Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/148 E. 2023/165 K. 13.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/148
KARAR NO:2023/165

DAVA:Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:28/02/2021
KARAR TARİHİ:13/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile hak sahibi taşeronlar arasında imzalanan taşeronluk sözleşmesinin bitim tarihi itibarı ile yükümlenilen işlerin davalıdan kaynaklı sebeplerle tamamlanamamasına karşın taşeron alacakları ile sözleşme kapsamı dışındaki kesin hesap fazlası birim fiyatlı işler ve sözleşme dışı hizmet işlerine dair daha önce … ATM … Esas sayılı dosyası ile dava açılmış olup davanın şu anda istinaf aşamasında olduğunu, işbu dava ile ilk davada talep edilmeyen kısımların davaya konu edildiğini, … …’nın … … İnşaatının … Ortak Girişimi tarafından üstlenildiğini ve işin bir kısmının davalıya taşere edildiğini, davalının 15/07/2014 tarihli sözleşme ile 120.000 m² panel montajı ve 120.000 m² askı ve profil sistemi montajı olmak üzere toplam 240.000 m²’lik imalat işini 3.180.000 USD bedelle toplam 409 gün kesin sürede tamamlanmak kaydıyla …’a taşere ettiğini, ayrıca sözleşmeden ayrık olarak …’le mimar olarak çalışma hususunda işçilik sözleşmesi de imzalandığını, taşere edilen işler bakımından davalının yer ve alan sağlama, malzeme temini, iş programını sağlayamaması veya yanlış malzeme getirilmesi ve program değişikliğine gitmesi nedenleriyle işin belirtilen tarihte tamamlanamadığını, ancak toplam işin %20’si oranında bir iş teslimi yapılabildiğini, taşeronlar bu süre boyunca uyarılarına rağmen gerekli önlemleri almayan davalının işin bitirilememesinde kusurlu olduğunu, ek davadan önce açılan kısmi davada da mahkemenin gerekçesinde işin tamamlanamamasında kusurlu olduğu yönündeki tespite karşı davalının istinaf yoluna başvurmamış olup bu hususun taraflar arasında kesin delil teşkil ettiğini, somut olaya bakıldığında, tarafların işin başında sözleşme süresini, işin kesin ve toplam mutlak değerini belirlediklerini, ara ödemelerin avans niteliğinde olacağı ve geçici ödemeler olacağını, kesin ödemenin iş bitiminde olacağı ve iş bitiminin mutlak bir süreye bağlı kılındığını, keza işin süresinde bitirilmemesinin de cezai şarta bağlandığını ve cezai şartın toplam iş bedeli üzerinden oranlanarak hesap edildiğini, yine taşeronlardan alınan teminat senedi bedellerinin de sözleşmenin toplam bedeline oranlanarak hesap edildiğini, tarafların işin devamı süresince işlerin yapıldıkça toplam iş miktarına oranlarının da günlük faaliyet ve şantiye raporlarında gösterdiklerini, aralarındaki yazışmaların da bu hedefe yönelik olduğunu, bu kapsamda taraf iradelerinin sözleşmenin götürü ücret olduğunu gösterdiğini, sözleşmenin devamı sırasında sözleşme kapsamındaki imalatlar haricinde ayrıca ikincil tavan ve ilave konstrüksiyon işlerinin de yapılmasının sözleşmenin 16.2 maddesi atfı ile taşeronlardan istendiğini, taşeronlarında birim fiyat teklifi vererek kendilerine yer teslimi yapılması ile işi yapıp teslim ettiklerini, ancak davalının birim fiyat tekliflerine işin başında herhangi bir şeklide karşı çıkmadığı ve e-maillere de cevap yazmadığı halde iş bitirilip teslim edildiği ve hak ediş raporları hazırlanarak ek ödeme taleplerinin sunulması üzerine çok defa hak ediş raporlarında kendiliğinden birim fiyatlarda düşüm yaptığını ve hesaplamayı da bu çerçevede yaptığını, aynı durumun panel montajına dair olarak istenen birim fiyat talebinde de söz konusu olduğunu, bunun dışında ayrıca yer teslimi yapılmaması gibi nedenlerle iş yapılamadığından davalı tarafından taşeron işçilerinin şantiye alanında farklı hizmetlerde kullanıldığını, bu çerçevede işçilerin günlük yevmiyeleri işçilere ödenmiş olmasına karşın taşeronlara işçilerin genel hizmetlerde çalıştırılması bakımından herhangi bir ödeme de yapılmamış olup hizmetlere dair işçi taşeronluğu kapsamında ayrıca bir taşeron karının verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle