Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/106 E. 2022/532 K. 19.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/106 Esas
KARAR NO:2022/532

DAVA:İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:24/02/2016
KARAR TARİHİ:19/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davacı ile davalının 17/03/2015 tarihli sözleşme ile … mevkii imam hatip lisesi şantiyesinde yapılacak 524,30 m2 polüretan zemin kaplama işi ile ilgili olarak anlaşmaya vardıklarını, davacının işi tamamlayıp, 10/07/2015 tarihinde davacıya teslim ettiğini, davacının düzenlediği faturanın davalıya gönderildiğini, faturanın davalı tarafından itiraza uğramayıp ticari defterlerine işlendiğini, düzenlenen fatura bedelinin 32.635,05TL olmasına karşın davalının bedelin bir kısmını ödediğini, kalan 17.073,80TLyi ödemediğini, 03/11/2015 tarihinde davacı tarafından davalıya gönderilen ve ödenmeyen 17.073,80TLnin ödenmesi ile ilgili ihtarnameye karşın yine ödeme yapılmadığını, alacağın tahsili amacıyla ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından icra takibi başlattıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu beyanla, haksız itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarını kabul etmediklerini, davacı ile davalı arasında 17/03/2015 tarihli sözleşme ile anlaşmaya vardıklarını, ancak davacının sözleşme ile yükümlendiği edimlerini yerine getirmediğini, davacının işi teslim ettiğine dair herhangi bir ihtarı veya tutanağı bulunmadığını, davacının bu sözleşme ile ilgili beyanlarında, davalı şirketin davacıya 17.073,80TL borcu olduğunun iddia etitğini, ancak davalının böyle bir borcu bulunmadığını, bahsi geçen faturanın davalı tarafından kabul edilmediğini, bu husustaki iddiaların hukuki dayanağı bulunmadığını beyanla, haksız davanın reddine, davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, sözleşme, ihtarname, fatura, ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası , fotoğraflar , eksiklik listesi, geçici kabul tutanağı celp olunmuştur.
….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı … tarafından borçlu … İnş Tic Ltd Şti aleyhine 17.073,80TL asıl alacak, 527,18TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 17.600,98TL üzerinden takip başlatıldığı, itiraz üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda 2016/199 esas 2017/1603 karar sayılı 28/12/2017 tarihli karar ile davanın kısmen kabulü ile, davalının …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasına vaki itirazın kısmen kabulü kısmen iptaline, takibin 17.073,50 TL asıl alacak üzerinden ve işbu bedele icra takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, mahkememiz kararının istinafı üzerine İstanbul BAM 15.Hukuk Dairesinin 2018/1485 esas 2020/1516 karar sayılı 16/12/2020 tarihli ilamı ile,
“Davalının istinaf dilekçesindeki itirazları kapsamında, uyuşmazlığın spor salonunun zemin kaplamasının m2’sinin eksik yapılıp yapılmadığından kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Davalı yan, gerek cevap dilekçesinde, gerekse aşamalarda verdiği beyan dilekçelerinde mahallinde keşif yapılarak spor salonundaki kaplamanın yüz ölçümünün sözleşmede kararlaştırılan m2 ‘den daha az yapıldığının tespitini talep etmiş, davacı taraf ise, işin eksiksiz yapıldığını ileri sürmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, davalı tarafça cevap dilekçesinde açıkça keşif deliline dayanılmış olduğu ve aşamalarda mahallinde keşif yapılması yönünde ara karar oluşturulması talep edildiği halde, mahallinde keşif yapılmaksızın, hesap bilirkişisi tarafından tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen rapor doğrultusunda, işin davacı yanca eksiksiz tamamlandığı kabul edilerek, sözleşmede kararlaştırılan götürü bedel üzerinden hesaplama yapılmak suretiyle hüküm kurulması isabetsiz olmuştur.
