Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/130 E. 2022/40 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/130 Esas
KARAR NO :2022/40

DAVA:Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ:22/02/2021
KARAR TARİHİ:03/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin davalı bankanın müşterisi olduğunu ve davalı nezdinde açılmış hesaplarının bulunduğunu, 27/03/2019 tarihinde davalı bankanın … Şubesi’nden davacıya gönderilen “Periyodik Hizmet Komisyonu Devresonu Zorunlu Müşteri Bilgilendirmesi” konulu e-posta ile 2019 yılı 1. çeyrek Periyodik Hizmet Komisyonu tahakkuku 5.000,00-TL + BSMV olup 28 Mart 2019’dan itibaren vadesiz hesaplardan tahsil olunacağı bilgisinin verildiğini, davacı şirket tarafından bu e-postaya cevaben gönderilen e-posta ile periyodik hizmet komisyonunun kabul edilmediğini, yeni ve keyfi uygulama dayanak gösterilerek hiçbir surette hesaplardan kesinti yapılmasına izin verilmediğini, nezdinde bulunan tüm hesapların eft/havale alımlarına kapatılmasını, herhangi bir kredi revizyon çalışmasının yapılmamasını, yapılan mevcut çalışmaların durdurulmasını, mevcut KGF riski dışında bir riskin bulunmadığını ve bu KGF ödemelerinin yapılabilmesi amacıyla bu uygulamadan muaf bir hesabın oluşturulmasını davalıya bildirdiğini, … Şubesi tarafından davacı şirkete kredi için hesap açıldığını ve kredi taksitleri hesabı ilgili hesap olarak güncellendiğini, diğer hesapların alacak işlemlerine durdurulması için kaşe imzalı yazılı talimat beklediklerini bildirdiğini, bunun üzerine 29.03.2019 tarihinde davacı şirket tarafından davalı bankanın … Şubesi’ne hesapların kapatılmasının e-posta ile bildirildiğini ve kaşeli imzalı talimatların ilgili banka şubesine iletildiğini, davalı banka tarafından davacı şirketin herhangi bir talimat ya da onayı bulunmaksızın -bilakis aksi yönde talimatı bulunmasına rağmen- hukuka ve sözleşmeye aykırı olarak davacı şirketin sadece KGF kredilerini ödemek için kullanmış olduğu hesaptan; 30.05.2019 tarihinde 5,000,- TL Periyodik Hizmet Komisyonu ve 250,- TL BSMV olmak üzere toplam 5.250,- TL, 09.12.2019 tarihinde … numaralı dekont ile 4.200,- TL Periyodik Hizmet Komisyonu, 09.12.2019 tarihinde … numaralı dekont ile 4.200,- TL Periyodik Hizmet Komisyonu, 06.01.2020 tarihinde … numaralı dekont ile 787,50- TL Periyodik Hizmet Komisyonunun otomatik olarak tahsil edildiğini, davacı şirketten 30.05.2019 tarihinde tahsil edilen 5.250,-TL periyodik hizmet komisyonu ve BSMW’nin hukuka aykırı olunduğunun tespiti ile davacı şirkete iadesi için; …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında 08.12.2020 tarihinde verilen kararda; “Mahkememize sunulan belgelerden davalı bankanın periyodik hizmet komisyonu başlığı altında bir kesinti yapılmasını haklı gösterir taraflar arasında akdedilen bir mütabakat bulunmadığı anlaşılmakla davalı tarafça tahsil edilen komisyonun bir hukuki dayanağının bulunmadığı kanaati oluşmuş ve davanın kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.” gerekçesi ile davanın kabulü ile 5.250,00-TL alacağın tahsil tarihi olan 30.05.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiğini, dolayısıyla davalının “Periyodik Hizmet Komisyonu” adı altında bir tahsilat yapamayacağı ve bu komisyonun hukuki bir dayanağının bulunmadığının kesinleşmiş mahkeme kararı ile sabit olduğunu, davacı şirket tarafından tahsil edilen bedelleri tahsil tarihlerinden itibaren işleyecek faizleri ile birlikte iadesi konusunda …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yoluna başvurulduğunu, davalı tarafından takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini ve takibin durduğunu beyanla, borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazlarının iptali ile takibin asıl alacak bakımından devamına ve davalı/borçlunun 10.423,48-TL’nin takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek avans faizi ile birlikte davacıya