terditli olarak ve alacak kalemleri tam olarak belirlenebilir olduğunda HMK 107 maddesi kapsamında artırılmak üzere ek davanın kabulü ile, öncelikle 6102 S.K.’nın 7251 sayılı kanunla değişik 6102 sayılı kanunun 4. maddesi 2. fıkrasının Anayasaya uygunluğunun denetimi bakımından Anayasa Mahkemesi’ne AY m. 152 kapsamında somut norm denetimi için itiraz yoluna başvurulması, sözleşmenin götürü ücret sözleşmesi olarak kabulü halinde, sözleşme bakiye ücreti olarak 1.000 USD, sözleşme kapsamı dışında yapılan birim fiyatlı işler bakiye bedeli olarak 1.000 USD olmak üzere şimdilik toplam 2.000 USD’nin temerrüt tarihinden itibaren 3095 S.K. 4/a uyarınca faizi ile, sözleşme harici yapılan hizmet sağlama işlerinden taşeron kar payı olarak şimdilik 5.000 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren ticari faizi ile davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, sözleşmenin birim fiyatlı kabul edilmesi halinde ise sözleşme kapsamında mahrum kalınan kar dahil taşeron zararı, sözleşmenin 3. maddesi kapsamında asıl yükleniciden elde edilen ve taşerona yansıtılması gereken ilave hak bedeli toplamlarının menfi ve müspet zarar kalemi olarak 1.000 USD tazminatın, sözleşme kapsamı dışında kalan birim fiyatlı işler bakiye bedeli olarak 1.000 USD olmak üzere sonradan HMK m. 107 kapsamında artırılmak üzere şimdilik toplam 2.000 USD’nin temerrüt tarihinden itibaren 3095 S.K. M.4/a uyarınca faiziyle, sözleşme kapsamı harici hizmet sağlama nedeniyle işçi taşeronluğu kar payı olarak ve sonradan HMK m. 107 kapsamında artırılmak üzere şimdilik 5.000 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren ticari faiziyle davalıdan alınarak davacılara ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; somut olayda belirsiz alacak davası açabilmenin şartları mevcut olmadığından ve belirsiz alacak davası açılmasında hukuki menfaat olmadığından davanın usulden reddini talep ettiklerini, davaya konu edilen alacağın ayrıca zamanaşımına uğradığını, davacıların taleplerinin özellikle ana unsurunu oluşturan ve taşeron ilişkisinin götürü usulde düzenlendiği yönündeki iddialarının daha önce davacılardan … … ile müteveffa … tarafından … ATM … esas sayılı dava dosyasında da konu edildiğini, dosya halen derdest olup derdestlik itirazları olduğunu, … ATM dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin birim fiyat usulüne göre düzenlendiğini, taşeronlar tarafından gerek sözleşme kapsamında gerekse yapılan ilave işler ve ek ödeme talepleri ile ilgili olarak hak kazanılan ücretler taşeronlara tamamen ödenmiş olduğundan davacıların davalıdan herhangi bir alacağı bulunmadığını, ayrıca montaj işlerinin ifasını üstlenen taşeronlara yapılan tüm ödemelerin hakedişlerine mahsuben yapıldığını, davalının somut olayda herhangi bir kusuru bulunmadığını, davacıların, davalının kusuruna dayalı olarak işlerin tamamlanamadığını iddia etmelerine karşın taşeronlar tarafından sözleşme ilişkisi kapsamında ne ek süre talebinde bulunulduğunu, ne de genel hükümler çerçevesinde akdin sonlandırılması yoluna gidildiğini, aksine taşeronların sözleşme süresinin sonuna kadar beklediklerini, sözleşme süresi bitince de sahayı terk ettiklerini ve bu sebeple sözleşmenin tasfiye edildiğini, kaldı ki davacılardan … …’un ayrı organizasyon ve aynı saha koşullarında davalı ile olan iş ilişkisi bittikten sonra çalışmaya devam ettiğini, sözleşmeye göre taşeronların dolayısı ile de davacıların herhangi bir tazminat talep hakları bulunmadığını, taşeronların hak etmiş oldukları tüm ödemeleri ve hatta dava fazlasını davalıdan aldıklarını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup … ATM … esas sayılı dosyası, taraflar arasındaki sözleşmeler, davalı ile asıl müteahhit arasındaki sözleşme ve ekleri, proje örneği, iş programları, yazışmalar, günlük şantiye raporları, günlük faaliyet raporları, teknik personel şeması, bordrolar, ödeme kayıtları, ihtarnameler, uzman görüşü, mirasçılık belgesi celp olunmuştur.
