Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/111 E. 2022/338 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/111 Esas
KARAR NO : 2022/338

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 11/02/2021
KARAR TARİHİ : 17/05/2022
GEREKÇE YAZIM TARİHİ : 13/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … Kuyum. .. Ltd. Şti. İle… Tüketici Finansmanı A.Ş. arasında 07/03/2012 tarihinde Ticari Kredi Sözleşmesi akdedildiğini ve borçlu taraf için …’in kefil olduğunu, söz konusu sözleşmede ödemelerin gerçekleşmemesi üzerine 26/09/2013 tarihinde borçlunun kredi sözleşmesinde belirtmiş olduğu adreslere ihtarname gönderildiğini, sonrasında müvekkilinin alacağı …’tan temlik aldığını, söz konusu borç için davalılar aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalıların alacağı sürüncemede bırakmak amacıyla borcun tamamına itiraz ettiğini, borçlu davalının kendisine gönderilen ihtarnameye itiraz etmediği gibi borcun ödenmesi konusunda da herhangi bir girişimde bulunmadığını, Ticari Kredi Sözleşmesi şartlarında yazılı gecikme faiz oranı üzerinden faiz ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, İstanbul Arabuluculuk Bürosu’na yapılan başvuru sonrasında yapılan müzakerelerde de sonuç elde edilememesi üzerine huzurdaki davanın açıldığını, izah edilen nedenlerle başlatılan icra takibine ve ferilerine ilişkin itirazın iptali ile takibin devamını, davalının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Usulüne uygun tebliğe rağmen davalı tarafından dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
“5070 Sayılı Kanun hükümlerince bu belge elektronik imza ile imzalanmıştır.”

ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; davacı vekilince sunulan 06/07/2021 tarihli beyan dilekçesi ekinde Beyoğlu 48. Noterliği’nin 21/12/2016 tarihli …yevmiye numaralı temliknamesi ve temlik listesi (38. Sf) – Beyoğlu … Noterliği’nin 26/09/2013 tarihli…yevmiye numaralı ihtarname ve tebliğ şerhleri, İstanbul / Kartal Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … İcra dosyası (uyaptan), Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğü tarafından verilen müzekkere cevabı, İstanbul / Kartal Anadolu … İcra Müdürlüğü 26/10/2021 tarihli müzekkere cevabı Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali davasıdır.
İstanbul / Kartal Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra dosyası incelendiğinde; …A.Ş. Tarafından borçlu …Ltd. Şti. İle …’e 48.785,59-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, borçluların itirazı üzerine alacaklı tarafından itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizde görülen itirazın iptali davasına konu icra takibi İstanbul Anadolu… İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı ilamsız takip dosyasıdır. Davacı tarafından davalılar … Kuyum. Tel. İnş. Tur. Teks. Gıd. Tar. Ürn. San. Ve Tic. Ltd. Şti. İle … aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Dairesi nezdinde icra takibi yapılması neticesinde davalı … kendi adına ve yine borçlu şirket adına öncelikle icra dairesinin yetkisine, yetkili icra dairesini de göstererek usulüne uygun itiraz ettiği anlaşılmıştır. Genel yetki kuralına göre yetkili mahkeme ve icra daireleri davalının ya da borçlunun yerleşim yeri mahkemesidir. Para borçlarında ise, para borçlarının götürülecek borçlardan olması sebebiyle alacaklının yerleşim yeri mahkemesi ile icra daireleri de yetkilidir. Böyle bir durumda alacaklı dilerse kendi yerleşim yeri icra dairesinde ya da dilerse borçlunun yerleşim yeri icra dairesinde de borçlu aleyhine takip talebinde bulunabilir. Somut uyuşmazlıkta ise davacı …Ş. Vekili tarafından icra dosyasına sunulan 16/11/2020 tarihli dilekçe ile; borçlu … tarafından yapılan yetki itirazına ilişkin itirazı kabul ettiğini, borçlu …’in dilekçesinde yetkili olarak bildirdiği Antalya İcra Daireleri’nin yetkisini kabul ederek dosyanın tefriki ile Antalya İcra Dairesine tevdiini talep etmiştir. Mahkememizce İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davacı alacaklının yetkiye ilişkin talebi gereği dosyanın Antalya İcra Dairelerine gönderilip gönderilmediği hususu sorulmuş, gelen yazı cevabında yetkisizlik ile, ilgili icra dairesine dosyanın gönderilmediği bildirilmiştir. Ayrıca mahkememizce davalı … Kuyum. Tel. İnş. Tur. Teks. Gıd. Tar. Ürn. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin tasfiye sürecinin devam edip etmediği, tasfiyenin kapatılıp kapatılmadığı ve tasfiye memurunun bilgilerinin istenilmesi için Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğü’ne müzekkere yazıldığı, gelen yazı cevabı ekinde davalı şirket için tasfiye memurluğuna …’in atandığı belirtilmiştir. Bu durumda davalı borçlu …’in davalı borçlu şirketin tasfiye memuru olması sebebiyle icra takibine yapmış olduğu itirazı kendi adına ve şirket adına yapmış olduğu anlaşılmıştır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih 2004/19-410-471 sayılı Kararında belirtildiği üzere; itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Bir icra takibinde icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise, bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece, açıklanan nitelikte bir icra takibinin varlığından söz edilemez. Bu nedenle, itirazın iptali davasını gören mahkeme, öncelikle bu yönü inceleyip karara bağlamalıdır. Esasen, itirazın iptali davasına bakma yetkisi takibin yapıldığı yer mahkemesine ait olduğundan, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik  itirazı  incelemesi  zorunludur.  İtirazın iptali davasını gören mahkeme, kendi yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, öncelikle icra dairesinin yetkisine ilişkin itirazı incelemek ve sonuçlandırmak zorundadır. Davaya konu olayda davalı, mahkememizin yetkisine açıkça itiraz etmemiş, icra dairesinin yetkisine itirazda bulunmuş olup, bu itirazın iptali davalarında dava şartı olarak incelenmesi gerekmektedir.
“5070 Sayılı Kanun hükümlerince bu belge elektronik imza ile imzalanmıştır.”