ödemeye mahkum edilmesini, itirazında haksız ve kötü niyetli olan davalı aleyhine İİK uyarınca dava değerinin %20’’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri, arabuluculuk vekalet ücreti ve dava ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının tacir ve tüzel kişiliği haiz bir şirket olduğunu, tüketici hukukundan kaynaklanan hakların tacirlere uygulanamayacağını, davacı şirket ile davalı banka arasında imza edilmiş Genel Kredi Sözleşmesi’nin 8.1. maddesi içeriğine göre davalı bankanın tahsis edilen krediler üzerinden komisyon alma hak ve yetkisi bulunduğunu, davalı bankanın bu hükme istinaden davacıya firmaya yönelik olarak yapmış olduğu kredi limiti yenilemesi ve tahsisine istinaden davacı taraftan komisyon tahsil ettiğini, bankaların Türk Ticaret Kanunu’na göre tacir olması nedeniyle ücret/komisyon alma hakkı bulunduğunu, davacı tacir olduğunu ve imzaladığı sözleşmenin içeriğine vakıf olduğunu, nitekim Genel Kredi Sözleşmesi’nin imza tarihinden önce davacı yana “Sözleşme Öncesi Bilgi Formu” verildiğini ve kendisi tarafından okunarak teslim alındığını, periyodik hizmet komisyonunun, risk merkezi bildirimleri, sistem kayıtlarının arşivlenmesi, şube ve alternatif dağıtım kanallarından hizmet verilebilmesi ve bunun yanı sıra kredili müşterilerin nakit akış ve kredi ödeme döngüsünün takibi ve oluşturulan risk modelleme çalışmalarına göre müşteri kredi portföyündeki risklilik derecesinin düzenli olarak analiz edilerek verimli bir şekilde yönetilmesi ve diğer hizmetler için ayrılan kaynakların karşılığı olarak tahsil edildiğini, periyodik hizmet komisyonu belirlenirken müşterilere verilen finansal olmayan hizmetlerin yanı sıra, ilgili dönem içerisinde yapılan istisnalar ve özel nitelikli diğer hizmetlerin dikkate alındığını, periyodik hizmet komisyonunun, banka tarafından üçer aylık dönemlerdeki ortalama kredi bakiyesine göre belirlendiğini, ayrıca ilgili ücret kaleminin, … nezdinde yapılan Ticari Ücret Ve Komisyonları Sadeleştirme Çalışması kapsamında oluşturulan ticari ücret, komisyon tablosundaki ücret kalemlerinden birisi olduğunu, bankaca bu ücret kaleminin belirtilen ticari ücret/masraf tablosuna paralel şekilde dizayn edildiğini, … … A.Ş. masraf komisyon listesinin BDDK web sitesinde yayınlandığını, dolayısıyla tahsil edilen periyodik hizmet komisyonu mevzuata uygun olduğunu, ayrıca davalı bankanın web sitesinde de masraf komisyon listelerinin duyurulduğunu, ücret uygulamasından önce müşteri bilgilendirmesi de yapıldığını, davacıdan tahsil edilen periyodik hizmet komisyonu mevzuat ve sözleşmelere uygun olduğundan davacının iddia ve beyanlarını kabul etmediklerini beyanla, davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası, e-posta kayıtları, dekontlar, hesap hareket dökümleri, sözleşmeler ve banka kayıtları Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, bilirkişi …’a tevdii edilen dosyada tanzim olunan 19/10/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmelerine istinaden davacı tarafından davalı bankadan muhtelif tarihlerde taksitli ticari krediler kullanıldığı, kullanılan taksitli ticari kredilerin taksit ödemeleri ve diğer tahsilat ve kesintilerin ise banka nezdinde açılan ticari mevduat hesabı üzerinden tahsilat yapıldığı, ilgili mevduat hesap ekstresi incelendiğinde; davalı banka tarafından ilgili hesap üzerinden “Periyodik Hizmet Komisyonu” adı altında icra takibine konu edilen; 09/12/2019 tarihinde … nolu dekontla 4.200,00-TL periyodik hizmet komisyonu, 09/12/2019 tarihinde … nolu dekontla 4.200,00-TL periyodik hizmet komisyonu, 06/01/2020 tarihinde … nolu dekontla 787,50-TL periyodik hizmet komisyonu adı altında kesintiler yapıldığı, Merkez Bankası’nın tebliğin 4. maddesi ile esas hedeflediği hususun faiz dışında sağlanacak diğer menfaatler ve tahsil edilebilecek masrafların nitelikleri ve sınırlarının serbest piyasa koşullarında rekabetçi bir