Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/102 E. 2022/269 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/102 Esas
KARAR NO :2022/269

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:09/02/2021
KARAR TARİHİ:14/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin “…” projesine ilişkin olarak davacı şirketten 2012 yılında danışmanlık hizmeti aldığını, sözleşme uyarınca müvekkili tarafından hazırlanması taahhüt edilen raporların eksiksiz olarak hazırlanıp sunulduğunu, sözleşme ile davalı borçlu tarafın toplam ödeyeceği ücretin aylık KDV Hariç 20.000-€ olduğunu, ödeme vadelerinin sözleşme tarihinde 6.000-€ + KDV, daha sonra her ay (dokuz kez) 2.000-€ + KDV olarak kararlaştırıldığını, işbu ödemelerin T.C. Merkez bankası döviz kuru karşılığı TL olarak … hesabı olan … … Bankası … Şubesi …-… no.lu hesaba yatırılacağının kararlaştırıldığını, çalışmaların 9 aydan sonra devam etmesi halinde ise aylık 1500-€ + KDV ödeme yapılmasının kararlaştırıldığını, davacı şirketin işbu sözleşme uyarınca sunmuş olduğu hizmetin karşılığında davalı borçlu ile cari hesap mutabakatları imzaladığını, mutabakatlar uyarınca 08.2018 tarihinden itibaren 05.2019 tarihine dek davalı borçlunun ödemesi gereken fatura bedellerinin hiçbirinin ödenmediğini, tarafların cari hesap mutabakatı üzerinde anlaşmış olmasının davacı şirketin alacaklı olduğunu, davalı şirketin ise borcu kabul ettiğini açıkça gösterdiğini, davalının borcunu ödememesi üzerine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının takipte ileri sürülen borcun tamamına, faizine ve ferilerine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu beyanla borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptalini, asıl alacak bakımından %20’den az olmamak üzere tazminat ödetilmesini ve takibin devamını, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirket ile davacı arasındaki ticari ilişkinin cari hesap ilişkisi uyarınca sürdürüldüğünü, davalı şirket tarafından sözleşmeye dayalı herhangi bir borç bakiyesi bulunmadığını, cari hesap kat edilerek mutabakat yapılmadığından likit bir alacağın olmadığını, davalı şirketin sözleşme hükümleri gereği ödeme vadelerine uygun davranmak suretiyle davacıya borçlu olduğu tutarı tam ve eksiksiz olarak ödediğini, davacının, davalı şirketten herhangi bir alacağının kalmadığını, davacının, davalının kendisine borcu olduğu iddiasını hiçbir somut delille ispat edemediğini, uyuşmazlığın davacının ticari defterlerini hatalı ve usulüne uygun tutmamasından kaynaklandığını, davacının işbu davaya konu icra takibin haksız ve kötü niyetli olarak başlattığını beyanla davanın usulden reddini, esasa girilmesi halinde haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini, davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, … Projesi kapsamında taraflar arasında imzalanan yangın güvenliği hizmetine ilişkin hizmet sözleşmesi, … Projesi Raporları, taraflar arasındaki yazışmalar, ihtarnameler, ihtarname tebliğ şerhleri, cari hesap mutabakatları, cari hesap ekstresi ve vergi dairesi kayıtları mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, bilirkişi …’a tevdii edilen dosyada tanzim olunan 06/11/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı ticari defter ve kayıtlarının incelenmesinde, 2017 yılı içindeki ticari ilişki içinde 2016 yılından devreden cari hesap alacak bakiyesinin 12.981,36-TL olduğu, 2017 yıl içindeki hizmet faturası ve davalıdan yapılan tahsilatların akabinde 31.12.2017 yıl sonu kapanış kaydına göre, davacının davalıdan 32.148,34-TL alacaklı olarak 2018 yılına devrettiği, 2018 yılı içinde davalıya verilen hizmet nedeniyele davacı tarafından davalı adına düzenlenen 12 adet fatura karşılığının 114.939,21-TL (KDV dahil) olduğu, davalı tarafından 2018 yılı içinde toplamda 84.684,40-TL banka havalesi ile ödeme yapıldığı ve cari hesap bakiyesinin 62.403,15-TL olarak 2019 yılına devrettiği, davacının incelenen 2019 yılı kayıtlarına göre ise, davacı tarafından davalıya verilen hizmetin devam ettiği ve 2019 yılında verilen hizmet karşılığı düzenlenen 4 adet faturaya karşılık 38.940,00-TL (KDV dahil) ile 2018 yılından devreden cari hesap bakiyesi olan 62.403,15-TL ile birlikte cari hesabın 101.343,15-TL olduğu, davalı tarafından davacıya 2019 yılı ve devamında her hangi bir ödemesinin olmadığının tespit edildiği, taraflar arasında imzalanan bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığı, taraflar arasındaki ticari ilişkiye ilişkin olarak davacı tarafından davalıya düzenlenen faturalar ve davalıdan yapılan tahsilatların muhasebesel olarak kayıt ve izlenmesi için 120 alıcılar ana hesabı altında davalı adına oluşturulan … nolu cari hesap altında kayıt ve izlenmesinin kayıt sistemi gereği zorunluluk arz ettiğinden işbu işlemlerin cari hesap üzerinden takip edildiği, davacı kayıtlarından tespit edildiği üzere 31.12.2019 tarihi itibariyle davacının davalıdan 101.343,15-TL alacaklı olarak 2020 yılına devrettiği ve takip tarihi olan 03.11.2020 tarihi itibariyle bu tutarın davalı tarafından ödenmediği, davalı ticari defter kayıtlarına göre ise 03.11.2020 takip tarihi itibariyle davacıya 101.343,14-TL borçlu olduğunun tespit edildiği, her iki yanın incelenen ticari defter ve kayıtlarının yıllar itibariyle (0,01-TL farkla) birbirini doğruladığı, davacı tarafından davalı adına düzenlenen tüm faturaların her hangi bir ihtirazi kayıt düşülmeden davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, icra takip tarihi itibariyle davacı kayıtlarına göre davalıdan 101.343,15-TL alacaklı görünmesine karşılık, davalı ticari defter kayıtlarına göre ise davalının davacıya 101.343,14-TL (0,01-TL farkla) borçlu olduğunun tespit edildiği, tarafların incelenen BA / BS formlarının da birbirini doğruladığı, davacı tarafından davalı adına düzenlenen 2018 yılı içindeki 12 adet fatura ve 2019 yılı içinde düzenlenen 4 adet faturanın her iki yan katma değer vergi beyannameleri ile bağlı oldukları vergi dairelerine, davacı satış olarak ve davalının ise alış olarak beyanda bulunduğu, tarafların gerek ticari defter kayıtları gerekse BA / BS formlarının birbirini doğruladığı sonuç olarak davacının davalıdan 101.343,14-TL alacaklı olduğu, davalı adına düzenlenen faturalara davalı tarafından yasal süresi içerisinde her hangi bir itiraz edildiğine ilişkin yazılı bir belge bulunmadığı, söz konusu faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olduğu ve BA formları ile katma değer vergi beyanı ile bağlı olunan vergi dairesine bildirimi yapıldığı, davacı tarafından davalıya TBK. 117 maddesi anlamında borç ihtarı keşide edildiğini ancak işbu ihtarnamenin davalıya tebliğ edildiğine ilişkin tebliğ şerhli ihtarnamenin dosya kapsamında tespit edilmediğinden, davalının 03.11.2020 takip tarihi itibariyle temerrüde düştüğünün kabulü ile takip öncesi işlemiş faiz taleplerinin yerinde olmadığı, 101.343,14-TL asıl alacak için takip tarihi olan 03.11.2020 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi gereğince %10 ve değişen oranlarda ticari temerrüt faizi talep edilebileceği yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
(3)Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, tarafların beyan ve itirazlarının değerlendirilerek rapor tanzim edilmesi için dosya bilirkişiye tevdii edilmiş olup, tanzim olunan 05/03/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; davacı tarafından davalıya 101.343,14-TL’lik asıl alacak ile ilgili olarak TBK. 117 maddesi anlamında borç ihtarı keşide edildiği, keşide edilen … 7. Noterliği’nin 09.03.2020 tarih … yevmiyeli ihtarnamesinin davalı şirketin daimi çalışanına 12.03.2020 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, ihtarnamede verilen 3 günlük mehil ile davalının 16.03.2020 tarihinde temerrüde düştüğü, sonuç olarak davacının, davalıdan …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasından 101.343,14-TL asıl alacak, 6.441,54-TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 107.784,68-TL alacak talebinin yerinde olduğu, davacının takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi gereğince %10 ve değişen oranlarda ticari temerrüt faizi talep edilebileceği yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali davasıdır.