Olayımızda davacının adresinin Üsküdar/İstanbul, borçluların yerleşim yerinin/ adreslerinin ise Antalya ili olduğu, taraflara arasında akdedilen VDF Kredi Sözleşmesi’nde Beyoğlu icra dairelerinin yetkili olduğu hususunun düzenlendiği, davacının icra dairesine sunduğu dilekçe ile davalının yetki itirazını kabul ettiği, davalı …’in borçlu şirketin tasfiye memuru olduğu ve icra dairesinin yetkisine yönelik yapmış olduğu itirazını kendi ve şirket adına yaptığı, davacı alacaklının ise yine icra dosyasına sunduğu dilekçe ile davalıların yetki itirazı kabul edildiğinden dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesi gerektiği ancak gelen yazı cevabıyla yetkili icra dairesine dosya gönderilmeden mahkememizde İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasına yapılan itirazların iptali için dava açıldığının anlaşıldığı, alacaklının icra dairesine sunduğu yetki itirazının kabulü dilekçesi ile İstanbul Anadolu … İcra Dairesi yetkili olmadığından, davalı aleyhine usulüne uygun bir icra takibinin mevcudiyetinden söz edilemeyecektir. Belirtilen bu sebeplerle yetkisiz icra dairesinde yapılan takip bakımından takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunmadığı anlaşıldığı, itirazın iptali davalarında mahkemece yetkili icra dairesince takip yapılması dava şartı olarak nitelendirildiği, davalılar hakkında usulüne uygun icra takibi bulunmadığı anlaşıldığından; davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Davalılar hakkında usulüne uygun icra takibi bulunmadığı anlaşıldığından davanın USULDEN REDDİNE,
(2)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 80,70-TL karar harcının peşin olarak alınan 833,14-TL’den mahsubu ile fazla alınan 752,44-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
(3)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
(4)Davalılar tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(5)6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
(6)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/05/2022

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.

“5070 Sayılı Kanun hükümlerince bu belge elektronik imza ile imzalanmıştır.”