ortamda belirlenebileceği ve bunların piyasa koşullarında makul düzeyde oluşacağı düşünülerek hazırlandığı, ancak, bankaların serbest piyasa koşullarında belirleyip uygulamaya geçilmesi hususunun kısa vadede gerçekleşmediği ve bu nedenle de günümüzde pek çok sayıda uyuşmazlıkların çıkmasına neden olunduğu, bankalar tarafından masrafların serbestçe belirleme yetkisi uygulamada bu yetkinin farklı uygulamaları da beraberinde getirdiği ve masraf adı altında somut masraflardan ziyade soyut adlar altında ücret ve masraf tahsil edildiği, bankalar tarafından yapılan bu uygulamaların Türk Borçlar Kanunu’nun 20 ve 25 maddeleri ile haksız şart hükümlerine de aykırılık teşkil ettiği, TCMB tarafından gerek 2006/1 sayılı tebliğde, gerekse en son yayımlanan 2020/4 Sayılı “Bankalarca Ticari Müşterilerden Alınabilecek Ücretlere İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ”de, davalı banka tarafından davacıdan periyodik hizmet komisyonu adı altında komisyon ücret alınabileceğine ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığı, ayrıca sektör bankaların bu yönde herhangi bir teamül halini alan bir uygulamasının da bulunmadığı, davalı banka tarafından söz konusu kesintilerin üçer aylık dönemler itibariyle davacı banka hesabından tahsil edildiği hususunda beyanda bulunulduğu, ancak yapılan kesintilerinin tamamının periyodik (üçer aylık dönemlerde) olmayan tarihlerde yapıldığı, 09/12/2019 tarihinde aynı saatte iki kez aynı ücretin davacı hesabından tahsil edildiğinin tespit edildiği, periyodik hizmet komisyonu adı altında bir teamül ve uygulama da olmadığından davalı banka tarafından komisyon adı altında kesilen tutarın davacıya iadesinin gerektiği mütalaa edilmiş, sonuç olarak davacı tarafından, davalı aleyhine başlatılan …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından 17/01/2021 tarihli ilamsız icra takibinde, davalı banka tarafından davacı hesaplarından Periyodik Hizmet Komisyonu adı altında yapılan 9.187,50-TL’lik kesintilerin, kesinti yapılan tarihlerden itibaren değişen faiz oranları üzerinden yapılan hesaplama neticesinde işlemiş faizlerin toplamı olan 1.209,55-TL ile birlikte toplamda 10.397,05-TL’nin davalı banka tarafından davacıya iade edilmesi gerektiği, asıl alacağa, takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi uyarınca değişen oranlarda avans faizi talep edilebileceği yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; bankacılık işleminden dolayı haksız kesilen bedelin iadesi talepli yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı … tarafından borçlu … aleyhine 787,50-TL asıl alacak (istenen faiz: yıllık reeskont avans), 4.200,00-TL asıl alacak (istenen faiz: yıllık reeskont avans), 4.200,00-TL asıl alacak (istenen faiz: yıllık reeskont avans), 97,44-TL geçmiş gün faizi, 569,27-TL geçmiş gün faizi, 569,27-TL geçmiş gün faizi olmak üzere toplam 10.423,48-TL üzerinden takip başlatıldığı, borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu, alacaklının itirazın iptali davası açtığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirket ile davalı banka arasında imzalanan kredi sözleşmelerine istinaden davacı tarafından davalı bankadan muhtelif tarihlerde ticari krediler kullanıldığı ve kredilerin banka nezdinde açılan davacıya ait ticari mevduat hesabından tahsil edildiği anlaşılmıştır. Davalı bankanın kayıtları incelenerek bankacı bilirkişi tarafından yapılan inceleme ile oluşturulan raporda; davalı bankanın 09/12/2019 tarihinde … nolu dekontla 4.200,00-TL periyodik hizmet komisyonu, aynı tarih olan 09/12/2019 tarihinde … nolu dekontla 4.200,00-TL periyodik hizmet komisyonu, 06/01/2020 tarihinde … nolu dekontla 787,50-TL periyodik hizmet komisyonu adı altında kesintiler yapıldığı, bu kesintilerin tamamının üçer aylık periyodik dönemlerde olmadığı, 09/12/2019 tarihinde aynı saatte iki kez aynı ücretin davacıdan tahsil edildiği tespit edilmiştir.