…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı …tarafından borçlu … aleyhine asıl alacak ve işlemiş faiz olmak üzere toplam 135.463,06-TL üzerinden takip başlatıldığı, borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu, alacaklının itirazın iptali davası açtığı anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporları, icra dosyası ve tüm dosya kapsamı kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; açılan dava taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle cari hesap bakiyesi alacağının tahsiline ilişkindir. Tarafların tacir olduğu davacı tarafından delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 maddeleri uyarınca ticari defter ve belgeler nezdinde mali yönden bilirkişi incelemesi yapılması yoluna gidilmiştir. Yapılan bilirkişi incelemesinde tarafların usulüne uygun olarak tutulan HMK 222. Maddesi uyarınca delil vasfına haiz ticari kayıtlarını sunduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafından sunulan ticari defter ve kayıtların incelenmesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporundaki tespitlerden; davacının 2017 yılı içindeki ticari ilişki içinde 2016 yılından devreden cari hesap alacak bakiyesinin 12.981,36-TL olduğu, 2017 yıl içindeki hizmet faturası ve davalıdan yapılan tahsilatların akabinde 31/12/2017 yıl sonu kapanış kaydına göre 32.148,34-TL alacaklı olarak 2018 yılına devrettiği, 2018 yılında davacı tarafından davalı adına düzenlenen 12 adet fatura karşılığının 114.939,21-TL (KDV dahil) olduğu, davalı tarafından 2018 yılı içinde toplamda 84.684,40-TL banka havalesi ile ödeme yapıldığı ve cari hesap bakiyesinin 62.403,15-TL olarak 2019 yılına devrettiği, davacının 2019 yılı kayıtlarına göre ise yapılan hizmet karşılığı düzenlenen 4 adet faturaya karşılık 38.940,00-TL (KDV dahil) ile 2018 yılından devreden cari hesap bakiyesi olan 62.403,15-TL ile birlikte cari hesap alacağının 101.343,15-TL olduğu tespit edilmiştir. Davalı tarafın usulüne uygun tutulan ticari defter ve kayıtlarına göre ise davalının takip tarihi itibariyle davacıya 101.343,14-TL borcunun olduğu anlaşılmıştır. Mahkememizce celp edilen BA/BS formlarına göre ise tarafların incelenen BA / BS formlarının da birbirini doğruladığı, davacı tarafından davalı adına düzenlenen 2018 yılı içindeki 12 adet fatura ve 2019 yılı içinde düzenlenen 4 adet faturanın her iki yan katma değer vergi beyannameleri ile bağlı oldukları vergi dairelerine davacı satış olarak ve davalının ise alış olarak beyanda bulunduğu nazara alındığında tarafların 101.343,14-TL alacak/borç bakiyesi için ticari defter kayıtlar ile BA / BS formlarının da birbiriyle örtüştüğü tespit edilmiştir.