….ATM …esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacı-karşı davalıların …, davalı-karşı davacının … Sist.San.ve Tic.A.Ş., davanın 30/10/2015 tarihinde açılan yanlar arasında … Kentinde yeni yapılmakta olan hava alanı sahasında yerine getirilmek üzere bir kısım montaj işlerine yönelik yapılan 15/07/2014 tarihli sözleşme kapsamında, karşılık davacının sözleşme gereğince ve sözleşme dışı işler nedeniyle asıl davacılara yaptığı ödemelerden geriye kalan sözleşmede kararlaştırılan sözleşme bedelinin davacılara ödenmesi, karşılı davacıya sözleşme gereğince verilen avans ve teminat senetleri nedeniyle davacıların borçlu olmadıklarının tespiti ile senetlerin iadesi istemine ilişkin olduğu, karşı davanın 17/12/2015 tarihinde açıldığı, asıl davacılara sözleşme kapsamındaki imalatlarına, sözleşme dışı imalatlarına ve sözleşme harici yaptıkları işlere karşılık yapılması gereken 1.064.909,44 USD ‘den fazla yapılan 357.058,02 USD’nin asıl davacılardan tahsili ve karşılık davacı yararına manevi tazminata hükmedilmesi istemine ilişkin olduğu, 28/01/2020 tarihinde asıl dava yönünden, davacının alacak istemiyle açtığı davanın reddine, davacının 15/07/2014 tarihli 20.000 USD bedelli, 01/09/2014 tarihli 159.000 USD bedelli senetlerin yanlar arasındaki sözleşme gereğince ve tarafların kabulünde olduğu üzere teminat senedi olduğunun tespiti ile söz konusu senetlerindavacılara iadesine, karşı davanın kısmen kabulü ile, 198.649,62 USD’nin asıl davacılardan tahsiline, manevi tazminat isteminin reddine karar verildiği, karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulduğu, İstanbul BAM 15.Hukuk Dairesinin 2020/1707 esas, 2023/10 karar sayılı, 10/01/2023 tarihli ilamı ile, kararın kaldırılmasına karar verildiği, dosyanın …esas sırasına kaydının yapıldığı, duruşmanın 11/07/2023 tarihine atılı bulunduğu anlaşılmıştır.
Dava; Taraflar arasında … kentinde yapılmakta olan havaalanı sahasında yerine getirilmek üzere davalının kendisine taşere edilen bir kısım montaj işlerine yönelik davacı taşeronlarla yapılan 15.07.2014 tarihli sözleşme kapsamında işveren davalının sözleşme gereği üstlenmiş olduğu edinimlerini yerine getirmediği gerekçesiyle terditli olarak öncelikle sözleşmenin götürü ücret olarak kararlaştırıldığının kabulü ile davacı taşeronların bakiye iş bedeline hak kazandıkları iddiasına dayalı olarak sözleşme bakiye ücreti, sözleşme harici yapılan hizmet sağlama işlerinden kaynaklı taşeron kar payı talebine, sözleşmenin birim fiyatlı kabul edilmesi halinde ise sözleşme kapsamında mahrum kalınan kar dahil menfi ve müspet zararın tespiti ve tahsili ile sözleşme harici yapılan hizmet sağlama işlerinden kaynaklı taşeron kar payı talebine ilişkin olarak açılan (eser sözleşmesinden kaynaklanan) tazminat davasıdır.
Bilindiği üzere 6100 sayılı HMK.nun 166. maddesi uyarınca “(1) Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar. (2)Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır. (3)Birleştirme kararı, derhâl ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir.” denilmektedir.
Mahkememizdeki iş bu davanın tarafları ve konusu itibariyle ….Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı dosyası ile birbirini etkileyecek nitelikte olduğu, dosyalar arasında fiili ve hukuki bağlantının mevcut olduğu, biri hakkında verilecek hükmün diğerini de etkileyeceği, …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … (istinaf öncesi … Esas) Esas sayılı dava dosyasının daha önce açılmış olduğu ve davacı tarafça işbu dava dosyası ile ….ATM … (istinaf öncesi … Esas) esas sayılı dosyasında talep edilmeyen kısımların davaya konu edildiğinin belirtildiği anlaşıldığından usul ve dava ekonomisi de göz önüne alınarak her iki dava dosyasının birleştirilmesine, yargılamanın …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine, dosyamız esasının bu şekilde kapatılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dosyamız ile ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı( istinaf öncesi dosya no’su … E) dosyası arasında HMK.’nun 166. maddesi gereğince fiili ve hukuki irtibat bulunması, biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek olması ve yargılama ekonomisi ile birlikte farklı kararların önlenmesi amacıyla dava dosyamızın ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dava dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Esasın bu şekilde kapatılmasına, yargılamaya ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas Sayılı dava dosyası üzerinden devam edilmesine,
3-HMK 166/3 maddesi uyarınca, birleştirme kararının ilk davanın açıldığı mahkemeye derhal bildirilmesine,
4-Yargılama giderleri, sair ücretlerin ve diğer hususların anılan Mahkemece nazara alınmasına,
Dair , davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, esas hükümle birlikte yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.13/03/2023

Katip …
e-imza

Hakim ..
e-imza