TTK’nun 20. maddesi uyarınca tacir olan bankanın verdiği hizmet karşılığında ücret talep etmesinin mümkündür. Ancak bu hizmetin yasal dayanağının bulunması şarttır. Davalı bankanın cevap dilekçesinde bahsi geçen sözleşmede komisyon tahsili ile ilgili düzenleme bulunduğuna dair savunmalar gereği inceleme yapılmış ancak taraflar arasında akdedilen sözleşmede komisyon, vergi, masraf miktarı hususunda tutar belirlenmediği, komisyon tahsiline dair herhangi bir hüküm bulunmadığı anlaşılmıştır. Öte yandan TCMB periyodik hizmet komisyonları ile ilgili 10/02/2020 tarihinde Resmi Gazetede tebliğ yayımlayarak banka müşteri arasındaki anlaşmazlıklar konusunda belirlilik yaratmış ve yasal dayanak oluşmuştur. Somut olayda ise davalı banka komisyon tahsillerini 09/12/2019 tarihinde iki kez ve 06/01/2020 tarihinde almış, TCMB tarafından yayımlanan tebliğ ise 10/02/2020 tarihinde olduğu dikkate alındığında dava konusu uyuşmazlık bakımından uygulanamayacağı kanaatine varılmıştır. Ayrıca aynı gün iki kez yapılan tahsilatın da periyodik hizmet komisyonu olarak nitelendirilemeyeceği, davalı bankanın neye ilişkin kesinti yapıldığının dahi belirli olmadığı tespit edilmiştir Yine, bankaların müşteriden yapılan hizmet karşılığı kredi kullanım ücreti, hesap işletim ücreti, kredi tahsis ücreti, eft/havale ücreti vb. gibi bir çok ad altında ücret ve komisyon tahsilat yaptığı, ‘periyodik hizmet komisyonu’ adı altında bankalarca tahsile yönelik herhangi bir uygulama ve teamül olmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda davalı bankanın 2019 ve 2020 tarihinde periyodik hizmet komisyonu adı altında yaptığı kesintinin dışında daha önce davacıdan herhangi bir kesinti yapmadığı, bu tür bir uygulamanın önceki yıllarda da olmadığı anlaşılmıştır. Davanın konusunu oluştura 09/12/2019 tarihinde … nolu dekontla 4.200,00-TL periyodik hizmet komisyonu, aynı tarih olan 09/12/2019 tarihinde … nolu dekontla 4.200,00-TL periyodik hizmet komisyonu, 06/01/2020 tarihinde … nolu dekontla 787,50-TL olarak kesilen hizmet komisyonlarının tarihleri dikkate alındığında da davacının 2019 ve 2020 tarihinde davalı bankadan yeni bir kredi kullanıp kendisine limit tahsisi de yapılmadığı görülmüştür. Belirtilen bu sebeplerle taraflar arasında periyodik hizmet komisyonu tahsil edileceğine dair bir mutabakat bulunmadığı, TCMB tarafından bu hususa ilişkin yayımlanan tebliğin banka tarafından tahsilden sonra yürürlüğe girdiğinden somut olaya uygulanma imkanı bulunmadığından ve banka tarafından kesilen komisyonun yasal dayanağının bulunmadığı anlaşıldığından haksız olarak kesilen komisyon ücretinin davacıya iade edilmesi gerektiği kanaatine varılmakla, bilirkişi tarafından haksız olarak kesinti yapılan tarihler dikkate alınarak yapılan faiz hesaplamasına göre davacının icra takip dosyasındaki faiz taleplerinin doğru hesaplandığı da nazara alındığında davacının davasının kabulü ile, davacı tarafından davalı aleyhine işbu tutarın tahsiline yönelik başlatılan icra takibinde davalının itirazlarının haksız olduğundan davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazının iptali ile takibin aynen devamına karar verilmiştir. Ayrıca alacağın likit ve belirlenebilir olduğu anlaşılmakla, İİK 67/2 maddesi uyarınca kabul edilen alacağın %20′ si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Davanın KABULÜ ile; davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazların iptali ile takibin takip talebindeki şartlarla aynen devamına,
(2)İİK. 67/2. Maddesi uyarınca alacağın %20’si oranında (2.084,69-TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
(3)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 712,02-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 125,89-TL’nin harçtan mahsubu ile bakiye 586,13-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
(4)Davacı tarafından yapılan; 59,30-TL başvuru harcı, 125,89-TL peşin harç, 850,00-TL bilirkişi ücreti, 68,10-TL tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 1.103,29-TL yargılama masrafının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
(5)Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(6)Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 5.100,00-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
(7)6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13)- (14) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
(8)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/02/2022

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.