Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/131 E. 2021/617 K. 16.08.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/131 Esas
KARAR NO : 2021/617
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cis. Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 22/02/2021
KARAR TARİHİ : 16/08/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 02/06/2018 tarihinde … plakalı araç sürücüsünün müvekkilinin park halindeyken aracının kapısını açtığı esnada … plakalı aracın çarpması sonucu meydana gelen kazada müvekkili …’ın yaralanarak sürekli malul hale geldiğini, kaza ile ilgili olarak … Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/ … soruşturma numaralı dosyasında bulunan kaza tespit tutanağı ve diğer belgelerle de sabit olduğu üzere davalıya sigortalı … plakalı aracın 2918 sayılı KTK’ nın 56/1-A maddesine göre kusurlu olduğunu, müvekkiline davalı … şirketince ödenen sürekli ve geçici maluliyetine karşılık miktar yeterli olmadığını ve maluliyet tespiti yapılmadan ödeme yapıldığını, açıklanan nedenlerle tahkikat sonucunda belirsiz alacak olarak fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 500,00-TL sürekli iş göremezlik ve 500,00-TL geçici işgöremezlik olmak üzere toplamda 1.000,00-TL cismani zarar tazminatının 02/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın zamanaşımına uğramış olması sebebiyle reddini, müvekkili sigorta şirketi tarafından 23/10/2018 tarihinde yapılan 37.933,10-TL’lik ödeme ile davacının zararı karşılanarak herhangi bir zararı kalmadığından davanın reddine karar verilmesini, sayın Mahkemenin aksi kanaatte olması halinde davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla kusur durumunun belirlenmesi için dosyanın Adli Tıp … İhtisas Dairesine gönderilmesini, ayrıca davacının maluliyetinin tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesine gönderilmesini, kusur ve maluliyet durumunun tespitinden sonra aktüeryal hesaplamanın yapılmasını ve ödenen tutardan fazla zararın ispatı halinde yapılan ödemenin güncellenerek tazminat miktarından indirilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
Taraflara usulüne uygun olarak tebligat yapılmış olup, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığına – … CBS.’na – … Sağlık Uyg. Araş. Merkezi’ne – … Hastanesine – … Hastanesine – … Polis Merkezi Amirliğine – … ve … Trafik Tescil Şube Müdürlüğüne – … sigorta A.Ş.’ye yazılan müzekkere cevapları dosya arasına alınmıştır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davasıdır.
Mahkememizce yapılan yargılama devam ederken; davacı vekili tarafından 11/08/2021 tarihinde dosyaya ibraz edilen beyan dilekçesinde özetle; dava konusu alacak için tarafların sulh olduğunu, davanın konusuz kaldığını, yargılama giderlerinden olan arabuluculuk ücretinin davalı tarafından ödeneceği hususunda karşı tarafla anlaşıldığını ve başkaca bir taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
6100 sayılı HMK.nun 313. vd. maddelerinde sulh düzenlenmiştir. Buna göre sulh görülmekte olan bir davada tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla yapmış oldukları bir sözleşmedir. 6100 sayılı HMK’nın 315. maddesi “Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.” hükmü haizdir. Sulh, Mahkemenin bir hükmüne gerek kalmaksızın davaya son veren usuli bir sözleşme olduğu ve HMK 314. maddesi uyarınca sulh hükmün kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği düzenlenmiştir. Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir. Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.
6100 Sayılı HMK’nın 74. Maddesinde davaya vekalette özel yetki verilmesi gereken haller sayılmıştır. Buna göre bir davada müvekkil tarafından vekile açıkça yetki verilmemişse, vekil sulh olamaz. Somut olayda davada karşı tarafla sulh olduğunu bildiren davacı vekilinin vekaletnamesinde sulhe ilişkin özel yetkinin bulunduğu, davacı ile davalının dava dışında sulh olduklarının anlaşıldığı, tarafların sulh olmaları ve uyuşmazlık konusunun bu surette ortadan kalkmış olması nedeniyle dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir. Ayrıca taraflar arasında düzenlenen Makbuz, İbraname ve Feragatname başlıklı 04/08/2021 tarihli belge ile dava şartı zorunlu arabuluculuk masrafı olan 1.320,00 TL’nin davalı … tarafından karşılanacağına dair anlaşılmış olduğundan dava şartı zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve yine aynı belgede davacının yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin sigorta lehine feragat ettiği ve başkaca talebi olmadığı da dikkate alınmak suretiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Taraflar arasında akdedilen sulh sözleşmesi uyarınca dava konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
(2)Harç peşin olarak alındığından ayrıca alınmasına yer olmadığına,
(3)Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
(4)Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(5)Talep gibi taraflar yararına vekalet ücretine yer olmadığına,
(6)6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13)- (14) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
(7)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/08/2021

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.