yayınlandığını ve müşterilerden tahsil edildiğinin anlaşıldığını ve davalı banka tarafından davacıdan daha önce 2012-2018 yıllarında Periyodik Hizmet Komisyonu adı altında işlem için herhangi bir masraf talep edilmediğinin görüldüğünü, davalı bankanın sunduğu sözleşme ve belgeler incelendiğinde davacı firmanın davalı banka ile 2012-2015 yıllarında Genel Kredi Sözleşmeleri imzalandığını, davalı bankada 2017 ve 2018 yılında kullandığı kredilerden kullandırım aşamasında masraf tahsil edildiğini, ancak dava konusu masrafların 2019 yılında tahsil edildiği davalı banka tarafından 2019 yılında davacı adına ayrıca kredi kullandırılıp limit tahsisi yapılmadığını, 2019 yılında kullandırılmış bir kredi olmadığı gibi masraf alınması ile ilgili dosya içeriğinde herhangi bir kayıt bulunmadığını, davalı banka tarafından tahsil edilen toplam 8.400,00-TL komisyon kesintisinin neye göre tahsil edildiğinin belirlenemediğini, davalı banka tarafından davacıdan 20/05/2019 tarihinde 4,200,00-TL ve 05/07/2019 tarihinde 4.200,00-TL olmak üzere toplam 8.400,00-TL “Periyodik Hizmet Komisyonu” adı altında tahsil edilen tutarın davacıya iadesinin gerektiği ve haksız şart niteliğinde olduğunun değerlendirilmesi hususunun sayın mahkemenin taktirinde olduğunu, davacı firmanın taleplerinin sayın Mahkeme tarafından kabul edilmesi ve dava konusu borçtan sorumlu olmadığına hükmedilmesi halinde yapılan hesaplama neticesinde davacının 03/03/2021 dava tarihi itibariyle 8.400,00-TL asıl alacak + 1.065,24-TL işlenmiş faiz ve 53,26-TL BSMV. olmak üzere toplam 9.518,50-TL talep edebileceği yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; bankacılık işleminden dolayı haksız kesilen bedelin iadesi talepli alacak davasıdır.
Tüm dosya kapsamı kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirket ile davalı banka arasında ilk olarak 10/07/2012 tarihinde 200.000,00-TL, 27/10/2015 tarihinde 1.000.000,00-TL tutarında Genel Kredi Sözleşmesi akdedilmiştir. Davalı bankanın kayıtları incelenerek bankacı bilirkişi tarafından rapor hazırlanmış, banka kayıtları ve kredilerden kaynaklı hesap ekstresi üzerinde yapılan inceleme ile banka tarafından davacı adına yine 20/02/2017 yılında 400.000,00-TL kredi kullandırıldığını, kullandırılan kredi karşılığında Kredi Tahsis Komisyonu Proje komisyonu adı altında masraflar tahsil edildiğini, 04/06/2018 yılında kullandırılan 500.000,00-TL bedelli kredi karşılığında Limit Tahsis Ücreti adı altında masraflar alındığını tespit edilmiştir. Davaya konu kesintiler ise bankanın davacıdan 20/05/2019 tarihinde 4.200,00-TL ve 05/07/2019 tarihinde 4.200,00-TL olmak üzere toplam 8.400,00-TL “Periyodik Hizmet Komisyonu” adı altında yapılan masraf kesintileridir.
TTK’nun 20. maddesi uyarınca tacir olan bankanın verdiği hizmet karşılığında ücret talep etmesinin mümkündür. Ancak bu hizmetin yasal dayanağının bulunması şarttır. Davalı bankanın cevap dilekçesinde bahsi geçen sözleşmede komisyon tahsili ile ilgili düzenleme bulunduğuna dair savunmalar gereği inceleme yapılmış ancak taraflar arasında akdedilen sözleşmede komisyon tahsiline dair herhangi bir hüküm bulunmadığı anlaşılmıştır. Öte yandan TCMB periyodik hizmet komisyonları ile ilgili 10/02/2020 tarihinde Resmi Gazetede tebliğ yayımlayarak banka müşteri arasındaki anlaşmazlıklar konusunda belirlilik yaratmış ve yasal dayanak oluşmuştur. Somut olayda ise davalı banka komisyon tahsillerini 2019 yılında almış, TCMB tarafından yayımlanan tebliğ ise 2020 yılında olduğu dikkate alındığında dava konusu uyuşmazlık bakımından uygulanamayacağı kanaatine varılmıştır. Banka tarafından sunulan Bankacılık Ürün Hizmet Komisyonları Bildirim Formu uyarınca işbu davaya konu tahsil edilen masrafın yeni bir masraf türü olduğu, davacıya 2017-2018 yılında kullandırılan kredilerde kullanım aşamasında zaten masraf tahsil edildiği, yine daha önce davacının davalı bankadan 2012-2018 yıllarında çekmiş olduğu kredilerde periyodik hizmet komisyonu altında masraf talep edilmediği, davaya konu 2019 tarihinde tahsil edilen ve bu dosyanın konusunu oluşturan komisyonların ise ilk krediden yaklaşık 7 yıldan sonra tahsil edildiği, yani bu tür bir uygulamanın önceki yıllarda olmadığı anlaşılmıştır. Davanın konusunu oluşturan 20/05/2019 tarihinde 4.200,00-TL ve 05/07/2019 tarihinde 4.200,00-TL olarak kesilen hizmet komisyonlarının tarihleri dikkate alındığında da davacının 2019 tarihinde davalı bankadan bahsi geçen önceki yıllar dışında yeni bir kredi kullanıp kendisine limit tahsisi de yapılmadığı görülmüştür. Belirtilen bu sebeplerle taraflar arasında periyodik hizmet komisyonu tahsil edileceğine dair bir mutabakat bulunmadığı, TCMB tarafından bu hususa ilişkin yayımlanan tebliğin banka tarafından tahsilden sonra yürürlüğe girdiğinden somut olaya uygulanma imkanı bulunmadığından ve banka tarafından kesilen komisyonun yasal dayanağının bulunmadığı anlaşıldığından haksız olarak kesilen komisyon ücretinin davacıya iade edilmesi gerektiği kanaatine varılmakla davanın kabulü ile davacının talebi gibi 8.400,00-TL alacağın 4.200,00-TL’sinin kesintinin yapıldığı 20/05/2019 tarihinden itibaren, kalan 4.200,00-TL’sinin yine haksız kesintinin yapıldığı 05/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Davanın KABULÜ ile; 8.400,00-TL alacağın 4.200,00-TL’sinin 20/05/2019 tarihinden itibaren, kalan 4.200,00-TL’sinin 05/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
(2)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 573,80-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 143,60-TL’nin harçtan mahsubu ile bakiye 430,20-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
(3)Davacı tarafından yapılan; 59,30-TL başvuru harcı, 143,60-TL peşin harç, 850,00-TL bilirkişi ücreti, 75,85-TL tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 1.128,75-TL yargılama masrafının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
(4)Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(5)Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 5.100,00-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
(6)6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13)- (14) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
(7)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/02/2022

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.