TTK 21/2. Maddesi uyarınca davacı tarafça tanzim edilen faturalara 8 gün içinde itiraz edildiğine ilişkin dosyada davalı tarafından sunulmuş herhangi bir belgenin bulunmadığı, davacı HMK 222. Maddesi uyarınca usulüne uygun tutulmuş lehine delil teşkil eden ticari defterlerinde ve davalının defter ve kayıtlarıyla borç alacak bakiyesinde mutabık olunduğu, taraf defter ile kayıtları ile BA/BS formlarındaki alış ve satış miktarlarının birbirini doğruladığı, davacının alacak miktarı olan 101.343,14-TL’nin her iki tarafın kayıtlarında kayıtlı olduğu, davalı tarafça ödeme yapıldığına ilişkin dekont, ödeme makbuzu da sunulmadığı anlaşılmıştır. Bu sebeplerle davacının davalıdan 101.343,14-TL tutarında alacağı olduğu ve bunu davalıdan tahsilini talep edebileceği kanaatine varılmıştır. Davacı alacaklının icra takibinde 6.441,54-TL işlemiş faiz talebi bakımından yapılan değerlendirmede ise; TBK 117. Maddesi uyarınca muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla temerrüde düşeceğinden davacının takip tarihinden önce davalıya çektiği ihtarname ile temerrüt koşulları gerçekleşmiş olup davacı taraf davalıdan işlemiş faiz talep edebilecektir. Davacı tarafça sunulan … 7. Noterliği’nin 09/03/2020 tarih … yevmiyeli ihtarnamesinin davalı şirketin daimi çalışanına 12/03/2020 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, ihtarnamede verilen 3 günlük mehil sonunun 16/03/2020 tarihinde temerrüt gerçekleşmiş olduğundan bilirkişi tarafından ek raporda işlemiş faiz hesabı yapılmış olup 101.343,14-TL alacak için davacının davalıdan 6.441,54-TL işlemiş faiz talep edebileceği sonucuna varılmıştır. Belirtilen bu sebeplerle davacı tarafından davalı aleyhine alacağın tahsiline yönelik başlatılan icra takibinde asıl alacak ve işlemiş faiz olmak üzere toplam 135.463,06-TL talep edildiği dikkate alınarak davanın kısmen kabulü ile, davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazların kısmen iptaline, takibin 101.343,14-TL asıl alacak, 6.441,54-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 107.784,68-TL üzerinden devamına, ayrıca alacağın likit ve belirlenebilir olduğu anlaşılmakla İİK 67/2 maddesi uyarınca alacağın %20′ si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, yapılan takipte davacının kötü niyetli olduğuna dair kanaat oluşmadığından şartları oluşmayan kötü niyet tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE; davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazların KISMEN İPTALİNE, takibin 101.343,14-TL asıl alacak, 6.441,54-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 107.784,68-TL üzerinden devamına, asıl alacak tutarına takip tarihinden alacak tahsil edilinceye kadar 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi gereği %10 ve değişen oranlarda ticari faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
(2)İİK 67/2 maddesi gereği alacağın %20’si (20.268,62-TL) oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
(3)Şartları oluşmayan kötüniyet tazminat talebinin reddine,
(4)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 7.362,77-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.636,06-TL harçtan mahsubu ile bakiye 5.726,71-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
(5)Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 1.636,06-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
(6)Davacı tarafından yatırılan 59,30-TL başvuru harcı, 950,00-TL bilirkişi ücreti, 79,50-TL tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 1.088,80-TL yargılama masrafından davanın kabul reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 866,33-TL yargılama masrafının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
(7)Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(8)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca 14.189,54-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
(9)Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
(10)6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 1.050,19-TL’sinin davalıdan, 269,81-TL’sinin davacıdan tahsili ile Hazine adına gelir kaydına,
(11)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK yönetmeliğinin 47/1 maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/04/2022

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.