O halde mahkemece yapılacak iş; 6100 sayılı HMK’nın 266 ve devamı madde hükümlerine uygun seçilecek uzman bilirkişi aracılığıyla yerinde keşif yapılmak suretiyle, sözleşme ve projesine göre davacının eksik iş yapıp yapmadığı, sözleşmeye göre isteyebileceği alacak miktarı konusunda, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor almak, taraf itirazları olursa bu itirazları karşılamak, bu çerçevede yapılacak değerlendirmeler ışığında varsa yüklenici tarafından hakedilip ödenmeyen iş bedeli ile ilgili sonucuna uygun karar vermekten ibaret olmalıdır. Bu hususlar gözetilmeden, eksik inceleme ve yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.” şeklinde mahkememiz kararı kaldırılmakla, dava mahkememizin 2021/106 esas sırasına kaydedilmiştir.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, istinaf ilamı doğrultusunda mahalinde inceleme yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi İnşaat Mühendisi … tarafından tanzim olunan 06/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda; taraflar arasında … okulun bodrum katında bulunan kapalı spor salonu zeminine malzemeli işçilikli Poliüreten Zemin Döşeme Kaplaması yapılması hususunda 17/03/2015 tarihli iş sözleşmesi yapılmış olduğunu, yapılmış olan iş sözleşmesine göre, KDV dahil toplam tutarın %50’sinin malzeme şantiyeye indiğinde firma hesabına yatırılacağı ve kalan bakiyenin ise hak edişten sonra nakit olarak ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davacı tarafından davalıya dava konusu iş sözleşmesiyle alakalı kesilen 13/07/2015 tarihli Seri A ve … nolu faturada 524,30m2 poliüretan zemin kaplama yapıldığını ve 52,75TL/m2 birim fiyatı olup, tutarının 27.656,83TL olduğunu, %18 KDV tutarı 4.978,23TLnin eklenerek toplam 32.635,05TL olarak fatura kesildiğini, dava konusu taşınmazın mahalinde yapılan incelemede faturadaki 524,30 m2 miktarındaki poliüretan zemin kaplama işinin tamamının yapılmış olduğunu, sözleşmeye ve projeye göre davacının eksik iş yapmadığını ve toplam iş bedelinin 524,30m2 x 52,75TL/m2 = 27.656,83TL + 4.978,23TL ( %18 KDV) olmak üzere toplam 32.635,05TL olarak hesaplanmış olup, kesilen fatura ile uyumlu olduğunu belirtmiştir.
Dava, taraflar arasında yapılan eser sözleşmesi kapsamında düzenlenen fatura bedelinin ödenmeyen kısmının tahsili amacıyla amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının savunması, icra takip dosyası, tanzim olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir
Taraflar arasında 17.03.2015 tarihli götürü bedelli ve birim fiyatlı yazılı sözleşme imzalanmıştır.Bu sözleşme ile davacı, yüklenici sıfatıyla … İli, … Mahallesi, Fen Lisesi Mevkii, İmam Hatip Lisesi şantiyesindeki 500m2′ lik metraj, 6+2 kalınlığında, polüretan zemin kaplama işini üstlenmiştir.
Sözleşmenin ” işin süresi ve süre uzatımı ” başlıklı 2. Maddesinde, işin süresinin işi başlama tarihinden itibaren 7 gün olduğu, ” birim fiyatlar ” başlıklı 3. Maddesinde, belirlenen birim fiyatlara %18 KDV ekleneceğini kararlaştırılmış, 3.maddenin devamında işin birim fiyatının 52,75 TL, toplam tutarın 26.375 TL olarak belirlendiği, bu fiyata KDV bedelinin eklenmesi sonucu genel toplamın 31.122,5 TL olduğu belirtilmiş, 4.maddede, sözleşme tutarının 31.122.50 TL olduğu yinelenmiş maddenin devamında ödeme şekli belirlenmiştir. Maddeye göre, malzemelerin şantiyeye indiği gün, iş bedelinin belirlenen tutarının KDV dahil %50′ sinin davacının hesabına yatırılacağı, kalan kısmın ise davacıya nakit olarak verileceği taahhüt edilmiştir.
Davacı yüklenici tarafından davalı iş sahibi hakkında, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasından ( 10.07.2015 sevk irsaliye tarihli) 13.07.2015 tarihli, (27.656,83 TL bedelli + 4.978,23 TL KDV ) toplam 32.635,05 TL bedelli faturaya istinaden 17.073,80 TL asıl alacak ve 527,18 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 17.600,58 TL alacağın tahsili için ilamsız takip yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmaktadır.
Dosyada bulunan ve talimat mahkemesince alınan, hesap bilirkişisi Mustafa Yılmaz tarafından düzenlenen 09.05.2017 tarihli bilirkişi raporunda, taraflar arasında imzalanan 17.03.2015 tarihli sözleşmede iş bedelinin 31.122,50 TL olarak belirlendiği, davacının 2015 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, sahibi lehine kesin delil niteliğine haiz olduğu, davacının defterlerinde davalı ile yaptığı işin 320.01.104 hesap kodunda izlendiği 32.635,05 TL’lik faturanın davalının defterlerinde davacı alacağı olarak 13.07.2015 tarihinde kayıt altına alındığı, 05.05.2017 tarihi itibariyle 320.01.104 koduyla alacak bakiyesi verdiği, davalının davacıya 17.073,80 TL borçlu olduğu, sözleşmedeki iş bedelinin yarısının davacının hesabına yatırılacağı hükmü kapsamında 03.04.2015 tarihinde davalı tarafından davacının hesabına 15.561,25 TL havale yapıldığı, davalı tarafından başka bir ödeme yapılmadığından takip tarihi itibariyle davalının davacıya 17.073,80 TL asıl alacak borcunun bulunduğu belirtilmiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar mahallinde keşif yapılmaksızın tarafların ticari defter ve belgeri üzerinde inceleme yapılmak sureti ile düzenlenen rapora göre ve kararlaştırılan götürü bedele göre hesaplama yapılarak verilmiş olması nedeniyle kaldırılmıştır.
Davalının beyanları ve istinaf ilamı doğrultusunda mahkememizce yapılan keşif ve yaptırılan inceleme sonucu tanzim olunan ve mahkememizce de kabul gören bilirkişi raporuna göre; işinsözleşmeye uygun olarak yapıldığı, yapılan iş ile dosyaya sunulu faturaların uyumlu olduğu tespit edilmiş olmakla, tarafların ticari defter ve belgelerine göre davacının davalıdan 17,536,93-TL bakiye alacağının bulunduğu, ayrıca kararın davacı tarafça istinaf edilmemiş olmaması nedeniyle bu miktara üzerinden davalı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğı, ilgili faturaların davalı defterlerinde işli olması ve kısmi de ödeme yapılmış olması karşısınında alacağın belirlenebilir olarak kabulü gerektiği ve bu nedenlerle davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
Davanın Kısmen Kabulü İle;
1-Davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin 17.073,80-TL asıl alacak 463,13-TL işlenmiş faiz olmak üzere toplam 17,536,93-TL üzerinden devamına, takipte asıl alacak yönünden takip tarihinden alacak tamamen ödeninceye kadar avans faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-İİK 67/2 md uyarınca takibin devamına karar verilen alacak miktarı olan 17.536,93-TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3- Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 5.100,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 1.197,94TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 300,59-TLnin mahsubu ile bakiye 897,35TLnin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
(Mahkememizin 2016/199 esas 2018/248 harç tahsil numaralı 11/06/2018 tarihli harç tahsil müzekkeresi ile 865,70TL karar ve ilam harcı tahsil edilmiş ise, bu tutar yönünden tahsilde tekerrür olmamak şartı ile),
5-Davacı tarafından istinaf kararı öncesi ve sonrasında yapılan bilirkişi ücreti, keşif harcı ve posta masrafı olmak üzere toplam 3.614,25TLnin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 3.601,09-TLsinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın kendi üzerinde bırakılmasına,
Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan 300,59TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.19/07/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza

İşbu evrak, 5070 sayılı Elektronik İmza Yasası kapsamında imzalanmıştır.